Portekiz basınına açıklamalarda bulunan Figueiredo, "Şu anda Antalya'dayım. 1 gün daha fazla izin almak beni kurtardı. Eşim yeni bebeği olduğu için Brezilya'da kalıyor. Antalya'da bile depremi hissettim" dedi.
Gaziantep FK forması giyen Sırp oyuncu Lazar Markovic, "Şu anda Antalya'dayız. Bu sadece bir tesadüf. Çünkü maçtan sonra üç gün izin aldık ve ailelerimizle Antalya'da kalmaya karar verdik. Depremden bu şekilde kaçtık. Aileleriyle birlikte on takım arkadaşım daha burada. Takımın geri dönen kalan kısmı ise arabada, dışarıda ve antrenman merkezimizde. Sürekli temas halindeyiz. Herkes, tüm Türkiye çok korkuyor." dedi.
Markovic sözlerinin devamında; "Bu röportajdan önce Gaziantep'te yine şiddetli bir deprem oldu. Burada, Antalya'da da hissedildi. Tek söyleyebileceğim insanlar için çok üzgünüm. Yaşanan trajedi nedeniyle Türk halkı ile dayanışma içerisindeyiz. Umarım her şey, mümkün olan en kısa sürede normale döner. Neler olduğunu kendiniz de görebilirsiniz. Türkiye'den korkunç resimler geliyor. Tanrı bizi kurtardı, başka ne diyeceğimi bilmiyorum. Gaziantep'ten ve diğer şehirlerde olanları okudukça üzülüyorum. Deprem nedeniyle Türkiye tam anlamıyla durdu. Nasıl devam edeceğimizi bize bildirmelerini bekliyoruz" ifadelerini kullandı.
Gaziantep FK forması giyen Jevtovic, "Biz iyiyiz ama bazı oyuncuların öldüğü hakkında bilgi alıyoruz. Takımın büyük bölümü izinliydi ve farklı şehirlere gitti. Ancak Hatayspor'dan iyi haberler gelmiyor" diye konuştu.
Romanya basınına açıklamalarda bulunan Gabriel Torje, "Ankara'dayım. Ama biz bile depremi hissettik. Büyük bir trajedi, anlıyor musunuz? Birçok ölüm, birçok kayıp insan var" dedi.
Çekya basınına konuşan Matej Hanousek, deprem sırasında duvarların çatladığını ve başına alçı düştüğünü ifade etti. Hanousek, "Şehirde kıyamet kopmuş gibiydi. Deprem bizi çok kötü bir saatte yakaladı, inanılmaz korkunçtu. Beni uyandıran deprem mi yoksa eşimin yataktan fırlayıp oğlumun peşinden koşması mı emin değilim. Burada hava inanılmaz soğuk. Evdeki tüm eşyalar yere düştü. Yatak hareket edip durdu. Duvarlar çatladı ve başımıza alçılar düştü. Bir uçakta yaşayabileceğiniz en kötü türbülansı hayal edin ve bunu yatak odanıza koyun. Korkunç bir şeydi. Bu gece yaşadıklarımı bir daha asla yaşamak istemiyorum. Tüm oyuncular ve ben otobüsün park ettiği antrenman merkezine çağrıldık. Hiçliğin ortasında bir otobüse oturduk ve ne olacağını görmek için bekledik. Türkiye'de artık kimse sporu, futbolu düşünmüyor bile. Nasıl tepki verebileceğimi bilmiyorum" şeklinde konuştu.
Şili basınına açıklamalarda bulunan Sagal, "Çok korkutucuydu. Saat sabah 4'tü ve uyuyorduk. Hemen kalktık. Eşimi ve çocuklarımı aldım. Kapının eşiğinde durduk. 2010'da Şili'de yaşananlardan çok daha farklı hissettim. Sakin başladı fakat sonrasında şiddetlendi. Evin çok fazla hareket ettiğini hissettim. 4 yaşındaki oğlum evi bir canavarın taşıdığını söyledi. Bütün sokaklar karla dolu. Bu yüzden dışarı çıkmak zor. Artçı sarsıntılar var" dedi.
