Gaziantepspor Kulübü Başkanı İbrahim Kızıl, TFF'nin yapılan şike soruşturması sonucunda PFDK'ya sevk etmediği, adı şike dosyasında geçmeyen ve şikeye bulaşmayan iki takımdan birinin Gaziantepspor olduğunun tüm kamuoyu tarafından görüldüğünü belirtti.
Gaziantepspor'a yönelik soruşturma kapsamında tutuklu bulunan Kızıl, avukatı aracılığıyla yaptığı yazılı açıklamada, TFF'nin 30 Nisan'da son bir yıldır spor kamuoyunun en önemli gündemi olan şike soruşturmasıyla ilgili kararını açıkladığını anımsattı.
Gaziantepspor'un geçen sezonun doğruluk ve dürüstlük şampiyonu olduğunu ifade eden Kızıl, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
''TFF'nin yapılan şike soruşturması sonucunda Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu'na (PFDK) sevk etmediği, adı şike dosyasında geçmeyen ve şikeye bulaşmayan iki takımdan birinin Gaziantepspor, diğerinin ise Antalyaspor olduğu tüm kamuoyu tarafından görüldü. Bu onur ve gururu bütün Gaziantepsporlulara aittir.
Gaziantepspor geçen sezonun doğruluk ve dürüstlük şampiyonudur. En kıymetli şampiyonluk budur. Bu İbrahim Kızıl'ın Gaziantepspor Kulübü Başkanı olarak dürüstlük ve namusluluğunun tescilidir. Ülkemizin 100 yıllık en büyük takımlarının isminin bir şekilde geçtiği soruşturmada alnımızın akıyla çıkmanın gurur ve onurunu bütün Gaziantep şehri ve Gaziantepspor camiasıyla paylaşıyorum. Bu bana, aileme verilebilecek en büyük onur nişanıdır.''
Kızıl, geçen sezon hiçbir hileye bulaşmadan alınlarının teriyle sezonu 4. sırada tamamladıklarını belirtti.
''Şu anda Gaziantepspor Kulüp Başkanlığı görevinden geçici olarak uzaklaştırılmış durumdayım. Yönetim Kurulundaki arkadaşlarımız şike raporu sonucunda kulübümüzün herhangi bir mağduriyete uğradığını tespit ettiklerinde, kulübümüzün hakkını sonuna kadar arayacaklarına dair kimsenin şüphesi olmasın'' diyen Kızıl, kulüp başkanlığında bulunduğu süreçte ''Marka kentin ortak değeri olan kulübü'' yalan, yanlış hiçbir şeye bulaştırmamanın onur ve gururunu duyduğunu kaydetti.
''RAPORA İSTİNADEN CEZAEVİNDEYİM''
Gaziantepspor'un yöneticilerinin gözaltına alındığını, cezaevine konulduğunu ve bir kısmına da kendisiyle görevden el çektirildiğini belirten Kızıl, bir şikayet sonucunda vergi müfettişlerinin kulübün defter ve kayıtlarını incelediğini aktararak, ''Yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapora istinaden şu anda cezaevindeyim'' ifadesini kullandı.
Şikayet konularını kamuoyuyla paylaşmak istediğini vurgulayan Kızıl, şunları kaydetti:
''Tabata ve İsmail Köybaşı'nın 13,5 milyon avro tutarındaki satış bedeli kulüp kayıtlarına intikal ettirilmemiştir. Kulübe transfer edilen futbolcuların bonservis bedelleri gerçeğinden daha yüksek gösterilmiştir. Kardeşim Mustafa Kızıl, menajerlik yapmak suretiyle kulübü zarara uğratmıştır. İddialar bundan ibarettir.
Yapılan inceleme sonucunda şikayet konularında yapılan tespitleri sizinle paylaşmak istiyorum. Tabata ve İsmail Köybaşı satış bedelleri için kuruşu kuruşuna fatura kesilmiş ve satış bedelleri Kulübümüzün kayıtlarına girmiştir. Futbolcu bonservis bedelleri gerçeğe uygundur. Mustafa Kızıl'ın menajerlik yaptığına ve kulüpten herhangi bir menfaat temin ettiğine dair bir bulguya rastlanmamıştır.''
Söz konusu tespitlerin bilirkişi raporundaki tespitler olduğunu bildiren Kızıl, ''bilirkişinin esas suçlama konularında hiçbir tespit yapmadığını, şahsı ve şirketleri üzerinden kulübe verdiği parayı inkar yoluna gittiğini'' ileri sürdü.
Kızıl, açıklamasında, ''Düzenlenen raporu ülkemizin önde gelen vergi uzmanları ile yeminli mali müşavirlere incelettim. Bilirkişi raporunda iddia edildiği gibi kulübe borç verdiğim paralardan dolayı kulübü zarara uğratmış mıyım? Rapor üzerinde çalıştılar ve bırakın kulübe zarar vermeyi milyonlarca lira kulübe vermiş olduğum alacağımı dahi kulübün kayıtlarına yansıtmadığımı ve kendimi zarara uğrattığımı söylediler'' ifadesine yer verdi.