"Patron bırakın gitsin dememişse..."

NTV Spor yorumcusu Mehmet Demirkol, Volkan Demirel olayını değerlendirirken Türkiye Futbol Federasyonu'nu sert bir şekilde eleştirdi. Demirkol, Burak Yılmaz olayından dolayı da özür diledi.

NTV Spor 19 Kasım 2014 - 13:50

Volkan Demirel'in bugün gazetelere yansıyan protesto açıklamalarını yorumlayarak sözlerine başlayan Mehmet demirkol, "Protesto etmek herkesin hakkıdır, Volkan'ın da hakkıdır. Küfüre dayanamamış ve protesto etmiş. Protesto ettiğini açıklıyor. 'Birisi kıvılcımı yakmalıydı' diyor. Hak veriyorum. Volkan konuşmuş ama adımı yazmayın demiş veya muhabir arkadaşlarım başka şekilde ulaşmış. Burada bir protesto var. Sonuçları da vardır. Hafifletici nedenleri de var. Federasyon bunları gözönünde bulundurup karar verir. Milli Takım sorumluları karar verir ama Ocak ayına kadar bir açıklama yapmayacaklar gibi görünüyor. Protesto eylemi duygusal sebeplerle de olsa bunu yapıyorsanız, bir açıklama gerekir. Ne olduğunu anlatmak gerekir. Kamuoyuna açıklama yapmak gerekir. Volkan bu şekilde yaptı açıklamasını. Federasyon ve Milli Takım tarafındaki yankılarının da ne olacağını bizim bilmemiz gerekir. Umuyorum bir açıklama yapılır. Kaleci antrenörü Alper Hoca'nın bir açıklama yapması gerekir. Bire bir orada çünkü. Milli Takım teknik direktörünün açıklama yapması gerekir, 'Evet hak verdim Volkan'a ve yolladım' ya da başka bir şey. Şeffaflıkta fayda var. 'Volkan da ona küfür etmişti. Melo'ya da bunları söylemişti' deniyor. İnsanların hayatlarında dönüm noktası vardır. Geçmişe bakmam. Volkan bunu protesto ederek, hayatında bir daha kimseye küfür etmeyeceğini deklare etmiştir. Bu ortaya çıkar. Bu da bana mutluluk verir. Volkan önemli bir oyuncudur. Sevin ya da sevmeyin Türkiye'nin en iyi kalecilerinden bir tanesidir. Bütün bu kınamayı yaparken oradaki güvenlikçilerin saldırısını da kınamak gerekir. Küfür ne kadar kötüyse saldırı da o kadar kötüdür" diye konuştu. 

BURAK YILMAZ ÖZRÜ
Volkan'ın, "Neredeyse bunu da benim üstüme yıkacaklar" ifadeleri üzerine Demirkol, "Ben öyle bir şey yapmadım. İnsanların kafasından bir sürü şey geçer. Bunları televizyonda söylersin ya da söylemezsin. Ben emin olmadığım bir şeyi söylememeyi tercih ederim. Emin olduğum bir şey de hata da yaparım, bundan da özür dilerim. Hata yaptığım bir şeyi söyleyeyim mesela. Çek Cumhuriyeti maçından sonra Burak'ın bir daha Milli Takım'a alınmayacağını söylemiştim. Çok ciddi kaynaklarım vardı. Şu anda ben özür diliyorum. Ama umuyorum kaynaklarım beni yanıltmıştır. Umuyorum karar değişmemiştir. Açıkladıktan sonra, artık bunun şahitleri varsa, 'bir daha Burak Milli Takım'a gelmeyecek' denmişse; biz de bunun haber kaynaklarına ulaşmışsak ve sonra bundan vazgeçilmişse, yine ben özür dilerim ben hatalıyım derim. Özür dilemekten hiç gocunmam. Her gün özür dileyecek duruma gelmişsen bu normal değildir. Özür dilemek de teşekkür etmek de normaldir. Ergin Ataman'ın Fenerbahçe'ye teşekkür etmesi gibi" diye konuştu. 

"Volkan şunu söyledi, bunu söyledi" gibi ifadelerden dolayı yine cepheleşme oluştuğunu vurgulayan Mehmet Demirkol, "Mert (Aydın) geçende çok iyi söyledi. 'İlk küfür eden insanı bulmamız lazım dünya tarihinde o zaman.' Geleceğe bak. Gelecekte Volkan yine böyle bir şey yaparsa 'Volkan sen daha yeni milli maçı terkettin. Aynı şeyleri bir daha tekrarlıyorssun' diye söyleyebilir. Geçmişe dönmem. Burada eğer Milli Takım oyuncusu küfürlere maruz kalıyor ve protesto etme noktasına geliyorsa, bu sadece bir oyuncuya bırakılmaz, topyekün açıklama gerekir. Bütün oyuncuların protesto etmesi gerekir. Bütün oyuncular maçtan mı çekilecek? Hayır. Bütün oyuncular, maçtan sonra açıklama yapar. Sadece Arda maçtan sonra sorulduğu zaman Volkan'ın önemli bir oyuncu olduğunu söyledi. Kimse bir açıklama yapmadı. Çünkü herkes korkuyor. Aynı şekilde eğer güvenlikçiler, gazetecilere saldırıyorsa güvenlikçiler için de özür dilenmesi gerekir, bizim güvenlikçilerimiz böyle yaptı diye. Gazeteciler içinde de olayı körükleyen varsa o konuyla da açıklama yapılmalı. Ancak olmadığını düşünüyorum" olayı yorumladı.

