AKŞAM: BİZE HER YER TRABZON
Tarihinde ilk kez Devler Ligi'nde mücadele eden Karadeniz ekibi, 2010 yılının Şampiyonlar Ligi şampiyonu olan 323 milyon euro değerindeki İnter'i San Siro'da (1-0) devirdi. Tolga 8 net gol fırsatında İnter'in golcülerine set çekti
UĞUR MELEKE / MİLLİYET
Trabzonspor tam bir 4. torba takımı gibi davranmış, misafir olduğu 1. torba devini çok iyi çalışmış. Inter'in son zamanlardaki sürpriz hücum silahı sol bek Nagatomo'nun çıkışları, defansif sağ açığımız Serkan eliyle eridi. Cambiasso ne zaman ofansa katkı yapmak istese, karşısında Halil Altıntop'u buldu. Oyuna sonradan giren ağır Vittek dahi iki kritik müdahaleyle iki Inter atağını başlamadan bitirdi... Ama Inter koçu Gasperini en büyük şoku, "sahte 9 numarası" Sneijder'in etkinliğini Zokora'nın sıfırlamasıyla yaşadı.
HALUK AYYILDIZ / HABERTÜRK
Trabzonspor'un, tarihindeki ilk Şampiyonlar Ligi maçında İnter'e karşı sakın kimse kötü oynadığını söylemesin. Bu ligin acemisi olan Bordo-Mavili takım haddini bilerek sahadaydı; olaya böyle bakmak lazım... İnter, rakibi tanıdık olmadığından Trabzonspor'u ilk 20 dakika önce baştan aşağıya süzdü. Tranzonspor ise kendi yarı sahasında top çevirip gelebilecek akınları durdurmayı seçti. Yani hücum yapmayıp sahasını korumayı planladı. Zaten normali de buydu.
METİN TEKİN / SABAH
Şampiyonlar Ligi seviyesinin havası da, oyun anlayışı da farklı oluyor. Dünkü başarının öncesine baktığımızda ligde 10 kişi kalmış rakibini yenemeyen bir Trabzonspor performansından bahsediyoruz. Ama dün akşam o kadar gerçekçi, o kadar akılcı bir oyun anlayışı vardı ki... Zaten ancak böyle bir anlayışla, bu planlamayla, İnter'i İtalya'da yenebilirsiniz. Zaman zaman oyunu forse eden bir oyun tarzının galibiyeti getirdiğini sanırız. Ama dün akşam Trabzonspor kalabalık bir orta saha, çok dikkatli ve konsantre olmuş bir savunma ve zaman zaman da ileriyi zorlayacak anlayış ile galip geldi.
MERT AYDIN / FOTOMAÇ
Tolga'nın iki yıl önce Şampiyonlar Ligi'ni golleriyle İnter'e kazandıran Milito'nun yakın mesafeden şutunu kurtarışı herhalde uzun süre unutulmayacak. 88'de de Coutinho'yu delirtti Tolga. Alanzinho ve Paulo Henrique'den yeterli katkı alınamadı. Serkan, hücum ağırlıklı oynayınca sırıtıyordu. Ne var ki Colman ve Zokora'nın orta sahadaki direnci, Halil'in inadı, savunmadaki hırs ve tabii ki Tolga'nın dünya klasındaki kaleci performansı 3 puanın habercisiydi. Sadece bir hücum kıvılcımı gerekiyordu. Halil'in direkten dönen topunu Celutska takip etti. O Celutska ki diğer kanattaki Cech gibi fazlasıyla faydalıydı, bir de üstüne galibiyeti getiren golü attı. Bu galibiyetle iş bitmedi. Ancak Trabzon'da Lille karşısında alınacak bir galibiyetle bu zaferin anlamı o kadar büyük olacak ki!
