AKŞAM: HARBİ AVRUPALI
Bu sezon F.Bahçe, G.Saray, Trabzon erken havlu attı. Bursaspor 2'de sıfır çekti. UEFA Ligi'nde yüzakımız olan Beşiktaş Viyana'yı da fethetti. Geriye düşmesine rağmen yılmadı Holosko ve Bobo'yla zafere uçtu (2-1)
HAKAN ÜNSAL-HÜRRİYET
Eğer Schuster rotasyonu Rijkaard gibi, formda oyuncularına yapar ve gereksiz derecede buna başvurursa oturtmaya çalıştığı sistem ve düşünce çöker. Bunu bize zaman gösterecek. Ama büyüklerimiz ne demiş; tecrübeyi tecrübe etmek ahmaklıktır. Beşiktaş için önemli olan fazla pozisyon veriyor olması değil fazla pozisyona giriyor olmasıdır. Bu sistem oturana kadar aksaklıklar hatta mağlubiyetler olacaktır. Ama bu devamlı gol arama düşüncesi sayesinde son dakikalarda bile çok gol bulur Beşiktaş.
ALİ ECE-AKŞAM
Beşiktaş üst üste ikinci maçını geriden gelerek kazanırken, bir kez daha geriye çekilmek yerine önde olduğu 90 +'larda hücuma çıkmaya, 'Schuster yapımı' futbol oynamaya çalıştı. İkinci yarının ilk 7 dakikası hariç Schuster'in geldiği günden beri takıma benimsetmeye çalıştığı günümüz futbolunun geçer akçe futbol ilkelerine bağlı kalındı. Üstelik tüm bunlar Quaresma'nın sakatlığından dolayı oyundan çıktığı dakikalar için de geçerliydi. Peki, Rapid'in adeta kura çekildiği andan itibaren Beşiktaş'ı incelemişçesine savunmamızın arkasına attığı toplara ne demeli? O pozisyonlarda 'üşüyoruz', sakatlığını atlat da geri dön Sivok reis!
HAKAN CAN-FANATİK
Holosko'nun ne kadar süratli ve güçlü bir futbolcu olduğunu hepimiz biliyoruz. Ama futbol zekasını ve bilgisini bu kadar ölçme şansımız olmamıştı. Ernst'in attığı mükemmel pasta girdiği ilk pozisyonda yanında koşan Bobo ve Tabata'dan birisini topla boş kaleye göndermesi mümkünken pas vermedi şut attı, direğe takıldı! “Ah keşke içeri çevirseydim” demediği o kadar belli ki, iki dakika sonra Bobo'nun mükemmel pasında yine bomboş Tabata'ya vermek yerine kaleciye nişanladı... Holosko'nun egoizminden bunalan Bobo ve Tabata ikilisi Holosko'suz atakta Tabata'nın pası ve Bobo'nun şık vuruşuyla rahatladı. Ama Holosko maçın sonunda yine aynısını yaptı, vermedi, kaleciyi nişanladı. Schuster, Holosko'ya gol atanlar kadar gol pası verenlerin de değerli olduğunu öğretirse Beşiktaş kazanır ki işlerinden biri budur...
FEYYAZ UÇAR-HÜRRİYET
Quaresma'nın karşısında oynayanlara, tekmelik değil bel korsesi takmalarını tavsiye ederim. Yedikleri çalımlardan bel kaymasına uğrayıp fıtık olabilirler. Süper başladığı bu maçta ne yazık ki yarım saat sahada kalabilmesi büyük şansızlık. Saha içinde, dışında ve yedek kulübesinde iyileştirilemeyen Quaresma acile kaldırılınca Beşiktaş kendisini rakip kaleye götüren en büyük kozundan yoksun kaldı... Beşiktaş yüksekten uçmaya devam ediyor. Geniş kadrosu ve her geçen gün iyiye giden futboluna artık Türkiye dar geliyor. Bu ivmede en büyük katkıda tabii ki Schuster'in. Her futbolcusundan en yüksek verimi almayı çok iyi biliyor. Transfer yapmak yetmez, maharet iyi futbol oynatmakta.
SERGEN YALÇIN-FANATİK
90 dakikasını hatasız oynayan iki ön liberosunun olması Beşiktaş defansının ve orta sahasının ayakta durmasına yetti. Bunlara dün gece mükemmel oynayan Hilbert'i de eklemek lazım. Beşiktaş aradığı sağ beki buldu. Hilbert, hem çabukluk hem de disiplin olarak Beşiktaş'ta bu bölgede oynayabilecek en iyi oyuncu.
