Maradona'nın teknik direktörlüğünü yaptığı takımlardan Birleşik Arap Emirlikleri Ligi ekibi Al-Fujairah'ın Hollanda kampını düzenleyen organizatör Atalay Mutlu, büyük hayranlık duyduğu efsane futbolcuyla geçirdiği 1 ayı AA muhabirine anlattı.
Maradona ile 2017 Haziran'da tanıştığını bildiren Mutlu, "Büyük kulüplerimizden biri için Slovakya’ya kamp yeri bakmaya gittiğimde tuhaf bir numaradan arandım. Çok ünlü bir hocalarının olduğunu ve kendilerine yardımcı olup olamayacağımı sordular. Başta hocalarının adını söylemek istemediler, 10 dakika sonra 'Hocamız Diego Armando Maradona.' dediler. Bende bir sessizlik oluştu. 'Hayal mi kuruyorum, biri dalga mı geçiyor.' dedim. Şiir gibi geldi bana. Bu işi yapmak için her şeyi yapacağımı söyledim. Sonra Hollanda'ya geldiler. Maradona’nın kampını düzenlemek benim için gururdu." diye konuştu.
Vefatından 3,5 ay önce Adana Demirspor için temas kurdum
Maradona'nın Türk futboluna bakışına ilişkin Atalay Mutlu, şunları söyledi:
"Hollanda’da kaldığı süreç ve anlaşmalarla Diego ile samimiyetimiz arttı. Diego’ya 'Seni bir gün Türkiye’de görmek isterim' dedim. O da 'Çok mutlu olurum, bir kez Sevilla ile geldim, çok da sevdim. İstanbul müthiş bir şehirdi. Türkiye gibi bir Futbol ülkesinde çalışmayı, özellikle İstanbul olursa çok isterim.' dedi. O günlerde Türkiye'den çok sevdiğim bir ağabeyim aradı, 'Adana Demirspor'un Süper Lig'e çıkma ihtimali var, Maradona oraya çok iyi uyum sağlar, görüşebilir misin?' dedi. Yardımcısını aradım, bir gün sonra Diego hatta diyerek beni telekonferansa aldı. Maradona, 'Çok isterim gelmeyi, çok sevinirim ama şu an sağlık durumum iyi değil. Zor yürüyorum, rahatsızım. Beni düşündüğün için teşekkür ederim. Sağlık durumum iyi olursa Türkiye'de çalışmayı çok istiyorum' dedi. Bu konuşmamız ölümünden 4 ay önceydi. En son da o zaman konuştuk."
Jean-Marie Pfaff'la görüşmeyi reddetti
Maradona ile unutulmaz anıları olduğunu dile getiren Mutlu, Arjantinli efsanenin, kendisini görmek için kamp yaptıkları otele gelen Belçikalı unutulmaz kaleci Jean-Marie Pfaff'la görüşmeyi reddettiğini anlattı.
Mutlu, Maradona'nın Pfaff'a çok kızgın olduğunu aktararak şöyle konuştu:
"Jean-Marie Pfaff, bir akşam otele geldi, 'Diego ile görüşmek istiyorum.' dedi. Diego’nun yanına gittim, 'Pfaff geldi, seninle görüşmek istiyor.' dedim. Maradona, 'Söyle gitsin.' dedi. Nasıl söyleyebilirim ki. Aradan 45 dakika geçti, Pfaff kapıda bekliyor, Diego içeriden dışarıya çıkmıyor. 'O gitmeden dışarıya çıkmıyorum. Sana sebebini sonra anlatırım.' dedi. Pfaff'a ben söyleyemedim, otel müdürüne söylettik. Pfaff gittikten sonra, Diego bana kızgınlığının sebebini anlattı, 'Dünyanın en iyi kalecisi ve futbolcusu buluşması olacak diye benim adımı kullanmış. Bir futbolcunun veda maçına davet etmişler ama benim hiçbir şeyden haberim yok. Organizasyondan davet de gelmedi. Herkes beni arıyor, benim haberim yok. Benim üzerimden kendi reklamını yapıyor. Çok kızdım, görüşmek istemiyorum, görüşürsem kalbini kırarım.' dedi."
Hollandalı ailenin Maradona'ya büyük hayranlığı
Dünyanın her yerinden gelen taraftarlarla otelin önünün her gün dolu olduğunu dile getiren Mutu, yaşadığı ilginç bir olayı ise şöyle anlattı:
"Otelin önüne barikatlar kurarak Diego’nun rahat yürümesini sağladık. Akşam 8.00-8.15 civarında her gün 15 dakika fotoğraf çekme programı düzenledik. Bir gün ortama bakmak için dışarıya çıktım, üç çocuklu bir kadın ağlıyordu. 'Yardımcı olabilir miyim?' dedim, 'Diego’yu ne kadar çok sevdiğimi bilmiyorsun. Günlerdir geliyoruz, fotoğraf çektiremedik.' dedi. Oğluna işaret etti, kimliğini çıkarttı, çocuğun adı Diego Armando. Öbür çocuğunun adı da Maradona’nın hayranı olduğu Ernesto Che Guevara. 'Siz benden daha çok seviyorsunuz, bekleyin.' dedim. Diego’nun yanına gittim, 'Özel bir misafirimiz var, vakit ayırır mısın?' dedim. Kadını ve çocuklarını içeriye aldım, çocuklara ve kimliklerine baktı. Diego’yu o zamana kadar hiç bu kadar duygusal görmemiştim, Hollanda kimliğinin üzerinde kendi ismini gördü, çocuklara ve kadına sarıldı. Onlarla uzun süre ilgilendi, bayağı duygusal anlar yaşadılar. Kadın gittikten sonra, 'Amigo böyle insanlar gelirse bana sorma getir. Bunlar çok özel kişiler.' dedi. Bana da sarıldı, öptü."
Maradona’nın otel çıkışlarında uzaktan kalabalığı incelediğini belirten Mutlu, "Otel çıkışlarında şapkasını indiriyor, kimseye bakmadan ilerliyor. Çocuklu aileler ve engelli çocukları görünce duruyordu. Durması gerektiği yerde durup onlarla ilgileniyordu." dedi.
Hollanda’da bulunduğu süreçte Maradona'ya önemli bir firma ile sponsorluk anlaşması da ayarladığını da aktaran Atalay Mutlu, "Diego bir gün, '86 yılında Dünya Kupası’nı kazandığım arkadaşlarım ekibimde. Ben de Al-Fujairah ile cüzi bir rakama anlaştım, benim için reklam, sponsorluk anlaşması yapar mısın? Arkadaşlarıma ekstra kazanç sağlamak istiyorum’ dedi. Kısa sürede 3 büyük şirketle anlaştık. Onların çekimleri sırasında daha samimi olduk." ifadelerini kullandı.