HAMİ MANDIRALI / TAKVİM
Bütün hatlarıyla bakılınca kaleden en uç noktadaki oyunculara kadar herkes görevini yapmaya çalıştı. Manisa'da yerden yere vurulun takım bu maçtan sonra nasıl ifade edilecek merakla bekliyorum.
NECMİ PEREKLİ / FOTOMAÇ
(...) devre bitene kadar İnter karşısında mantıklı ve dirençli ve bu şartlar ile kategori içerisinde olması gereken oyun tarzını gördük. İlk yarıda belki göze hoş gelen ve keyif veren bir futbol ortaya koyamadı ama bu durumda Trabzonspor takımında bundan daha fazla ve farklı bir futbol beklemek yanlıştır. İkinci yarıda kendine güveni yerine gelen rakibini fazla önemsemeyen işin gereklerini gören Trabzonspor, İnter balonunu ayırt etti! Nitekim final bölümünde Halil'in direkten dönen topunu iyi takip eden sahanın başarılı futbolcusu Celustka tek vuruşla tarihi gole imzasını attı.
MUSTAFA SAPMAZ / AKŞAM
Trabzonsporlu futbolcular topu boşluklara oynayıp doğru koşular yaptıklarında hiçbir dirençle karşılaşmadıklarını gördüler. Daha da cesaretlendiler. Golü de kendini bilen oyun yapısı kadar bu cesaret getirdi. Zokora'nın ayakta tuttuğu bu takımda Burak ve Adrian olsaydı, Celustka'nın golünden çok daha önce 'Goool!' diye bağırırdı Bordo-Mavililer.
BAYRAM AYDIN / HÜRRİYET
Başta Alanzinho olmak üzere kimi kez, Glowacki ve Giray hata yaptı ama Tolga çıkararak maça damgasını vurdu. Burak ve Adrian cezalı olmamış olsalardı ilk yarıda Trabzonspor'un gol bulması olanaksız değildi.
AKŞAM: AKLIMIZLA KAZANDIK
Takımını cezalı olduğu için tribünden yöneten Güneş, 'Kaybetsek bile kayıp görmüyorduk ama burada oynayacağımız oyun ve alacağımız sonuç önemliydi. Belki sıcak nedeniyle iyi oynayamadık ama akılcı oynadık. Rakibin gücünden korkmadan topu saklayarak oynadık. Şampiyonlar Ligi'ne son anda gelen bir takım olmamıza rağmen bu baskılardan kurtulmuş bir takımdık' diye konuştu. Güneş, 'Tolga kadar Celutska, Marek, Colman, Zokora hep olumlu şeyler yaptı. Manisa'da kaybettiğimiz puanlar bize ders oldu. Takım için oynadık. Sahaya hiç müdahale etmedim. Ayrıca İnter'in hocası Gasperini'nin yerinde de olmak istemezdim' dedi.
AKŞAM: 28 YIL SONRA 28 NUMARA
Trabzonspor dün İnter'i yenerken tarihi bir tesadüf de gerçekleşti. 28 yıl önce 14 Eylül 1983'te Avni Aker'de İnter'i deviren Karadeniz ekibi bu kez deplasmanda aynı gün başarısını tekrarladı. Golü 28 yıl sonra 28 numaralı oyuncu Celustka'nın atması ilginç bir tesadüf daha oluşturdu. Çek oyuncu maç sonrası, 'Bu golden sonra ben de tarihe geçtim, çok mutluyum. Kelimelerle ifade etmem mümkün değil. Gerçek yerim sağ bek, bugün de orada oynadım. Gol pozisyonda top önüme geldiğinde golü düşündüm. Direk hareketlendim ve vurdum. Gol olduğu için çok mutluyum' diye konuştu.
AKŞAM: SUDAN UCUZ KAHRAMAN
Trabzonspor'un Slavia Prag'dan 1 milyon euro'ya transfer ettiği Celustka, 1 golle maliyetini çıkardı. Çek yıldız, attığı golle UEFA'dan 800 bin euro'luk galibiyet primini sağladı. Trabzonspor'un kasasına giren para da böylece 23 milyon euro'ya yükseldi.
