SPOR SERVİSİ: BASINDA BUGÜN

Günün gazetelerinde öne çıkan haber ve yorumlardan bölümler...

NTV Spor 05 Eylül 2011 - 14:33

HABERTÜRK: TEK UMUDUMUZ BÜYÜK BRİTANYA
Dünkü beklenmedik Polonya mağlubiyetiyle (84-83) dizginleri elinden kaybeden Ay-Yıldızlılar, ancak bugün Büyük Britanya'nın, Polonya'yı yenmesi halinde tur atlayabilecek.

MURAT DİDİN / SABAH
Basketbolda öyle bir günün vardır ki... Savunma, tempo, oyun şiddeti, sürat, hücum zenginliği gibi almışındır bütün doğruları yanına... Karşına rakip de çıksa, binlerce seyircisini yanına da alsa, hakem de kötü üflese durduramazlar seni... Bir de öyle günler vardır ki... Bırak el üstünü, boşu kaçırırsın. Rakibin üstün performans gününe denk düşersin. Acabalar eklendikçe kendini bile tanıyamaz olursun. İşte aynen böyle bir maç oynadık dün.  Bizim hatalarımız bize yeter de artardı bile. Biz faul atarken, onlar bizim potamızda iki sayıyı buldular. Çember altından çıkan topa biz uyurken rahat atışı yakaladılar. Böyle bir gecede artı bir hatayı kaldıramazdık. Özellikle Rus hakem Sergey "Başınıza en büyük çorabı ben öreceğim bu akşam" dercesine şampiyonadaki en kötü performansımızı daha da dibe çekti.

ÜMİT AVCI / MİLLİYET
Bu hiç ummadığımız bir yenilgiydi, evet hakemin de büyüktü maça etkisi. Ancak sırf geri koşmamaktan dolayı, basket attıktan hemen sonra yediğimiz 3 boş turnike, devre sonunda 2 faul hakkımız varken faul yapmayışımız, son 10 saniyede topu yandan oyuna sokup 1 sayı gerideyken, üç sayıyı zorlamamız, bu seviyedeki takımların yapacağı işler değildi. Yani yenilgiyi sadece hakemlere bağlamak bize hiçbir şey kazandırmayacak bir teselli!

YİĞİTER ULUĞ / RADİKAL
Bu takım bir savunma takımı. Enerjisini motivasyonunu savunmadan alan, rakibi durdurdukça karşı sahaya daha kolay akıp, istediklerini yapan ve bu özellikleri sayesinde geçen sene Dünya Şampiyonasında Yunanistan, Rusya, Slovenya, Fransa ve Sırbistan gibi çok dişli, çok kaliteli takımları sahadan silebilmiş ve gümüş madalya kazanabilmiş bir takım. Savunma takımları, genelde rakibi iyi analiz ederek, onları nasıl durduracaklarının dersini çok çalışarak ve bunu parkeye yansıtarak başarılı olur. Yani sahaya çıkmadan önce rakipten çekinmeleri hadi doğrusunu söyleyelim korkmaları gerekir. Dün ‘12 Dev Adam'da en büyük eksik buydu: Korku. Litvanya maçında 38 dakika çok iyi basketbol oynamış, son iki dakikayı becerememenin kurbanı olmuşlardı. Ama sonrasında hem şampiyonayı izleyen gazeteciler, hem de bizim gibi ekran başındakiler, “Böyle yenilgiye can kurban” anlamında yorumlar yapınca, onlar da Polonya'dan çekinmeyi bir kenara bırakmış anlaşılan.

AHMET KURT / CUMHURİYET
Deneyim nedir biliyor musunuz beyler? Maçın ilk düdüklerinden hakemlerin (varsa) kötü niyetini anlayıp maça ona göre asılmaktır. Basketbolda rakibinizin tarafını tutmaya niyetlenerek sahaya çıkan hakemleri ilk düdüklerinden tanıyabilirsiniz. Ben, uzaktan, televizyon başından, maçın hemen başında Ömer Aşık'a peşi peşine çalınan, iki faule bakıp “Eyvah” dedim. Buna rağmen sizler bu maça rehavet içinde başladınız. Düşük konsantrasyonla geri döndünüz. Savunmada uyudunuz. Evet! Siz bu takımı sabahtan akşama kadar oynasanız sürekli yenersiniz ama işin içerisine hakemler girince, gördüğünüz gibi Dünya ikinciliği filan para etmiyor... Maçın büyük bölümünde uyuklayıp, son bir hamle ile canınızın istediği anda maç kazanma devri bitmiştir. Gördüğünüz gibi artık kaplumbağa takım kalmamış. Herkes tavşan olmuş. Bir de hakem devreye girerse... La Fontaine bile böylesini düşleyemezdi...

