Yıllardır Real Madrid ve Barcelona'nın gölgesinde kalan Atletico Madrid, 2011-12 sezonuna da Gregorio Manzano yönetiminde kötü başlamıştı. Sahada kazanma arzusu olmayan fazlasıyla yumuşak bir takım vardı. Manzano ile yolları ayırma kararı alan yönetim, teknik direktörlük görevini Diego Simeone'ye emanet ettiğinde kimse bu köklü kulübün kısa süre içinde Şampiyonlar Ligi ve La Liga şampiyonluğu için mücadele edeceğini düşünmüyordu. 23 Aralık 2011'de futbolculuk kariyerinde şampiyonluk sevinci yaşadığı Atletico'ya teknik direktör olarak dönen Simeone, birçoklarının hayallerinin ötesinde bir başarıya imza attı.
Atletico'nun son kez şampiyon olduğu 1996 yılında orta sahanın en önemli isimlerinden biriydi Simeone. Tüm kariyeri boyunca savaşçı, zaman zaman hırçın bir futbolcu olarak öne çıktı. Simeone'nin genlerindeki savaşçı kişiliği takımına aşılaması da uzun sürmedi. Atletico Madrid, 2011-12 sezonunu UEFA Avrupa Ligi şampiyonu olarak tamamladı. 2012'de Chelsea'yi 4-1 yenerek UEFA Süper Kupası'nı müzesine götürdü. Aynı sezon La Liga'da da Barcelona ile Real Madrid'i zorladı; ancak 3.'lükle yetindi. Böylece takım çok uzun bir aradan sonra yeniden Şampiyonlar Ligi'ne katılmaya hak kazanıyordu.
FALCAO'NUN GİDİŞİ VE...
Bu başarılarda öne çıkan oyuncu Radamel Falcao'ydu. Barcelona ya da Real Madrid gibi zengin kulüplerin böyle bir oyuncuyu gözden çıkarması düşünülemezken ekonomik sorunlar yaşayan Atletico, onu Monaco'ya satmak zorunda kaldı. Falcao'nun gidişinden sonra herkes takıma şüpheyle bakıyordu. Zira kimsenin kariyerleri boyunca potansiyellerini bir türlü gösteremeyen birçok oyuncunun Simeone yönetiminde birinci sınıf bir yıldıza dönüşeceğinden haberi yoktu.
ARDA, KOKE VE DIEGO COSTA BÜYÜSÜ
Arda Turan onun yönetiminde Avrupa'nın en çok konuşulan oyuncularından biri haline geldi. Kariyerinin çoğunu İspanya'nın orta sınıf takımlarında geçiren Raul Garcia, onun sayesinde Avrupa'nın en etkili orta saha oyuncularından birine dönüştü. Genç Koke bugün birçok büyük kulübün transfer listesinde ilk sırada. Ve Diego Costa... Daha düne kadar kadroya girmekte zorlanan; birçok taraftarın takımdan gönderilmesini istediği Costa, bugün Avrupa'nın en tehlikeli forvet oyuncularından biri olarak görülüyor.
DEV BÜTÇELERE KARŞI VERİLEN SAVAŞ
Her futbolcusundan maksimum verim alan her maçta tüm futbolcularının büyük bir özveriyle oynamasını sağlayan Simeone, futbolda başarı için dev bütçelere ihtiyaç olmadığını da herkese gösteriyor. La Liga'da halen zirvede bulunan Şampiyonlar Ligi'nde finale çıkan Atletico, belki de sezonu kupa alamadan tamamlayacak. Ancak Simeone'nin yarattığı bu takım benzer başarıların hasretini çeken birçok kulübe ilham kaynağı olacak.