Serdar Ali Çelikler: Habertürk | Mert Hakan - Ferdi Kadıoğlu - Mesut Özil - Samatta - Cisse gibi futbolcuların savunma özellikleri mi iyidir topla ilişkileri mi? Elbette topla ilişkileri. Bu oyunculara "topu alın paslaşın" deseniz rakip çok fazla topu alamaz. Oysa Erol Bulut'un takımı bu oyunculara bek kovalattı, ölüp ölüp diriltti. Altay olmasa 5 gollü bir mağlubiyet yaşardı.
Oyuncu değişiklikleri ile takımını bu kadar gerileten bir teknik adam daha yoktur. Erol Bulut'un bütün değişiklikleri ezber. Kimin çıkacağı dakikasıyla belli. Önce Enner, sonra Mame çıkıyor hep. Hatay'a karşı 66 dakika boyunca oyuna hakim olan, sadece bir kontrada Boupendza'nın vuruşunda Altay'la skoru koruyan takım, 66'da hoca değişiklikleri ile kalan 25 dakikada net 5 pozisyon verdi.
Oyuncu değişiklikleri ile takımını bu kadar gerileten bir teknik adam daha yoktur. Erol Bulut'un bütün değişiklikleri ezber. Kimin çıkacağı dakikasıyla belli. Önce Enner, sonra Mame çıkıyor hep. Hatay'a karşı 66 dakika boyunca oyuna hakim olan, sadece bir kontrada Boupendza'nın vuruşunda Altay'la skoru koruyan takım, 66'da hoca değişiklikleri ile kalan 25 dakikada net 5 pozisyon verdi.
Mehmet Demirkol - FANATİK | Fenerbahçe'de Altay, en az 3 topu çizgiden falan değil, skorboarddan çıkardı. Yani Hatay attı aslında ama O yemedi. Ömer Erdoğan ve ekibini kutlamak lazım. Ev sahibi hücumda muhteşemdi ama Altay onlara, 'Dur' dedi. Altay en az 3 topu, çizgiden falan değil, bayağı skorboarddan çıkardı. Yani Hatayspor attı aslında ama Altay yemedi. Arkadaşlarının 1.5 pas yapamadığı koca bir ikinci yarı boyunca sadece stoperlerinin ve yine büyük hata yaptığı bir yan topta da Ozan’ın yardımını alabildi. Hepsi bu. Hatayspor’un gittikçe artan olağanüstü baskısına tek başına duvar oldu. Böylece Luiz Gustavo’nun önemini de daha iyi anladık. O takımın pas turnusolu. Eğer tek pasta rahat oynayabiliyorsa oyun doğru çizilmiş demektir. Eğer biraz top ezmeye geriye oynamaya başlamışsa yeterli pas opsiyonu yok demektir. İlk yarıda o zorlandı.
2. yarıda Gustavo oyundan çıkınca, Fenerbahçe her değişiklikte biraz daha geri gitti. Bunun önemli sebeplerinden biri Mert Hakan’ın 6 ya da 8 oynamakta ilerleme bir yana, geriye gidişi. Maalesef aklında hiçbir plan olmadan depara kalkıyor.. Ve sonrası da top kaybı. Yüksek potansiyeli var ama önce mental olarak bir kaç eşik geçmeli. İlk yarıda maç dengedeyken Osayi Samuel’in önüne top istemesine karşılık verememek de hücumu etkiledi. Belki ikinci yarıya Mesut’la basmış olsalar, ondan ve öndeki ekipten yararlanma ihtimali daha yüksek olabilir, bu kadar mahkum kalınmazdı.
Uğur Meleke - HÜRRİYET: Alanya maçına çok benzer bir görüntü vardı Fenerbahçe’de dün. Oyunun Hatay’ı, skorun Fenerbahçe’yi memnun ettiği bir akşam üstü. Belli ki Erol Bulut aynen Alanya maçında olduğu gibi bu hikâyeyi bir akşam önceden planlamış. Topu rakibe bırakma ve geçiş oyunu stratejisini dünden benimsemiş. Pazartesi günü bu maçı kafasında oynadığında da ancak 2-1 kazanabilmiştir herhalde Erol Hoca!
Hatayspor aslında ligin topla çok fazla oynayan takımlarından biri değil. Alanyaspor’un genetiği öyleydi, hatta halen topla oynama istatistiğinde lig lideri konumundalar. Hatay’sa normalde yüzde 48’le topla oynuyor ama dün Fenerbahçe’ye karşı maçın hemen her bölümünde yüzde 60’ın üstünde seyrettiler. Geriden pasla çıkmakta ısrar ettiler. Örerek geldiler. Ve aslında Fenerbahçe’ye karşı ziyadesiyle de pozisyon buldular.
