ALİ ECE (FANATİK) - İki takım da maça çok iyi hazırlanmış. MHK ise maça hiç hazırlanmamış. Haftanın zorluk derecesi en yüksek maçına hakemlik yeteneği düşük olan geçen haftanın kötüsü Küçük’ü verdikleri yetmiyormuş gibi VAR masasına da maç yönettiği 1.Ligde VAR uygulaması olmayan Malok’u vermişler. Sonra ayıkla pirincin taşını! Halbuki maç Mostafa Mohamed fırtınası ile başladı. Mısırlı komple santrforun Caulker’a çalımı sonrası direkte patlayan plasesi klastı. Sırtı dönük topla buluşur buluşmaz dönüp Onyekuru’ya yaptığı servis ayrı klastı! 55-75 arası Alanyaspor’un kurduğu baskı etkileyiciydi ancak Galatasaray tıpkı Fenerbahçe ve ligde diğer Çağdaş Atan’ın takımını yenen takımlar gibi oynayarak Alanyaspor’u yendi. Çok iyi kapandı, ilk yarıda çok iyi çıkıp tek gol artı son 10 dakikadaki Muslera’nın Süpermen moduyla kazanmayı başardı. Galatasaray, son yarım saat çok zorlansa da son 3 karşılaşmalarında yenildiği Alanyaspor’u sonunda yenmeyi başardı. Galatasaray’ın fikstüründe geriye çok az sayıda zorlu deplasman maçı kaldı. Yeni transferlerin katkısı gayet iyi olsa da en iyi yeni transfer her şekilde Muslera’nın geri dönüşü!
MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) - Alanyaspor’un evindeki üstünlüğü… Geriye düştüğü ve derin savunmayla karşılaştığı maçlarda yaşadığı sıkıntı… Galatasaray’ın standart oyununa karşı son maçlarda art arda kazanışı… Bu 3 temel faktör Fatih Terim’e planını değiştirtti. Oyun merkezini normalinin gerisine çekti. Savunma kanatlarının ikisini de çıkarıp hücum etmekten vazgeçip bu işi öndeki 4’lüye bıraktı. Böyle olunca Alanya’nın ani hücum kanadı değişikliklerine cevap verebildi. Ayrıca iki savunmacısını da çıkaran Alanya’nın sağ kanadını özellikle ilk yarıda çok iyi kullandı. Gol buldu fazlasını da bulabilirdi. Hakem doğru kararı verip Babacar’a kırmızı kartı gösterse belki 2. yarı istediği gibi oynayabilirdi. Ancak bu olmadı. Belki Donk ve Taylan değişiklikleri çok daha erken gelse yorulmadan önce en azından rakibi geniş alanda koşturmak mümkün olabilirdi. Bu mümkün olmadı ama Muslera varken hata yapma lüksünüz de var. O nasıl olsa bunları kapatıyor.
BÜLENT TİMURLENK (SABAH) - İstanbul'un Üç Büyükleri'nin Alanya dahil ligde bir Anadolu takımına aynı sezonda üç kez mağlup olması sadece futbol şansı, oyuncu performansı ile açıklanamaz. Bu önemli bir zaafiyettir. İşte tam da bu yüzden Fatih Terim bu sezon iki kez kaybettiği rakibine karşı üçüncü sınavı öncesinde takımını 3 gün önceden Belek'te kampa aldı. Kupa sınavından çıkartılacak dersler vardı. Yedlin tek başına bırakılmamalıydı; Arda ve Emre Kılınç bu kademeyi iyi yaptılar. Alanya, rakibin iki sol bekinin olmadığı ve Ömer'in oynadığı kanattan Efecan kozunu ise yeteri kadar iyi kullanamadı. İlk yarıda Galatasaray'ın kaçırdığı iki pozisyon, ardından Salih'in direkten dönen topu ve devamında Emre Kılınç'ın attığı gol. Bıçak sırtı bir maçta tabela Galatasaray lehine devrilirken, ikinci yarıda İstanbul'daki lig maçının benzeri bir oyun izledik. Alanya oyunu sete çevirdi ama rakibi hataya zorlayacak yüksek tempoyu bir türlü yakalayamadılar. Galatasaray'ın son 15 dakikada döktüğü ecel terlerinin havlusu Muslera idi. Ligin ilk yarısındaki oyunun son çeyreğinin bir benzeriydi. Aradaki fark Uruguaylı kaleci oldu.
