SPOR SERVİSİ: BASINDA BUGÜN

Spor basınında günün öne çıkan haberleri ve değerlendirmeleri...

NTV Spor 27 Ekim 2010 - 12:16

MİLLİYET: EFSANE TEHLİKEDE
Milliyet'in 'Üç büyükler devri bitiyor mu?' sorusuna, spor yazarlarının verdiği yanıt net:

Attila Gökçe: "Üç Büyükler, endüstriyel futbolu farklı yorumlayarak parayı, stadı, forma satışını ön plana çıkardılar"

Erdoğan Şenay: "Futbol bilgilerinden yoksun yöneticilerin ağırlıkta bulunduğu düzensizlikten doğrular çıkarmak mümkün değil"

Mehmet Demirkol: "Anadolu kulüpleri eğer iyi yöneltilmeye başlarlarsa, Türkiye'de taraftarlık yapısı da kökünden değişir"

Uğur Meleke: "3 büyükler böyle yönetilmeye devam ederse, 10 yıl içinde 6. hatta 7. şampiyonun çıkacağını da zannediyorum"

S.Ali Çelikler: "Havuz sistemindeki dağılımın biraz olsun adaletli hale gelmesi, büyüklerin sahadaki büyüklüklerini bitirdi"

Sergen Yalçın: "2 sezondur hakimiyet Anadolu'nun. Bunun temelinde büyük takımlardaki büyük sermayelerin iyi kullanılmaması yatıyor"

VATAN: 'ÜÇ BÜYÜKLER'İN DEVRİ BİTTİ Mİ?
Yılmaz Özdil: İki temel sebebi var. Uzun süren ANAP iktidarı ve uzun süren AKP iktidarında Türkiye'nin “para haritası” değişti. Kasımpaşa'nın Süper Lig'e çıkmasıyla, İzmir'in küme düşmesinin aynı seneye denk gelmesi, tesadüf değildir. Karadeniz kahramanı Trabzon'un sermayesi de, Trabzonlu değil, İstanbullu'dur. Taraftarsız belediye takımları ve sorgulanmayan belediye destekleri, dengeyi bozdu. İKİNCİ sebep, gazeteler. 80'lerden başlayarak yazılı basının Üç Büyükler'e özel sayfa ayırması, Anadolu'yu tek sütunda bırakması, Anadolu'yu “militan” haline getirdi. “Adam yerine konulmuyoruz” duygusu hakim oldu.

Güntekin Onay: Üç Büyükler'in devri henüz bitmedi. Eğer puan cetveline bakıp bunu düşünen varsa tam 30 yıl önce babam (Gündüz Tekin Onay) Adana'yı çalıştırırken, Trabzon şampiyon, Adana ikinci, A.Gücü de kupa şampiyonu olmuştu ve Avrupa'ya Üç Büyükler gidememişti. Ancak şöyle bir gerçek var ki, kulüplerin artan finansal kaynakları Üç Büyükler tarafından, ‘fark yaratacak' şekilde kullanılamıyor. Özellikle Üç Büyükler'de bazı futbolcuların büyük yıldız olduğuna inanan ve inandırılan bir kesim var.

Mustafa Denizli: ... Üç Büyükler'in Türk futboluna hakim olduğu görüntü ne bu sezonda ne de önümüzdeki 40 yılda değişmez.. Şu görüntü, bu sezonun sonuna yansımaz.. Üç Büyükler yine puan tablosunda hâkim duruma geçerler..

Sadri Şener: BU köprülerin altından daha çok sular akar. F.Bahçe, G.Saray ve Beşiktaş oturmuş ve çok tecrübeli takımlar. Hemen derlenir, toparlanır ve geri dönerler.

EDİZ SIRAPINAR-MİLLİYET
Ne Bursa'yı, ne Trabzon'u, ne Kayserispor'u ciddiye alan var... “Ya arkadaş böyle giderse bu puan farkını zor kapatırız” endişesini kimse taşımıyor. Yoksa böyle bir ortamda üç büyüklerin ağzından bal damlamaz, bu kadar rahat olmazlardı