TFF'yi eleştiren Demirkol, "Federasyon'u bunlardan hiç sıyrılamaz. Volkan Demirel'in sorumlusu sensin. Üzerinde Milli Takım eşofmanı var. Oradan evine gidene kadar sen sorummlusun. Sen bunu gazetecilerle korumaların arasına bırakamazsın. Volkan, bir protesto eyleminde bulunduysa duygusal sebeplerle de olsa oradan gidene kadar yanında iletişim sorumlusu olmalı. Gazetecilere, 'Volkan bir açıklama yapmacak" diye açıklama yapması lazım. Orada gazetecilerin üstüste yığılmasının nedeni 'Volkan bir şey söylerse' diye. Kaçırırsa ne yapacak. Nasıl anlatacak müdürüne. Videosunu çekip evde tek başına seyretmeyecek. Bir şey söylerse ben alayım. Almazsa olmaz. İleşitim böyle bir şeydir. Federasyonunun iletişim sorumlusu çıkar der ki; 'Sadece görüntü alınabilir ama Volkan bir açıklama yapmayacak' diye. Volkan neden oradan çıkıyor? 'Ben buradaydım. Gittim ama geri geldim' demek istiyor. Başka bir yerden çıksa Volkan görülmeyecek. 'Ben döndüm' diyecek anma inandırıcı olmayacak" ifadelerini kullandı.

"PATRON BIRAKIN GİTSİN DEMEMİŞSE"
Mehmet Demirkol sözlerine şöyle devam etti, "Fenerbahçe, Volkan'ın yalnız kaldığını düşünüp güvenlik görevlilerini mi yolladı. Milli Takım yetkilileri, güvenlik sorumlularını alıp 'Siz mmerak etmeyein buyrun çayımızı için. Ama siz ortalıkta görünmeyin sorun çıkar. Volkan'ı biz buraya getireceğiz, siz de orada alırsınız ve götürürsünüz. Ama oyuncu bizim oyuncumuz. Üzerinde Milli Takım forması var" der. Kim var orada Milli Takım'dan. Kimse yok. Bunların olabileceği düşünülmüyor. Çok basit, iletişimci çıkıp açıklama yapacak. Federayon yetkilileri de gidip Volkan'ı teslim edecek. Bu kadar kolay bir iş yapılamayacaksa yüzlerce insan federasyonda niye çalışıyor? Ne iş yapıyorlar ki! Federasyondaki profesyoneller, bunları düşünemiyor mu? Bence düşünürler. Ama o profesyonellere patron derse ki, 'Bırakın nereye giderse gitsin. Artık Volkan, Milli Takım'da yok' dememişse."

"SEN O ZAMAN VOLKAN'I TERKETTİN"
Bundan önceki Türk Milli Takımı'nın sorumlularıyla şu andaki görevdeki arkadaşların da gayet tecrübeli olduğunu vurgulayan Mehmet Demirkol, "Bir futbolcu olaylı bir maçtan sonra tek başına stattan ayrılıyorsa buna bakmak gerek. Selçuk İnan'ın çıkmasına benzemiyor. Selçuk İnan, 'Hadi hoca tebrik ederim, görüşürüz' der arabasına biner gider. Volkan'ın durumu aynı değil ki? 'Gideceğim' demiş. Fenerbahçe korumalarını göndermiş. Enterasan bir durum var. Eğer idare etmeyeceksen bu soruyu sorarım. "Sen o zaman Volkan'ı terkettin". Barada acayip bir durum var. Ara sıra birilerinin ağzından çıkıyor, 'hepimiz aynı gemideyiz' diye. Bu malı satmamız lazım. Bu bir sektör, bu işi doğru yapmamız lazım. Hepimizin hataları varsa, 'ben burada hata yaptım, bunu düzeltelim' diyelim. Böyle konuşmadan, cephelere çekilerek, sen yaptın ben yapmadım, hiçbir şey kazandırmaz. Böyle olmaz. Oradaki gazeteci arkadaşların yüzde 90'ını tanıyorum. Bunlar durup dururken kavga mavga edecek adamlar değil. Orada iş yapmaya çalışıyorlar. İşlerini doğru yapmayı sağlayacak düzen lazım" diye konuştu.