YORGUNLUK BELİRTİLERİ - Güntekin Onay (Hürriyet) Siyah beyazlı takım dün iyi bir gününde değildi. Beşiktaş, ilk yarının tamamında oyunun mutlak hakimiydi. Ankaragücü’nü kendi yarı alanına hapseden siyah beyazlılar maçın henüz başında öne geçme fırsatını değerlendiremedi. Kazanılan penaltıyı Kevin N’Koudou ciddiyetten uzak bir vuruşla gole çeviremedi. Beşiktaş, Ankaragücü’nü ilk 45 dakika boyunca hiç kendi ceza alanına sokmazken hücumda güçlü oyununa paralel bir zenginlikten uzaktı. Devrenin son anlarında Kulusic’in kendi kalesine attığı golle öne geçen lider, ikinci devrenin başında Ankaragücü’nün ön alanda yaptığı baskıyı da kolay kırdı ve 2-0’lık üstünlüğe ulaştı. Beşiktaş dün, Rıdvan’ın oynadığı kanattan çok atak yedi. Siyah beyazlılarda ciddi bir yorgunluk belirtisi de göze çarpıyor. Atiba yorulmuş olabilir; ancak pozisyon bilgisi yüksek, tecrübeli ve güvenilir bir oyuncu olan Atiba maçı tamamlamalıydı.
NORMAL DEĞİL! - Reha Kapsal (Fotomaç) Beşiktaş her zamanki gibi oyuna ön alan baskısı, aynı zamanda topa sahip olarak da başladı. Bu temposuyla da erken dakikalarda penaltı kazandı. Penaltıcı tercihinin N'Koudou'nun olması doğru değil. N'Koudou'nun özellikle penaltı kaçırdıktan sonra maç içinde vücut dili, jest, mimikleri onun açısından çok iyi görüldüğü söylenemez. Ligin son haftalarına girilmişken olayın ciddiyetinin farkında değil gibi saha içinde bir görüntüsü vardı. Beşiktaş kaçırdığı penaltıdan sonra da oyunu domine etti. İlk ve ikinci yarı çok rahat oyunu 2-0'a getirdi. Burada özellikle Oğuzhan çıktıktan sonraki oyuncu tercihi de sorgulanması gerekir. Bu tercih Mensah olmaması gerekirdi. Çünkü rakip yarı alanda topa sahip olup, set hücumu yapacaksanız Mensah bu tercihler arasında doğru değil. Birinci tercih Ljajic olmalıydı. Nitekim de Sergen hoca kendi oyuncu değişikliğini inkar edip tekrar Mensah'ı oyundan aldı.
KAÇINILMAZ SON - Bülent Timurlenk (Sabah) Atiba kenardan Cenk'in formasını isteyip boş tribünlere ya da ekran başındaki milyonlara gösterdiğinde Beşiktaş hem sevinci hem de hüznü bir arada yaşıyordu. Aboubakar sakatken Cenk'in de sezonu kapatmış olması sadece santrfor eksikliği değil birden fazla taşın yerinden oynaması demekti. Ghezzal da yokken Kasımpaşa maçında yaşananlar dün gibi... Ama Ghezzal varken Beşiktaş süper kahramanın sırtında uçan bir takım. Hikmet Karaman'ın takımı haftalardır her maçı son dakikaya kadar kovalayan bir yapıya sahip. Son 15'te orta sahadaki ritmini kaybeden Beşiktaş'ta kenardan gelenler oyuna katkı vermeyince "Beşiktaş için sürpriz son" kaçınılmaz oldu. Ankaragücü şampiyonluk yarışında Galatasaray'a büyük bir darbe vurmuştu. Bir benzerini deplasmanda Beşiktaş'a yaşattı.
BEŞİKTAŞ BASKIYI AŞAMADI - Ali Gültiken (Sabah) Bu dönemden sonra rakip kim olursa olsun maçlar zor. Her takımın kendine göre lig sonu hedefleri var ve bu da beraberinde baskıyı arttırıyor. Bir de üzerine oyuncu eksiklikleri eklenince takımlar genel performanslarını yansıtmakta zorlanabiliyor. Beşiktaş açısından da Ankaragücü açısından da şartlar böyleydi; ligin sonuna kadar böyle devam edecek. Normalde Beşiktaş skor avantajını yakaladığında rakibine çok daha etkili kontratak yapabilen bir takım. Ama dün eksiklikler ve bahsettiğimiz sonuç baskısı, oyunu biraz daha koruma duygusuna götürdü ve Beşiktaş daha fazla kendi kalesinde kalmaya başladı. Bu hem Ankaragücü'nü cesaretlendirdi hem de oyuna biraz daha katılımını sağladı.
YETİŞ YA ABOUBAKAR - Ali Ece (Fanatik) Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi. Asıl mesele ise solda görev yapan N’Koudou’nun ‘Les MisÈrables’ı oynamasıydı. Beşiktaş’ın kalan maçlarda Aboubakar’ı yetiştirip önde oynamak dışında ilacı yok. Beşiktaş maça çok iyi başladı. Lakin N’Koudou, Özlem Tekin’in efsane şarkısı ‘Laubali’nin bile karşılaştırınca göreceli olarak ciddi kalabileceği kadar laubaliliğin şahikası bir penaltı at(amay)ışıyla topu Korcan’a teslim etti. Hemen ardından son dönemde önce yedeklikten alternatifliğe oradan da forma adaleti sonucu ilk 11’e terfi eden Oğuzhan’ın sakatlığı işleri Beşiktaş aleyhine tersine çevirdi. Larin santrforda elinden geleni yaptı ama bir Aboubakar değildi, asıl mesele ise solda yardımcı forvette çok verimli oynayan Larin yerine N’Koudou’nun onun anlayacağı dilden ‘Les MisÈrables’ı (Sefiller) oynamasıydı! Mensah ise ‘Les MisÈrables’ı bile oynayamadı!