ERCAN GÜVEN-MİLLİYET
Schuster'e “Rijkaard kefeni” biçmek için makaslarını bileyen Beşiktaşlılar “sadist” veya “yamyam” değiller elbet... Hoca yemekten zevk almıyorlar. Beşiktaş'ı karıştırmak gibi bir misyonları olduğu da iddia edilemez. Sadece “duruma” bakıyorlar, “vazife” çıkarıyorlar. İnanılmaz, ama Nihat'ı bile korumaya çalışıyor! O Nihat ki, medarı iftiharımız , göz bebeğimiz, bir zamanlar Avrupa'daki gurur duyduğumuz temsilcimiz, sakatlıktan sonra topla ayağını birleştiremez -birleştirse de topu yürütemez- hale gelmiş ne yazık. Biz bunalıyoruz, o daha çok bunalıyor. İşte o Nihat'ı kazanmaya çalışıyor ve koruyor Alman Hoca. (İnanır mısınız ben hâlâ bekliyorum “Nihat eski formunun yarısına kavuşsun” da “Helal olsun Schuster” yazısı yazayım diye. Gerçi Nihat düzelmezse de “helal olsun Schuster'e” ; ayrı mesele.) Gel de “Beşiktaş 10 kişi oynuyor” diye kız adama !.. Yabancı bir hoca niye uğraşsın bir futbolcuyla, çıkarır tribüne “Yenisini isterim” der olur biter.

STAR: KOLA İÇMEK YASAK
(ALPER MERT)
Gheorghe Hagi, 10 maddeden oluşan yasaklar listesini futbolculara tek tek dağıttı. Galatasaraylı oyunculara gazlı içecek ve fast food'u yasaklayan Rumen hoca, soyunma odasını Başkan Polat dahil tüm yönetime kapattı. Kurallara uymayanlara önce para, tekrarında ise kadro dışı cezası uygulanacak
1- Tesis içinde veya dışında kola içilmeyecek.
2- Fast food tüketmek yasak.
3- Tesislere ve kamplara eş veya çocuk dahil ziyaretçi girişi yasak.
4- Soyunma odasına futbolcu ve teknik heyetin dışında Başkan Polat bile giremez.
5- Bütün futbolcular maçlara takım otobüsü ile gidecek ve tesislere birlikte dönülecek. 
6- Gece 00.30'dan sonra dışarıda tespit edilenlere ilkinde 50 bin, ikincisinde 100 bin dolar, üçüncü de ise süresiz kadro dışı cezası uygulanacak.
7- Sakat futbolcular için özel idman programı ve özel idman saatleri uygulanacak.
8- Haftada bir gün teknik kadronun belirlediği önemli pozisyonları takım birlikte seyredecek.
 9- Maçlara gidişte ve dönüşte herkes tek tip kıyafet giyecek.
10- Hiçbir futbolcu, teknik ve idari kadrodan izinsiz telefonda ya da yüz yüze röportaj veremeyecek, açıklama yapmayacak.

FOTOMAÇ: “KÖPEK GİBİ KOŞUN” DEDİ
Frank Rijkaard ile yıldızı barışmayan ve sarı-kırmızılıformayı unutan Lorik Cana, Arnavut Koha gazetesine çarpıcı açıklamalarda bulundu. Cana, Hagi'nin gelmesinin takımda coşku yarattığını ifade ederek, "Hocamız orta sahada köpekler gibi koşmamızı istedi. Bizi motive etmek için yoğun çaba gösterdi. Ve işte sonuç da ortada" yorumunu yaptı.

ZAMAN: MİSİMOVİÇ'TEN OTEL İSYANI
(HACI HASDEMİR)
Almanya'da yılın futbolcusu seçilen Misimoviç'in Galatasaray'daki kötü futbolunun altında özel hayatında yaşadığı sorunların büyük rol oynadığı öğrenildi. Transferinin üzerinden uzun bir zaman geçmesine rağmen Sarı-Kırmızılı yönetim ev tutmadığı için Misimoviç'in hâlâ otel odalarında kaldığı ifade ediliyor. Eşi ve çocuklarıyla birlikte Polat Renaissance Hotel'de kalan Bosnalı oyuncunun bu yüzden çok mutsuz olduğu belirtiliyor. Hatta Misimoviç'in devre arasında Almanya'ya dönmeyi bile düşündüğü dile getiriliyor. Yakın çevresine dert yanan Bosnalı yıldız futbolcunun, "Ben apartman dairesinde bile kalmayı sevmiyorum. Eşim ve çocuklarımla birlikte rahat edeceğim bir müstakil evde oturmayı arzu ediyorum. Ancak İstanbul'a geleli çok zaman oldu ama henüz kulübüm bana bir ev bulamadı. Bu yüzden özel hayatımda sorunlar yaşıyorum. Eşim ve çocuklarım sık sık daha çok rahat ettikleri Almanya'ya gidiyor. Bütün bu sorunlar da performansımı olumsuz etkiliyor. Kulübümün bana bir an önce ev bulmasını bekliyorum." dediği öğrenildi.

