YAZI | Kutluhan Kocadağ
“Felaket bir Basketbol, uzunlarımızın oynadığı oyun benim adıma utanç verici. Maçı hak etmedik. Bu akşam çok kötü basketbol oynadık. Tüm Türkiye’den özür diliyorum.”
Ergin Ataman’ın sert maç sonu açıklamalarına alışkınız. Ancak kazanılan bir maçın ardından yaptığı bu gerçekçi değerlendirme, hem oyuncularına mesaj niteliği taşıyor hem de koyduğu hedef yolundaki kararlılığını gösteriyor.
Koç Ataman, 27 Ocak 2022’de Anadolu Efes’in Zenit’e yenildiği maç sonrasında, “Oyun kurucumuz Vasilije Micic 7 top kaybı yaptı; kaybetmek normal.”, şeklinde bir açıklama yapmış ve takımın yıldızı Vasilije Micic’i adeta hedef göstermişti. Daha sonra Vasilije Micic sezon sonuna doğru yakaladığı formla beraber Anadolu Efes’in ikinci kez üst üste EuroLeague’i kazanmasında büyük pay sahibi olmuştu.
Ataman’ın Karadağ maçından sonra yaptığı açıklamaların Sertaç ve Alperen üzerindeki etkisini turnuva ilerledikçe göreceğiz. Oyuncuların bu açıklamalara ve bu yaklaşıma karşı vereceği tepki Türkiye’nin turnuvadaki hedeflerine ulaşıp ulaşamaması noktasında belirleyici olacak. Ancak Furkan Korkmaz’ın da maç sonunda dediği gibi “sudan çıkmış balığa döndüğümüz” bu mücadeleyi kazanmak belki de en önemlisiydi.
Lider
Karadağ maçını bir şekilde kazanmak mühimdi ancak Ergin Ataman’ın hazırlık kampının başlangıcında koyduğu madalya hedefine ulaşmak için bu maçta görülen bazı noksanlıkların giderilmesi şart. Her şeyden önce Milli Takım’ın saha içinde bir ruhani lidere ihtiyaç duyduğu kesin. Kırılganlık gösterdiğimiz anlarda takımı ateşleyecek bir unsurun var olması gerekliliği kaçınılmaz. Evet, Ergin Ataman saha kenarında bu açıdan büyük bir profesyonel ancak Ergin Ataman gibi koçların dahi saha içinde ruhani liderlere ihtiyacı oluyor.
Her nasıl Phil Jackson önce Michael Jordan ardından Kobe Bryant’a; Gregg Popovich Tim Duncan’a; Zeljko Obradovic, Mike Batiste ve Dimitris Diamantidis’e; Steve Kerr de Draymond Green’e ihtiyaç duyduysa Ergin Ataman’ın da bu tarz bir lidere ihtiyacı var. Bu açıdan Anadolu Efes’te en çok ön plana çıkan oyuncu belki de Krunoslav Simon’du. Yaş ortalaması oldukça genç 12 Dev Adam’da ise bu role soyunmaya en büyük aday Cedi Osman diyebiliriz. Cedi’nin bu liderliği sahaya yansıtıp takım arkadaşlarına sirayet ettirmesi turnuvanın geri kalanı için belirleyici olacaktır.
Hız ve Kontrol
Turnuvanın geri kalanı için belirleyici olacak saha içi etkenlere gelirsek, bilhassa bu maç özelinde noksan kaldığımız hızlı hücum sayılarını yukarı çekmek şart. Sırbistan maçında geri dönüşün fitilini ateşleyen, attığımız üçlüklerin yanı sıra bulduğumuz açık alan basketleriydi. 72 sayı ürettiğimiz o maçta hızlı hücumdan 9 sayı bulmuşken yine 72 sayı ürettiğimiz Karadağ maçında hızlı hücumdan yalnızca 2 sayı bulabildik. Kaybettiğimiz Sırbistan maçıyla Karadağ maçı arasında hücum açısından yarattığımız yegane olumlu fark ise Shane Larkin’in bilhassa yayın gerisinden gösterdiği performanstı (5/6 üç sayı).
12 Dev Adam’ın, oyunun diğer tarafı olan savunmada ne kadar fazla zaafı olduğunu belirtmeye gerek yok. Özellikle Ergin Ataman’ın uzunlarımızı eleştirirken karşı uzunlara karşı etkisiz kalmalarını ön plana çıkarması yanlış bir analiz değil. Milli Takım, Karadağ karşısında yenilen 68 sayının 40’ını boyalı alandan yedi. Yarı saha savunmasında bu kadar etkisiz kalınmışken, üstüne yapılan top kayıpları ve rakibin bulduğu kolay basketler maçın zora girmesi noktasında tuz biber oldu. Asist top kaybı dengesini sağlama konusunda yetersiz kalan Milli Takım, maçın son 3 dakikasına 11 asist ve 12 top kaybıyla girdi ve maçı da 14’e 12 gibi bir oranla bitirebildi.
Kıssadan hisse, 12 Dev Adam’ın maçın sürüncemeye girdiği dakikalarda bir saha içi liderine ve turnuva boyunca topla beraber yüksek tempoya ihtiyacı var. Ergin Ataman’dan alışık olduğumuz dobra ancak doğru eleştirilerin yerine ulaşıp ulaşmadığını cumartesi günü oynanacak Bulgaristan maçı ve turnuvanın devamında göreceğiz.
