MİLLİYET: İDDİANAME!
Şike soruşturması nedeniyle tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşayan, kadrosundaki birçok yıldızı elden çıkaran sarı-lacivertli ekip, cezası nedeniyle seyircisiz oynadığı maçta rakibini Cristian'ın golüyle (1-0) yıktı, sezonu üç puanla açarak ilk haftayı bir hayli kârlı kapattı.
RIDVAN DİLMEN / SABAH
Fenerbahçe'den önce diğer üç büyük takımı izledik. Manisa Trabzon'dan, Eskişehir Beşiktaş'tan, Belediye de G.Saray'dan daha diriydi. Dün de Ordu'yu F.Bahçe'den daha diri gördüm. Oysa, dört büyük takımın da kadrosu rakiplerinden daha iyi. ...F.Bahçe'nin en önemli artısı özgüveni... Bunun ve kazanma alışkanlığının sayesinde kazanmayı bildi.
TAYFUN BAYINDIR / VATAN
Kanarya'nın acil olarak Gökhan ile Emre'ye, seyircisine ve mutlaka zamana ihtiyacı var.. Onca yaşanan sorunlardan sonra bu takımın oyuncularından birer Alex olmalarını beklemek de gerçekci olmaz. O nedenledir ki dünkü galibiyet tedirgin oyuna rağmen altın değerindedir.
MERT AYDIN / FOTOMAÇ
Dia ilk yarı etkindi ama ikinci devre yoruldu. Ziegler uyum peşindeydi. Bir kez adamını kaçırdı. Sarı kartla sonuçlandı, bu hata. Alex'in zaman zaman rakip ceza alanına doğru topla yaptığı delme harekatları sadece serbest atış üretti. Ama röveşatası gol olsa neler olurdu neler! Semih ise çıkana kadar bir asist ve bir direkten dönen topla oynadı. Yani beslendiği kadar verim verdi. Orduspor, Metin Diyadin yönetiminde hiç de teslim olacak bir tarzda oynamadı. Hele ilk yarıda. Gosso ve Culio'nun ilham verici performansları Fenerbahçe kalesinde net 3 pozisyon getirdi. Fatih Tekke'nin durum 0-0'ken boş kaleye atamadığı gol belki de maçın kaderini belirledi. Bu, Culio'nun Galatasaray'da şu anda bile rahatlıkla yer bulabileceğini düşünüyorum.
ALATTİN METİN / AKŞAM
Gökhan Gönül ile Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe için ne kadar önemli olduğu dün bir kez daha görüldü. Savaşçı özelliklerinin dışında Sarı-Lacivertli takıma tempo getiren, gol pozisyonu üreten bu ikili olmayınca takım bocaladı. Fenerbahçe'nin orta sahası da, sağ kanadı da çöktü. Futbol kalitesi de çok aşağılara düştü. Ve sahada futbol oynayan, gol pozisyonu üreten Orduspor oldu. Biraz tecrübeli olsa ilk 20 dakikada F.Bahçe'ye fark bile atmışlardı. F.Bahçe'nin futbolunu beğenmedim. Geçen seneden çok farklı... Yeni transferler mi! Ziegler düz oyuncu... Yaratıcı özelliği yok. Hücuma çıkmaktan korkuyor... Topu alıyor, hemen en yakınındaki arkadaşına veriyor.. Henri Bienvenu'yü ise anlayamadım. Çabuk değil. Fizik olarak rakip defansı da zorlayamıyor.
SABAH: TEK SES TEK YÜREK
Fenerbahçeliler dün tribünlerde olmasalar da, Samandıra'dan itibaren futbolcularını yalnız bırakmadılar. Binlerce sarı-lacivertli Saracoğlu'nu kuşattı, takımlarını destekledi
CUMHURİYET: BAŞKANIN GÖZÜ ARKADA KALMASIN
Volkan Demirel (F.Bahçeli kaleci): Önemli olan 3 puanla lige başlamaktı. Bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Sezon sonuna kadar inanıyorum ki en az kayıpla giderek, mutlu sona ulaşacağız. Çünkü bu sene diğer sezonlardan daha önemli. Bu yıl alnımız akıyla şampiyonluk yolunda ilerleyerek kupaya ulaşmak için savaşmaya çalışacağız. Keşke taraftarımız da maçta olsaydı. Onlarsız galip geliyoruz ama sevinemiyoruz. Hepimiz sinirliyiz, hepimiz kederliyiz ama tepkimizi desteğimizle verelim, sahaya girmeyelim. Başkanımızın gözü arkada kalmasın. Biz onu başkanımız gibi görmüyoruz. Biz onun evlatlarıyız ve bize bıraktığı F.Bahçe'yi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Aykut Kocaman: Orduspor'u tebrik etmek gerekiyor. Topu ileri taşımakta zorlandık. İkinci sorun sahanın zeminiydi. Üçüncü sıkıntı ise bizden kaynaklanan, Orduspor'un alanlarını iyi kapatmasıydı. Bu maç bizim için mutlak 3 puan gerektiren bir mücadeleydi. Rakiplerimizin kaybetmesinden dolayı değil, bu galibiyetin başka bir anlamı vardı. Transferlerden memnunum. Arka arkaya dört maçımızı 11 gün içerisinde zorlu rakiplerle oynayacağız.