FANATİK: 1 DEĞİL 10 NUMARA
Trabzonspor'un 1 numarası dün gecenin kahramanıydı. Şampiyonlar Ligi B Grubu'nda ilk maçına çıkan Bordo-Mavililer İnter'e şans tanımazken, galibiyetin başaktörlerinden biri hiç kuşkusuz Tolga Zengin'di... İtalyan ekibinin oyuncularına geçit vermeyen Tolga, Giuseppe Meazza'da resmen devleşti. Her iki yarıda da İnter'in bulduğu net gol pozisyonlarında sahneye çıkan yıldız file bekçisi, Devler Ligi'ndeki ilk üç puanın alınmasında önemli rol oynadı. 90 dakikanın ardından da büyük bir sevinç yaşayan Tolga sevinç gözyaşlarını tutamazken, şunları söyledi: “Elimizden gelen her şeyi yaptık ve burada tarih yazdık. Şampiyonlar Ligi'ne galibiyetle başlamak çok önemliydi, bunu başardık. Hem de İnter gibi güçlü bir takımı yenmek bizi daha çok mutlu etti. Tüm takım arkadaşlarıma gösterdikleri mücadeleden dolayı teşekkür ediyorum. Bu galibiyeti tüm Trabzonspor camiasına armağan ediyoruz.”
FOTOMAÇ: SAN SIRO'DA KOLBASTI
Trabzonsporlu taraftarlar, takımlarını İtalya'da da yalnız bırakmadı. Fırtına'ya İnter karşısında yaklaşık 3 bin bordo-mavili taraftar destek verdi. Trabzonspor kafilesi ile San Siro'ya gelen taraftarların yanı sıra Almanya, Belçika, Fransa gibi çevre ülkelerden Milona'ya gelen gurbetçiler, zorlu deplasmanda 90 dakika tezahüratlarıyla bordo-mavili takımı ateşleyen en önemli unsur oldu. Celustka'nın golünden sonra coşan Trabzonsporlular, Giuseppe Meazza Stadı'nı, "En büyük Trabzonspor" diye inletti. Bordo-mavililer maçtan sonra futbolcuları tribüne çağırırken, kolbastı oynadılar. İnter galibiyeti, Trabzon'da da sabaha kadar kutlandı. Yaklaşık bin taraftar K.Maraş Caddesi'ni araç trafiğine kapattı. Bordomavililer meşaleler yakıp, zaferi sabaha kadar kutladı.
HÜRRİYET: GELDİKLERİ GİBİ GÖNDERELİM
UEFA Avrupa Ligi'ndeki temsilcimiz Beşiktaş, E Grubu'ndaki ilk maçında bu akşam Maccabi Tel Aviv'i ağırlıyor. Fiyapı İnönü Stadı'nda saat 20.00'de oynanacak ve Star'dan canlı yayınlanacak karşılaşma, gerginleşen Türkiye-İsrail ilişkileri nedeni ile büyük önem taşıyor. Dün, olaysız bir şekilde İstanbul'a inen Maccabi kafilesi ile birlikte 6 sivil polis de geldi. Atatürk Havalimanı'nda geniş güvenlik önlemleri alınırken, çok sayıda polis görev yaptı. Havalimanının dışında da çevik kuvvet ekipleri bulunduruldu. Güvenlik çemberi içinde otobüse binen İsrailliler, polis eskortu ile alandan ayrılarak kalacağı otele geçti. Bu sırada yol trafiğe kapatıldı. Güvenlik önlemleri bu akşam maç sırasında da artarak devam edecek. 1500 polis ve 800'ü özel olmak üzere toplam 2 bin 300 güvenlik görevlisi karşılaşma sırasında görev yapacak. Yaklaşık 30 kişiden oluşan Maccabi kafilesi, antrenmana gidiş gelişlerde de polis kontrolünde olacak. Beşiktaş Kulübü de taraftarlarına bir çağrıda bulundu. Bazı sosyal paylaşım sitelerinde maç sırasında sahaya girme dahil eylem yapılacağı duyumları alındığı belirtilen açıklamada şöyle denildi: “Kulübümüzün UEFA'dan ceza alabileceği oluşumlardan kaçınılması noktasında, büyük Beşiktaş taraftarına önemli görevler düşmektedir. Taraftarlarımızın misafirperverliğimizi tüm dünyaya göstermesi bakımından önemli bir fırsat olarak değerlendirerek, camiamızın bu önemli sınavdan yüzünün akıyla çıkmasına destek olmasını dileriz.”
