Fenerbahçe Kulübünde Ramazan Bayramı dolayısıyla geleneksel bayramlaşma töreni yapıldı.
Sarı-lacivertli kulüpte bayramlaşma töreni, corona virüs salgını nedeniyle FBTV ve Fenerbahçe Youtube kanalından online olarak düzenlendi.
Kulüp başkanı Ali Koç, yaptığı konuşmada herkesin Ramazan Bayramı'nı kutlayarak, "Geleneksel bayramlaşma törenimizi fiziken yapamadık ama teknoloji sayesinde bu şekilde bir bayramlaşma organize ediyoruz. Ümit ediyorum ki temmuz sonu Kurban Bayramı geldiği zaman çok daha normale yakın bir ortamda oluruz. Bayramın coşkusu, ailelerle kucaklaşma, çocuk sesleri, büyüklerimizin yaptığı yemekler, kabristan ziyaretleri, el öpmeler olmuyor. Ama bu durum aynı zamanda birbirimize olan duygularımızı, sevgimizi iletmemize engel de olmuyor. Bu vesileyle büyük ve güzel Fenerbahçe ailemizin tüm üyelerimizin, taraftarlarımızın, ülkemizden uzakta yaşayan, gurbette olan tüm vatandaşlarımızın mübarek Ramazan Bayramı'nı kutluyor, sağlık, huzur, mutluluk içinde daha nice bayramlar diliyorum." ifadelerini kullandı.
Kovid-19 salgını nedeniyle tüm dünyada sosyal hayat başta olmak üzere önemli değişiklikler yaşandığını aktaran Koç, şunları kaydetti:
"Evlerimizde kapalı kaldığımız dönemde de pek çok farkına varamadığımız, günlük hayatın akışına kapıldığımız için unuttuğumuz bazı değerleri, duyguları yaşadık. Çoluk çocuğumuzla, ailemizle daha yakın olduk. Ertelediğimiz, yapamadığımız konulara odaklandık. Önemli değerlerin kıymetini daha iyi anladık. Bu süreci dayanışma içinde geçirmeye çalıştık. Cephede hayatlarını riske atarak bizler için mücadele eden sağlık çalışanlarına ayrı bir parantez açmak istiyorum. Onlara ne kadar teşekkür etsek, ne kadar şükranlarımızı iletsek az kalır. Onlar bu sürecin gerçek kahramanları. Bu süreçte hayatlarını kaybeden tüm vatandaşlarımıza da baş sağlığı diliyorum. Ailelerine sabır diliyorum. Hasta olan herkese de acil şifalar diliyorum."
-"Virüsü kapan arkadaşlarımız sağlığına kavuştu"
Fenerbahçe Kulübü Başkanı Ali Koç, toplamda 11 çalışan ve sporcunun salgından etkilendiğini vurgulayarak, "Çok şükür hepsi sağlıklarına kavuştu. Hiçbir vefatımız olmadı. Virüsü kapan arkadaşlarımızdan sadece birkaçı hastanede tedavi gördü, hepsi sağlığına kavuştu." diye konuştu.
Sağlık açısından süreci iyi yönettiklerini dile getiren Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sportif açıdan baktığımız zaman, bütün faaliyetlerimizi herkesin de yaptığı gibi durdurmak zorunda kaldık. Şu anda futbol A takımımız, Riva'da sezon açılmadan önceki ilk kampını yapıyor. Şu ana kadar ikişerli, dörderli gruplarla çalıştık, her hafta testlerimizi olduk. Bugün de takım Türkiye Futbol Federasyonunun tesislerinde çalışıyor. Onlara da buradan tesislerini bizlere açtıkları için teşekkür etmek istiyorum. Artık bir şekilde normale dönmek için adımlarımızı atmamız gerekiyor. Amatör şubelerdeyse son bir haftadır yavaş yavaş kademeli olarak çalışmalarımıza, antrenmanlarımıza başlıyoruz. Sporcularımız test oldular. Çok şükür orada da bir sıkıntı yaşamadık. Fenerbahçe Spor Kulübü, sportif faaliyetlerine yüzde yüz olmasa da yüzde yüze yakın bir şekilde başlamıştır."