Boupendza bir tane attı, daha fazlasını da yapabilirdi. Diouf ve Kamara’nın da gole çok yaklaştıkları anlar vardı. Bu skor Erol Bulut’u memnun etmiş olabilir. Ama maçı 90 dakika izleyen Fenerbahçe taraftarının çok memnun olduğunu zannetmiyorum oyundan.
ERMAN TOROĞLU - SABAH: Fenerbahçe yine aynı. Göze hoş gelmeyen bir futbol. Rakip Hatayspor, neredeyse sarı-lacivertlileri dut ağacı gibi silkti ama gol bulamadılar. Teknik direktör Erol Bulut'a bakarsanız, "Bu tip maçları almak önemli, iyi oynamak önemli değil" diyor. Bu hiç de Fenerbahçe'ye yakışmıyor. Çünkü Fenerbahçe taraftarı hep güzel hareketler görmek ister, ince işler görmek ister sahada.
Hatayspor inanılmaz goller kaçırdı. Bir de kendi kalesine gol attı ve maçı kaybetti. Dün oynanan iki maçın hakemi de iyi değildi. Karşılaşma 0-0'ken Caner'in bir yan topta rakibine kale sahası üzerinde yaptığı hareket net penaltıydı. Bu pozisyonları gördükleri halde neden çalmıyorlar veya çalamıyorlar anlamak mümkün değildi.Akşamki maçta Galatasaray, Fenerbahçe'ye göre daha derli toplu oynadı. Daha kontrollü hücumlar yaptı. Onyekuru'nun çabukluğu yine sahneye çıktı. Düşünün, Onyekuru aylardır top oynamayan bir oyuncu Türkiye'ye geliyor, iki maçı da kurtarıyor. Bu futbolumuzun ne halde olduğunu gösterir.
Güntekin Onay - Hürriyet: Fenerbahçe, Hatay deplasmanında sezonun en zorlu 3 puanlarından birini aldı. Ama nasıl?.. Çok baskı yedi, özellikle ikinci yarının tamamında kendi yarı alanından çıkamadı. Kaleci Altay Bayındır, akıllara durgunluk verecek süper kurtarışlar yaptı. Gol için her şeyi yapan Hatayspor karşısında savunmada adeta ‘Çanakkale geçilmez’i oynayan sarı lacivertliler, Altay’ın kahramanca direnişiyle 3 puana ulaştı. Hataysporlular Altay’ı geçebildiği pozisyonların birinde direğe takılırken, diğerinde de Ozan Tufan kaleye giden topu çizgi üzerinden çıkarttı.
Özellikle ilk yarının sonunda sakatlanarak çıkan Luiz Gustavo’yu fazlasıyla arayan Fenerbahçe, Pelkas’tan da yoksun oynadığı maçta orta alanda kurgusal bir kriz yaşadı. Luis Gustavo, bu oyun anlayışında takımın saha içi lideri. Hem oyunu organize ediyor hem de kanat beklerinin kademesi dahil savunmada her türlü boşluğu kapatıyor. Brezilyalı, pozisyon bilgisi tecrübesiyle Fenerbahçe kadrosundaki alternatifsiz tek isim. Futbolda böyle günler vardır. Kötü oynarken de kazanmak önemlidir. Dün Fenerbahçe kesinlikle futbol oynamadı, sadece savaştı ancak 3 puanı getiren temel faktör Altay’ın ‘süper Kahraman’ performansıydı.
Ercan Güven - MİLLİYET: Daha ne istesin Fenerbahçe!.. Yeni çıktığı Süper Lig’de harika işler yapan, Kadıköy’de bile puan kaptırdığı Hatayspor’u deplasmanda 2 gol atarak geçmiş, üç puanını cebine koymuş, keyifle Galatasaray derbisini bekliyor!..
Kazın ayağı öyle değil işte.Kazandı ama nasıl kazandı, Fenerbahçe’ye sorun siz. Muhtemelen futbolcuların rüyalarına girmiştir dün gece. Kan ter içinde uyandırmıştır.Bitiş düdüğü çalana kadar süren bir kabus gibiydi çünkü.Maçın iki tane yıldızı var, birincisi Altay… En az beş tane yüzde yüz golü kurtardı. Esneyen, uzayan, fizik ötesi çevik, kaleci ötesi bir adam.İkincisi Boupendza… Diouf ve Kamara ile birlikte dört tanesi son 15 dakikada sayısız fırsatları hem yaratan hem kaleye yollayan ancak Altay’a toslayan Hataylı.Gerçek anlamda dramatik bir maçtı.
Hele ilk yarının sonunda sakatlanan Gustavo yerine ikinci devreye Samatta çıkınca, orta sahayı tamamen kaybeden Fenerbahçe için az daha trajik olacaktı. Erol Bulut’un Fenerbahçesi Gustavo yoksa ve Ozan ilk yarıdaki gibi pas hatalarıyla oynuyorsa, Mesut’lu da olsa hedefine ulaşamaz.Altay dışında, futbol melekleri korumuş olmalı Fenerbahçe’yi.