AKŞAM: 7 SENE SONRA RÖVEŞATA
F.Bahçe'nin kaptanı Alex de Souza, Süper Lig'de Orduspor ile yaptıkları karşılaşmada kariyerindeki 900. maçına çıktı. 2004-2005 sezonunda transfer edildiği Fenerbahçe'de 8. sezonunu geçiren Brezilyalı, Coritiba'da 124, Palmeiras'ta 241, Flamengo'da 12, Cruzeiro'da 121, Parma'da 5, Fenerbahçe'de 329 ve Brezilya Milli Takımı'nda da 68 maç oynadı. Alex, 899 maçta 363 gol atarken, Coritiba'da 32, Palmeiras'da 78, Cruzeiro'da 64, Flamengo'da 3, Parma'da 2, Brezilya Milli Takımı'nda 20 ve Fenerbahçe'de 164 kez fileleri havalandırdı. En son röveşata golünü 2004'te Samsunspor'a atan Alex, dün de 7 yıl sonra aynı girişimde bulundu ancak Orduspor kalecisi gole izin vermedi. Alex formasının altına giydiği Aziz Yıldırım tişörtünü de gol atamadığı için gösteremedi. Kaptan, 'F.Bahçe taraftarının tutkusuna cevap vermek, onlar için sahada koşmak ve terlemek benim kelimelerim burada bitiyor' dedi.
AKŞAM: İÇİM ACIYOR, HAZMEDEMİYORUM
F.Bahçe Başkan vekili Nihat Özdemir ile yöneticiler Ömer Temelli ve Ünal Uzun, Orduspor maçı öncesi basın tribününü ziyaret etti. Özdemir, basın mensuplarının tek tek ellerini sıkarken, 'Maça geldiğiniz, fikrinizi değiştirdiğiniz için kulübüm ve kendim adına çok teşekkür ediyorum' dedi. Özdemir, bir gazetecinin 'Bu stada Şampiyonlar Ligi yakışırdı' şeklindeki sözleri üzerine tepkisini 'O konuyu hiç açmayın içim acıyor. Hala neden yokuz anlamış değilim. Kendim için değil aşağıdaki çocuklarımız için üzülüyorum. Sahaya bakmak içimden gelmiyor. Alınan kararı hazmedemiyorum' diye dile getirdi. Özdemir maçtan sonra ise 'Taraftarımızın sadece takımına destek olmasını istiyoruz. Bundan sonra bizi kendi seyircimizden uzak tutacak, bize ceza verdirecek bir harekette bulunmalarını istemiyoruz. Seyircisiz oynamamıza rağmen stat dışından gelen destekle futbolcular sanki tribünler doluymuş gibi hissetti' dedi. Başkan vekili Nihat Özdemir, Orduspor maçının ardından F.Bahçeli taraftarlardan bir istekte bulundu: 'Tüm Anadolu kulüplerinin geliri Lig TV'den elde edilen yayın gelirleridir. Taraftarımızın gidip decoder alması ve Lig TV'ye destek olması tüm takımlara destek anlamına geliyor.'
FANATİK: 22 ŞUBAT 2010
Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki son lig yenilgisini bu tarihte 3-2'lik skorla Bursaspor'dan alan Kanarya, daha sonra oynadığı 24 maçın 20'sini kazanırken, 4'ünden beraberlikle ayrıldı.
HÜRRİYET: İŞTE G.SARAY'IN ÖNERİSİ
Sarı kırmızılı kulübün hukuk ekibi, yaptığı araştırmalarda şu sonuçlara vardı: Şike, birçok ülkede ‘dolandırıcılık' kapsamında değerlendirilmektedir. Dolasıyla bu paralelde bir çalışma yapmak evrensel hukuk kurallarına uygun olacaktır. Kişilere verilen cezanın ağır para cezasına dönüştürülebilecek 1-3 yıl hapisle sınırlandırılması doğru olacaktır. Türk Ceza Kanunu'nun Etkin pişmanlık durumunu düzenleyen maddesi kıyasen uygulansın. Bu madde sınırlı suçlara uygulandığından ve dolandırıcılık da bu kapsamda sayıldığından hukuki bir engel bulunmamaktadır. Etkin pişmanlığın devreye girmesi ceza indiriminden yararlanma yolunu açacaktır. Bu, hem mahkemeleri hem savcılığı hem de etkin pişmanlıktan yararlanarak suçu karşılığı cezayı tecil edebilecek olan yöneticileri rahatlatacaktır. Kulüplere verilecek cezalar mümkün olduğunca realist boyutlara indirilmeli ama sonradan Türk futboluna zarar verecek sonuçlar doğurmaması için mutlaka UEFA ile mutakabat içinde olunmalı. Mevcut kanunda yer alan toplu bilet satışı, güvenlik ve hakarete ilişkin hususlar da yeniden düzenlenmeli.
