Busenaz Sürmeneli, Paris 2024 Olimpiyat Oyunları'ndaki performansını, yaşadıklarını ve hedeflerini AA'ya anlattı.
Favori gittiği Paris 2024'te çeyrek finalde elenmesi nedeniyle mental açıdan zor bir süreç yaşadığını belirten Tokyo 2020 şampiyonu Busenaz, yenilgiyi de tecrübe etmenin önemine değindi.
Yeni yeni toparlanmaya başladığını dile getiren 26 yaşındaki sporcu, "Açıkçası zor bir süreç geçirdim. Beklediğim gibi bir sonuç değildi ve onun mental çöküşünü yaşadım. Madalya alsaydım da mental yorgunluk olacaktı ama böyle olunca biraz daha fazla hissettim. Yavaş yavaş toparlıyorum. Büyük bir turnuvada ilk defa yenilginin ardından nasıl toparlanacağımı da bilmiyorum. Bu çok tecrübe ettiğim bir şey değil ama zaman her şeyin ilacı." diye konuştu.
Busenaz Sürmeneli, Paris 2024'e çeyrek finalde veda etmesinin kendisini çok üzdüğünü aktardı.
Kariyerine devam edeceğini ve bir olimpiyat daha görmeyi hedeflediğini anlatan milli boksör, "Olimpiyatlardan bir alacağım var. Olimpiyatlarla hesaplaşmamız gerekiyor. Bir olimpiyat daha görmek istiyorum. Profesyonel boksla ilgili de teklifler var ve onları değerlendiriyorum. Amatör ve profesyoneli aynı anda yürütebiliyorsunuz, neden olmasın. Profesyonele üst düzeyde kimse Türkiye'den adım atmamış. Neden öncü olmayalım?" ifadelerini kullandı.
Buse Naz Çakıroğlu ile bir çok konuda kadın boksuna öncülük ettiklerini die getiren Busenaz Sürmeneli, "Alttan gelen yeni bir jenerasyon var. Şu anda her şey güzel gidiyor. Kadın boksu çok üst seviyelere çıktı. Son iki olimpiyatta da boks madalya ve sıralamada gayet iyi. İnşallah bunun devamı gelir. İnşallah bizden sonra yeni jenerasyon da devam eder." değerlendirmesinde bulundu.
Sporda yenilginin de olduğunu hatırlatan tecrübeli boksör, kulübü Fenerbahçe'ye kendisine verdiği destek için teşekkür etti.
"Fenerbahçe, olimpiyatlara en çok sporcu yollayan kulüp." diyen ay-yıldızlı sporcu, "Herkese buradan teşekkür etmek istiyorum. Bizimle son güne kadar anne-babamız gibi ilgilendiler ve hala da ilgileniyorlar. Yensek de yenilsek de arkamızdalar. Ali Koç başkanımız ve yöneticilerle diyaloğumuz çok iyi. Her zaman arayıp halimizi hatırımızı soruyorlar. Gerçekten bir aile içine giriş yapmışım. O aile içinde devam ediyorum. Onlara buradan çok teşekkür ediyorum. Hala da kahrımı çekiyor, ilgilenmeye devam ediyorlar."
Busenaz Sürmeneli, Fenerbahçe'nin amatör branşlara desteğinin sporcular tarafından takdir edildiğini ifade etti.
Sarı-lacivertli kulübe katılmasının ardından söz konusu desteği daha iyi anladığını aktaran Busenaz, "Kıyaslama yapmak istemem ama gördüklerimi söyleyeyim. Ben 2009, 2010'dan beri bu sporun içindeyim ve bir sürü arkadaşım Fenerbahçe Spor Kulübündeydi. Gördüğüm kadarıyla çok ilgileniyorlardı ama içine girince daha çok anladım ki gerçekten bir aile kulübüne gelmişim. Burada kulübümüzün adını çıkartalım diye söylemiyoruz, bize kimse söyletmiyor. Bunu gerçekten biz söylüyoruz. 'Fenerbahçe Spor Kulübü gerçekten bizimle ilgileniyor' diyoruz. Bu reklam olsun diye söylenmiyor. Her bir olayımızla sabah 9 akşam 10 ne olursa olsun küçük bir olayımda bile Ali Koç beni telefondan arayabiliyor." açıklamasında bulundu.