MİLLİYET: SATILIK
(SERDAR SARIDAĞ)
Beşiktaş Başkanı Demirören, Kayserispor karşısında bir serbest vuruşta topun başına geçen Nihat Kahveci için, "Ne olursun bir kere olsun beni mahçup et!" diyerek sitem ettiği öğrenildi. Alman teknik adam da devre arasında satılması yönünde görüş belirtti

HABERTÜRK: NİHAT BENİ ŞOKA UĞRATTI
(KARTAL YİĞİT)
Beşiktaş'ın hocası Schuster'den acı itiraf: “Benim tanıdığım nihat kahveci bu değil. Eski görüntüsünden eser yok. İnanamıyorum.”

MİLLİYET: ARENA'DA İLK GOL MİLLİYET'TEN
(NEVZAT DİNDAR)
Sarı-kırmızılı takımın ikinci yarıda taşınacağı Türk Telekom Arena'da kale direkleri dikildi, çizgiler çekildi. Çimleri serilince bambaşka bir atmosfere bürünen stadı gezdik, havayı teneffüs ettik, çalışmaları yerinde izledik. Saha aydınlatma elemanlarının montajları ve kontrolleri sürüyor. Basın Lounge bölümünün dış cam kaplamalarında da sona gelindi. Stattaki tüm odalarda, konferans salonlarında, soyunma odalarında ve tuvaletlerde çalışmalara devam ediliyor. Bina dışındaki çevre düzenlemesi ve asfaltlama çalışmaları da sürüyor.

SABAH: PİNO ÖFKESİ
(YAŞAR YALÇIN)
Derbide 'Forvet Pino'lu 11'in basına sızmasına sinirlenen Hagi "Taktiğimiz sürpriz kalsaydı daha iyi olurdu. Aykut Kocaman öğrendi ve önlem aldı" dedi. Romanya medyasına derbiyi değerlendiren Hagi, "Derbi için sürprizim vardı ama keşke sürpriz olarak kalsaydı. Fenerbahçe'nin fiziği kuvvetli stoperleri karşısında onları zorda bırakacak Pino'yu tercih ettim. Pino hiç o mevkide oynamamıştı” dedi. Bu arada derbide son 13 dakikada şans verdiği genç Emre Çolak'a da övgüler yağdıran Hagi, "Oyuna girerken bana 'Hoca, ne yapacağım?' dedi. Türkiye'de teknik direktörlere 'Hoca' derler. Bir anda aklıma benim de Fatih Terim'e "Hoca" dediğim günler geldi. Emre Çolak istediklerimi yaptı. Çok büyük futbolcu olacak. Derbi atmosferinde görevini yerine getirdiğine göre artık her maçta forma giyebilir" diye konuştu.

MİLLİYET: ‘FORMAMI GERİ ALDIM'
Hagi'nin, Fenerbahçe derbisinde ilk 11'de şans verdiği Elano maçtan sonra Brezilya'daki ailesini arayarak sevincini paylaştı, takımdan ayrılma ihtimalinin ortadan kalktığını bildirdi

VATAN: YA UYARLAR YA GİDERLER!
(ERDAL CÖMERT)
Schuster suçluyu buldu: “Bernd Schuster'e ve onun hücum futbolu sistemine güveniyoruz.. Her futbolcu bu sisteme uyacak, uymayan olursa da yerlerine uyanlar gelecek..” Ligde ve Avrupa'da çıktığı son 4 resmi maçı da kaybederek sezon başında yakaladığı başarılı grafiğin bir hayli gerisine düşen Beşiktaş'ta; başkan Yıldırım Demirören, Futbol Komitesi'ni ve teknik direktör Schuster'i dün Anadoluhisarı‘ndaki evine çağırarak durum değerlendirmesi yaptı.. Demirören, Serdal Adalı, Cengiz Zülfikaroğlu ve Alman hocanın saat 13.30'dan 16.30'a kadar yaptığı zirvede yönetim, Schuster'e güvenlerini yenilerken, “Bizim futbol anlayışınızla ilgili en ufak bir şüphemiz yok.. Art arda gelen yenilgilerin ana sebebi sakatlıklar.. Sivas maçıyla birlikte Aurelio ve Quaresma dışındaki bütün sakatların kadroya dönmelerini bekliyoruz.. Böylelikle takım yeniden yükselişe geçecektir” ifadelerini kullandılar.. Sağlık Kurulu: “Özellikle futbolcuların sağlık heyetine güvensizliği var, herkes ülkesine gitmek istiyor. Mesela Quaresma için burada ‘3 haftada iyileşir' dediler, Portekiz'de ise ‘5 hafta.' Şimdi ben oyuncuyu 3 haftaya göre hazırlasam daha büyük sakatlık yaşayabilir. Sağlık Heyeti ucu açık raporlar veriliyor.. Belki de canımızı yakan sakatlıkların sebebi bu.” ...yönetim, Mete Düren'le toplantı yapmaya karar verdi. Yani Sağlık Kurulu'nda köklü değişimler olabilir.