STAR: BÖYLE BİR ŞEY GÖRMEDİM
Avrupa  Basketbol Şampiyonası'nda Polonya'ya 84-83 mağlup olan A Milli Basketbol Takımı'nda antrenör Orhun Ene, “Hakem kararlarına sığınmam ama hayatımda böyle bir şey görmedim” dedi. Ene, “İki günü iyi basketbol oynayıp üçüncü günü Litvanya maçının belli bir bölümünde iyi basket oynayıp bugün böyle olması büyük hayal kırıklığı oldu. Bu maç bizim için de bir ölüm kalım meselesiydi. Onların için de aynı şekilde. Böyle bir maçı bu şekilde oynamamı lazımdı takım olarak çok daha iyi bir takımız çok daha kaliteli oyuncularımız var ama farklılığımızı ağırlığımızı yansıtamadık. ...Bizim gibi bir takım için 84 sayı yememiz çok fazla. Ne olursa olsun 65 sayı civarında tutmamız gereken bir rakipti. Maç sonunda kafa kafaya gelince onlar maç topunu iyi kullanarak biz de kullanmayarak maçı kaybettik” diye konuştu.

HABERTÜRK: FİBA'YA ŞİKAYET
Basketbol Federasyonu, Polonya maçında yaşanan hakem skandalını FIBA'ya taşıdı. TBF, maçın gözlemcisi ve FIBA'nın üst düzey yönetimine karşılaşmayı katleden hakemleri şikayet etti.

SABAH: MİLAT MI ŞİKE Mİ
(AHMET ÇAKAR)
Sabah Yazarı Ahmet Çakar'ın dün sabaha karşı Twitter'da yazdıkları gündem yarattı... Çakar'ın 1993-94 sezonunda Galatasaray ile Manchester United arasında oynanan Şampiyonlar Ligi eleme turu rövanş maçı hakkında yazdıkları "20 yılda hakem hataları ve tuhaf işlerden 3 Büyükler fazlaca yararlanmış ama en çok da Galatasaray yararlanmıştır laflarımı tv'lerden çok duymuştunuz" diye başladı ve şöyle devam etti: "Mesela her şey düzgün olsa idi; G.Saray İstanbul'da M.United'ı eleyip ilk kez Şampiyonlar Ligi'ne giremezdi. GS'lilerin milat dediği maçı siz bir de Sami Çölgeçen, Kurt Röthlisberger ve Adnan Polat'a sorun. Ağır iddia: Ben ve Sami Çölgeçen birlikte bir odaya gireceğiz. Kuran'ı da masaya koyacağız ve göz göze gelip en sevdiklerimiz üzerine yemin edeceğiz. Ben diyeceğim ki; 2 Kasım 1993 gecesini hatırlıyor musun Sami Abi? O soğuk geceyi... Hani Sarıyer Urcan'da yenilen balıktan sonra saat 24:00... Sami gözlerime bakıp 'Eeee' diyecek. Saat 24:00 sularında Kurt Röthlisberger sana "I can help you because tomorrow is very important for Turkey and GS" (Sana yardım ederim çünkü yarın Türkiye ve GS için çok önemli) dedi mi, demedi mi diyeceğim. Elimiz KURAN'da ve en sevdiklerimizin üzerine yemin ederek. Mesela Erman'ın bir dönem FIFA hakemi olan Serdar Çakman-Adnan Polat ikilisini sizlere anlatmasını çok isterim. Aynı Kurt Röthlisberger Avrupa'da bazı takım ve milli takımların (Türk de var) hakem bağlama operasyonlarında kullanılmış ve İsviçre polisi tarafından yakalanmıştır. Türkiye operasyonlarında kod adı Rahmi idi. Ona bu kod adını bulan ve takan eski TFF Başkanı Levent Bıcakcı idi."

STAR: “ŞİKECİ” DİYEN YANDI
Türk futbolunu sarsan şike soruşturmasının yankılıranın tribünlere yayılmaması için çalışmalar başladı. Fenerbahçe Asbaşkanı Ali Koç, bu konuyla ilgili Türkiye Futbol Federasyonu ile görüştü. Koç, yetkililerle yaptığı görüşmede, “Malum bulunduğumuz durum ortada. Sezon içerisinde stadyumlarda taraftarların, “Şikeci”  şu takım, bu takım diye tezahüratları olabilir. Bu da takımı ve kulüp yöneticilerini bir hayli rahatsız eder. Bu konuda bir önlem almanızı önemle rica ederim” diye talepte bulunduğu öğrenildi. TFF'nin de, “Sayın Koç, bu konuda çalışmamız yapılmıştır. Şikeyi içeren her türlü tezahürat küfür olarak sayılacak. Küfüre yapılan uygulanan cezai yaptırımlar işleme konulacak” diye yanıt verdiği bildirildi. 4 kez üst üste küfürden uyarı alan kulübe 1 maç seyircisiz oynama cezası veriliyor.

