YAZI | Oğuz Öztürk
Temmuz ayında Lionel Messi’nin Barcelona’dan ayrılacağına dair ilk ciddi haber, Barcelona’ya yakın olan bir ajans tarafından girilmiş, konuyla ilgili o dönem Barcelona teknik direktörü olan Quique Setién ise, "Haberleri duymadım. Bilgim yok. Son idmanda neşesi yerindeydi. Konuştuk ancak çıkan ayrılık haberleri üzerine bir diyalog yaşamadık" ifadelerini kullanmıştı. Messi’nin ayrılacağı yönündeki haberler, günden güne artarak devam etti.
"Messi'nin jübilesini Barcelona'da görüyorum. 2021'e kadar sözleşmesi var. Normal durumlarda, futbolcularla yaptığımız görüşmeleri açıklamıyoruz ama Messi'nin sözleşmesini yenileme zorunluğumuz olduğu açık. Messi, dünyanın en iyi futbolcusu." Barcelona Kulüp Başkanı Josep Maria Bartomeu, Messi’nin takımda kalacağından emin gibiydi ancak gidişat, bazı sıkıntıları beraberinde getirdi. Messi’yi buraya getiren süreç ve yaşananlar, önceki sezonların birikmişliklerini de kapsıyor. Peki, Messi’yi Barcelona’dan koparmaya kadar götüren süreç nasıl naşladı?
Messi, 2014-2015’deki o harika sezonun ardından Şampiyonlar Ligi’nde bir türlü istediği tatmini yaşayamadı. O sezon bambaşka olan Barcelona, Luis Enrique’nin ‘tarihin en iyi üçlüsü’ diyerek tanımladığı Messi, Suarez, Neymar triosuna sahipti ve bunun yanında Xavi, Iniesta ve Dani Alves gibi isimler de halen Barcelona’daydı. Xavi 2015, Dani Alves 2016, Neymar 2017, ve son olarak Iniesta 2018'de Messi’nin yanından ayrıldı. İlk problemlerden biri tam olarak burada başladı. Barcelona yönetimi, giden bu isimlerin yerini tam olarak dolduramadı.
"Şampiyonlar Ligi'ni çok özledik"
Lionel Messi, 2018-2019 sezonu öncesinde, taraftarlara seslendiği bir röportaj verdi ve açıkça, “Takım arkadaşlarım ile beraber herkesin o çok özlediği Şampiyonlar Ligi kupasını alacağız” dedi. Ancak Barça, yarı finalde Liverpool’a elendi. İlk maçı 3-0 kazanan Barcelona, rövanşta 4-0 kaybetti ve büyük bir hayal kırıklığı yaşandı. Copa del Rey’de ile teselli arayan Barça, orada da Valencia’ya boyun eğmek zorunda kaldı.
Barcelona yönetimi, tüm bunlara rağmen teknik ekibe inancını korudu. Messi, 2019-2020 sezonuna sakat başladı. Ancak Messi’nin Barcelona yönetiminden bir isteği vardı ki; gerilimin ana nedenlerinden biri olmuştu. Arjantinli yıldız, Neymar’ın takıma geri dönmesini istiyordu. Barça, bu isteğin yerine Antoine Griezmann'ı satın aldı ve Fransız oyuncu, Messi’nin bu durumuna rağmen takıma uyum sağlamak için mücadele etti. Barça, Griezmann, Coutinho (2019-20'de Bayern'e kiralandı) ve Dembélé'yi (sezonun çoğunda kenarda ya da sakattı) transfer ederken, Neymar'ın maliyetine oranla daha fazla bir şekilde; 350 Milyon Euro’dan fazla para harcadı. Bu arada Messi, Barcelona’nın Neymar’ı geri getirmek için elinden geleni yapıp yapmadığı konusunda emin olmadığını bir röportajında itiraf etti.
Geçtiğimiz Eylül ayında yeni sezon ile ilgili Sport’a bir röportaj veren Messi, 2019-2020 sezonundaki en büyük beklentisinin ‘kazanmak’ olduğunu açıkça itiraf etti. “Kazanmaya devam etmek istiyorum. Benim için para çok şey ifade etmiyor. Başka şeylerden etkileniyorum. Kazanan bir projede yer almak benim için en önemli nokta...”
