MEHMET DEMİRKOL - FANATİK | Süper Lig’de geçirdiği 2 sezonda toplam 5 gol atan Larin’in dün sahadaki çözüm üreten seri oyuncu olduğuna inanmak zor. Yalçın’ın, en büyük başarılarından biri onun geldiği seviye. ‘Bu adama bu kadar para verilir mi?’den ‘İyi yatırım gerçekten’ noktasına geldik. Keza geçen yıl sakatlığı nedeniyle Portekiz Ligi’nde toplam 66 dakika oynamış Aboubakar’ın, lige damgasını vurduğunu da şimdiden söyleyebiliriz. Bu iki hücum adamıyla yola çıkmış olmak bile başlı başına delilik olarak görülebilir. Kalede Ersin-Utku ikilisiyle sezona başlamış olmak gibi. Beşiktaş dün iyi oyunlarından birini oynamadı. Hatta 2. yarıda yenilen presi açmak konusunda yaşanan sıkıntı bu sahada bu sene az görülen bir durum. Sa Pinto, takım şeklini değiştirmeden oyun merkezini ileri çekmeyi başardı. Ghezzal, Ljajic gibi iki pasör, Rıdvan ve Rosier gibi hızlı oyuncuların desteklediği bitirici 2’li karşısında bu plana geçmek cesurca. Bunu ceza sahası aksiyonları dışında iyi uygulayabilmek ise başarı. Ancak Vida ve Welinton ikilisi her seferinde öncü müdahaleler yaparak bu oyunun doğru şekilde sonlanmasını engelledi. Töre oyuna girene kadar bu baskıyı hiç kıramadılar ama telaşa da kapılmadan soğukkanlı ve hatasız bir oyun sergilediler. Beşiktaş paniklemediği sürece bir şekilde sonuç buluyor. Dün bu, savunma arkasına atılan toplarla oldu. Ancak hala topu rakibe bırakmadan bir oyun soğutma yapabildiklerini söylemek zor. Böyle olunca da Ersin’in çok da doğru olmayan müdahalesi gibi hata, her şeyi riske atabiliyor. Direkten dönen top gol olsa bu konu çok daha büyük bir tartışma yaratabilirdi. Bu durum rakipler için başka bir plan imkanı sunuyor. Bundan önümüzdeki haftalarda yararlanmak için plan üreteceklerdir.
UĞUR MELEKE - SPOR ARENA | 14’teki Aboubakar golünün üretimi bir sanat eseri gibi:Hücumu (bir santrfor) Aboubakar başlatıyor. Merkezdeki paslaşmayı iki kanat hücumcusu Larin ve Ghezzal yapıyorlar. Araya bir ön libero, Atiba koşu yapıyor. Hani o “total futbol” diye sıkça kafa ütülediğimiz konu var ya, işte o, bu golün üretimini çok andıran bir şey. Ben yaş itibariyle Rinus Michels’in patronluğundaki Cruyff takımına yetişemedim. Ancak 70’lerin Ajax ve Hollanda videolarında gördüğüm şu: Stoperler bir anda santrfor, santrfor bir anda stoper olabiliyor. Bir topa çılgınca 8-9 kişi basabiliyor, hepsi birden aynı bölgede çoğalabiliyorlar. 2020’lerin futbolunda böyle riskler almak çok mümkün değil tabii. Ancak dün ilk devrede 9 kişiyle kapanan Gaziantep’e karşı Beşiktaş’ın ürettiği çözüm 70’lerin total futbolunu andırıyordu sanki. Özellikle Aboubakar’ın ilk golünü Rinus Michels izlese, etkilenebilirdi o yer değişikliklerinden.İkinci devrede senaryo doğal olarak farklılaştı. Gol atma mecburiyeti olan Gaziantep risk aldı. Misafir ekip risk aldıkça Beşiktaş karşı hücum fırsatları yakaladı. Aboubakar’ın ikinci golü dahil olmak üzere birçok defa eksik yakaladılar Antep savunmasını. Eğer iki takım da biraz daha yüzdeli hücum edebilse, maç sonunda tabelada 4-2 ya da 5-3 yazabilirdi rahatlıkla.