Kasımnpaşa'nın Kamerunlu forveti Stephane Bahoken, Fransa'da Le Parisien'e konuştu. Depremin yaklaşık bir dakika sürdüğünü ancak bu sürenin kendisine çok daha uzun geldiğini belirten Bahoken, "Sabah saat 04:00 civarında otel sallanmaya başladı. Uyuyordum. Yatağımın sarsılmasıyla birlikte uyandım. Odamda bulunan dolaplar ve pencereler kırılmaya başladı. Her saniye deprem daha da şiddetini artırmaya başladı. Bir dakika civarında sürmüş olmalı ama bana beş, altı dakika sürmüş gibi geldi. Otelimiz depreme dayanıklı olduğu için çok şanslıydık. Yatağımda yorganıma sarılıp depremin bitmesini bekledim. Ardından bütün eşyalarımı toplayarak takım arkadaşlarımla birlikte çıktım. Bazıları çıplak ayakla otelden çıktı. Otelin önüne çıktığımızda yıkılan binaları gördüm ve bizim otelinde başımıza yıkılabileceğini düşündüm. Bu depremde gerçekten ölebilirdik. Ölümü çok ucuz atlattık" dedi.
Adana Demirspor'un 30 yaşındaki Norveçli oyuncusu Gulbrandsen, gerçek üstü bir şey yaşadığını ifade ederek, "Travmatize ve gerçek üstü bir şey yaşadım. Ben iyiyim, tanıdıklarım iyi ama aklım sürekli orada kalanlarda. 14'üncü katta oturuyorum ve öleceğimi sandım. Çok fazla yıkım var. Uykumdaydım ve bir anda sallanmayla uyandım. Sallantı başladı ve giderek daha da güçlendi. Yataktan kalkmak üzere hareketlendiğim anda yataktan aşağı düştüm. Ayağa kalkmak istedim ama bu mümkün değildi. Deprem bittikten sonra hayatta kalma içgüdüsüyle hareket ettim. Birkaç kıyafeti hızlıca yanıma aldım ve 14 kat aşağı indim. Neyse ki yaşadığım binaya bir şey olmamıştı" ifadelerini kullandı.
Giresunspor forması giyen Borja Sainz İspanyol basınına yaptığı açıklamada, "Pazartesi ailemden, İspanya'dan gelen mesajla uyandım. Ardından öğlen depremi hissettik. Televizyonun, yatakların, lambanın sallanması… Korkuyorsunuz çünkü nasıl tepki vereceğinizi bilemiyorsunuz. Haberleri de görünce işler daha da tuhaflaştı. Beklemediğiniz ve nasıl tepki vereceğinizi bilmediğiniz bir durum. Ama ben iyiyim, antrenör ve arkadaşlarım da iyi. Sakinleşmek için mümkün olan en kısa sürede eve dönmeyi düşünüyorum. İki hafta önce orada oynadık, orası deprem bölgesi. Kayıp olan ve haber alınamayan futbolcular var. Umarım Tanrı yardım eder ve güvende olurlar. Tam bir kaos. Kimse bunu beklemiyordu. Birçok insan, yardıma ihtiyacı olanlar için o bölgeye gidiyor" şeklinde konuştu.
Gineli oyuncu Fode Koita ise yaşadıklarını Fransız gazetesi L'Equipe'e anlattı. Fode Koita, "Depremin şiddetiyle yataktan düştüm. Bu acımasız uyanış beni panikletti. Çünkü, neler olduğunu ilk anda anlayamadım. Odadaki her eşyanın hareket ettiğini gördüm ve deprem olduğunu fark ettim. Yaşadığım 2 dakika, 1 saat gibi geçti. Bir an önce çıkmam gerektiğini biliyordum. Ancak, büyük depremin hemen ardından güçlü bir artçı şok hissettim. Şansımız, bulunduğumuz binanın gerçekten sağlam olması ve çökmemesi oldu. Aşağıya doğru hızlı şekilde indik ve otobüse sığındık. Çok soğuktu. Üşüyen çocuklar vardı. Acele şekilde aşağıya indikleri için düzgünce giyinememişlerdi" dedi.