Ömer Üründül (Sabah) - Sergen Yalçın, Rosier ve Vida'nın dönmesiyle defans bloğundaki sorunu önemli ölçüde gidermişti. Ama orta saha ve ileri uçta problem devam ediyordu. Beşiktaş'ın bu kadro ile organize bir futbol uygulaması mümkün değildi. Ancak hırslı oynayarak, çok koşarak, etkili takım presiyle ilk yarıda rakibi sindirdiler. Sivasspor, devamlı top kaybederek hücumda etkili olamasa da alışılmış başarılı takım savunmasıyla ayakta kalıyordu. Ama Güven Yalçın, bana göre ligimizin bu sezonki yılın golünü attı. Beşiktaş, son anlarda sıkışsa da işi idare etti. Henrique'nin kaçırdığı inanılmaz pozisyon da kurtarıcı gibi geldi ve çok önemli 3 puan kazandı. Beşiktaş'ın sayın başkanının yerinde olsam Sergen Yalçın'ı ciddi biçimde uyarırım. Takım galip, iyi oynuyor. Bu şekilde kırmızı kart görmeye hiç hakkın yok.
Cem Dizdar (Fanatik) - Gol bir ‘’uyutmadan’’ geldi. O ana kadar Batshuayi’ye şişirilen uzun toplara konsantre olan Sivas sağdan çıkan Rosier’i unutunca golü de yemiş oldu. İkinci devre beklendiği gibi Sivas’ın gol arayışını yanı sıra Sergen Yalçın’ın ihracının yüklediği tansiyonla bir parça hareketlendi. Haliyle oyun genişledi ve genişledikçe pas hataları, problemli yerleşim tercihleri birbirini izledi. Bir gol oldu Sivas nete yakın bir pozisyon kaçırdı ve vasatı aşamayan maçı Beşiktaş kazandı. Beşiktaş Başkanı Ahmet Nur Çebi’nin gözü hakeminin üzerinde olacaktı! Peki, takımının teknik direktörünün tavrını da yakından izledi mi? Aynı kenar yönetim, hakeme karşı benzeri tavrı Ajax maçında takınabildi mi?
Şansal Büyüka (Milliyet) - Rıza Çalımbay takımlarının çok temel iki özelliği var. Birincisi maç biter, fizik olarak Rıza Çalımbay takımları bitmez. İkincisi; Sivas takımı teslim olmaz, savaşarak kaybeder.Üstelik bu Sivas takımının ileri ucunda Henrique, Kayode, Max Gradel gibi, tutulmaları, kontrol altına alınmaları çok kolay olmayan “üç uçurtma” var. Ancak kabul edelim ki, bu uçurtmalar Beşiktaş karşısında havalanamadı. Hele Enrique... Özellikle 80’li dakikaların başında boş kaleye vuramadığı bir top var ki, resmen sonucu belirledi.Beşiktaş, bazı mevkilerinde “yedeğin de yedeği” ile oynadığı maçta böyle bir rakiple boğuştu. Stoperde Junior Vida (Serdar) ile Büyük Vida iyi bir ikili oluşturdular. Gençlik ve ustalığı iyi harmanladılar. Bu kadar sıkıntı çekerken, “yedeğin yedeği” ile mücadele ederken, ortaya Güven Yalçın’ı çıkarıyorsan, stoper eksiğinde çareyi Serdar’da buluyorsan, tempona, hızına, hırsına, mücadelene devam ediyorsan, bu takıma ve bu hocaya saygı duyulur.
Attila Gökçe (Milliyet) - Vida, Welinton, Montero, Ghezzal, Pjaniç, Texeira, N’Koudou, Mehmet Topal, Atakan Üner, Cyle Larin, Atiba Hutchinson... Veee Necip Uysal!.Beşiktaş’ın son 2 haftada peş peşe gelen “namevcutlar” listesi... Sadece Montero’nun kovid 19 karantinasında olduğunu yazalım. Geri kalanların hepsi sakat. Bu yazı yazılırken Texeira, Vida ve Necip’in iyileştiği, ancak Teknik Direktör Sergen Yalçın’ın risk almamak adına aceleci davranmaktan kaçındığı anlatılıyor.Hepsine sağlık dileyelim, geçmiş olsun.Hepsinin sağlam ve tam kapasiteyle takıma döndüğünü de varsayalım, Yine de Beşiktaş’ta tartışılan bir durum var: Antrenmanlar. Sık sık görürüz… Önemli sakatlık, kaza ya da hastalık hallerinde hastane yönetimleri ya da ilgili doktorlar açıklama yaparlar.Beşiktaş sağlık ekibi susuyor.Ve kuşkular fısıldanıyor: Beşiktaş doğru antrenman yapmıyor!Ayrıntılara girmek, polemik ve suçlama demeçleri almak peşinde değilim.Beşiktaş’taki sakatlıkların bilimsel açıklamasını bekliyorum.