PASCAL NOUMA-FOTOMAÇ
UEFA Avrupa Ligi'nde yola kupa için çıkan Kara Kartal, Quarezma'sız da maç kazanabileceğini herkese gösterdi. Bu tip durumlarda Ernst'in ortaya çıkarak oyunu çevireceği de bir kez daha ispatlanmış oldu.
AHMET ÇAKIR-ZAMAN
Maçın en iyisi bir Beşiktaşlı değil ama Türk'tü. Veli Kavlak sadece takımının golünü atmakla kalmadı, 90 dakika boyunca takımını ayakta tutmaya çalıştı, hatta beraberlik golü olabilecek bir orta yaptı...
BİLAL MEŞE-MİLLİYET
Guti'yi gören var mı? Ernst bırakın savunmanın önünde oynamayı, yardım etmeyi Kartal'ın pasörlük görevini de mükemmel yapıyor. Yani, Guti'yi arattırmıyor!
Bobo, beğenelim veya beğenmeyelim Kartal'ın hücumdaki etkili silahıdır. Attığı galibiyet golü de bunun en büyük göstergesidir.
ATTİLA GÖKÇE-MİLLİYET
Bu takıma Quaresma ile birlikte Holosko da şart! Aksi takdirde hücum etkisiz kalıyor, hiçbir derinlik kazanmıyor... Ya Tabata, ya Guti... İkisi olmaz, ikisinden biri... Schuster'in işine karışmak gibi olmasın ama... Ya Aurelio'suz bir merkez oluşturacak, ya da iki hücumcudan birini kulübede bırakacak!
AKŞAM: VİYANA'DA İŞİ BİTİRDİK
Beşiktaş Teknik Direktörü Schuster, Viyana deplasmanından alınan 3 puanın çok önemli olduğunu söyledi. Alman hoca, 'Bu galibiyetle çıkmayı garantilediğimizi düşünüyorum. Çok iyi oynadık. 3 tane daha net pozisyonumuz vardı. Farklı kazanabilirdik' dedi. PORTO'YU favori göstermesinin hatırlatılması üzerine Schuster, 'Porto hala favori. Bizim öncelikli rakiplerimiz CSKA Sofya ve Rapid Wien'di. Rakibin kazanmak için sahaya çıkacağını biliyorduk. Holosko'yu soktuk ve hızından yararlandık. Türkiye'de takımlar daha geride oynuyorlar' diye konuştu.
VATAN: Q7 3 HAFTA YOK
28. dakikada, Trimel'den topu kapmak için yere yattığı sırada yüzünde acı beliren ve hemen müdahale edilen Portekizli yıldızın, birkaç dakika önce yine top kapmak için yere yattığında da adalesinde zorlama olduğu öğrenildi. YAKLAŞIK 5 dakika kadar kenarda tedavi edilen fakat yerini Holosko'ya bırakan Portekizli, doktorlara “Ağrıyla beraber ‘Tık' diye bir ses duydum' diyerek durumu anlattıktan sonra kontrollere girdi. Ve bu kontrollerde sağ üst adalesinde yırtık tespit edilen Portekizli süper star kelimenin tam anlamıyla yıkıldı. Süper Lig'de pazar günü Trabzonspor deplasmanına çıkacak olan siyah-beyazlılarda bu zorlu derbide mutlaka forma giymek isteyen Quaresma'nın kaçırdığı tek maç da Karadeniz'de olmayacak. Portekizli'nin tedaviye vereceği cevaba göre en az 3 hafta sahalardan uzak kalması bekleniyor.
AKŞAM: TEBRİK EDERİM YILDIRIM BAŞKAN
Bu sezon Avrupa'da Türkiye'nin gururu olan Beşiktaş'ın zaferleri Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü de sevindirdi. Karşılaşma sonrası Başkan Yıldırım Demirören'i arayan Gül, 'Tebrik ederim başkan. Güzel bir maç oldu' diye iltifatta bulundu. Cumhurbaşkanı'nın jestinden son derece mutlu olan Yıldırım Demirören de teşekkür edip, 'Türkiye'ye nice büyük zaferler daha yaşatma' sözü verdi. Gül ayrıca programının uygun olması halinde Trabzon maçını izlemek istediğini bildirdi.
