Hafta sonunda Altay’dan o golü yiyen takımla bu takımın aynı olduklarına inanmak zor. Ender sızmalarda ise Nelsson-Marcao kademeleri derslikti. Derin savunmayı çok uyumlu yaptılar. İlk yarıda Lazio’yu 0 isabetli şut ve 0.30 gol beklentisinde tutmayı başardılar. Gerçekten rakip için son derece can sıkıcı bir disiplin vardı. İkinci yarıda Lazio kendi sağını daha iyi kullandı. Diagne oyundan çıktıktan sonra savunmadan ekstra adam çıkarmaları da bunda etki yaptı. Terim bu riski Kerem ve Morutan’la bu santrforsuz oyundan baskın çıkararak kullanmak istedi ama olmadı. Ama yine hedef açısından bakıldığında Lazio’ya sadece uzatma dakikalarında 1 isabetli şut ve 0.56 gol beklentisi vermek planın sonucu. Bu doğru planla tam anlamıyla hak edilmiş bir liderlik. (Mehmet Demirkol - Fanatik)
Skorun Galatasaray'ın avantajına olması kontrollü oyunu beraberinde getirdi. Diagne biraz kaderine terk edildi. Lazio risk almamakta direnince karşılıklı hamlelerinde oyuna ya da temponun yükselmesine bir katkısı olmadı. Hatta Fatih hocanın en öne Diagne yerine Kerem'i atması bile İtalyanlar öne çok adamla çıkamayınca avantaja dönüşmedi. Futbol adına olumlu konuşulacak neredeyse hiçbir şey yoktu. Galatasaray skora bakınca istediğini alan, lider geldiği İtalya'dan yine lider dönen taraftı. Sonuçta Galatasaray için Mart ayına kadar bu genç takımın daha olgun ve oynama pratiği gelişmiş bir takıma dönüşebileceği düşünülürse, gruptan lider çıkmak, kura avantajını da beraber getireceğinden Galatasaray'ın iyi bir derece yapmasını sağlayabilir. (Erman Özgür - Fanatik)
Grubundan namağlup lider olarak çıkıp mart ayını görmekle Galatasaray çok büyük iş yaptı. Sarı kırmızılılar çok uzun süredir berbat istatistiklerle taraftarını çok üzdüğü Avrupa arenasında, silkelendi ve kötü gidişatı durdurdu. Ülke puanımızın can çekiştiği şu süreçte ilaç gibi geldi. Ligde son sezonu iki kupayla tamamlayan ezeli rakibi Beşiktaş'ın hocasıyla vedalaştığı bir günde, Türk futbol kamuoyuna uluslararası başarının önemi hatırlatılmış oldu. Umarım…Bu 1 puan Galatasaray'ın önümüzdeki 3 ay boyunca Süper Lig'e konsantre olmasını sağlayacak. Artık 'Avrupa'da yoruluyoruz' sözleri uzun bir süre duyulmayacak. Mecbur kalmadıkça oyuncuların da değişmesini beklemiyorum. Maça başlayan Diagne'nin gösterdiği performansla artık takımının birinci santrforu olarak kalacağına inanıyorum.Diagne'nin, Mostafa'dan çok daha takım oyununa katkı sağladığını düşünüyorum. Artık sarıkırmızılıların lige yoğunlaşması şart.Umarım rehavete girmezler... (Serkan Korkmaz - Fotomaç)
Fatih Terim’in yaklaşık 30 yıllık teknik adamlık kariyerinde böyle pragmatik bir anlayışı sezona yaydığına şahit olduğumu hatırlamıyorum. Terim’in bu sezon Avrupa Ligi performansını gözlemlediğimizde içinden bir Lucescu çıktığını söyleyebiliriz sanırım. Galatasaray 6 maçın toplamında neredeyse 6 net pozisyon vermedi. Savunmada hemen her maçta güvenilirdi, hiç kırılganlık göstermedi, hücumda da ana plan hep geçiş hücumlarıydı. Bundan tam 20 yıl önce, 2001 kışında Lucescu yönetimindeki Galatasaray, Devler Ligi’nde Lazio’yla yarıştığında da strateji buydu. 20 yıl sonra tarih tekerrür etti adeta. Galatasaray’ın bu zorlu gruptan namağlup lider çıkması büyük iş. Bu sezon tüm Avrupa macerasında olduğu gibi dün de Kerem, Galatasaray ofansının başrolündeydi. Nelsson-Marcao yine neredeyse hatasız oynadılar. Lazio adına dün yaratılan hemen hemen tüm şansların altında Zaccagni’nin hızı vardı ama onun da Yedlin’e üstünlük sağladığı anlar bir gol üretimine yetmedi. Türk futbolunun ilk 15’te yer alma savaşı verdiği bu yılda Galatasaray’ın gösterdiği bu başarı, ülke futbolu için de büyük şans. (Uğur Meleke - Hürriyet)
Fatih Terim'in basın toplantısında söylediği gibi 'İstanbul'dan farklı olmayacaktı.' Bir bireysel hata yapan yanacaktı. İki ihtimali cebine koyan Galatasaray, Cicaldau'nun yokluğunu hissederken, Diagne'nin merkezdeki oyunu takımı rahatlattı. Babel tercihi sürpriz görülebilir ama Terim'in tecrübeli ve fizikli Hollandalı'ya Emre Kılınç ve Morutan'dan daha dazla güvendiği ortadaydı. Oyunun gidişatına bakarsak bu da doğru bir tercih. Önceki gün şut idmanı bile yapamayan golcüsü İmmobile'yi sahaya süren Sarri, sezonun sorunlu adamı Luis Alberto'yu yine kulübede oturturken son dönemin eleştirilen adamı Felipe Anderson'a da forma vermemişti. Ama işler yolunda gitmediğinde bu iki oyuncuyu sahaya süreceğini Fatih Terim de biliyordu. Zaccagni'nin birebir pozisyonlarında zorlanan ancak göbeği iyi kapatan Galatasaray, geçiş hücumlarında yeterli değildi. Ama bu da Berkan-Taylan ikilisinin sürekli geriye oyunu ve Feghouli'nin bu bölgeyi kaldıramamasındandı. (Bülent Timurlenk - Sabah)