AKŞAM: O MEKTUP ORTAKLIĞIN BELGESİ
F.Bahçe'nin CAS'ta UEFA ve TFF aleyhine açtığı Şampiyonlar Ligi için tedbir ve 45 milyon euroluk tazminat talepli dava, gündemi belirledi. Akşam, konuyla ilgili davada imzası bulunan Spor Hukuku Uzmanı Avukat Emin Özkurt'un bilgisine başvurdu. İşte Özkurt'un süreçle ilgili değerlendirmeleri:
UEFA ve Futbol Federasyonu'na karşı F.Bahçe Kulübü neden dava açtı?
- Davanın temel dayanağı, F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi'ne alınmamasındaki usulde ve yöntemde sergilenen hukuksuzluktur. Bakınız; TFF tarafından 15 Ağustos'ta çok temel hukuk kaidelerine uygun bir şekilde verilmiş bir karar vardı ve süreç kendi mecrasında ilerliyordu. Sonrasında UEFA'dan bir mektup geldi ve bu mektupta TFF'ye şöyle denildi: 'Ya F.Bahçe çekilsin ya siz çekin ya da ben gerekeni yaparım.' Ardından Futbol Federasyonu F.Bahçe'yi Şampiyonlar Ligi'nden geri çektiğini duyurdu. İşte bu mektup ve sonrasında ortaklaşa atılan adımlar UEFA ile TFF arasındaki işbirliğini belgeliyor. Doğrudan bir müdahale durumu söz konusu.

FANATİK: ERKİNER: 3-5 GÜNDE ÇIKAR
CAS'ta hakemlik yapan Spor Hukuku Enstitüsü Başkanı avukat Kısmet Erkiner, CAS'ın öncelikle tedbir kararını görüşeceğini ifade ederek, “Bunun için taraflardan savunmaları istendi. Kararın 3-5 gün içinde verilmesi beklenebilir” dedi. Erkiner, tazminat davası konusunda ise şunları söyledi: “CAS, öncelikle davanın esasını görüşme konusunda yetkili olup olmadığını inceleyecek. Bu inceleme sonrası yetkili olduğu kararı verirse, davayı kabul edecek. Davanın, kabul edildikten sonra en erken 6 ayda sonuçlanması mümkün. Bu da normal bir süre.”

CUMHURİYET: KASIMPAŞA'DAN VAHİM İDDİALAR
Kasımpaşaspor Başkanı Hilmi Öksüz, Futbol Extra Dergisi'ne şike iddialarına yönelik soruşturmayla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı.
*Ligden düşürülme olmayacak, sadece şahıslar ceza alacak.
*F.Bahçe maçında Murat Şahin oynayacaktı, son anda kadrodan çıkarttık. Savcı çağırırsa Murat Şahin'le ilgili anlatacaklarım var.
*Teknik takibe takılan bir kişi de çıkıp, “Yakalandık, tespit edildik” demedi. İbrahim Akın “Bu işi yaptım” dedi, sonra onu da ikna ettiler, ifadesini yalanladı.
*Futbolumuzun temizlenme fırsatı tepildi. Şerefinle düşersin ya da çıkarsın. Olacaksan da şerefinle şampiyon olursun.
*Eğer 15 takımın şikeye karıştığı söyleniyorsa, TFF'nin elinde 26 klasör varsa ve siz hâlâ karar alamıyorsanız, Türk futbolu adına cinayet işliyorsunuz demektir. Futbolun içindeki birçok kimse şikenin nasıl yapıldığını bilir.
*F.Bahçe'ye 6-2, Trabzonspor'a 1-0 kaybettiğimiz, evimizdeki Eskişehir, ikinci yarının ilk mücadelesi olan G.Antepspor maçları... Bunlara en az 6 maç daha eklerim. Bu 4 maça herkes baktığı zaman ne demek istediğimi çok iyi anlayacaktır.

MİLLİYET: BIENVENU SÜRPRİZİ
Fenerbahçe, golcüsü Mamadou Niang için Katar takımı Al Sadd ile 7.5 milyon euroya anlaşırken, Young Boys'un 23 yaşındaki Kamerunlu santrforu ile el sıkıştı. Yobo da bir sezon daha Everton'dan kiralandı

FOTOMAÇ: SANTOS'TAN İYİ
F.Bahçe'nin Juventus'tan Reto Ziegler'i transfer etmesinin yankıları sürüyor. Camiada, "Santos'tan daha pahalıya geldi. O zaman niye transfer yapıldı" eleştirilerine otoriteler, "Ziegler Santos'tan iyi. Santos'un savunması iyi değildi. Ziegler tam aranan adam" dediler.