AKŞAM: TERİM'İN GAZABI
G.Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, değişim-dönüşüm çalışmalarının ardından dün sabah saat 11.00 itibariyle kriz yönetimini hayata geçirdi. Normalde camia kahrolurken G.Saraylı futbolcuların Büyükşehir yenilgisinin ardından Florya'dan lüks arabalarıyla ayrılıp evlerinde ya da gece kulüplerinde sabaha kadar alem yapması gerekirdi. Google'da ve gazete sayfalarının arşivlerinde bunun onlarca örneği var. Ama bundan sonra G.Saray'da her olumsuz sonucun futbolculara bir geri dönüşümü olacak. Teknik Direktör Fatih Terim, Büyükşehir yenilgisinin ardından soyunma odasında futbolcularına çok ağır eleştiriler yöneltmedi. Fatih Terim yaşadığı hayal kırıklığına rağmen önce Lig TV'ye demeç verdi, ardından basın toplantısında gazetecilerin bütün sorularını içtenlikle cevapladı. Fatih Hoca, Florya'ya dönüşte takım otobüsünde 'Beyler izinleriniz iptal hepinizi yarın (dün) sabah saat 11.00'de Florya'da antrenmana bekliyorum' dedi. Dünya Kupası görmüş Melo, Uruguay ile Copa America şampiyonluk kupası kaldıran Muslera, Atletico Madrid ile UEFA Kupası şampiyonluğu yaşayan Ujfalusi, Premier Lig'de Arsenal forması giyen Eboue ve diğerleri dün sabah bu emre uyup, Terim'in ceza antrenmanıyla tanıştı. Kurmayları Hasan Şaş ve Ümit Davala ile bir süre hareretli hareretli konuşan Terim, oyuncularına da hatalarını tek tek anlattı. Melo'yu attığı kafa için uyaran Terim'in Baros'a da 'Ocak ayına kadar sen bana, ben sana katlanacağız. Aklını başına alarak çalış. Ocak'ta iyi bir takıma gitmek istiyorsan dediklerimi dinleyeceksin. Yoksa kulübede oturursun. Hiç kimse de o zaman sana istediğin parayı vermez' dediği bildirildi.
MİLLİYET: GUTI YİNE YOK
(SERDAR SARIDAĞ)
Carvalhal'in, “Büyük Guti olarak dönmek istiyor” dediği İspanyol futbolcunun Maccabi maçında oynaması da riske girdi. Ağrıları nedeniyle antrenmanlara katılmayan oyuncunun görev yapmasının zor olduğu ifade edildi
STAR: BİLETİ KESİLDİ BİLE
Beşiktaş'ta yeni teknik direktör arayışının başladığı ileri sürüldü. Başkan Yıldırım Demirören'in, 2-1'lik Eskişehirspor mağlubiyeti sonrasında çok sinirlendiği ve yakın dostu menajer Jorge Mendes'i arayarak, “Yıldızlarla dolu kadroya hakim olabilecek bir hoca bul” dediği öğrenildi.
SABAH: ERNST'E YAKIN KORUMA
Beşiktaş Teknik Direktörü Carvalhal, oynatılmaması eleştirilen yıldızın üzerine titriyor. Adalesi sertleşen Ernst, dünkü idmanı yarıda bıraktı
HABERTÜRK: ÇETE'NİN ESERİ
(KARTAL YİĞİT)
Eskişehir deplasmanında takımın yürümesinin ana nedeni belli oldu. Roland Koch öyle bir yükleme yapıyordu ki Quaresma ve çetesi buna isyan etti, Carvalhal da son bir aydır kondisyon yüklemesini bıraktı.
FANATİK: DERON VAR
Kara Kartallar'da Deron Williams alkış topluyor. Spartak St.Petersburg'a 76-67'ye yenilmesine rağmen, Siyah- Beyazlılar'ın iyi bir görüntü çizmesi yürekle su serpti. Deron Williams, attığı 21 sayıyla lige ağırlığını koyacağının sinyallerini verdi. Antrenör Ergin Ataman, “İtalya'da 3 hazırlık maçına çıktık ve bu maçlarda iyi işler yaptık. Williams, daha ilk maçtan çok büyük bir oyuncu olduğunu gösterdi. Takımın oyun tarzını Williams'ın oyun tarzına yaklaştırmaya çalışıyoruz. Oynayacağımız maçlarda Williams takımımızın lideri olacak” ifadelerini kullandı.
SABAH: MİLANO PLANI
Şampiyonlar Ligi B Grubu'ndaki ilk maçında yarın Inter'e konuk olacak Trabzonspor'un teknik direktörü Şenol Güneş, İtalyan temsilcisi için alacağı tedbirleri belirledi. Inter'in yeni hocası Gasperini'nin üçlü defans ısrarının süreceğine inanan Güneş, rakibin beyni Wesley Sneijder'e Zokora ile kelepçe takmayı ve takımını 4-5-1 dizilişiyle oynatmayı planlıyor. Güneş, ayrıca İtalya yolculuğu öncesi öğrencilerini uyardı ve "Dikkatli olun ve kesinlikle kırmızı kart görmeyin" dedi.
HABERTÜRK: HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ
(HALUK AYYILDIZ)
Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne bileğinin hakkıyla katıldığını belirten başkan Sadri Şener, "Şampiyonluk kupası bize verildiği zaman işlem tamamdır. Hakkımızı istiyoruz" dedi. "Geldiğimiz noktanın farkındayız. Ancak hakkımızın tam olarak teslim edilmediğini düşünüyorum. Şampiyonluk kupası da bize verildiğinde işlem tamamlanmış olacak. Bu konuda en doğru kararın er ya da geç verileceğine inanıyorum. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Bunun dışında başka bir istediğimiz yok"
HÜRRİYET: 4 BÜYÜKLERE TRANSFER DERSİ
Olimpiyat Stadı'nda herkes Melo, Ujfalusi, Eboue ve Muslera gibi yıldızları seyretmeyi planlarken galibiyetin mimarı Webo futboluyla hepsini adeta solladı. Eto'o'dan sonra Kamerun Milli Takımı'nın en önemli oyuncusu olan Webo, sarı kırmızılı takımda oynayan futbolcuların yanına dahi yaklaşamayacak bir ücrete İstanbul BŞB'ye transfer oldu. Servet ve Gökhan'ı zor durumda bırakan, sarı kırmızılı savunmayı hata yapmaya zorlayan ve 1 gol atan Kamerunlu için Mallarco'ya bonservis ücreti olarak 1.2 milyon Euro ödendi. Bu para 3 milyon Euro bonservis bedeli ödenen ve gönderilen Pino'nun 2.5'ta biri, Stancu'ya ödenen 5 milyon Euro bonservisin de 4'te biri oluyor. Webo, İstanbul BŞB'dan yıllık 850 bin Euro alacak. G.Saray'da ise en az maliyete oynayan yabancı ise 1 milyon 850 bin Euro ile Elmander. Milan Baros ise Webo'nun 3 yılda alacağı paranın da fazlasını 1 senede topa dokunmada alıyor; 2.8 milyon Euro… İstanbul BŞB Şube Sorumlusu Kamil Dizar kulübün en pahalı oyuncusu için şunları söyledi: “Biz Holosko, İbrahim Akın, İskender, Tum ve Gökhan Ünal'ın yerine sadece 1 futbolcu aldık. 5 golcünün yerine bir tek Webo'yu transfer ettik. Bize istikrarlı biri lazımdı. Webo, Mallorca'da son 3 yılda ortalama 30'un üzerinde maç oynadı. Biz Webo'nun bu oyunuyla transferini çoktan amorte ettik.”