ALİ ECE - FANATİK | Beşiktaş 11. dakikada %80 oranda topa sahip olan taraftı, 15’te perdeyi açan golü bulsa da devre sonuna kadar aynı taktik disiplinle oynamaya devam etti. Devreyi %72’lik topa sahip olma oranıyla tamamlayan Beşiktaş’ın en büyük taktiksel silahı basit, sakin ama tempoyu kendi lehine dikte edecek hızda paslarla oynaması. Top Beşiktaş’tayken de rakibindeyken de Beşiktaş forması giyen oyuncular sanki birbirlerine bellerinden iplerle bağlıymışcasına yakın ve senkronize hareket ediyorlar. Herkes Sergen Yalçın’ın istediği şekilde oynuyor örneğin Ghezzal yine L1+üçgen aşırtma pasıyla ilk golün asistini yaptı: Tam bir ters ayak ters kanadın içe gelip yarım alanda ekstra oyun kurucuya dönüşme katkısı! Aboubakar ilk golde de ikinci golde de vuruş öncesi vücut çalımlarını çok iyi kullandı. Larin de bir kez daha ona çok iyi ayak uydurdu. Sadece son 5 dakika Beşiktaş en büyük kozu olan oyun disiplininden uzaklaştı: Bir tane yedi, bir tane de direkten döndü. Bu kalan 5 dakikadan iyi ders alınması şart.
GÜNTEKİN ONAY - SPOR ARENA | Ligin en istikrarlı stoper ikilisi ve defansif orta saha oyuncusu Beşiktaş’ta. Asist kralı ve en etkili santrforuna da siyah beyazlı ekip sahip. Saha içi yardımlaşmaları ve organizasyonları da üst seviyede. Sahada ne yapılması gerektiğini bilen o kadar çok oyuncusu var ki Sergen Yalçın’ın... Bu yüzden her maç dominant oynayarak kazanıyorlar. Siyah beyazlıların önünde şimdi sezon finali gibi iki zor maç var. Başakşehir ve Fenerbahçe maçları öncesinde tempo düşük kalsa da Beşiktaş, güvenli, güçlü ve dominant bir görüntü ortaya koydu.
AHMET ÇAKAR - SABAH | Beşiktaş yapması gerekeni yapıyor. Açıkçası son iki haftadır çok iyi oynadıklarını söyleyemeyiz. O eski coşkuları, o eski tempoları yok ama önce Yeni Malatyaspor dün de Gaziantep FK gibi hatırı sayılır takımları yenmeyi başardılar. Şampiyonluk yolunda bu maçlar çok ama çok önemli. Kötü oynarken de kazanacaksın. İşin sırrı bu. İlk yarıda sadece bir pozisyon var, o da gol oldu.Aboubakar kaldığı yerden devam ediyor. Beşiktaş'ın şu sıralar en etkili oyuncusu ise Rachid Ghezzal. Hem ayağına top çok yakışıyor hem de pozisyon bilgisi ve asist melekesi çok gelişmiş bir oyuncu. Rıdvan Yılmaz dün yine soldaydı. Çok genç bir oyuncu, zaman zaman top kaybediyor, eksikleri var ama Beşiktaş'ın geleceği diyebiliriz.İkinci yarı yine Aboubakar, Beşiktaş'a ikinci golü getirdi. Kesinlikle Türkiye'nin hem en iyi golcüsü hem de en etkili forvet oyuncusu. Sonuçta Beşiktaş, düşük tempoyla, düşük coşkuyla doludizgin ilerliyor ve puanları topluyor.Dünkü karşılaşmayı yöneten Mete Kalkavan insan olarak çok sevdiğim bir isim. Fena da maç yönetmedi. Beşiktaş'ın attığı ilk golden önce orta sahada Kenan, Rıdvan tarafından faule maruz kalıyor. Mete Kalkavan, haklı olarak avantaja oynatıyor. Avantajda top Gaziantepli oyuncuda kalıyor. O sürüyor kaptırıyor, dönen top gol oluyor. Burada Mete Kalkavan'ı suçlamak yersiz. Avantaja bırakması doğruydu. Avantaja bırakılan Gaziantepli oyuncu, topu kontrolüne aldı ama kaptırdı ve gol oldu. Bunun haricinde baktığımızda da genel olarak Mete'ye kötü diyemem.