Adnan Polat, Macaristan'ın başkenti Budapeşte'de basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Türk futbolunda birçok açıdan sıkıntı yaşandığına dikkati çekerek, "Kulüpler birbirleriyle iyi geçinmiyor. Başka bir kulüple dostluk yapmanız bile eleştiriliyor. Türk futbolunda her şey karman çorman gibi. Bunun düzelmesi için medyaya birinci derecede görev düşüyor. Medya, bu milletin sesi. Medya eleştiriden ziyade artık önerilerle gelmeli." ifadelerini kullandı.
Türk spor medyasının daha yapıcı ve yönlendirici olması gerektiğini savunan Adnan Polat, "Türk spor medyası yapıcı ve yönlendirici olursa belki kulüp yöneticileri de 'Banane, benden sonra gelen yapsın' felsefesinden kurtulur. Galatasaray'da görev yaparken hep 'Günü değil geleceği kurtarmak için geldim' dedim. Bunun için de zaman gerekiyor. O zamanı da medya vermiyor. Medya zaman vermediği vakit taraftar da vermiyor. Böyle olunca camia da etki altında kalıyor. Her taraftan bombardıman gelince insana bir noktada havlu attırıyorlar." değerlendirmesinde bulundu.
Türkiye'nin stratejik açından çok önemli bir konuma sahip olduğunu ve İstanbul'un dünyanın merkezinde yer aldığını vurgulayan Polat, "Sporda da önemli yerlerimizin olması lazım. Sporcu yetiştirmeden hazıra konuyoruz. Kendi gençlerimize yatırım yapmalıyız. Konsantrasyon, iş disiplini ve iyi eğitim olduğu zaman yetenek inanılmaz derecede yüksek. Almanya'dan çıkıyor da bizden neden çıkmıyor? Yerler aynı. Burada medyaya çok iş düşüyor. Medya, biraz pozitif yazmalı. İnsanlara doğruları söylemekten kaçınmamalı." şeklinde görüş belirtti.
"Medya doğru haberler verirse milletin kafası da değişir"
Adnan Polat, Türk spor medyasında köklü değişiklikler yapılması gerektiğini söyledi.
Türkiye'de futbolun iyi noktalara gelebilmesi için medyanın doğru haberler yazması gerektiğini savunan Polat, "Bir devrimi de medyada yapalım. Felsefeyi değiştirelim. Futbolun bir yerlere gelmesini istiyorsak doğruları yazalım. İçeride birbirimizi yiyoruz. Avrupa ve dünya futbolunda yer almalı ve başarılar elde etmeliyiz. Medya kamuoyunu doğru bilgilendirmezse ve pozitif yaklaşmazsa bu iş olmayacak. Bütün medyanın kulüpçülüğü bırakıp doğruyu yazması lazım. Herkes, yanlış ne ise söylemeli. Bu işin mentoru artık medya. Medya, doğru kararlar alırsa doğru ve yapıcı haberler yazarsa çözüm üretirse milletin kafası da değişmeye başlar." değerlendirmesinde bulundu.
"Medya esas işi anlatmalı"
Medyanın okurlarına her zaman net haberler sunması gerektiğini belirten Adnan Polat, "Satır arasında bir cümle manşet yapıldığı vakit herkes o satırı okuyor. Diğer bölümü okumadan değerlendirmesini yapıyor. Medya, esas işi anlatmalı. Bir devrim olacaksa ve Türk futbolu bir yerlere gelecekse bu işin esas kilit noktası yönetim kurullarındaki vizyon ve medya. İkisi birlikte hareket etmezse yol alamayız." diye konuştu.
"Milli duygularımızı hareket geçirmek için medya öncü olmalı"
Adnan Polat, Türk spor medyasının milli duyguların harekete geçirilmesinde önemli bir rol üstlenmesi gerektiğini belirtti.
Polat, "Kendi duvarlarımız arasında kendi kendimize eğlenmemeliyiz. Uluslararası başarı istiyoruz. Takım fark etmeksizin, uluslararası başarı kazanıldığı vakit hepimizin milli duyguları harekete geçiyor. Milli duygularımızı harekete geçirmek için medya öncü olmalı. Medya olmazsa olmaz." ifadelerini kullandı.
"Başarıyı şampiyonlukla değerlendirmek hakkaniyetli değil"
Adnan Polat, kulüp yönetimlerinin başarısının sadece elde edilen şampiyonlukla değerlendirilmemesi gerektiğini belirtti.
Yönetimlerin en önemli görevinin ekonomi ve altyapıdan sporcu yetiştirmek olduğunu ifade eden Polat, "Galatasaray'da yeni stadın yapılması 5 sene sürdü. Gece gündüz uğraşmamıza ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tam destek vermesine rağmen stat 5 senede ancak bitti. Bu işin en önemli kısmı ekonomi. Yönetimin ikinci önemli kısmı ise altyapıdan sporcu yetiştirmek. Bunlar süreç alıyor. Kimse de sabır yok. Kulüp yöneticileri ve üyeleri, daha farklı bakmalılar. Sadece şampiyonlukla değerlendirmek hakkaniyetli değil. Ekonomik performansı ve sosyal ilişkileri de işin içine koymak lazım. İbra olmayacak bir başkan döneminde Fenerbahçe maçı var. Kongreden önceki gün Galatasaray, Fenerbahçe maçını kazandı. Kimse mali ibraymış diye bakmadı. Bitti olay. Böyle olmaması lazım. Gerçekçi ve realist değil." değerlendirmesinde bulundu.