HÜRRİYET: KADINLAR-ÇOCUKLAR MAÇA NASIL GİDECEK
- Bu uygulama kimlere yönelik olacak?
16 yaşından küçük çocuklara ve kadınlara yönelik bir uygulama olacak.
- Bu uygulama ne zaman hayata geçecek?
Futbol Federasyonu bir çalışma grubu oluşturarak uygulamanın nasıl olacağı konusunda toplantılara başladı. Önümüzdeki 3 hafta içinde bu çalışmaların tamamen bitmesi ve uygulamanın tüm kulüplere tebliğ edilmesi bekleniyor.
- Yapılacak bu uygulamanın Türkiye Futbol Federasyonu'na maliyeti ne kadar olacak?
Federasyonun yaptığı ön çalışmaya göre bu uygulamanın maliyeti yaklaşık 10 milyon TL olacak. Federasyon bu meblağı gözden çıkarmış durumda.
- Federasyonu maçlara gelen kadın ve çocuk seyirci sayısını nasıl belirleyecek?
Kulüpler bu sayıları TFF'ye beyan edecek. Her maçta stadyuma ücretsiz aldıkları kadın ve çocukların sayısını federasyona bildirip parasını tahsil edecekler.
MİLLİYET: ‘BEN BURADAYIM'
(ÜMİT AVCI)
Sırbistan yenilgisinin ardından milli takıma veda ettiği söylentisi ortaya atılan kaptan Hidayet Türkoğlu, kesinlikle böyle bir durumun olmadığını söyledi, “Göreve davet edildiğim her an ay-yıldızlı formayı gururla giymeyi sürdüreceğim” dedi
YİĞİTER ULUĞ / RADİKAL
Bu yaz oynanan ve hepimizin futbol keyfine limon sıkan Güney Amerika Şampiyonası'nda hiç maç kazanamadan finale kadar gelen bir Paraguay takımı vardı hani... Ben, bizim takımı ‘O Paraguay'ın basket versiyonu' gibi görüyorum, ne yalan söyleyeyim. Onlar penaltılara gitmeye çalışıyordu, bizimkiler de skorun kopmasına izin vermeden, bir şekilde son topa kadar şanslarını korumak istediler. Ancak bu defa da gerginlik izin vermedi, çok basit hatalar peş peşe geldi. Basketbol bir ritm oyunu... Tempoyu ayarlayan, sevdiği ritmi bulan taraf sahaya istediklerini daha çok yansıtıyor. Kesintisiz, akışkan oynuyor, göze hoş gelen hareketler yapıyor. Oynayanlar bilir; şut, olduğunuz yerde kazık gibi dikilirken, potaya göndereceğiniz bir top değildir. Dans eder gibi bir hareketin son figüründe o şutu atabilirseniz, isabet oranınız daha yüksek olur. Bizde bu ritm neredeyse hiç yoktu, ‘Durarak basketbol' adında yeni bir oyun icat etmeye çalışır gibiydik. Öyle olunca da ancak savunma direncimizle ayakta kalabildik, bir adım öteye geçemedik.
KAAN KURAL / VATAN
...savunma ne kadar sertlik ve kuvvet istiyorsa, hücum da o kadar akıcılık ve ince işçilik istiyor. Tekrar alışkanlık, alışkanlık da akıcılık yaratır. Oyunumuzun Hababam Sınıfı müziği gibi yavaşladıkça hüzünlenmesi, hızlandıkça keyif vermesi işte bu akıcılıkla doğru orantılı. Tamamen savunma odaklı hazırlıklar sonunda Türkiye topla haşır neşir olma dönemini çok kısa tutuyor. 10 yıldır hiç iyi hazırlık dönemi geçirmedik. “Kervan yolda düzülür” diyerek turnuvaların ilk turlarını hücum ayarı yapacak zaman olarak belirledik. Savunmanın kapılan toplarla kolay sayı bulma, rakibin düzenini bozarak oyundan düşürme gibi olumlu yan etkileri ile hücumu tetiklemesini bekledik hep. Turnuva ilerledikçe hücumun da oturmasını.
