Pep Guardiola'lı Barcelona'nın İspanya, Avrupa ve dünyayı kasıp kavurduğu yıllarda ezeli rakibi Real Madrid, buna 'dur' demenin yollarını aradı. Çözüm ise Jose Mourinho oldu.
Gerek saha içinde gerekse saha dışında sıradışılığıyla tanınan Jose Mourinho, başta Real Madrid için biçilmiş kaftan gibi görünmese de takımıyla ortaya koyduğu performansla Pep Guardiola'nın Barcelona'sının hegemonyasına son verdi. O sezon Eflatun Beyazlılar, 121 gol atarken 100 puanla şampiyonluğa ulaştı. Real Madrid, her iki alanda da 8 yıl önceki rekoru kırmayı başardı.
Real Madrid tarihine geçen bu başarıda aslan payı ise Jose Mourinho'nun oldu. Real Madrid'in o sezon öncesi ve sırasındaki öne çıkan kilit hareketleri ne oldu? Konuyu Marca gazetesi yorumladı ve sıraladı.
1. Transfer hareketsizliği
2011 yazında Fabico Coentrao 30 milyon Euro'ya transfer edilirken, Raphael Varane ve Nuri Şahin başkent yolunu tuttu. Teknik direktör Jose Mourinho'nun planlarıyla örtüşmeyen Sergio Canales, Pedro Leon, Ezequiel Garay ve Fernando Gago ile yollar ayrıldı. Önceki yılda inşa edilen çekirdek kadro ise korundu.
2. Güçlü bir rakip
Barcelona her alanda yenilecek takımdı; bunun anlamı El Clasico rekabeti daha da ısınmıştı. Mourinho ile Guardiola arasındaki rekabet bir yana, sahadaki oyuncular arasındaki rekabet de üst düzeydeydi. Bir kenarda Alvara Arbeloa, Xabi Alonso ve Cristiano Ronaldo diğer yanda Gerard Pique, Xavi ve Lionel Messi... Barcelona, Ağustos ayında oynanan İspanya Süper Kupası'nı kazanarak ilk raundu aldı.
3. Geri gönüş ve reaksiyon
Real Madrid'in ilk haftalardaki görüntüsü aldatıcı oldu. 3. haftada Levante'ye yenildiyler, 4. haftada ise Racing Santander'le berabere kaldılar. Mourinho ve ekibinin reaksiyonu başka oldu. Sonraki 10 maçı da kazanarak liderliğe yükseldiler -Sezon sonuna kadar zirvede kaldılar-.
4. Clasico şüpheleri
Real Madrid'in 10 maçlık galibiyet serisi Aralık ayında Santiago Bernabeu'da son buldu. Barcelona ezeli rakibini deplasmanda 3-1 yendi. Sonuç şüpheleri tekrar oluşturdu. Ancak Eflatun Beyazlılar, sonraki haftalarda sırasıyla Sevilla'yı 6-2 ve Granada'yı 5-1 yendi.
5. Engeller
La Liga'nın zirvesindeyken, sezonun son ayında puanlar kaybetmeye başladı. Malaga ve Villarreal'le beraberliğin ardından sahasında Nisan ayında Valencia ile golsüz berabere kalması soru işaretlerini iyice artırdı. Ufukta Camp Nou'daki maç vardı.
6. Öldüren darbe
Camap Nou'daki maç şampiyonluğun kilinidi açtı. Mesut Özil, kariyerinin belki de en iyi maçlarından birini çıkarırken; Sami Khedira ilk yarıda Real Madrid'i 1-0 öne geçirdi. İkinci yarıda Barcelona eşitliği sağladı. Ancak golün 3 dakika sonrasında Mesut Özil sazı eline aldı ve muhteşem bir asistle topu Cristiano Ronaldo'yla buluşturdu. Ronaldo'nun golüyle maçı 2-1 kazanan Real Madrid, şampiyonluk yolunda büyük bir adım attı.
7. Sonuç
Real Madrid son dört haftadan önce 6 puan aldığı takdirde şampiyonluğa ulaşacaktı. İlk üç galibiyetin ilkini de Sevilla'yı Bernabeu'da yenerek elde etti. Ronaldo, Mesut Özil ve Gonzalo Higuain, 2 Mayıs'ta ki maçta Athletic Club karşısında Real Madrid'i 3-0 galibiyete taşırken; kupayı da başkent ekibi omuzladı. Bu Real Madrid ile Jose Mourinho'nun Barcelona ile Pep Guardiola'nın hegemonyasına son vermesine neden oldu.
8. 10. (La decima) kupanın gölgesi
Jose Mourinho ve öğrencileri o sezon Barcelona egemenliğine son vermesine karşın 10. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ile özdeşleşen La Decima'yı (onuncu) kaçırması eksik halka oldu. Bayern Münih, Şampiyonlar Ligi yarı finalinde Real Madrid'i penaltılarla saf dışı bırakırken; Mourinho'nun bir başka tarihe çentik atma hevesi de yarım kaldı.
Mourinho'nun sonunu ise saha içindeki değil saha dışındaki tavırları sonlandırdı. 2010'da Inter'i şampiyonlar Ligi'nde şampiyonluğa taşıdıktan sonra Manuel Pellegrini'nin yerine takımın başına geçen Mourinho, başta takımın efsane isimlerinden Iker Casillas olmak üzere bazı oyuncular ve taraftarlarla sorun yaşadı. Takımın ligi 2. bitirmesinin ardından da Portekizli ile yollar ayrıldı.