MİLLİYET: AVRUPA'DA FARKLI TAKTİK
Schuster, Rapid'in galibiyet arayacağını bilerek sahaya çıktıklarını söyledi, “Holosko'yu aldık, hızından yararlanmaya çalıştık. Ama Türkiye'de takımlar daha geride oynuyor.” dedi. Rapid Wien Teknik Direktörü Pacult, “Beşiktaş ile aramızda olan tecrübe farkı gerçekten büyüktü. Mecburen bazı şeyleri seyretmek zorunda kaldık” yorumunu yaptı.
HABERTÜRK: İYİ Kİ GOL YEDİK
Bu sözler Beşiktaş kaptanı İbrahim Üzülmez'e ait. Siyah-Beyazlı oyuncu Rapid Wien maçında geriye düşmelerini hayra yorup “Golü attıktan sonra garip bir şekilde saldırıp ekmeğimize yağ sürdüler” dedi.
MİLLİYET: SAHADA ALTI TÜRK!
Viyana'daki buluşmanın en ilginç yanı Rapid Wien ile Beşiktaş'ın ilk 11'lerinde üç Türk oyuncunun olmasıydı. Ev sahibi Veli, Yasin ve Tanju'yu oynatırken, Kartal'da kaleci Hakan, İbrahim Üzülmez ve İbrahim Toraman'ın dışında Türk yoktu
FANATİK: TAKIM KARABÜK'E SERVET KUAFÖRE
Geçtiğimiz sezonun sonlarında Rijkaard'la yaşadığı sorunlar nedeniyle kadroya giremeyen Servet, yeni sezonda yeniden takımdaki yerini almıştı. Özellikle son haftalarda performansını yükselten milli oyuncunun Karabük maçında kadro dışı kalması herkeste şok etkisi yarattı. Takım otobüsle yola çıkarken Servet'i Florya'daki kuaföründe görenler, bu duruma bir anlam veremezken, “Burada ne işi var” tarzında yorumlarda bulundular. İşin iç yüzü sonradan ortaya çıktı. Çarşamba akşamı yapılan idmanda Servet'i yedek takımda oynatan Rijkaard, tecrübeli oyuncuya, topu oyuna sokarken hata yapması nedeniyle çıkıştı.
Sürekli Hollandalı'nın eleştirilerine maruz kalan başarılı oyuncu için yaşanan son olay bardağı taşırdı ve Servet, Rijkaard'a karşılık verdi. Tartışmanın ardından başarılı oyuncu, Rijkaard tarafından idmandan kovuldu. Yaşanan bu gelişmelerin ardından bazı yöneticiler işi tatlıya bağlamak için araya girdi. Ancak bu girişimler başarısız oldu. Hollandalı çalıştırıcının astığı maç kadrosunda adını göremeyen Servet, tesisleri terk ederek kuaförünün yolunu tuttu.
AKŞAM: SERVET BİTTİ
HollandalI teknik adam, dün akşam büyük bir sürprize imza atarak son haftaların formda ismi Servet'i 18 kişilik maç kadrosuna almadı. Deplasmanda Kardemir Karabükspor ile karşı karşıya gelecek Galatasaray'da Servet'in olmaması iddiaların da art arda gelmesine neden oldu. Resmi siteden yapılan açıklamada Servet'in neden kadroya alınmadığı yazmıyordu. Ancak, Serveti'in Çarşamba günü yapılan antrenmanda Rijkaard ile kavga ettiği ve bu yüzden kadroya alınmadığı iddia edildi. Hatta bir daha kadroya giremeyeceği de ileri sürüldü.
HÜRRİYET: FENERBAHÇE DE METİN OKTAY'IN PEŞİNE DÜŞMÜŞTÜ
Hıncal Uluç, Metin Oktay transferinde çok kimsenin bilmediği bir gerçeği açıkladı; İşte Uluç'un ağzından Metin Oktay gerçeği: 1952 yılında Milli Teknik Direktörlüğü de yapan Arap Sadri lakaplı Beşiktaşlı yönetici Sadri Usuoğlu, Metin Oktay'ı izliyor. Ve raporunu veriyor, “Omuzları dar, bize yaramaz, on para etmez.” Bu söz tarihe geçiyor. Düşünün o zaman en cin yöneticilerinden biri Arap Sadri, o beğenmiyor. Bunun üzerine Gündüz Kılıç'a (Baba Gündüz) haber veriyorlar. Kılıç, İzmir'e gidiyor ve İzmirspor'un bir maçında Metin Oktay'ı izliyor. İzmirli yöneticiler ve gazeteciler şüpheleniyorlar. Ve hemen bir kısmı Fenerbahçeli yöneticilere haber veriyor. Böylece F.Bahçe de Metin'in peşine düşüyor.