Şike soruşturması nedeniyle tarihinin en sıkıntılı günlerini yaşayan, kadrosundaki birçok yıldızı elden çıkaran sarı-lacivertli ekip, cezası nedeniyle seyircisiz oynadığı maçta rakibini Cristian'ın golüyle (1-0) yıktı, sezonu üç puanla açarak ilk haftayı bir hayli kârlı kapattı.
RIDVAN DİLMEN / SABAH
Fenerbahçe'den önce diğer üç büyük takımı izledik. Manisa Trabzon'dan, Eskişehir Beşiktaş'tan, Belediye de G.Saray'dan daha diriydi. Dün de Ordu'yu F.Bahçe'den daha diri gördüm. Oysa, dört büyük takımın da kadrosu rakiplerinden daha iyi. ...F.Bahçe'nin en önemli artısı özgüveni... Bunun ve kazanma alışkanlığının sayesinde kazanmayı bildi.
TAYFUN BAYINDIR / VATAN
Kanarya'nın acil olarak Gökhan ile Emre'ye, seyircisine ve mutlaka zamana ihtiyacı var.. Onca yaşanan sorunlardan sonra bu takımın oyuncularından birer Alex olmalarını beklemek de gerçekci olmaz. O nedenledir ki dünkü galibiyet tedirgin oyuna rağmen altın değerindedir.
MERT AYDIN / FOTOMAÇ
Dia ilk yarı etkindi ama ikinci devre yoruldu. Ziegler uyum peşindeydi. Bir kez adamını kaçırdı. Sarı kartla sonuçlandı, bu hata. Alex'in zaman zaman rakip ceza alanına doğru topla yaptığı delme harekatları sadece serbest atış üretti. Ama röveşatası gol olsa neler olurdu neler! Semih ise çıkana kadar bir asist ve bir direkten dönen topla oynadı. Yani beslendiği kadar verim verdi. Orduspor, Metin Diyadin yönetiminde hiç de teslim olacak bir tarzda oynamadı. Hele ilk yarıda. Gosso ve Culio'nun ilham verici performansları Fenerbahçe kalesinde net 3 pozisyon getirdi. Fatih Tekke'nin durum 0-0'ken boş kaleye atamadığı gol belki de maçın kaderini belirledi. Bu, Culio'nun Galatasaray'da şu anda bile rahatlıkla yer bulabileceğini düşünüyorum.
ALATTİN METİN / AKŞAM
Gökhan Gönül ile Emre Belözoğlu'nun Fenerbahçe için ne kadar önemli olduğu dün bir kez daha görüldü. Savaşçı özelliklerinin dışında Sarı-Lacivertli takıma tempo getiren, gol pozisyonu üreten bu ikili olmayınca takım bocaladı. Fenerbahçe'nin orta sahası da, sağ kanadı da çöktü. Futbol kalitesi de çok aşağılara düştü. Ve sahada futbol oynayan, gol pozisyonu üreten Orduspor oldu. Biraz tecrübeli olsa ilk 20 dakikada F.Bahçe'ye fark bile atmışlardı. F.Bahçe'nin futbolunu beğenmedim. Geçen seneden çok farklı... Yeni transferler mi! Ziegler düz oyuncu... Yaratıcı özelliği yok. Hücuma çıkmaktan korkuyor... Topu alıyor, hemen en yakınındaki arkadaşına veriyor.. Henri Bienvenu'yü ise anlayamadım. Çabuk değil. Fizik olarak rakip defansı da zorlayamıyor.
SABAH: TEK SES TEK YÜREK
Fenerbahçeliler dün tribünlerde olmasalar da, Samandıra'dan itibaren futbolcularını yalnız bırakmadılar. Binlerce sarı-lacivertli Saracoğlu'nu kuşattı, takımlarını destekledi
CUMHURİYET: BAŞKANIN GÖZÜ ARKADA KALMASIN
Volkan Demirel (F.Bahçeli kaleci): Önemli olan 3 puanla lige başlamaktı. Bıraktığımız yerden devam ediyoruz. Sezon sonuna kadar inanıyorum ki en az kayıpla giderek, mutlu sona ulaşacağız. Çünkü bu sene diğer sezonlardan daha önemli. Bu yıl alnımız akıyla şampiyonluk yolunda ilerleyerek kupaya ulaşmak için savaşmaya çalışacağız. Keşke taraftarımız da maçta olsaydı. Onlarsız galip geliyoruz ama sevinemiyoruz. Hepimiz sinirliyiz, hepimiz kederliyiz ama tepkimizi desteğimizle verelim, sahaya girmeyelim. Başkanımızın gözü arkada kalmasın. Biz onu başkanımız gibi görmüyoruz. Biz onun evlatlarıyız ve bize bıraktığı F.Bahçe'yi en iyi şekilde temsil edeceğiz. Aykut Kocaman: Orduspor'u tebrik etmek gerekiyor. Topu ileri taşımakta zorlandık. İkinci sorun sahanın zeminiydi. Üçüncü sıkıntı ise bizden kaynaklanan, Orduspor'un alanlarını iyi kapatmasıydı. Bu maç bizim için mutlak 3 puan gerektiren bir mücadeleydi. Rakiplerimizin kaybetmesinden dolayı değil, bu galibiyetin başka bir anlamı vardı. Transferlerden memnunum. Arka arkaya dört maçımızı 11 gün içerisinde zorlu rakiplerle oynayacağız.