FANATİK: DİKKAT DİKKAT
Maccabi Tel Aviv mücadelesi öncesinde Beşiktaş Kulübü'nü ve taraftarlarını ciddi bir sınav bekliyor. Çünkü UEFA, ırkçılık ve benzeri olaylarda kulübe ciddi yaptırımlar uygulamaktan kaçınmıyor.İşte olası bir protesto halinde, Siyah-Beyazlılar'ın karşı karşıya kalacağı cezalar... Irkçı davranışların son bulması için hakemin isteğiyle anons yapılır. Tezahüratlar devam ederse, maçın 5-10 dakika durmasına karar verilir. Durum değişmezse, takımlar soyunma odasına gönderilir. Tüm yaşananlara rağmen tribünlerin tavrı değişmezse, bu kez maç tam anlamıyla sonlandırılır. Maçla ilgili kararı UEFA Disiplin Komitesi verir. Taraftarların bu davranışı, kulübe fatura edilir.
FANATİK: GUTI VE ERNST BUGÜN YOK
Siyah-Beyazlı taraftarların çok şey beklediği Guti Hernandez ve Fabian Ernst, Avrupa Ligi Grupları'ndaki ilk maçta forma giyemeyecek. Belindeki ağrıları geçmek bilmeyen Guti ile Ernst'in oynamasının imkansız olduğunu söyleyen Carvalhal, iyi bir kadroya sahip olduklarını söyledi ve alternatif isimleri değerlendireceğini belirtti. Portekizli teknik adamın bugünkü kritik sınavda, Eskişehirspor mücadelesindeki orta saha elemanlarına şans tanıyacağı belirtildi. Necip Uysal, Manuel Fernandes ve Veli Kavlak'ı sahaya sürmeyi düşünen Carvalhal'ın B planı ise Necip ve Fernandes'in önünde hücum kapasitesi daha yüksek olan Pektemek'i oynatmak...
HÜRRİYET: TÜRKİYE AVRUPA DEĞİL
UEFA Avrupa Ligi'nde Beşiktaş ile aynı grupta yer alan Stoke City'nin Galli menajeri Tony Pulis, “Oynadığımız takımlara bakarsanız Avrupa'da olduğumuzu düşünmüyorum. Avrupalı takımlarla oynamıyoruz, Türkiye, Ukrayna ve İsrail'de maç yapacağız” dedi. Galli menajerin bu cümleleri kurmasının nedeni ise yalnızca bir sakatlık. Pulis, Manchester Havaalanı'ndan maç yapacakları ülkedeki otellerine yerleşene kadar 5-6 saat geçtiğini belirterek, “Woodgate, oynamak istiyor. Fakat bu karar onun için en iyisi. Eğer Paris, Bilbao gibi yerlere gitseydik onu da takıma alırdım” dedi.
AKŞAM: GÖNÜL'Ü DOKTOR SKANDALI MI YAKTI?