RADİKAL: FENER'LE YATIP KALKIYORUM
Fenerbahçe formasıyla ‘100'ler kulübü'ne girmek için iki golü kalan Alex De Souza, FB Televizyonu'ndaki ‘Günün Röportajı' programında yaptığı açıklamada, “Benim performansımla takımın performansını birbirinden bağımsız düşünmek yanlış olur. Çünkü bireysel performans takımı, takım performansı da bireysel performansı etkiler” dedi. Takımın her geçen gün daha iyiye gittiğine, geçen sezonla kıyaslandığında sistemlerin aynı olduğuna, ancak oyun oynama tarzı ve oyuncularda farklılık bulunduğuna dikkati çeken Alex, şunları kaydetti: “Aramıza yeni katılan oyuncular ve tabii ki onların takıma alışması için gerekli olan bir süre var. Ben mesela ileri uç oyuncusu olarak Niang ile oynamaya başladım. Semih, Güiza ve Gökhan Ünal ile kıyasladığınızda Niang bu oyunculardan farklı bir tarza sahip ve birbirimize alışmamız zaman gerektirecek. Keza Stoch, Dia ve Yobo da zamanla takıma alışacaklardır. Fakat yükselen bir grafik çizdiğimizi söyleyebilirim.” Alex, sözleşmesi bittikten sonra Beşiktaş'a veya Galatasaray'a gidebileceği yönünde çıkan haberlerin gerçeği yansıtmadığını ifade ederek, taraftarlara şu mesajı verdi: “Sizler de biliyorsunuz ki basında yazılıp çizilenlere kafasını takmayan biriyim. Bu takımın bir parçası olarak nelerin doğru, nelerin yanlış, nelerin yalan olduğunu net bir şekilde biliyorum ve onları okumuyorum bile. Bu kulübü seven milyonlarca insan var ve kontratım bittikten sonra Beşiktaş'a ve Galatasaray'a gideceğim yazılmış. Onlara sadece şunu söyleyebilirim: Burada, Fenerbahçe'de forma giyen, Fenerbahçe'nin iyiliğini isteyen ve onunla yatıp onunla kalkan bir kaptanları var. Bu haberlere aldırmasınlar, buradayım ve her zaman gibi sadece işimi yapıyorum.”
AKŞAM: ŞENER'DEN AZİZ-SİLİN
Başkan Sadri Şener, kaybedilen 5 puan üzerine Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım gibi Bordo-Mavili takıma el attı. Beşiktaş maçından 3 gün önce kente giden Şener, Şenol Güneş ve futbolcularla da bir araya gelerek sohbet edeceğini belirtti. Şener, '34 maçta 2-3 kötü maç olabilir. Bu sonuçlar ilk defa olmuyor. Beşiktaş maçında onu telafi ederler. Bana göre Türkiye'nin en iyi kadrosu bizde' diye konuştu. Trabzon'da yönetimsel olarak yapacağı rutin işlerin bulunduğunu kaydeden Şener, 'Bunun yanında para pul işlerine bakacağız. Antrenmanları izleyeceğim ve takımla birlikte olacağım. Hoca ve oyuncularla sohbet ederim. Jaja ile konuşurum. Alanzinho ile de konuşurum' dedi.
AKŞAM: MESSI'Yİ TEKMELERİZ
LA Liga'da Barcelona'nın rakibi Mallorca'nın sert çocuklarından Garcia, Katalanlar'ın yıldızı Messi'yi durdurmak için gerekirse tekme atabileceklerini söyledi. Garcia, 'Temasın futbolun parçası olduğunu ve kimseye özel muamele gösterilmemesi gerektiğini' söylerken, 'Gerekirse Messi'ye tekme atabiliriz, ancak sertliğe gerek yok. Futbol temas oyunudur ve futbolda birilerine tekme atabilirsiniz. Hepimiz futbolcuyuz' ifadesiyle dikkat çekti.