SERDAR ALİ ÇELİKLER (HABERTÜRK) - Değişiklikler için Fatih Hoca geç kaldı. Bu dönemde Alanyaspor tamamen gömdü rakibini. G.Saray hiç çıkamadı. Ama 80'e kadar pozisyon da vermedi. 80'den sonrası ise 2 kez Muslera. Hele hele son dakikada Pektemek'in kafa vuruşunda 'Bay Haksız Rekabet' yürürken gol kurtardı. G.Saray çok kritik bir deplasmandan iyi oynamadığı bir maçı daha bitirerek 3 puanla dönüyor. Bu 3 puan adım gibi eminim ki Terim için Şamp... demek. Hatay ve Antalya dışında zor deplasmanı kalmadı G.Saray'ın. Beşiktaş ve Trabzonspor maçları da içeride. Terim bunu biliyordu ve kazanması gereken maçı kazandı. Ama Fatih Hoca da biliyor ki değişiklikleri geç yaptı ve bu kadar baskı yedirmemeliydi takımına. Alanyaspor ve Çağdaş Atan'ı tebrik ediyorum. Mükemmel bir takım oluşturmuş. Bakasetas'ın yeri dolmadığı halde. Zorbay Küçük'ün bu maça atanması hataydı. Daha geçen hafta Nwakaeme'yi direkt kırmızıdan ihraç etmesi gerekirken sarı kart verip hata yapan hakem bu maça atanmamalıydı. Bu önemde bir maça VAR hakemi olarak Emre Malok adlı tecrübesiz hakem verilmemeliydi.
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - MHK'nın bu maç için hakem ekibini oluştururken özensiz davrandığı fikrindeyim. Performansı düşük Zorbay Küçük’ün hakem olarak atanması ve lig tecrübesi olmayan Emre Malok’un VAR olarak atanması; maçı Galatasaray’ın kaybetmesi durumunda hakem camiasını epey hırpalardı. Çünkü maçta hakemler iki kritik karar verdiler ve bu kararlar maçın gidişatını etkileyecek önemde kararlardı. 23.dakikada Onyekuru yerde kalınca Galatasaraylılar penaltı beklediler. Umut topa doğru hamle yapmış ve kramponunun ucuyla topa dokunmayı başarmıştı. Dolayısıyla burada penaltı kararı verilmemesi daha doğruydu. 33.dakikada ise Babacar- Luyindama ikili mücadelesinde Galatasaraylı oyuncu başından yaralandı. Babacar topa yaptığı hamlede başarılı olamadı ve kramponunun vidalarıyla rakibini yaraladı. Burada sarı değil kırmızı kart çıkmalıydı. Rakibin kafasına doğru kramponun vidalarıyla yapılan yaralayıcı müdahalelerin karşılığı kırmızı karttır.
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH) - Dün gece Galatasaray'da iki stoper müthiş oynadı. Muslera yine de ikisi elle, biri ayakla üç kritik dokunuş yaptı ve golü önledi. Alanyaspor genel olarak iyi futbol sergiledi ama Çağdaş Atan'ın hesap etmediği bir durum vardı: O da Galatasaray'ın bilhassa ilk yarılarda hücumda çok etkili olması. İlk yarı Galatasaray bir gol attı; ikisi golden önce, ikisi de golden sonra 4 tane de net pozisyon kaçırdı. En çok itiraza neden olan pozisyon Babacar'ın, Luyindama'nın başına hamlesiydi. Bu hareket çok net kırmızı kartı gerektiriyordu.
ATTİLA GÖKÇE (MİLLİYET) - Fatih Terim’in uzun erimli toplara dayalı planı, Yedlin’in gönderdiği topla buluşan Emre Kılınç’ın golüyle işe yaradı. Alanyaspor skorun altında ezilmedi… Davidson, Babacar, Salih ve Efecan, Tayfur ve Berkan’la denkliği aradılar. Ama rahat top kullanamadılar. Galatasaray savunmacıları ile orta alandan koşup yardıma gelenlerin arasında bir de Muhammed’i gördük. Bravo! İkinci yarıda Alanyaspor daha etkin, Galatasaray daha savunmacı tablolar sergiledi. Babacar, Davidson, kale ağzında Tayfur, üst üste gol pozisyonlarına girdiler. Hele Caulker’in kale ağzında bir kafa vuruşu var ki ancak Muslera tutabilirdi o topu. Öyle oldu. Maçın yıldızı en az beş mutlak golü önlerken harikalar yarattı. İki hocanın oyuncu değiştirme hamleleri de maça renk ve heyecan taşıdı. Süper Lig zirvesinde mesafe de yok maske de… Takımlar, birbirlerinin ensesinde soluk soluğa koşuyorlar. Dün olduğu gibi maskelerini indirip maç içindeki gerçek niyetlerini ve yüzlerini de açık açık ortaya koyuyorlar. Galatasaray topu rakibine bıraktı (72/28). Rakibinin neredeyse üçte biri kadar pas yapıp, uzun paslarla kısa yoldan (!) amacına ulaştı.