"Teknik direktörlüğünüzde sol ayağımı devreye sokacağım" dediğiniz an oldu mu sorusuna Emre Belözoğlu, "Teknik adamlık yüksek seviyede futbol oynadıktan sonra kolay değil. Oyuncudan da beklentiniz yüksek oluyor. Şimdiye kadar verdiğim görevleri oyuncularım samimiyetle yerine getirdiler. Futbolculuk zor bir meslek. Teknik adamlık daha da zormuş. Bazen oyunun içinde olmak istediğim anlar oluyor. Bunları bir kaç kez yaşadım" dedi.
Başakşehir'in 5'te 5 yapmasının ana faktörünün sorulması üzerine Emre Belözoğlu, "Büyük fotoğrafta bunu büyük bir başarı olarak göremeyiz. Başakşehir üst üste galibiyetlere alıştırmış. Ancak son sene sıkıntılı bir dönem yaşamıştı. Oyuncuların potansiyelirinin farkındaydık. İlk geldiğimizde de bunu da dile getirmiştim. Biz küçük dokunuşlarla, onları doğru zamanda, doğru yerde oynatarak, oynatmak istediğimiz oyunu doğru anlatarak... Futbol artık dünyada başka bir yere gidiyor. Matematiğini bilirsiniz. Ya da futbolu çok iyi bilebilirsiniz. Ama futbolu anlatma işi başka bir yetenek. Ben ve arkadaşlarım özellikle son bir ayda analizlerimizi yaparak doğru ilerledik. Bunun da karşılığını aldık. Bunda en büyük itici gücümüz de oyuncu kalitemiz oldu. Bu gelişimde en büyük güç onların" yanıtını verdi.
Takımdaki çoğu oyuncuyla onlarla aynı dilde konuşmasıyla ilgili olarak Emre Belözoğlu, "Sevdiğiniz insanlarla konuşmadan da anlaşırsınız. Bazen hal dili devreye girer. Bazen birbirinize bakarsınız anlarsınız. Yabancı dil dünyanın geldiği noktada çok önemli. İngiltere'de, İspanya'da, İtalya'da oynadım. Üç dil biliyorum. Hepsi mükemmel değil ama anlatmak istediğimi onlara anlatacak kadar iyi. Onlarla birlikte ortak dil önemli. Oyuncular o samimiyeti görmek isterler. Başakşehir bu anlamda çok değerli bir yer. Bana da futbolculuk dönemimde iyi geldi. Buradaki ortam da gelişmeye müsait. Biz de daha önce onların geçtiği yoldan geçen olarak yardımcı olmaya çalışıyorum" yorumunu yaptı.
HANGİ TEKNİK ADAM?
Fatih Terim, Luis Aragones, Roberto Mancini gibi isimlerle çalıştığının hatırlatılması üzerine genç teknik adam, "Futbolculuğuma bütün teknik adamların katkısı oldu. Hepsini iyi duygularla anmak istiyorum. Ama teknik adamlık yolunda yine çalıştığım isimlerden etkilendim. Güncel teknik adamlarla alakalı kendi ekibimle fikirler üretiyoruz. Bu bir gelişim süreci. İyi bir başlangıç yaptık. İyi yoldayız. Ama bu yolda kendinizi güncellemeniz, yenilemeniz gerekecek. Tek başına bir iş yapamazsınız. İyi bir ekibiniz olması gerekiyor. Başakşehir'e imza attığım ilk günde bu ülkenin yetiştirdiği en iyi teknik adamlardan biri olmak istiyorum demiştim. İnşallah bunu paylaşacağım günler yaşarız. Teknik adam olarak bir çok isimden etkilendim. Ama bir isim vermem hakkaniyetli olmaz" ifadelerini kullandı.
Süper Lig'de görev yapan İlhan Palut, Ömer Erdoğan gibi genç teknik adamların performanslarını yorumlaması istenen Emre Belözoğlu, "Bu sorunun tek bir cevabı hakkaniyetli olmaz. İlhan Hoca, Ömer Erdoğan.. Okan Ağabey (Buruk), burada şampiyon oldu. Genç bir jenerasyon var. Nuri Şahin, Antalya'da doğru işler yapmaya çalışıyor. Herkesin başarılı olmasını isterim. Arkadan gelen genç hoca adaylarına güven gelsin. Birbirimizin başarısından haz alarak birbirimizi geliştiririz. Hepsini başarılı buluyorum" diye konuştu.