Ocak ayında Valverde, Suudi Arabistan'da oynanan Supercopa'da Atlético Madrid'e 3-2 mağlup olduktan sonra görevden alındı. Pek çok taraftar, onun kovulduğunu görmekten mutluydu. Aslında oyuncular Valverde'yi sevmişlerdi. Barça, ilk olarak Xavi ile görüşmelerde bulundu fakat 'Hayır' cevabını aldı. Diğer iki hedef de (Pochettino, Koeman) Barcelona’yı geri çevirdi. Bu yüzden Bartomeu işsiz Quique Setien’e döndü. Setien, ‘Barça DNA’sına dönüş felsefesi ile işe girişti ancak işler pek de beklediği gibi gitmedi.
Şubat ayında Messi, teknik ekipte yer alan Abidal’in de içinde bulunduğu bir problem yaşadı. Abidal'ın verdiği bir röportajda eski teknik direktör Ernesto Valverde'nin gönderilmesiyle ilgili olarak "Bir çok futbolcu memnun değildi ve onun döneminde çok da çalışmıyordu." şeklindeki sözlerine Messi, “Oyuncular hakkında konuşurken isim vermeniz gerekiyor. Eğer bunu yapmazsanız söylentiler ve doğru olmayan sözler artıyor ve hepimizi kirletiyor” diyerek tepki göstermişti. Messi’nin yaşadığı yeni sorunlar, Eric Abidal ile de sınırlı kalmadı. Arjantinli, arka arkaya iki idmanda önce Pique, ardından da kaleci Ter Stegen ile söz dalaşına girdi. Sular kaynamaya devam etti.
İtalya’da 1-1 tamamlanan Napoli karşılaşmasının ardından Sergio Busquets de verdiği demeçte “Kadromuz yetersiz. Ne yazık ki, böyle planlandı ve şimdi zorlanıyoruz” diyerek takımdaki sorunları basın mensuplarına çekinmeden aktardı.
"Zayıf bir takımız..."
Takım olarak huzursuz şekilde devam eden Barcelona’da Messi’nin yönetim ile yaşadığı şok kriz ise Şubat ayında gerçekleşti. Josep Maria Bartomeu'nun bazı futbolcular ve teknik direktörler aleyhinde sosyal medyada propaganda yapılması için bazı hesaplarla anlaşma yaptığı öne sürüldü. İddiaya göre Bartomeu tarafından kiralanan PR şirketi, Messi, Xavi, Gerard Pique, Pep Guardiola, Carles Puyol ve eski başkan Joan Laporta gibi isimlere saldıran yaklaşık 100 Twitter ve Facebook hesabını yönetiyordu. Bu, büyük bir skandaldı. Haberlere göre ilk olarak 2017 yılında ortaya çıkan bu hesaplar, Messi’nin sözleşme yenileme konusunda yönetime zorluk çıkarması hakkında Arjantinli futbolcuya saldırırken, Gerard Pique’ye ise Davis Cup ile ticari anlaşmaları üzerinden saldırıyordu. Barcelona ise yaptığı açıklama ile tüm iddiaları reddederken söz konusu şirketle hiçbir şekilde anlaşma yapılmadığını net bir dille duyurdu.
Mart ayında Messi ve arkadaşları, Covid-19 pandemisi sebebiyle maaşlarında %70 gibi bir oranda indirim yapmayı kabul ettiler. Pandemi ile verilen arada Sport’a konuşan Messi, açıkça yine kadrolarının ve oynadıkları futbolun Şampiyonlar Ligi’ni kazanmak için yeterli olmadığını söyledi. “Sahip olduğumuz kadrodan hiçbir zaman şüphe duymadım. Her şeyi kazanabileceğimizden şüphem yok. Ancak bu oyunla bunu başaramayız. Bu oyunumuzla Şampiyonlar Ligi'ni kazanmanın mümkün olmadığını biliyorum...” Tüm bunlar olurken, Quique Setien, Lionel Messi'nin kariyerini Camp Nou'da bitireceğinden emin olduğunu söyledi. “Bunlar büyük kulüplerde normal şeyler. Üzücü olan, bu krizlerin medyaya aktarılması. Yaşananların Messi gibi bir oyuncuyu kalıp kalmama konusunda yeniden düşünmeye ittiğini sanmıyorum. Kariyerini Camp Nou'da bitireceğinden eminim”
La Liga’da şampiyonluğu da Real Madrid’e kaptıran Barcelona, Messi’nin yeniden basına konuşması ile sorunları aşamadığını Temmuz ayında birkez daha gösterdi. “Zayıf bir takımız. Maçlar arzulu ve baskılı futbolla kazanılıyor. Kaybetmememiz gereken çok puan kaybettik. İstikrarsızdık” diyen Messi, aslında sorunun sadece kendisi ile de alakalı olmadığını bir kez daha gösterdi.