F.Bahçe yönetimi, Gökhan Gönül'ün kaburgasında kırık teşhisinin kendilerinden gizlendiğini duyurdu. Kazım'ın darbesiyle sakatlanan Gökhan, F.Bahçe'ye döndükten sonra 12 gün boyunca TFF'nin bildirdiği resmi sakatlık tanısıyla tedavi edildi. Ancak dün Aykut Kocaman ile yaptığı görüşmede ağrılarının geçmediğini, kaburga bölgesinde batma hissi olduğunu söyleyince Kulüp Doktoru Ertuğrul Karanlık, TFF sağlık heyetinden MR sonuçlarını istedi. Raporlarda kırık olduğu yazıyordu. Raporu hazırlayan Acıbadem Hastanesi'nden Prof. Dr. Ercan Karaarslan da teşhisi teyit etti. Karaarslan, 'Kırık' teşhisini Milli Takım sağlık ekibine bildirdiğini de söyledi. F.Bahçe internet sitesinden 'Kaburgasında kırık olmasına rağmen Milli Takım sağlık heyeti tarafından bu durumu açıklanmayan ve uygun tedavisine başlanılmayan futbolcumuzun tedavisine 'kaburga bölgesinde kırık' teşhisiyle devam edilecektir' diye açıklama yaptı.
AKŞAM: GÖKHAN'I KAZIM SAKATLADI
(ALAATTİN METİN)
Gökhan Gönül'ün sakat olduğu bölgeye 'yeni bir darbe' vuran futbolcunun G.Saray'ın yıldız futbolcusu Colin Kazım olduğu ortaya çıktı. 31 Ağustos'taki Milli Takım antrenmanında Kazım, arkadan gizlice gelip şakayla karışık Gökhan Gönül'e saldırdı. F.Bahçeli futbolcu, neye uğradığını şaşırdı. Kazım'ın darbesinin ardından Gökhan acı içinde kıvranmaya başladı. Gökhan hemen kontrol için MR'a gönderildi. Kontrollerin ardından da 'Yumuşak dokuda ezilme ve kanama ve kaburga kemiğinde de ödem tanısı' ile 2 Eylül'de Milli Takım kadrosundan çıkartıldığı açıklandı. Ancak F.Bahçe yönetimi dün Gökhan Gönül'ün kaburgasındaki sakatlığının ödem değil, kırık olduğunu açıkladı.
SABAH: AZİZ YILDIRIM: 58 DEĞİŞMESİN
Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım kendisini Metris'te ziyaret eden sarı-lacivertli yöneticilere TFF Disiplin Talimatı'nın eski 55'inci, yeni 58'inci maddesinin kesinlikle değiştirilmemesini istediğini söyledi. Yıldırım'ın bu hamlesi teşebbüse bile küme düşürme cezası verilmesinin değiştirilmesi yönünde çaba gösterenlerin elini zayıflatacak. Yıldırım'ın bu talebi sonrası yasa değişikliği için imza toplamaya başlayan kulüplere, Fenerbahçe'nin destek verip vermeyeceği merak konusu. 58'inci maddeye göre; müsabakanın sonucunu hukuka veya spor ahlakına aykırı şekilde etkileyen veya buna teşebbüs eden kulüpler küme düşme cezasına çarptırılıyorlar.
ERCAN GÜVEN / MİLLİYET
İstediği kadar “mağdur” olsunlar, Metris'tekiler mani oluyor kulüp ve takım başarısına!.. Henüz olmadılarsa, eli kulağında. Aksak kalıyor olay. Tekliyor. Akıllar karışıyor. Adeta “muhtemel başarısızlıklar” için kılıf oluyorlar içerde başarı için dua etse de insanlar. Tokmağı Metris'te olan davullar ahenk tutmuyor. Tam gün mesaileri yetmeyenler, demir parmaklıklar arkasından nasıl yeter şu futbol boğuşmasına? Çare yok... Kulüplerini seviyorlarsa, tıpkı Beşiktaş'ın kupası gibi “aklandığında geri almak üzere” görevlerini askıya alacaklar ve kulüplerin önünü açacaklar. Bağırlarına taş basacaklar. Hem taraftar hem yönetim tarafından gözyaşlarıyla ama alkışlarla kabul edilecek ayrılık. Maalesef istifa etmeli “futbol mahkumları"...