A Milli Futbol Takımı'nda Stefan Kuntz dönemini değerlendirmesi istenen Emre Belözoğlu, "Milli takımda da kaptanlık yaptığım için rahatlıkla konuşabilirim. Milli takımın iyi bir oyuncu havuzu var. Dünya Kupası'na gidecek gücümüz var. Zor kolay değil. Play-off'ta zorlu rakipler var. Ama oyuncu arkadaşlarıma güveniyorum. Milli takımda yeni bir enerji oluştu. Milli takımın başarısı hepimizin başarısı olarak görüyorum. Stefan Kuntz'u şahsen tanımıyorum. Sonuçta Milli Takım'ın içinde. TFF'nin görevlendirdiği kişilerin aldığı bir karar. Bu kararı alanlar arasında Hamit Altıntop var ve çok değer verdiğim biri. Milli Takım'da kim olursa olsun destek olmamız gerekiyor. İsimlerden bağımsız, Türk veya yabancı. Zaman vermek gerekiyor. Şu an yeni bir enerji var. Kuntz'un kamuoyuyla ilişkisi hoşuma gidiyor. Gelişmesi için ona zaman vermek gerekiyor. Bizde zaman vermek zor. Milli takımlarda teknik direktörlük yapmak kulüpte yapmaktan daha zor. Ama biraz daha sabır ve töleranslı davranmak gerekiyor" dedi.
Teknik direktörlük hedefleriyle ilgili de Emre Belözoğlu, "Dünyanın en iyi teknik adamları da maç kaybediyor hem de çok iyi oyuna rağmen. Biz de bunu yaşayacağız. Oyuna odaklıyım. İsterim ki kariyerim boyunca her maçı kazanayım. Bu bir temenniden öteye gitmeyecektir ama her maçı kazanmak için çalışacağım" açıklamasını yaptı.
İsmi ara transfer döneminde Trabzonspor için anılan Edin Visca konusunda ise Emre Belözoğlu, "Edin Visca için şu an bize gelmiş resmi bir teklif yok" dedi.
Galatasaray'da Gheorghe Hagi, Fenerbahçe'de Alex ile oynayan Emre Belözoğlu'na iki oyuncuyu kıyaslaması soruldu. Galatasaray'da ilk oynadığında 16 yaşında olduğunu söyleyen Emre Belözoğlu konuyla ilgili şöyle konuştu,
"Hagi kadar diğer oyuncuların da üzerimde katkısı oldu. Çok iyi bir kadromuz vardı. Fatih Terim'in de enerjisi yüksekti. Fatih Terim de herkesi geliştirmek isteyen bir teknik adamdı. Hagi'nin katkılarını hiçbir zaman inkar edemem. Beni birebir çalıştırdı. Oyunumun gelişmesi için, agresifliğimin artması için geliştirdi. Topu atmam, saklamam için geliştirdi. Bu gelişim sürecinde bana çok katkıları oldu. Çok büyük bir profesyoneldi.
Hagi Alex kıyaslamasını bana soruyorlar. İnsanlar taraflar, taraftarlar. Öyle bakıyorlar oyuna. Bunu da çok doğal karşılıyorum. Ben ikisiyle de beraber oynadım. Alex, Fenerbahçe tarihinin gördüğü en büyük oyuncu. Bence Türk futbol tarihinin gördüğü en büyük oyuncu da Hagi. Ona öyle bakmak, benim tarafımdan daha doğru. Ama ikisini birbirinden ayırt etmek, birini öne koymak... Az önceki kelimelerimden bir tanesi hep hakkaniyetti. İnsanlar kelimeleri başka yerlere çekiyor. Bu da beni rahatsız eder. İkisi de benim için çok değerli çok büyük oyuncular.
Kariyerim için hep değerli kalacaklar. Aa ikisini birbirinden ayırt etmek, birisi daha büyük demek çok doğru değil. Yanlış bir yere götürür. Benim çalıştığım oyuncular arasında Hagi'yi her zaman ayrı bir yere koymuşumdur."