Türkiye'nin amatör sporcuya verilen değer ve imkanlar açısından genel anlamda iyi durumda olmadığını kaydeden Busenaz, "Fenerbahçe ise (sporuya verilen değer anlamında) bunun en üst düzeyinde olan kulüp. Sunulan imkanlar, sağlanan maddi ve manevi destek olarak en üst düzeydeki kulüp Fenerbahçe. Diğer kulüplerin de sporcuya destek vermesi lazım. Bu sadece Fenerbahçe'de olmasın, diğer kulüplerde de olsun. Sporcunun desteğe ihtiyacı var. Herkes madalya kazanınca birilerinin arkasında duruyor, asıl önemli olan destek vermek. Artık sporcuya destek vermeden madalya kazanılmıyor. Hem maddi hem de manevi destek lazım." şeklinde görüş belirtti.
Busenaz Sürmeneli, ailelerin kız çocuklarına her konuda destek olması gerektiğini ifade etti.
Kariyerine başladığında annesinden büyük destek gördüğünü anlatan tecrübeli sporcu, "Aileler ne olursa olsun kızlarının arkasında durmayı bilsinler. Yense de yenilse de bunu sürdürsünler. Benim başlangıçta babam arkamda çok durmamıştı ama annem çok destekçimdi. Türkiye Şampiyonası'na gittikten sonra babam da desteklemeye karar vermişti. Ne olursa olsun 'Yensen de yenilsen de arkandayız' demeleri lazım. Ailesi arkasında olan bir kız çocuğunu kolay kolay kimse yenemez. Aile çok önemli." diye konuştu.
Son zamanlarda yaşanan kadın cinayetlerine ilişkin de açıklamada bulunan Busenaz, şunları kaydetti, "Bu hayat yaşamak için güzel. Mutluluk denen şey bu hayatta güzel. Bazı şeyler duyuyoruz, okuyoruz, görüyoruz, izliyoruz. Olimpiyatlardan sonra benim psikolojim bozuktu, bu haberlerden sonra daha çok bozuldu. Gerçekten etkilendim. Bende bir insanım, duygularım var ve böyle olaylardan (kadın cinayetleri) etkileniyorum. Çocukları diyemiyorum bile maalesef. Çok üst düzeye çıktı artık. Bunların bir son bulmasını istiyoruz. Bu konularda inşallah adalet yerini bulacaktır."
Busenaz Sürmeneli, son günlerde boks branşının olimpiyatlardan çıkarılmasına ilişkin oluşan kamuoyunun kurumlar arası siyasetten kaynaklandığını belirtti.
Konunun, sağlık probleminden dolayı gündeme gelmediğini anlatan milli boksör, şöyle konuştu, "Boksun olimpiyattan çıkarılma durumu tamamen siyaset. Uluslararası Olimpiyat Komitesi (IOC) ile Uluslararası Boks Birliğinin (IBA) anlaşamaması. Herhangi bir sağlık probleminden dolayı branşın olimpiyattan çıkarılma durumu yok. 2016'da yaşanan adaletsizlikten dolayı IOC, 'Ben burada temiz boks, temiz kararlar alınan bir şey seçeyim' diyor. Bu durum aralarındaki siyasi ayrılıktan dolayı yaşanıyor. Olimpiyat Amerika'da olacak. Amerika'nın boksu çıkarabileceğini düşünmüyorum zaten. Çünkü boksun ana vatanı. Çıkarırlarsa kendileri kaybeder, kimse kaybetmez. Dünya üzerinde müthiş bir şov. Bu kadar yüksek şovu olimpiyattan çıkarabileceklerini düşünmüyorum."
Sporcuların ring içinde rekabet ettiğini ancak ring dışında arkadaş olduğunu anlatan Busenaz, "Biz bu sporda ringde dövüşüyoruz ama ring dışında arkadaşız. Çok yakın arkadaşlarım var. Kazakistan'dan, Rusya'dan, Fransa'dan. Ringde spor yapıyoruz. Ben bir Rus arkadaşıma Avrupa Şampiyonası'nda yenilmiştim. Ardından bana 'Dünya Şampiyonası'na gelmeyeceğim, inşallah sen şampiyon olursun.' demişti. Sanırım bu durumu özetliyordur. Rakibimi yeniyorum ertesi gün beni alkışlıyor. Ben 15-16 yıldır bu sporu yapıyorum. Spor olmasa burada karşılıklı sağlıklı şekilde oturamazdım. Sağlık kontrolüne gittiğimizde, 'Maşallah hiçbir şeyin yok, çık git.' diyorlar. Onlara başka diyecek bir şeyim yok." değerlendirmesinde bulundu.