AKŞAM: 7 SENE SONRA RÖVEŞATA
F.Bahçe'nin kaptanı Alex de Souza, Süper Lig'de Orduspor ile yaptıkları karşılaşmada kariyerindeki 900. maçına çıktı. 2004-2005 sezonunda transfer edildiği Fenerbahçe'de 8. sezonunu geçiren Brezilyalı, Coritiba'da 124, Palmeiras'ta 241, Flamengo'da 12, Cruzeiro'da 121, Parma'da 5, Fenerbahçe'de 329 ve Brezilya Milli Takımı'nda da 68 maç oynadı. Alex, 899 maçta 363 gol atarken, Coritiba'da 32, Palmeiras'da 78, Cruzeiro'da 64, Flamengo'da 3, Parma'da 2, Brezilya Milli Takımı'nda 20 ve Fenerbahçe'de 164 kez fileleri havalandırdı. En son röveşata golünü 2004'te Samsunspor'a atan Alex, dün de 7 yıl sonra aynı girişimde bulundu ancak Orduspor kalecisi gole izin vermedi. Alex formasının altına giydiği Aziz Yıldırım tişörtünü de gol atamadığı için gösteremedi. Kaptan, 'F.Bahçe taraftarının tutkusuna cevap vermek, onlar için sahada koşmak ve terlemek benim kelimelerim burada bitiyor' dedi.
AKŞAM: İÇİM ACIYOR, HAZMEDEMİYORUM
F.Bahçe Başkan vekili Nihat Özdemir ile yöneticiler Ömer Temelli ve Ünal Uzun, Orduspor maçı öncesi basın tribününü ziyaret etti. Özdemir, basın mensuplarının tek tek ellerini sıkarken, 'Maça geldiğiniz, fikrinizi değiştirdiğiniz için kulübüm ve kendim adına çok teşekkür ediyorum' dedi. Özdemir, bir gazetecinin 'Bu stada Şampiyonlar Ligi yakışırdı' şeklindeki sözleri üzerine tepkisini 'O konuyu hiç açmayın içim acıyor. Hala neden yokuz anlamış değilim. Kendim için değil aşağıdaki çocuklarımız için üzülüyorum. Sahaya bakmak içimden gelmiyor. Alınan kararı hazmedemiyorum' diye dile getirdi. Özdemir maçtan sonra ise 'Taraftarımızın sadece takımına destek olmasını istiyoruz. Bundan sonra bizi kendi seyircimizden uzak tutacak, bize ceza verdirecek bir harekette bulunmalarını istemiyoruz. Seyircisiz oynamamıza rağmen stat dışından gelen destekle futbolcular sanki tribünler doluymuş gibi hissetti' dedi. Başkan vekili Nihat Özdemir, Orduspor maçının ardından F.Bahçeli taraftarlardan bir istekte bulundu: 'Tüm Anadolu kulüplerinin geliri Lig TV'den elde edilen yayın gelirleridir. Taraftarımızın gidip decoder alması ve Lig TV'ye destek olması tüm takımlara destek anlamına geliyor.'
FANATİK: 22 ŞUBAT 2010
Şükrü Saracoğlu Stadı'ndaki son lig yenilgisini bu tarihte 3-2'lik skorla Bursaspor'dan alan Kanarya, daha sonra oynadığı 24 maçın 20'sini kazanırken, 4'ünden beraberlikle ayrıldı.
HÜRRİYET: İŞTE G.SARAY'IN ÖNERİSİ
Sarı kırmızılı kulübün hukuk ekibi, yaptığı araştırmalarda şu sonuçlara vardı: Şike, birçok ülkede ‘dolandırıcılık' kapsamında değerlendirilmektedir. Dolasıyla bu paralelde bir çalışma yapmak evrensel hukuk kurallarına uygun olacaktır. Kişilere verilen cezanın ağır para cezasına dönüştürülebilecek 1-3 yıl hapisle sınırlandırılması doğru olacaktır. Türk Ceza Kanunu'nun Etkin pişmanlık durumunu düzenleyen maddesi kıyasen uygulansın. Bu madde sınırlı suçlara uygulandığından ve dolandırıcılık da bu kapsamda sayıldığından hukuki bir engel bulunmamaktadır. Etkin pişmanlığın devreye girmesi ceza indiriminden yararlanma yolunu açacaktır. Bu, hem mahkemeleri hem savcılığı hem de etkin pişmanlıktan yararlanarak suçu karşılığı cezayı tecil edebilecek olan yöneticileri rahatlatacaktır. Kulüplere verilecek cezalar mümkün olduğunca realist boyutlara indirilmeli ama sonradan Türk futboluna zarar verecek sonuçlar doğurmaması için mutlaka UEFA ile mutakabat içinde olunmalı. Mevcut kanunda yer alan toplu bilet satışı, güvenlik ve hakarete ilişkin hususlar da yeniden düzenlenmeli.
