Mustafa Cengiz, Galatasaray'ın kadrosunu güçlendirmek için yürüttüğü transfer çalışmaları hakkında şu yorumu yaptı:
"Galatasaray'ın olduğu her yerde şampiyonluk ve şampiyonluk yarışı vardır. Biz bu yarışın adil, düzenli ve mert bir şekilde sürdürülmesi için elimizden geleni yapıyoruz. Hem Hocamız hem teknik kadromuz ve scout ekibimiz, bütün arkadaşlarımız canla başla 7 gün 24 saat çalışıyorlar. Hepsine camiam adına çok teşekkür ediyorum. Bu çabalarımız inşallah meyvesini verir ve hak ettiğimiz şampiyonluğuna yine ulaşırız."
Cengiz, bir süredir Futbol gündeminin merkezine oturan Zorlu Center'da gerçekleşen buluşmayla ilgili de şu ifadeleri kullandı:
"Eğer bozulma, dejenerasyon sürerse her yere girer. Düzgün ve iyi insanların buna izin vermemesi gerekir. Oktay Akbal'ın dediği gibi, tuz koktu. Tuz kokarsa her şey bozulur. Mutlaka yanlışa, hataya karşı cesurca direnmemiz gerekir. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Zorlu toplantısı bir milattır. Bunu unutturmaya çalışmak bir ihanettir. Orada yer alan kulüp başkanına, TFF başkanına ya da MHK başkanına özel bir antipatimiz yok. Oradaki buluşmanın kimseye haber verilmeden, özel bir büroda gerçekleştirilmesine karşıyız. Tabii ki TFF başkanıyla bir kulübün başkanı ya da yöneticisi görüşebilir. Yapılan son açıklamalarda görüldüğü gibi, "Ben kendisini hakem konusunda ikna ettim" diyor. Benim için en önemlisi o. IFAB konusunda zaten ikna edemez, biz iki kere başvurduk. Gelen her iki yanıtı da basına ilettik. IFAB diyor ki yerel federasyon yani TFF isterse VAR kayıtlarını açıklar. VAR oturmadı, oturması için de belli bir süre veriyoruz. Kasıtlı kötü niyet aramıyoruz. Ama yapılan hataların alışkanlık haline gelmesine karşıyız. Zorlu'da yapılan toplantı kesinlikle yakışık almayan, doğru olmayan bir toplantıdır. Bir MHK başkanı bir kulüp başkanına hesap veremez, onu ikna etmeye çalışmaz. Biz o ilgili kulüp başkanının ikna olmadıklarını sonra yayınladıkları resmî açıklamalarda gördük. Bunu da TFF izledi. Bu konuların mutlaka TFF tarafından adil, eşit, dürüst bir yarışma zemini için çözülmesi gerekir. Bu tür şeylere, özel bir büroya iyi niyetle de girse koca MHK başkanını çağırmaması gerekir. Sosyal kurumlarda siz bir görevdeyseniz, o görevle ilgili bir mevkideyseniz ticari ilişkiye giremezsiniz. Siz bir kulübün başkanı ya da mensubuysanız, o kulübe fatura kesip fatura alamazsınız. Ticari ilişkiye girerseniz sizin ona ister istemez bir bağlılığınız çıkar. Siz bu bağlılığı dürüstlükle yönetseniz bile şayia ve dedikodu çıkar. Bu dünyanın her yerinde böyledir. Dünyanın hiçbir yerinde böyle bir ilişki sonrasında o görev sürdürülmez. Bu görevi sürdürmemesi gerekir. "
TRT ekranlarında bir spor programında futbolcularımızın maaş ödemelerinde gecikmeler yaşandığı iddialarına ise Cengiz şu sözlerle yanıt verdi:
"TRT bizim milli kuruluşumuz, bizim göz bebeğimiz. Geliri, gideri bize ait bir kurum. Siz burada kendi özel fanatik çıkarlarınız ya da duyumsamalarınız için ya da aklınıza estiği gibi konuşamazsınız. Başka özel televizyonlarda bu olabilir. Gerçi saçmalık her yerde saçmalıktır. Özellikle devletimizin yani bizim kanalımızı, bunlar için kullanamazsınız. Böyle bir düzen olmaz. Böyle bir saygısızlık olmaz. Asla söylenildiği gibi bir şey de yok. Ayrıca borsaya kote, halka açık bir kurum için böyle rastgele ifadeler kullanamazsınız. Suç işlersiniz. Aylardır maaşlar ödenmiyor ne demek? Biz bir haciz sorunu yaşadık. Ama o dönemde dahi bu tür sorunlar yaşamadık. Asla FIFA'lık bir durumumuz olmadı. Neden böyle şeyler yazıyorlar ya da yapıyorlar? Bunu iyi niyetle anlatmak mümkün değil. Bu, fanatizmin ya da bazı yerlerden yapılan manipülasyonların sonucudur. Bunu asla iyi niyetle karşılayamam. TRT gibi saygın, değerli ve milli bir kuruluşumuzda bu tür düzenlerin varlığını sürdürmelerine de şiddetle karşıyım."
Mustafa Cengiz ayrıca, Galatasaray kadın basketbol takımının ligin 13. haftasında çıktığı OGM Ormanspor maçında hakemlerin tartışmalı kararları hakkında şunları söyledi:
"Galatasaray basketbolu ve voleybolu bu ülkeye getiren camiadır. Bir kere bunu tespit edelim. Galatasaray'a yaptığınız kötülük; kendi sporunuza, kendinize yaptığınız kötülüktür. Dün kadın basketbol maçında olanlardan anbean haberdar oldum. Hakemler maalesef parkede bir cinayet işlemiştir. Sadece futbolda değil, baskette de kayırmacılığın, taraftarlığın, taraf tutmanın aşikâr ve açık hale geldiğinin en net örneği dünkü OGM Ormanspor maçındaki hakem yönetimidir. Ben hakemlik camiası adına utandım. Benden başka utanan varsa bu durumu düzeltsin. Önemli olan Galatasaray'ın galibiyeti değil; Galatasaray mağlup da olur, galip de gelir. Her zaman bu böyle sürüp gidecek. Her maçı kazanmamız mümkün değil, zaten öyle bir dünyayı da istemeyiz. Tatsız olur. Ama mert, adil bir yarış istiyoruz. Son saniyelerde açıkça yapılmış bir faulün çalınmaması iyi niyetle izah edilemez. Ne ile izah edileceğini konusunda TBF yetkilileri lütfen cevap versin, lütfen orayı bir yangın yerine çevirmesinler."