FANATİK: FİLİ PARÇALARA BÖLDÜK
Ünal Aysal, dünkü Divan Kurulu Toplantısı'nda üyelere seslenerek, “Fili tek lokmada yutamayacağımız için parçalara böldük. Önceliklere göre hareket ederken, uzun vadeli hedefleri de gözden kaçırmadık” dedi.
CUMHURİYET: GALATASARAY DÜŞENE VURMAZ
G.Saray Başkanı Ünal Aysal, “G.Saray, ne anti F.Bahçe, ne anti Beşiktaş, ne de anti başka bir takıma karşı tutuma sahiptir. G.Saray; bugünü dikkatle izler, yarını hazırlar, yol gösterir, yardımlaşır, art niyetli olmaz, düşene vurmaz. Bu bizim Türk sporuna yeminimiz. Dostlarımıza ödemekle bitmeyecek tek borcumuz” dedi. Sarı - Kırmızılıların başkanının G.Saray Adası'nda gerçekleştirilen dünkü divan kurulu toplantısında öne çıkan ifadeleri şöyle:
*Şike soruşturması birkaç yönetici, sporcu ve birkaç kulübün ‘Suçlu mu, suçsuz mu?' sorularına yanıt aramanın çok ötesinde ele alınması gereken bir konu. G.Saray'ın zarar görmemesi birinci hedefimiz. Sürecin iyi yönetilemediği için daha önce bildiri yayımlamıştık. Ama kulüp adı ve kişi vermedik. Mesajlarımız tam ve net olarak algılanamadı, kendi dostlarımız arasından bile bizi F.Bahçe düşmanlığı yapmakla suçlayanlar oldu.
*Bizi dışlamayı planlayan Kulüpler Birliği'ne dün Şiddet Yasası'nda yapılması gerekli değişiklikler ile ilgili sunumumuzu verdik. Bizi muhbirlik ve ihanetle suçlayanlara nazaran, zaman bizi haklı çıkardı.
*G.Saray tarihinin en yüksek transfer geliri, son 5 senenin en düşük net gideri ve son 3 senenin en düşük toplam futbol şubesi maliyetine ulaşılmıştır. Bundan sonrası artık teknik direktörlerimizin ellerinde. Ligin başında eleştiri yanlış. Bu arada G.Saray İkinci Başkanı Ali Dürüst, istifa edeceği iddialarını yalanladı. G.Saray'da borç-alacak farkının 322 milyon dolar olduğu vurgulandı.
MİLLİYET: GURURUMUZ SELÇUK ÇEBİ
2011 Dünya Güreş Şampiyonası 'nda grekoromende mücadele eden Selçuk Çebi, gümüş madalya kazandı. İlk turda Yunan rakibini tuşlayıp, ikinci turda Tunuslu'yu mağlup eden güreşçimiz; Ermeni, Sloven ve Kazak rakiplerini yenerek, finale çıktı. Çebi finalde Rus Vlasov'a yenilerek ikincilikte kaldı.
SABAH: SEVGİLİSİ BAŞKANI OLACAK!
Milan'ın sahibi Silvio Berlusconi'nin kızı Barbara Berlusconi, kırmızı-siyahlılarda başkan olabileceğinin sinyalini verdi. Şampiyonlar Ligi'nde 2-2 biten Barcelona maçında takımın ilk golünü atan Pato ile büyük aşk yaşayan Barbara, "Şu anda kulüpte benden çok daha tecrübeli isimlerle birlikte yönetim kurulu üyesi olarak görev yapıyorum. Gelecekte ne olacağını bilemezsiniz, ama başkanlık neden olmasın" ifadesini kullandı. Barbara Berlusconi, Barcelona beraberliğinin ise harika bir sonuç olduğunu da sözlerine ekledi.