Galatasaray forması ile Barcelona’ya karşı oynanan 8 maçın 7’sinde süre alan Suat Kaya, o dönemin farklılığını vurguladı.
“Şampiyonlar Ligi bir seviyede Barcelona gibi bir takım ile karşılaşmak inanılmaz zevkli ve heyecanlıydı. Tabii o zamanın futbolcuları ve oyun düzenleri çok farklıydı. Santrfordan en gerideki kaleciye kadar hepsi çok şöhretliydi, şuanda da olduğu gibi komple hayran olunan bir takımdı. Barcelona yeni hocası Xavi ve gençleri ile yeni bir şeyler yaratmaya çalışıyor. Biz o oyuncu grubumuz ile 10 sene Şampiyonlar Ligi’nde oynadık, bu yüzden çoğu maçta Barcelona gibi büyük takımlar ile oynadık. O takımlarda olanlardan bazıları Roberto Carlos gibi ülkemize geldi ve görev yaptı. Futbolun o seviyesinde o insanlar ile karşılaşmak çok özeldi.”
Kaya, Uefa Kupası ve Uefa Süper Kupası’nı müzesine götüren takım ile Galatasaray’ın mevcut kadrosu arasındaki farklara değindi.
“Eksik olanı bir çırpıda saymak gerekirse; Hagi, Taffarel, Emre, Okan, Suat, Bülent’i, Popescu’su, Tugay’ı, Ümit Davala’sı yok, eksik çok. O kadro inanılmaz derecede profesyonelliği amatör hale getiren, yarışmaya aday olan, takım halinde en kısa koşu mesafesinin 114-115 kilometreye kadar çıkmasını sağlayan önemli bir oyuncu grubuydu. O hız seviyesinde sadece IBM vardı bilgisayar olarak. Kendi ölçümlerimizi yaptırdığımızda biz bile hayretler içinde kalıyorduk. Barcelona seviyesinde takımlar ile oynamak için çok koşmanız şart. Koşu bazen tekniği kapatıyor. Bu oyun kaliteli ve zeki oyuncular ile güzelleşiyor, bizim dönemde maşallah hepsi vardı. Biz saha içinde iddiaya giren bir oyuncu grubuyduk, o kadar zevk alıyorduk ki birbirimiz ile bile saha içinde yarışıyorduk. İyi arkadaşlık ve kaynaşma olması lazım. Real Madrid-Paris Saint Germain maçının sonrasına bakarsanız. Real Madrid’in soyunma odası, fizyoterapistinden, masörüne, aşçısından, bekçisine bir aile ortamı yaratılmadan herhangi bir başarı gelmez. Real Madrid bu aile ortamı ile sadece bir futbolcusu 220 milyon Euro olan bir takımı sahadan sildi. Bizim de kazandığımız başarılarda aile ortamı çok çok büyük bir etkendi.”
Suat Kaya, Galatasaray’ın Uefa Avrupa Ligi’ndeki tur şansını da yorumladı.
“Hiç duygusal bakmadan direkt söylüyorum, çok zor. Enteresan bir sezon yaşıyor Galatasaray, ligde ne kadar kötüyse Avrupa’da da o kadar etkililerdi. Oynayan oyuncu grubunun çoğunluğunun yabancı olması, maç seçmesi her şey düşünülebilir. Forma adına, Galatasaray adına başarmak istiyorlar ise ilk basamak Barcelona maçıdır. Çok çok önemli bir takımı saf dışı bırakmak inanılmaz olur.”
Efsane futbolcu, Domenec Torrent’in Barcelona karşısında nasıl bir oyun planı ile sahaya çıkacağını ön göremediğini belirtti.
“Galatasaray hem cesur hem cesur olmadan savunma oyunu da oynayabiliyor. Kendileri ölçüp biçmişlerdir. 2-0 kaybedilen Konyaspor deplasmanına, bir önceki maçta iyi performans gösteren Feghouli’nin götürülmemesine bir hoca ve Galatasaraylı olarak şaşırdım. Domenec Torrent’in ne oynatacağını tahmin edemiyorum. Barcelona’nın Xavi ile rakibi oynatmama niyeti olacağını tahmin ediyorum. Topu alıp 500-600 pas yapmaya çalışacaklar. Buna ne kadar dayanabileceğiz o önemli. Bizim dönemimizde topu kovalayan takım olmanın aksine, topu rakipten bir an önce alıp oynayan takım kimliği vardı. Ama tabii hocalar değişince sistemler de değişiyor. Domenec Torrent hala bir arayış içerisinde. Allah yardımcıları olsun, tabii ki gönlüm tuttuğum, oynadığım, futbolu bıraktığım, hala daha rekoru kırılmayan şampiyonlukların en fazlasında bulunduğum takımımın buradan yüzünün akı ile çıkması. Ama bunun kolay olmadığını bilmek lazım.”
Suat Kaya, sağlıklı bir Fernando Muslera’nın kadroya ilk yazılacak isim olması gerektiğini söyledi.
“Fernando Muslera döndü, eğer eksiği yok ise tercih hakkını kullanmadan direkt Muslera’yı yazarım, takımı sonra kurarım. O çok önemli bir etken çünkü. Her şeyi ile kendini Galatasaray’a adamış bir insan. Barcelona korner atmayan bir takım, bıktırana kadar pas yapacaklardır. Ama sorun orta saha olacaktır, orta sahada üstünlük kuran takım kazanacaktır.”