HÜRRİYET: SERCAN YÜZDE 90 G.SARAY'DA
Sercan Yıldırım artık Galatasaraylı gibi… Sarı kırmızılı yöneticilerin deyimi ile ‘Sercan, yüzde 90 Galatasaray'da. Transferin hızlı kulüb, Bursaspor'un 20 yaşındaki yıldızı ile el sıkıştı. Artık transferin resmiyet kazanması Bursaspor Kulübü'nün G.Saray'ın yaptığı ‘kiralama' teklifine ‘evet' demesine kaldı. Önceki gece başkan yardımcısı Adnan Öztürk ve Bursaspor Kulübü Başkanı İbrahim Yazıcı'nın G.Saray Adası'ndaki buluşmasında sarı kırmızılılar, Sercan için teknik heyetten gelen fikir doğrultusunda ‘kiralama' teklifi yaptı. Öztürk, Bursaspor'a golcü için, 1 yıllık kiralama bedeli olarak 300 bin dolar, sezon sonunda satın alma opsiyonu olarak da 2.3 milyon Euro teklif etti. Aynı zamanda 20 yaşındaki milil oyuncunun Galatasaray'dan sonra başka bir kulübe transferi gerçekleşirse, 2.3 milyon Euro'nun üzerindeki bedelin yarısını da Bursaspor'a vermeyi teklif etti.

AKŞAM: SERCAN VE TONI DE BİTTİ
G.Saray, Selçuk İnan, Ceyhun Gülselam, Engin Baytar, Elmander, Fernando Muslera, Emmanuel Eboue, Albert Riera, Tomas Ujfalusi ve Felipe Melo'nun ardından dün iki bomba daha patlatıp bu sezonun transfer şampiyonu oldu. Sarı-Kırmızılılar, Bursaspor'un gözden çıkardığı Sercan Yıldırım ile Juventus'un dev golcüsü Luca Toni ile anlaştı.

VATAN: CANA GYAN YOK
Cana transferinden Sunderland'e hâlâ borcu olan Aslan'da şok. 2010-11 sezonu öncesi 4.5 milyon Euro'ya alınan Arnavut oyuncunun ödenmeyen taksitleri Gyan transferinde G.Saray'ın karşısına çıktı. Sarı-kırmızılılar transferin bitimine saatler kala Toni'ye yönelmek zorunda kaldı. ...Bu sezon transferlerin ödemelerini en avantajlı şekilde yapan G.Saray bu kez Sunderland'in bonservisi peşin istemesi nedeniyle alternatif isimler üzerine yöneldi. Kadrosunu Avrupa'lı bir golcüyle daha takviyeye edip transfer sezonunu kapatmayı planlayan sarı-kırmızılıların yeni hedefi ise İtalyan yıldız Luca Toni.

FOTOMAÇ: ÖZGÜRLÜK SEFERİ
Trabzonspor, Ankaragücü'nün 20 yaşındaki gelecek vadeden ismi Özgür Çek için harekete geçti. Başkent ekibinden geçtiğimiz hafta Robert Vittek ve Marek Sapara'yı renklerine bağlayan bordo-mavili takımın, genç sol bek için kulübüne üç futbolcunun gönderilebileceği dile getiriliyor. Fenerbahçe altyapasından yetişen ve milli takımın alt kademelerinde onlarca kez forma giyen Özgür Çek'e karşılık Ankaragücü'ne Ferhat Öztorun, Sezer Badur ve Murat Tosun önerildi.

MİLLİYET: REKORLA KAPANDI!
13. Dünya Atletizm Şampiyonası sona ererken, Jamaika takımı 4x100'de hem altın madalyayı kaptı, hem de dünya rekoru kırdı. Usain Bolt ise performansıyla bu başarının mimarı oldu.

STAR: PİSTTE DİBE VURDUK
Dünya Atletizm Şampiyonası'na katılan sporcularımız hayal kırıklığı yarattı. Elvan'ın katılmadığı organizasyonda madalyaya en çok yaklaşan atletimiz, erkekler cirit atmada 5. olan Fatih Avan'dı. ...Federasyon Başkanı Terzi ise “Şampiyonadan memnun ayrılıyoruz” açıklamasını yaptı. ...Terzi “...5 final, 3 yarı final olabilirdi. 8 final, 2 yarı final, bugüne kadar yapılmamış bir derece. Eşref, Ercüment, Aslı Çakır, Alemitu Bekele Degfa'dan final bekliyorduk ama olmadı. 400 engellide Nagihan, Pınar ve Merve'den elemeleri geçmelerini bekliyorduk. 3 genç atletimizin final yarışması güzel ama Tuğba 3 yarışı birden kaldıramadı. Üniversite Oyunları bizi olumsuz etkiledi. Şimdiki hedefimiz, Helsinki'deki Avrupa Şampiyonası'nda madalya rekorumuzu kırmak” dedi.