"İstanbul sırf yukarıdan bile çok güzel"

Red Bull Air Race şampiyona lideri Paul Bonhomme, Budapeşte'de NTVSpor.Net'in sorularını yanıtladı. Red Bull Air Race'de 2 şampiyonluğu bulunan İngiliz pilot, hem geçtiğimiz aylarda yaptığı inanılmaz gösteriyi, hem kariyerini hem de İstanbul günlerini anlattı.

NTV Spor 07 Temmuz 2015 - 14:12

Cem KUREL - Red Bull Air Race'de heyecan sürerken, biz de NTVSpor.Net olarak Budapeşte ayağını yerinde takip ettik. 3 gün boyunca Tuna Nehri'nin üzerinde önce antrenman, ardından sıralama son olarak da yarış için uçan pilotlar, Budapeşte semalarını renklendirdi.

Red Bull Air Race'de 2009 ve 2010'un ardından üçüncü şampiyonluğu için mücadele veren ve sezonu liderlikle sürdüren Paul Bonhomme ile de bir röportaj şansı yakaladık Budapeşte'de.

41 yaşındaki İngiliz pilot ile ilk olarak Haziran ayında vatandaşı Steve Jones ile birlikte gerçekleştirdikleri inanılmaz uçuşu konuştuk.

17 yıldan uzun süredir birlikte uçan Bonhomme ile Jones, tavan yüksekliği sadece 7,6 metre olan bir hangarın içerisinden 160 knot (296 km/s) hızla geçmişti. Yerden sadece 1 metre yüksekliğe kadar inen pilotlar bu tehlikeli gösteriyi başarıyla tamamlamıştı.


Bonhomme akıllara durgunluk veren bu fikrin Steve Jones'dan çıktığını söyledi. "Tam 5 yıldır böyle gösterişli, görkemli bir gösteri yapma fikrimiz vardı" diyen İngiliz pilot, ilk başta bir binanın alt katından geçmeyi düşündüklerini, ancak sonrasında hangarda karar kıldıklarını ifade etti.

En küçük hatada hangarın içine ya da zemine çakılacaklarını açıkça dile getiren Paul Bonhomme "Steve'in de hangardan başarıyla çıktığı gördüğüm an rahatladım. Böyle bir uçuş yapmak eğlenceliydi ama diğer yandan da çok heyecan vericiydi" dedi.
 
Bu tarihi gösterinin ardından konuyu Red Bull Air Race'e getirdik. Yarışlara, yarışların fikir babası Peter Besenyei sayesinde başladığını belirten Paul Bonhomme "Ben daha önceden de akrobasi pilotluğu yapıyordum zaten. Hatta havayolu pilotluğu, akrobasiden sonraydı. Geçimimi sağlamak için havayolu pilotluğuna başlamıştım. Peter Besenyei sayesinde de Red Bull Air Race'e katılmış oldum." dedi.
 
Aynı zamanda British Airways'in de önemli pilotları arasında yer alan Bonhomme, akrobasi pilotluğu ile yolcu uçağı kullanmayı şöyle kıyasladı: "Sonuçta her ikisinde de bir uçak kullanıyorsunuz. Ama Red Bull Air Race'de el, göz ve koordinasyon hareketleriyle becerilerinizi sergiliyorsunuz... Havayolu pilotluğundaysa ancak bir sorun olduğunda kendi becerilerinizle durumu kurtarmaya çalışıyorsunuz... Ama ikisi çok ayrı şeyler aslında"
 
İngiliz pilot, "Hangisi daha zor?" sorusuna işe şu yanıtı verdi: "Aslında ben şöyle bakıyorum olaya; öncelikle ben kendimi incitmek istemiyorum, burada da orada da... Acıdan hoşlanmıyorum. Kendimi tek parça olarak oraya götürmek hedefim olduğu için yolcuları da oraya tek parça olarak götürmek istiyorum."
 
Red Bull Air Race'in 2006 ve 2007'de İstanbul'da düzenlenen iki ayağında da yarıştığını hatırlattığımız Paul Bonhomme, İstanbul'u çok sevdiğini belirterek başladı söze. Yarışmaya geldikleri şehirlerde otel ve hangar dışında pet fazla yer görmeye fırsat bulamamaktan yakınan İngiliz pilot, "Ama İstanbul ve Budapeşte gibi güzel şehirleri yukarıdan da olsa görme şansımız oluyor yarışırken. Böylelikle şehrin en güzel görüntülerini biz görmüş oluyoruz" diye konuştu.