AKŞAM: TERİM'İN GAZABI
G.Saray Teknik Direktörü Fatih Terim, değişim-dönüşüm çalışmalarının ardından dün sabah saat 11.00 itibariyle kriz yönetimini hayata geçirdi. Normalde camia kahrolurken G.Saraylı futbolcuların Büyükşehir yenilgisinin ardından Florya'dan lüks arabalarıyla ayrılıp evlerinde ya da gece kulüplerinde sabaha kadar alem yapması gerekirdi. Google'da ve gazete sayfalarının arşivlerinde bunun onlarca örneği var. Ama bundan sonra G.Saray'da her olumsuz sonucun futbolculara bir geri dönüşümü olacak. Teknik Direktör Fatih Terim, Büyükşehir yenilgisinin ardından soyunma odasında futbolcularına çok ağır eleştiriler yöneltmedi. Fatih Terim yaşadığı hayal kırıklığına rağmen önce Lig TV'ye demeç verdi, ardından basın toplantısında gazetecilerin bütün sorularını içtenlikle cevapladı. Fatih Hoca, Florya'ya dönüşte takım otobüsünde 'Beyler izinleriniz iptal hepinizi yarın (dün) sabah saat 11.00'de Florya'da antrenmana bekliyorum' dedi. Dünya Kupası görmüş Melo, Uruguay ile Copa America şampiyonluk kupası kaldıran Muslera, Atletico Madrid ile UEFA Kupası şampiyonluğu yaşayan Ujfalusi, Premier Lig'de Arsenal forması giyen Eboue ve diğerleri dün sabah bu emre uyup, Terim'in ceza antrenmanıyla tanıştı. Kurmayları Hasan Şaş ve Ümit Davala ile bir süre hareretli hareretli konuşan Terim, oyuncularına da hatalarını tek tek anlattı. Melo'yu attığı kafa için uyaran Terim'in Baros'a da 'Ocak ayına kadar sen bana, ben sana katlanacağız. Aklını başına alarak çalış. Ocak'ta iyi bir takıma gitmek istiyorsan dediklerimi dinleyeceksin. Yoksa kulübede oturursun. Hiç kimse de o zaman sana istediğin parayı vermez' dediği bildirildi.
MİLLİYET: GUTI YİNE YOK
(SERDAR SARIDAĞ)
Carvalhal'in, “Büyük Guti olarak dönmek istiyor” dediği İspanyol futbolcunun Maccabi maçında oynaması da riske girdi. Ağrıları nedeniyle antrenmanlara katılmayan oyuncunun görev yapmasının zor olduğu ifade edildi
STAR: BİLETİ KESİLDİ BİLE
Beşiktaş'ta yeni teknik direktör arayışının başladığı ileri sürüldü. Başkan Yıldırım Demirören'in, 2-1'lik Eskişehirspor mağlubiyeti sonrasında çok sinirlendiği ve yakın dostu menajer Jorge Mendes'i arayarak, “Yıldızlarla dolu kadroya hakim olabilecek bir hoca bul” dediği öğrenildi.
SABAH: ERNST'E YAKIN KORUMA
Beşiktaş Teknik Direktörü Carvalhal, oynatılmaması eleştirilen yıldızın üzerine titriyor. Adalesi sertleşen Ernst, dünkü idmanı yarıda bıraktı
HABERTÜRK: ÇETE'NİN ESERİ
(KARTAL YİĞİT)
Eskişehir deplasmanında takımın yürümesinin ana nedeni belli oldu. Roland Koch öyle bir yükleme yapıyordu ki Quaresma ve çetesi buna isyan etti, Carvalhal da son bir aydır kondisyon yüklemesini bıraktı.
FANATİK: DERON VAR
Kara Kartallar'da Deron Williams alkış topluyor. Spartak St.Petersburg'a 76-67'ye yenilmesine rağmen, Siyah- Beyazlılar'ın iyi bir görüntü çizmesi yürekle su serpti. Deron Williams, attığı 21 sayıyla lige ağırlığını koyacağının sinyallerini verdi. Antrenör Ergin Ataman, “İtalya'da 3 hazırlık maçına çıktık ve bu maçlarda iyi işler yaptık. Williams, daha ilk maçtan çok büyük bir oyuncu olduğunu gösterdi. Takımın oyun tarzını Williams'ın oyun tarzına yaklaştırmaya çalışıyoruz. Oynayacağımız maçlarda Williams takımımızın lideri olacak” ifadelerini kullandı.
SABAH: MİLANO PLANI
Şampiyonlar Ligi B Grubu'ndaki ilk maçında yarın Inter'e konuk olacak Trabzonspor'un teknik direktörü Şenol Güneş, İtalyan temsilcisi için alacağı tedbirleri belirledi. Inter'in yeni hocası Gasperini'nin üçlü defans ısrarının süreceğine inanan Güneş, rakibin beyni Wesley Sneijder'e Zokora ile kelepçe takmayı ve takımını 4-5-1 dizilişiyle oynatmayı planlıyor. Güneş, ayrıca İtalya yolculuğu öncesi öğrencilerini uyardı ve "Dikkatli olun ve kesinlikle kırmızı kart görmeyin" dedi.