- "Tedbirler almamız gerekiyor"
Ali Koç, salgının spor ekonomisinde oluşturacağı hasara dikkati çekerken, şunları söyledi:
"İçinde bulunduğumuz finansal durumlar salgın sonrası daha da kötüye gideceği için, acilen uzun vadeli, gerçekçi, sürdürülebilir ve uygulanabilir tedbirler almamız gerekiyor. Bildiğiniz üzere dün de THY Euroleague iptal edildi. Spor ekonomisi açısından benim düşüncem, esas olumsuz etkileri önümüzdeki sezon göreceğiz. Önümüzdeki sezon sponsorların durumu ne olacak henüz emin değiliz. Muhtelif sponsorlar zaten şimdiden önümüzdeki sezon için kapımızı çalmaya başladılar. Ne kadar kombine satabileceğiz emin değiliz. Günlük maç biletlerinden ne kadar satacağız emin değiliz. Maçlar ne zaman seyircili oynanacak bilmiyoruz. Zaten bu süreçte beklemediğimiz şekilde desteğini veya ödemelerini kesen yayıncı kuruluş, önümüzdeki sezon için hangi yeni pazarlık maddelerini gündeme getirecek, onu da bilmiyoruz. Dolayısıyla spor ekonomisi, ülkenin genel ekonomisinin etkilendiği gibi ister istemez etkilenecek."
Sarı-lacivertli camiayı kenetlenmeye ve kulübün arkasında durmaya davet eden Koç, "Zaten bugüne kadar camiamız elinden gelen her türlü desteği verdi. Kombine satışları olsun, forma satışları olsun, Fener Ol kampanyasına yapılan destekler olsun... Ancak bu şekilde gemiyi yüzdürebildik. Gelirlerimizin yüzde 80'i kulübümüzün kasasına uğramadan direkt bankalara gidiyor. O yüzden gemiyi yüzdürmek kolay değil. Şu an birinci öncelik gemiyi yüzdürüp, limana getirebilmek. İkinci öncelik ise finansal yol haritasıyla bu borçları indirebilmek. Ne yazık ki indirebilme kısmında çok fazla mesafe kat edemedik. İlerleyen günlerde bununla ilgili açıklamalarımız olacak. Aşağı yukarı 40-50 milyon dolarlık bir borç indirdik, yeni borç üstümüze almadık ama daha gidecek çok yolumuz var." şeklinde görüş belirtti.
- "En doğru kararın oynamak olduğu gözüküyor"
Başkan Ali Koç, birçok sportif branşta sezonun iptal edildiğini ve olimpiyatların bir sene ertelendiğini hatırlatarak, "Geriye bir futbol kaldı. Futbol için federasyonumuzun verdiği karar, çok zor bir karar. Yurt dışında da bununla ilgili pek çok tartışmalar var. Ülkeden ülkeye değişik uygulamalar var. Ama futbolu bir şekilde devam ettirmek, bir şekilde sezonu tamamlamaya çalışmak çok önemli." ifadelerini kullandı.
Futboldaki olası bir iptalin etkisinin hem ekonomik açıdan hem de şampiyonları, Avrupa'ya gidecekleri ve ligden düşecekleri belirleme açısından diğer branşlardaki gibi olmayacağını vurgulayan Koç, "Çok kolay bir karar değil. Kaotik bir ortam. Dolayısıyla şu aşamada en doğru kararın oynamak olduğu gözüküyor. 12 Haziran ve temmuz sonu arasında inşallah ligimizi bir şekilde sonuçlandırabiliriz. Ben inanıyorum ki doğru önlemleri aldığımız takdirde ve devletimizin önderliğinde bu işi bir şekilde hep beraber omuz omuza vererek gerçekleştirebiliriz." açıklamasını yaptı.
Türkiye'nin salgına karşı iyi mücadele verdiğini vurgulayan Koç, "Ülkemiz, bilhassa işin sağlık tarafını yönetme açısından çok iyi bir performans sergiledi. Dayanışma ruhu, destekleme ruhu, birlik ve beraberlik, insani değerler, vicdanlı olma, birbirimize omuz verme konusunda iyi bir sınav verdiğimize inanıyorum. Diğer ülkelere baktığımız zaman bu sağlık sürecini iyi yönettiğimizi, özellikle Sağlık Bakanı'mızın göstermiş olduğu liderlik, televizyonlarda bizleri bilgilendirmesi, tane tane herkesin anlayacağı bir dilde anlatması, bizleri sakinleştirmesi ve umut vermesi... Bence çok güzel bir liderlik örneği oldu." değerlendirmesinde bulundu.