HÜRRİYET: TBF ŞEFFAF DEĞİL, KUŞKULARIMIZ VAR
BEKO Basketbol Ligi ile Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi kulüplerinin başkan ve yöneticileri, dünİstanbul'da toplanarak, tıpkı futbolda olduğu gibi Kulüpler Birliği kurulmasını kararlaştırdı. Kulüp temsilcileri, birliğin başkanlığını Efes Pilsen Asbaşkanı Çetin Çeki'nin yapmasını kararlaştırırken, toplantıya Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım'ın sözleri damga vurdu. ‘basketfaul.com'da yer alan habere göre, oluşumun liderliğini yapan Yıldırım, toplantının açılış konuşmasında Türkiye Basketbol Federasyonu'nun (TBF) şeffaf olmadığını vurguladı. Yıldırım, şunları söyledi: “Kulüpler Birliği'nden herkes yarar görür. Basketbol Federasyon Başkanı Turgay Demirel'e mektup yazıp, lig sayesinde elde edilen gelirlerin nasıl artırılacağını sordum ve bu tür pazarlama etkinliklerinde kulüplerin de görüşünün alınması gerektiğini anlattım. Aldığım cevap ise tatmin edici olmaktan uzaktı. Federasyon şeffaf değil. Sponsorlarla ve yayıncı kuruluşla hangi şartlarda anlaşma yapılıyor, bilmiyoruz. Bu durum bende kuşku yarattı. Demek ki iletişim kopukluğu var. Bundan böyle İddaa, isim hakkı ve yayıncı kuruluşla yapılan görüşmelerin içinde olup karar noktasında olacağız.”
STAR: ELANO GİDECEK İNLER GELECEK
Galatasaray Yönetimi sorunlu Brezilyalısı Elano Blumer'in yerine arayışlara başlarken, İtalyan medyası ilginç bir iddiada bulundu. İtasportpress.it sitesi sarı-kırmızılı yönetimin İsviçre Milli Takımı'nda da oynayan Gökhan İnler'le görüşmelere başladığını duyurdu. Siteye göre Aslan, Elano'yu ara transferde 7 milyon euro'ya elden çıkarıp, Gökhan için kulübü Udinese'ye 10 milyon euro önerecek. Cim-Bom'un Türk asıllı yıldız orta saha oyuncusunda kararlı olduğunu belirten site, Gökhan'ı İnter ve Liverpool'un da istediğini ifade etti.
MİLLİYET: ARKADAŞLIK BAŞKA...
(CEMAL ERSEN)
Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener, bir dönemler yöneticiliğini de yaptığı Altay'da yaşanan lisans skandalında siyah-beyazlı kulübe acımadı.
Sezon başında Altay Profesyonel Şube Başkanı Fikret Kar'ın, 11 yıldır futbol oynamayan 27 yaşındaki oğlunu profesyonel yapıp, kadrosuna katmasıyla ortaya çıkan krizde, Başkan Ahmet Taşpınar sorumlu tutuldu, Disiplin Kurulu'na sevk edildi.
Ferhat Bak ile 2 yıllık sözleşme yapılmasının “askerliğin tecili” amacıyla olduğu kararına varan federasyon müfettişlerinin raporu üzerine Özgener, çocukluk arkadaşı Ahmet Taşpınar'ın PFDK'ya gönderilmesine onay verdi. Dün toplanan PFDK ise Taşpınar'a 30 gün hak mahrumiyeti cezası verdi.
VATAN: AYKUT-SİLİN
(ALİ CAN)
Bu kez, Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım değil, teknik direktör Aykut Kocaman patladı. F.Bahçe'nin teknik patronu Kocaman, nihayet sopayı eline aldı ve performansını yetersiz gördüğü 5 oyuncu ile bire bir görüşüp “Patron benim” mesajını verdi. Bu görüşmelerin ilk kurbanı Semih oldu, 2. ise kendisiyle birebir görüşmese de Cristian.. Bir de ‘hafif' geçtikleri var.. G.Ünal, Bekir ve İlhan. ... bir de Stoch görüşmesi var. Slovak yıldız, idmanda hocasının yanına giderek “Saygısızlık etmek istemem ama beni yetersiz mi buluyorsunuz hocam?” sorusunu yöneltince Kocaman'dan şu yanıtı aldı: “Twente'de bize karşı nasıl oynamıştın. Sence şu halinle Twente'de oynayabilir miydin? Sadece hücumu düşünüyorsun. Savunmaya yardımcı olman lazım.” Stoch da hatasını anlayarak “Doğru, özür dilerim” cevabıyla hocasının gönlünü almayı başardı.
