Süper Lig'de yeni sezona istediği gibi başlayamayan Medipol Başakşehir'de Aykut Kocaman dönemi biterken teknik direktörlüğe Emre Belözoğlu getirildi.
Futbolculuk yıllarında bir dönem Başakşehir'in kaptanlığını da yapan Emre Belözoğlu kendisi için düzenlenen basın toplantısında konuştu.
"Hedefim Türk Futbol tarihinin en iyilerinden biri olmak"
Kariyer hedeflerini anlatan Emre Belözoğlu, "Benim için Medipol Başakşehir ailesinin farklı bir yeri var. 40 yaşına kadar A Milli Takım'da oynayacak kadar motive olmamda yegane sebep bu ailenin içinde olmaktı, bana gösterilen sevgiydi. Burada olmak mutluluk verici, gurur verici. Hayatımda unutmayacağım anlardan birini yaşıyorum. Futbolu bıraktıktan sonraki hedefim Türk futbol tarihinin en iyi teknik direktörlerinden biri olmak.Bugün bu ailenin içinde, resmi olarak teknik adam olarak imza atmak benim için mükemmel bir duygu. Herkese teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Başkan Göksel Gümüşdağ ise "Biz Emre hocamıza inanıyoruz. Kaptanken büyük başarılara imza attı. Tabii futbolcuyken bireysel, şimdi yönetmek biraz daha zor ama üstesinden gelirsin. İnanıyorum ki gelecekte Türkiye'nin en iyi hocası olacaksın. Hocamızın iyi de bir teknik kadrosu var. Birkaç güne kadar açıklanır" dedi.
"Sorumluluğum çok büyük"
"Hayatta başarılar da başarısızlıklar da bazen iradenizi çalışma arzunuzu şekillendirir ama her şey nasiptir. Kulübün gelişiminde birçok isim gibi benim de katkım olduğunu düşünüyorum. Başakşehir çıtayı çok yükseklere çekti. Abdullah Hoca'nın inşa ettiği, Okan Hoca'nın devam ettirdiği, Aykut Kocaman gibi çok değerli bir insandan görevi devralıyorum. Sorumluluğum çok büyük. Belki insanların kafasında diğer takımlar gibi ilk 10'da bitirmek, ilk 6'da bitirmek gibi hedefler olabilir. Okan abiye nasip olanı, futbolculukta burada yaşayamadığım şampiyonluğu yaşamak istiyorum. Buranın genlerine hakim olarak söylüyorum, camianın beklentilerini biliyorum."
"Ben hoca olmaya karar verdikten sonra pro lisans konusu çok konuşuluyor"
"Türkiye'de pro lisans konusu çok fazla konuşuyor. Özellikle ben hoca olmaya karar verdikten sonra çok konuşulmaya başlandı. Galiba bir yere temas ettik. Avrupa'da birçok oyuncu futbol oynarken de eğitimleri, lisansları alabiliyorlar. Ne yazık ki benim ülkemde, kendi memleketimde futbolu geç bırakmak dezavantaj oluşturuyor. Benim A lisansım var. Pro lisansa aday olmak için de bazı kriterler var. Onu doldurmak adına çok kısa bir sürem kaldı. Dolduktan sonra pro lisans kursuna katılacağım. Kursa girdikten sonra da pro lisanslı sayılacağım ve sorun ortadan kalkacak. Futbolcuyken de sahanın içinde özellikle son 6-7 senemde teknik adam gibi baktım oyuna. Kendimi geliştirmeye, yanımdaki arkadaşlarımı geliştirmeye çalıştım. Aynı motivasyonla devam edeceğim. Daha zorlu bir mesleğe geçtiğim için zorlukları var. Bir an önce sahaya konsantre olmak istiyorum. Evet pro lisansım yok ama Süper Lig'de de halihazırda örnekler var. Biz de bu yoldan başlangıç yaptık. Sonu başarı olsun, lisansları bir şekilde alacağız."
"Ofansif, pozitif futbol oynatmak istiyorum"
"Futbola bakışımı sorarsanız Başakşehir'in hedefleriyle örtüşüyor. Elimden geldiğince takıma bunu anlatmaya çalışacağım. Teknik adamlık benim adıma yeni bir başlangıç. Fena bir futbolcu değildim ama artık o bitti. Futbolu çok iyi bilebilirsiniz, matematiği çok iyi bilebilirsiniz ama bunları anlatmak farklı bir yetenek. Ben de bunun için kendime inanıyorum. Elimde çok iyi bir kadro var. Bunu değerlendireceğiz. Mevcut konumu değiştirdikten sonra takıma ofansif, pozitif bir futbol oynatmak istiyorum. Son güne kadar çok ciddi teklifler oldu. İlgilenen herkese teşekkür ediyorum. Ama burada benim adıma sayın başkanın varlığı, abi-kardeş ilişkimiz her şeyin ötesinde. Onun bir sözüne bakıyordu bu. Etkenlerden biri de burayı tanımam, bu ailenin bir parçası olmamdı."