HABERTÜRK: CANINA TAK ETTİ
Hafta sonundaki karşılaşmanın görüntülerini defalarca izleyen sarı-lacivertli ekibin genç çalıştırıcısı (Kocaman), sambacı'nın (Alex) maçı hiç umursamadığı, vurdumduymaz bir tavır takındığı ve isteksiz davrandığı kanısına vardı. Kaptan Alex ile özel olarak görüşüp, uyaran kocaman, tecrübeli yıldızı Cuma günü deplasmanda oynayacakları bursaspor sınavında yedek kulübesine çekmeyi planlıyor. Brezilyalı futbolcunun yerine Seçih Şentürk ya da Mehmet Topuz'dan birinin forma giymesi bekleniyor.

MİLLİYET: DERT ÜSTÜNE DERT!
(YUSUF KOBAL)
Bursa'ya cezalı Lugano ile sakat Dia'dan yoksun gidecek olan Fenerbahçe'ye bir kötü haber de Niang'dan geldi. Nijeryalı oyuncunun sol kaburga bölgesinde yırtık tespit edildi, bu hafta oynayamayacağı bildirildi

SABAH: GÜNEŞ YANIĞI
(CEVAT KOL)
Trabzonspor'da Teofilo Gutierrez depremi yaşandı. Bu sezona golleriyle fırtına gibi giren, ancak üç hafta önceki Beşiktaş derbisinde kırmızı kart gören Teofilo, milli maçlar için lige verilen arada Kolombiya'nın yolunu tutmuş, uçağı kaçırdığı için Trabzon'a dönüşü uzamıştı. Teo'nun kendisi için hazırlanan ekstra antrenman programını uygulamaması, bardağı taşıran son damla oldu. Kolombiyalı yıldızın kaprislerinden bunalan Trabzonspor Teknik Direktörü Şenol Güneş, Teofilo'ya kapıyı gösterdi ve "Ben doktor değil teknik adamım. Bu kadar mazereti olan bir oyuncu ile işim olmaz. İstediğin yere git" diyerek 25 yaşındaki futbolcuyu süresiz olarak kadro dışı bıraktı. Güneş, bordo-mavili yönetime de, "Aklı dışarıda olan bir oyuncuya yatırım yapmak ve kazanmaya çalışmak, diğerlerine haksızlık olur" görüşünü bildirdi. Trabzon'dan ayrılan Teofilo Gutierrez, dün İstanbul'a gitti. Bir otele yerleşen ve ağzını bıçak açmayan Teofilo, menajeriyle bir araya geldi. Şenol Güneş'in Teo'yu affetmeyi kesinlikle düşünmediği bildirildi. Ve Kolombiyalı forvetin Trabzonspor macerası sona erdi.

HABERTÜRK: DUYGULARIN ESİRİ OLMAYIN
Guus Hiddink, başarıya ulaşmak için yapmamız gerekeni söyledi. Milli Takım teknik direktörü, Türkiye'de futbolun tutkuyla sevilmesinin güzel bir şey olduğunu ama yenilgiler sonrası sağlıklı düşünmeyip hata yaptığımızı söyledi.

HÜRRİYET: MESUT, ‘ALTIN TOP'A ADAY İLK TÜRK
FIFA tarafından verilen ‘Dünyada Yılın Futbolcusu' ve France Football Dergisi'nin verdiği ‘Ballon d'Or'un birleştirilmesi sonucu bu yıl ilk kez verilecek olan ‘FIFA Altın Top Ödülü'nün adayları açıklandı. Buna göre Alman Milli Takımı'nın Türk asıllı futbolcusu Mesut Özil de 23 kişilik listede yerbuldu. FIFA, bu yıl ilk kez “Dünya'nın En İyi Teknik Direktörü” ödülünü de verecek. Açıklanan 10 kişilik listede daha önce yolu Fenerbahçe'den geçen Joachim Löw ile Beşiktaş'ın eski teknik direktörü Vicente del Bosque de yer aldı.