DÜŞÜŞÜN FARKINA VARMAK - Serdar Ali Çelikler (HaberTürk) Marafona - Babacar - Szumski derken milli aradan kötü dönen Beşiktaş'a sürekli "Eski oyunu yok" diyordum. "Beşiktaş eğer diyorsa ki ben geri döndüm, kendini kandırır" diye söyledik programlarda. Alanya'yı Marafona/Babacar ile geçebildi ama o maçı iyi değerlendiremedi Yalçın ve ekibi. Erzurum'da kaleci Szumski ve Aatif (kaçırdığı net golden dolayı) 3 puana yardımcı oldu. Bu dönemdeki düşüşün farkına varılamadı. Nitekim Ankaragücü maçında bu kez Kulusic 10 senede bir görülen şeylerden birini yapıp 2 kez kendi kalesini vurdu. Ama Beşiktaş 2-0'dan yakalandı. Beşiktaş ve Sergen Yalçın'ı öne çıkaran unsurlardan biri de 1-0'dan 2-0'dan sonra da geri çekilmeyip hep öne doğru oynamaya çalışmalarıydı. Bu maçta son 20 dakikada savunma yaptılar ama beceremediler.
ABOUBAKAR'I ÇOK ARADI - Oktay Derelioğlu (Takvim) Beşiktaş, Ankaragücü karşısında alışık olduğumuz üretkenliğinden uzak bir oyun oynadı. Bu da maçtaki tüm gollerin Ankaragücü oyuncuları tarafından atılmasıyla tabelaya yansıdı.Siyah-Beyazlılar'ın dün organize olmakta zorlandığı görüldü. Buna karşılık rakip Ankaragücü maça daha motiveydi. Oyunu kendi yarı alanlarında kabul etseler de hızlı ataklarla Beşiktaş'ı zorladılar. Beşiktaş'ın yıldız isimleri Rosier, Ghezzal ve Mensah gibi futbolcuların etkisiz olduğunu gördük.
BEŞİKTAŞ'IN İLK GOLÜ İPTAL OLMALIYDI - Deniz Çoban (Fanatik) Hakem ekibi açısından çok zor bir maç oynandı. Hakemler çok fazla sayıda kritik karar vermek zorunda kaldılar. Doğrularıyla birlikte hatalı kararları da vardı. Henüz 2. dakikada VAR müdahalesiyle Beşiktaş lehine verilen penaltı doğruydu. İlk yarının son anlarında Beşiktaş’ın 1-0 öne geçtiği golde, top ceza sahasına doğru ortalandığında Vida’nın koluyla rakibi Sarlija’ya haksız bir müdahalesi var. Bu pozisyonda gol iptal edilmeli ve Ankaragücü lehine faul kararı verilmeliydi.
KARAMAN'IN OYUNU - Attila Gökçe (Milliyet) Sahada iki takım var ama asıl maç kenardaki hocalar arasında. Sergen Yalçın vs Hikmet Karaman… Çok ilginç bir maça tanık oluyoruz. Sonunda bilindik bir tekerleme kendini hatırlatıyor: Karaman’ın koyunu, sonra çıkar oyunu. Karaman, Türkiye’de rakiplerini en iyi tanıyan, en titiz analizleri yapan hoca… Kendi takımını hemen her maçta 110 kilometrenin üstünde koştururken, Beşiktaş’ta en yüksek pas isabetiyle oynayanların sırasıyla Welinton, Vida, Atiba ve Josef olduğunu biliyor. Hocadan kopya çekmek olmasın diye burada sayı vermiyorum… Kilit pasları yapanların birincisi Ghezzal. Bunda şaşılacak bir şey yok ama, Aboubukar ikinci sırada (ve tribünde). Rosier, Josef, N’Koudou ve Atiba sırayı tamamlıyorlar. Larin, N’Koudou ve Ghezzal da en çok dripling yapanlar… Hikmet Hoca’nın hücumda verimlilik gibi farklı parametrelerde rakip değerlendirmeleri de var. Beşiktaş’ta Cenk sezonu kapattı, Aboubakar’ın sakatlığı da geçti ama Sergen Yalçın, futbolcusunu tribüne oturtup 1 hafta daha bekleme kararı alıyor. Bence doğru yapıyor. Titizlik ve cesaret örneği. Maç başlar başlamaz Beşiktaş’ın VAR uyarısıyla kazandığı penaltı ilk sürprizi getiriyor. Badji’nin Oğuzhan’a müdahalesi penaltı. Atışı N’Koudou yapıyor. Alıştığı yere, kalecinin sağına gönderiyor topu. Korcan çeliyor.. Kötü bir atış bu. Kaçan fırsat önemli değil, yenileri gelir diye avunuyor belki de Beşiktaşlılar. Ama iyi sinyaller gelmiyor.