HABERTÜRK: HAKKIMIZ OLANI İSTİYORUZ
(HALUK AYYILDIZ)
Trabzonspor'un Şampiyonlar Ligi'ne bileğinin hakkıyla katıldığını belirten başkan Sadri Şener, "Şampiyonluk kupası bize verildiği zaman işlem tamamdır. Hakkımızı istiyoruz" dedi. "Geldiğimiz noktanın farkındayız. Ancak hakkımızın tam olarak teslim edilmediğini düşünüyorum. Şampiyonluk kupası da bize verildiğinde işlem tamamlanmış olacak. Bu konuda en doğru kararın er ya da geç verileceğine inanıyorum. Biz hakkımız olanı istiyoruz. Bunun dışında başka bir istediğimiz yok"
HÜRRİYET: 4 BÜYÜKLERE TRANSFER DERSİ
Olimpiyat Stadı'nda herkes Melo, Ujfalusi, Eboue ve Muslera gibi yıldızları seyretmeyi planlarken galibiyetin mimarı Webo futboluyla hepsini adeta solladı. Eto'o'dan sonra Kamerun Milli Takımı'nın en önemli oyuncusu olan Webo, sarı kırmızılı takımda oynayan futbolcuların yanına dahi yaklaşamayacak bir ücrete İstanbul BŞB'ye transfer oldu. Servet ve Gökhan'ı zor durumda bırakan, sarı kırmızılı savunmayı hata yapmaya zorlayan ve 1 gol atan Kamerunlu için Mallarco'ya bonservis ücreti olarak 1.2 milyon Euro ödendi. Bu para 3 milyon Euro bonservis bedeli ödenen ve gönderilen Pino'nun 2.5'ta biri, Stancu'ya ödenen 5 milyon Euro bonservisin de 4'te biri oluyor. Webo, İstanbul BŞB'dan yıllık 850 bin Euro alacak. G.Saray'da ise en az maliyete oynayan yabancı ise 1 milyon 850 bin Euro ile Elmander. Milan Baros ise Webo'nun 3 yılda alacağı paranın da fazlasını 1 senede topa dokunmada alıyor; 2.8 milyon Euro… İstanbul BŞB Şube Sorumlusu Kamil Dizar kulübün en pahalı oyuncusu için şunları söyledi: “Biz Holosko, İbrahim Akın, İskender, Tum ve Gökhan Ünal'ın yerine sadece 1 futbolcu aldık. 5 golcünün yerine bir tek Webo'yu transfer ettik. Bize istikrarlı biri lazımdı. Webo, Mallorca'da son 3 yılda ortalama 30'un üzerinde maç oynadı. Biz Webo'nun bu oyunuyla transferini çoktan amorte ettik.”
HÜRRİYET: KADINLAR-ÇOCUKLAR MAÇA NASIL GİDECEK
- Bu uygulama kimlere yönelik olacak?
16 yaşından küçük çocuklara ve kadınlara yönelik bir uygulama olacak.
- Bu uygulama ne zaman hayata geçecek?
Futbol Federasyonu bir çalışma grubu oluşturarak uygulamanın nasıl olacağı konusunda toplantılara başladı. Önümüzdeki 3 hafta içinde bu çalışmaların tamamen bitmesi ve uygulamanın tüm kulüplere tebliğ edilmesi bekleniyor.
- Yapılacak bu uygulamanın Türkiye Futbol Federasyonu'na maliyeti ne kadar olacak?
Federasyonun yaptığı ön çalışmaya göre bu uygulamanın maliyeti yaklaşık 10 milyon TL olacak. Federasyon bu meblağı gözden çıkarmış durumda.
- Federasyonu maçlara gelen kadın ve çocuk seyirci sayısını nasıl belirleyecek?
Kulüpler bu sayıları TFF'ye beyan edecek. Her maçta stadyuma ücretsiz aldıkları kadın ve çocukların sayısını federasyona bildirip parasını tahsil edecekler.
MİLLİYET: ‘BEN BURADAYIM'
(ÜMİT AVCI)
Sırbistan yenilgisinin ardından milli takıma veda ettiği söylentisi ortaya atılan kaptan Hidayet Türkoğlu, kesinlikle böyle bir durumun olmadığını söyledi, “Göreve davet edildiğim her an ay-yıldızlı formayı gururla giymeyi sürdüreceğim” dedi
YİĞİTER ULUĞ / RADİKAL
Bu yaz oynanan ve hepimizin futbol keyfine limon sıkan Güney Amerika Şampiyonası'nda hiç maç kazanamadan finale kadar gelen bir Paraguay takımı vardı hani... Ben, bizim takımı ‘O Paraguay'ın basket versiyonu' gibi görüyorum, ne yalan söyleyeyim. Onlar penaltılara gitmeye çalışıyordu, bizimkiler de skorun kopmasına izin vermeden, bir şekilde son topa kadar şanslarını korumak istediler. Ancak bu defa da gerginlik izin vermedi, çok basit hatalar peş peşe geldi. Basketbol bir ritm oyunu... Tempoyu ayarlayan, sevdiği ritmi bulan taraf sahaya istediklerini daha çok yansıtıyor. Kesintisiz, akışkan oynuyor, göze hoş gelen hareketler yapıyor. Oynayanlar bilir; şut, olduğunuz yerde kazık gibi dikilirken, potaya göndereceğiniz bir top değildir. Dans eder gibi bir hareketin son figüründe o şutu atabilirseniz, isabet oranınız daha yüksek olur. Bizde bu ritm neredeyse hiç yoktu, ‘Durarak basketbol' adında yeni bir oyun icat etmeye çalışır gibiydik. Öyle olunca da ancak savunma direncimizle ayakta kalabildik, bir adım öteye geçemedik.
KAAN KURAL / VATAN
...savunma ne kadar sertlik ve kuvvet istiyorsa, hücum da o kadar akıcılık ve ince işçilik istiyor. Tekrar alışkanlık, alışkanlık da akıcılık yaratır. Oyunumuzun Hababam Sınıfı müziği gibi yavaşladıkça hüzünlenmesi, hızlandıkça keyif vermesi işte bu akıcılıkla doğru orantılı. Tamamen savunma odaklı hazırlıklar sonunda Türkiye topla haşır neşir olma dönemini çok kısa tutuyor. 10 yıldır hiç iyi hazırlık dönemi geçirmedik. “Kervan yolda düzülür” diyerek turnuvaların ilk turlarını hücum ayarı yapacak zaman olarak belirledik. Savunmanın kapılan toplarla kolay sayı bulma, rakibin düzenini bozarak oyundan düşürme gibi olumlu yan etkileri ile hücumu tetiklemesini bekledik hep. Turnuva ilerledikçe hücumun da oturmasını.