SABAH: OLİMPİK KRİTER
Gençlik ve Spor Genel Müdürü Yunus Akgül, olimpik olmayan federasyonlara artık proje karşılığında bütçe ayıracaklarını söyledi. Olimpik olmayan federasyonlara direkt bütçe vermeyeceklerini kaydeden Akgül, "Federasyonların 2011 yılı içindeki projelerini alıp, o projelerine göre bütçelerini taahhüt ettireceğiz. Projelerini uygun gördüğümüz takdirde destek vermeye devam edeceğiz. Bu yeni getireceğimiz sistemle federasyonların sponsor bulma konusunda daha gayretli davranmalarını amaçlıyoruz" diye konuştu. Gelecek iki yılın olimpiyat hazırlıkları açısından çok önemli olacağını söyleyen Akgül, ülkelerin spordaki başarısının olimpiyatlarda elde edilen derecelerle ölçüldüğüne dikkat çerek, "Bu yüzden olimpiyatlara sporcu gönderme ihtimali yüksek olan federasyonlara, GSGM pastasından daha çok pay vermeyi düşünüyoruz" açıklamasını yaptı.

MİLLİYET: SKANDAL TEFTİSLİK!
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü, İskoçya'da bir dizi skandala neden olmakla suçlanan Curling Milli Takım sporcularını basında çıkan haberleri ihbar kabul ederek Teftiş Kurulu'na sevk etti. GSG Müdürü Yunus Akgül konuyla ilgili Buz Pateni Federasyonu Başkanı Fahrettin Kandemir ile görüşüp bilgi istediğini belirterek, “Olayla ilgili basında yer alan boyutu dışında bir bilgi sahibi değiliz. Ancak yaşananlar kesinlikle kabul edilebilir şeyler değil. Federasyonun yapacağı soruşturmanın sonuçlarını bekliyoruz. Bu nedenle genel müdürlük olarak biz acilen ilk adımı attık ve konuyu Teftiş Kurulu'na sevk ettik. Olayın yakın takipçisiyiz. Süreç başlamıştır”diye konuştu. Buz Pateni Federasyon Başkanı Fahrettin Kandemir ise, yaşanan skandalla ilgili soruşturmayı başlattıklarını belirterek, “Kafile başkanlarının raporları elimize ulaşmaya başladı. Bahsi geçen tecavüz olayının doğruluğuyla ilgili İskoç polisinden bilgi istedik. Federasyon olarak gerekeni yapacağımızdan kimsenin kuşkusu olmasın. Bizi en az bu olaylar kadar üzen şey kızların Avrupa Şampiyonası'nda elde ettiği başarının gündeme bile gelmemesidir”dedi.

CANER ELER / RADİKAL
NBA'e kariyerinin hak ettiği gibi veda etmek istiyor ancak takımlar onu istemiyor. O da kendini kanıtlamak için Türkiye'yi ve Beşiktaş'ı seçmiş durumda. Yaşadığı maddi problemlerden dolayı alacağı 4 milyon dolar da onun için mühim doğal olarak. Daha önce Dominique Wilkins, Josh Cildress gibi isimler NBA'den Avrupa'ya geldiler ancak onun kadar kariyerlisi ve asıl önemlisi onun gibi bir fenomen gelmedi. Geliş amacı da kariyerinin sonunda paraları alıp bırakmak değil gibi. ‘The Answer' NBA'de son bir güzel veda, son bir afili cevap için geri dönmek istiyor. Bunun için de amiyane tabirle buraya yatmak için değil oynamak için geliyor. Belki gene yazın antrenman yapmadı ama onun işi hep sahada oldu. Bu olaya takıma katkı, şampiyon olur mu ya da taktiksel anlamda değil de biraz basketbol keyfi anlamında bakmak lazım sanki. Kim bilir Beşiktaş artık maçlarını Sinan Erdem'e hatta belki de İnönü'ye alır (NBA'de son yıllarda açık hava maçları yapıldı).

RADİKAL: FUTBOL YASTA, PAUL'Ü KAYBETTİK
Bu yaz düzenlenen 2010 Dünya Kupası boyunca, yaptığı tahminlerle gündeme gelen Ahtopot Paul öldü. Hayvanın yaşadığı Almanya'daki Oberhausen Sea Life Centre'dan dün yapılan açıklamada, Paul'ün ölümü ‘resmi' olarak duyuruldu. Kurumun müdürü Stefan Powell, Paul'ü anlatırken, “Onun hikâyesi, neredeyse Dünya Kupası'nın önüne geçmişti” ifadesini kullandı. Ahtopotların yaşam süreleri 3.5 yıl civarında, Sea Life Centre yöneticileri Paul'un ise 2.5 yaş civarında olduğunu açıkladı. Öte yandan Paul'ün önümüzdeki günlerde yakılacağı ve küllerinin kendisini simgeleyen bir heykelin yanında sergileneceği de ifade edildi.