Koeman'dan Messi'ye...
Barcelona’nın önünde tek hedef, Şampiyonlar Ligi kalmıştı. Quique Setien, Temmuz ayında 4-1 kazandıkları Villarreal maçındaki gibi bir performans gösterdikleri taktirde, Şampiyonlar Ligi’ne ulaşabileceklerini düşündü. Fakat, her daim ‘zayıfız’ diyen Messi, çok acı bir skordan sonra haklı çıktı. Barça, Bayern Münih’ten tam 8 gol yedi. Messi, bu hezimetten sonra basına hiç konuşmadı. Çıkan bazı haberlerde, Messi’nin takımda kalmak için bazı şartlar sunduğu ifade edildi. Bunlardan biri, yönetim değişikliğiydi. Ancak Bartomeu yönetimi, ilk hamle olarak Quique Setien ile yolları ayırdı, ardından gelecek Mart için genel kurul sözü verdi. Tabii ki, bunlar Messi için yeterli olmadı. Daha sonra İspanyol basınında çıkan haberlerde ise, yeni teknik direktör Ronaldo Koeman’ın Messi’ye giderek artık ayrıcalıklarının bittiğini söylediği iddia edildi. Bu durumu, Luis Suarez takip etti. Tüm bu iddialara rağmen, Messi takım kaptanı olarak sessiz kalmaya devam etti. Lionel Messi, avukatlık bürosu aracılığıyla 25 Ağustos'ta Barcelona Kulübüne faks göndererek, herhangi bir bedel ödemeden takımdan ayrılmak istediğini iletti. Son olarak, Lionel Messi'nin babası ve menajeri Jorge Messi, Josep Maria Bartomeu ve yönetim kurulu başkanı Javier Bordas ile yaklaşık 1,5 saat süren bir toplantı yaptı. Yönetim, bu toplantıda Messi'yi bırakmayacaklarını ve iki yıllık yeni sözleşme önereceklerini yineledi.
Peki şimdi ne olacak? Messi’nin kontratında yer alan ‘700 Milyon Euro’ya serbest kalır’ maddesi, Arjantinliyi en fazla köşeye sıkıştıran durum. Manchester City ciddi görünse de, bu parayı ödemesi mümkün görünmüyor. Bartomeu yönetiminin serbest kalma maddesini kasaya koymadan Messi’yi bırakması da beklenen bir durum değil. Hal böyle olunca, oyuncular artı para ile Messi’nin gidişini kabullenecekler gibi görünüyor. Ancak yine de, Messi’nin artık takımda kalmasının çok zor olduğunu varsayarsak, işin hukuki yollarla çözülmesi de olası görünüyor.
Messi'nin ayrılması halinde, hem Barcelona'nın, hem La Liga'nın, hem de El Clasico rekabetinin de zarar göreceği bir gerçek. Cristiano Ronaldo'dan sonra Lionel Messi'nin de El Clasico'da olmayacak olması, marka kaybını da beraberinde getirebilir. Bu konudaki en iyi demeç de, yıllardır Lionel Messi ile sert maçlar oynayan ve yeri geldiğinde kavgalar dahi eden Sergio Ramos'a ait...
"Messi, kendi geleceğine karar vermek için tüm saygıya sahip. Ancak bunu en doğru şekilde mi yapıyor, bilemiyorum. Messi'nin İspanyol futbolu, Barcelona ve bizim için takımda kalmasını istiyoruz. Şurası kesin ki Leo, İspanya Ligi'ni ve El Clasico'yu her daim daha çekici hale getiriyor..."
Her nasıl olursa olsun, Messi’nin ayrılığı, Barcelona tarihinin en acı anlarından bir tanesi olacak...