Ali Ece (Fanatik) - Beşiktaş’ın başlangıç 11’inin hatalı olduğu ilk 45 sonunda yapılan 3 oyuncu değişikliği ile bizzat teknik heyet tarafından tasdiklendi. Aslında form grafiği ve forma adaleti açısından Güven ve Oğuzhan oyuncu tercihleri tek tek yanlış değildi ama Atiba da gününde olmayınca birlikte oynarken birbirini tamamlayamayan bir 11 ortaya çıktı. İlk yarıda Başakşehir presini aşırı geniş yayılarak uzun paslarla aşmaya çalışan 11, birbirinden çok uzak oynayınca pas bağlantılarında büyük arıza çıktı ve takım ekstra geri koşmak zorunda kalarak yıprandı. Halbuki maç başında ekstra koşu yapılması gereken asıl pozisyonlar Okaka’nın savunma arkasına attığı koşular karşısında olmalıydı.
Cem Dizdar (Fanatik) - İlk devre gole rağmen beklendiği gibi 'ülke normalleri'nde geçti; durağan ve sıkıcı! Bekleyerek oynarken kaybettikleri enerjiden fazlasını top kapmak için harcadı iki takım da. Enerji hücum organizasyonlarına, dinlenme ise savunmaya ayrılmalıydı. Başakşehir hücumda Viscalı oyunlara muhtaçtır. Ki bu maçta da golü oradan buldular. Bazen, anlarsınız ama bu çözmeye yetmez. Bir önceki maçın ' özel oyuncusu' Güven devre boyu aradı durdu ancak neredeyse tek başınaydı. Beşiktaş ikinci devreye Güven/Oğuzhan/Atiba değişikliğiyle çıktı. Peki, ortadaki ikili bu maç için çıkacak kadar yetersiz ise forvet oyuncusunun yetersizliği hangi verilerle ölçülüyor? İkinci yarıyı tıpkı ilki gibi diğer kalecinin tercihi belirledi. 59'da 'oyunsuz'lukta dengede giden maç skorda da dengeyi buldu. Beşiktaş yüklenir gibi olduysa da sol tarafı koridor boyu çökünce Başakşehir' in son değişikliği olan Fredrik Guldbrandsen maçı çözdü. Çok gol aldatmasın… Bu kadar vasat futbol için bu denli hummalı transfer ve 'yabancı oyuncu sayısı' tartışmaya gerek var mı? Oyunun gerçek sorunu 'bilgi'… Maalesef çok az insan bunun kaygısını taşıyor, yaşıyor gibi görünüyor.
Serdar Ali Çelikler (HT) - Sergen Hoca, 4-1-4-1'ini dizmiş, klasik 11'indekiler yerine Oğuzhan ve Güven'i tercih etmişti. Emre Hoca ise klasiğini, 4-2-3-1'ini dizmiş orta ikiliyi Mahmut ve Berkay gibi 2 teknik oyuncuya emanet etmişti. 2. devre Sergen Hoca, Alex'i ve Larin'i alıp "Oğuzhan-Güven kumarı"nın tutmadığını işaret etti. Başakşehir'in kalecisi Volkan da rakip kaleciye nazire yapınca skor eşitlendi. Sergen Hoca'nın bu değişiklikleri oyun üstünlüğünü Beşiktaş'a getirdi. Belözoğlu ise skor 1-1'e gelir gelmez Ciğerci'yi sokarak oyun üstünlüğünü tamamen rakibe bıraktı. Ama aynı Emre Hoca, Guldbransen hamlesiyle kontra fırsatlarına oynadı ve galibiyeti aldı. Sergen Hoca'nın ise asıl 'geri dönmesi gereken isim' olarak kendisini görmesi lazım. Asıl, Sergen Hoca'nın Beşiktaş'a dönmesi lazım. Geçen sene sağdan say Abou soldan say Ghezzal'ı olan takıma 2 kupa aldıran sevimli ve özgüvenli Yalçın'ın geri dönüp, kafası karışık ve antipatik, şimdiki Sergen Yalçın hocanın yerini alması lazım.
Ali Gültiken (Sabah) - Beklenti yaratan Ghezzal, Oğuzhan, Batshuayi, Larin, Atiba ve Alex gibi oyuncular bireysel performanslarının çok gerisinde kaldılar. Bunun yanında takım bütünlüğü de yoktu. Beşiktaş'ın agresif oyununa alışığız. Dinamik ve coşkulu oyununa da çok alışığız. Ama dün akşam rakibine daha fazla müsaade eden, kendi oyunundan çok uzakta olan Beşiktaş performansı sahadaydı. Başakşehir tempoyu ne zaman istediyse yükseltti, ne zaman istediyse düşürdü. Oyunun ilk yarısını zaten Beşiktaş adına es geçiyoruz. Sahada olan taraf yalnızca Başakşehir idi. Bunda Oğuzhan'ın, Atiba'nın, Güven'in ve Batsuhayi'nin çok düşük performanslarının etkisi oldu.
Fatih Doğan (Sabah) - Batshuayi, Rıdvan ve Vida'nın önde gayretli olduğu anlarda savunmayı Beşiktaş aşmakta zorlandı. Rosier ve Ghezzal'dan oluşan sağ kanat beklentilerin gerisinde kaldı. Oğuzhan, Atiba ve Güven'in ilk yarıdaki vasat görüntüsü Murat Şahin eliyle yerinde değişiklikleri getirdi. Alex'in golü Volkan'ın hatası olsa da kulübenin hamlesinin sonucuydu. Ancak Emre Belözoğlu, Beşiktaş'ın kazanma arzusunu ve aldığı riski Gulbrandsen hamlesi ve kontratak oyunuyla galibiyete dönüştürdü. Beşiktaş uzatmalarda penaltıyla 2-3'ü bulsa da nitelikli atak ve pozisyon üretmekte zorlandı. Beşiktaş'ta en büyük eksiklik geçen yıl kendisini şampiyonluğa taşıyan takım ruhu ve futbolundan uzak bireysel görüntüsüydü.