... Kocaman, idmanda Semih'i yanına çağırarak “Ben sezon başında senin arkanda durdum. Senin için de benim burada olmam bir şans. Ancak sen beni neden hayâl kırıklığına uğratıyorsun? Sakın yine ‘Şans bulamadım' deme. Sana neler oluyor böyle? Milli takımda kendini yırtıyorsun, burada ise çok isteksizsin” çıkışını yaptı. FAKAT beklediği cevabı alamadı Kocaman.. Gayet tavırlı konuşan Semih “Sizinle aynı düşüncede değilim, elimden geleni yapıyorum. Zaten sakatlığım da vardı” cevabını verince Aykut Hoca da sinirlenip “Sen bilirsin” dedi ve konuşmayı bitirdi.
SABAH: NAKLAN BEŞİKTAŞ ANALİZİ
(MURAT ÖZBOSTAN)
...teknik direktör Şenol Güneş'in, oyuncularıyla geçen haftalara oranla daha fazla zaman geçirmesi dikkat çekiyor. Tecrübeli teknik adam, dün de idman sonrası öğrencilerine izin vermedi ve tüm takımla birlikte Mehmet Ali Yılmaz Tesislerinde Beşiktaş'ın Rapid Wien ile oynadığı maçı izledi. Güneş, burada detaylı bir Beşiktaş analizi yaparak, siyah-beyazlıların artı ve eksilerini oyuncularına aktardı.
HÜRRİYET: MEĞER O DA TEMİZ DEĞİLMİŞ
Bisiklet dünyasının son yıllardaki en parlak ismi Alberto Contador, idrarında rastlanan yasaklı madde sebebiyle ağır bir ceza alma tehlikesiyle karşı karşıya. 2010 Fransa Bisiklet Turu sırasında verdiği idrar örneklerinin birinde ‘clenbuterol' isimli yasaklı madde bulunan Contador, Uluslararası Bisiklet Federasyonu (UCI) tarafından tedbir amacıyla geçici bir süreyle yarışlardan men edildi. Contador, doping yaptığı kesinleşirse 2010 Fransa Bisiklet Turu şampiyonluğunu ikinci Andy Schleck'e kaptırabilir.
Alberto Contador'da bulunan clenbuterol adlı yağ yakıcı ve kas güçlendirici maddenin çok az miktarda olduğu belirtildi. Köln'deki bir laboratuvarın incelediği örnekler, Dünya Anti-Doping Ajansı'nın (WADA) tespit edebileceği minimum değerin 400'de 1'i kadar. Yine de WADA Genel Direktörü David Howman'a göre maddenin az çıkmış olması cezaya engel değil. Howman, yaptığı açıklamada “Bu maddenin belli bir limitin altında olması sürecin başlamasını engellemez” dedi. Contador'un yaptığı ilk açıklama, doping yapmadığı ve bunun yediği bir yemekten kaynaklanmış olabileceği oldu.
AKŞAM: 3 BİN ÇOCUK BABASI
(DOĞAN ÇİL)
Aşırı hırsı, forması için verdiği savaş ve sakatlanma pahasına sert futbol stili nedeniyle rakiplerinin 'Bebek yüzlü katil' lakabını taktığı Fenerbahçe'nin tecrübeli stoperi Lugano'nun altın gibi bir kalbi olduğu ortaya çıktı. Brezilya ve Arjantin gibi devler dökülürken mazisini arayan Uruguay'ın Dünya Kupası'nda yarı final oynaması üzerine 300 bin dolar prim verildi. Fenerbahçeli futbolcu da takım kaptanı olarak arkadaşlarına önderlik edip, okul ve spor sahaları inşası için bu paranın 'Celeste' isimli vakfa bağışlanmasını sağladı. DoĞduĞu toprakları unutmayan Lugano milli kahraman ilan edildiği ülkesinde hayırseverliği ile de tanınıyor. Fenerbahçeli futbolcu, doğum yeri olan Canelones'in yoksul insanlarına her fırsatta yardım ediyor. Canelones valiliğinin organizasyonda daha önce bir araya geldiği 3 bin çocukla fotoğraf çektirip imza dağıtan Lugano'nun fakir çocukların ihtiyaçlarıyla da yakından ilgilendiği bildirildi.