Ömer Üründül (Sabah) - Gedson'u son maçta beğenmiştim, dün gece Taylan'la birlikte oynayınca bu ikili çok başarılı oldular. Rakibin başlatmak istediği atakları anında kestiler. Aynı zamanda oyunu da yönlendirdiler. Genç Kerem hat-trick yaparak ön plana çıktı. Geçen haftanın da acısını çıkardı. Halil Dervişoğlu'nu santrfor rolünde çok beğendim. Saracchi de hem iyi bindirmeler yaptı hem de defansif görevini yerine getirdi.Senelerdir kriz çözmekteki başarılarıyla bilinen Fatih Terim, bir krizden daha başarıyla çıktı. Üstelik Beşiktaş'ın çok önemli iki puan kaybettiği haftada.Bu sene dün geceki Göztepe kadar takım savunması felaket bir takım Süper Lig'de görmedim. Tamam defansın temel direği Alpaslan yoktu. Berkan'dan çakma stoper yapıldı ama takımın her bölgesi çok kötüydü. Örneğin en önemli hücum silahı Halil Akbunar, Saracchi'yi hiç karşılayamadığı gibi ofansif olarak da onu hiç zorlayamadı. Yetenekli orta saha Soner de adeta hayalet gibiydi.
Şansal Büyüka (Milliyet) - Başkan Mustafa Cengiz, hafta içinde “şeref-haysiyet” diye futbolculara ağır bir gönderme yapınca, Galatasaray maça çok iyi başlayınca, hemen üst üste dört korner birden atınca, maçı kazanacağı belli oldu…Ama “kör talih” derler ya, böyle bir başlangıçta, Süper Lig’in en iyi golünü yemek de Galatasaray’a nasip oldu… Diabete, elli defa röveşataya kalksa belki bir defa böyle muhteşem bir vuruş yapardı… O vuruşu yaptı… Tarif edilemez güzellikte bir gol attı…Ama “adam olacak çocuk” misali, Galatasaray’ın yenilginin altından kalkacağı, golün ya da gollerin çok çabuk geleceği o kadar belliydi ki… Taylan Antalyalı, Gedson Fernandes ve Emre Kılınç orta sahayı teslim aldılar… Çabuk oynadılar, hızlı oynadılar, tek pası iyi yaptılar, Göztepe’ye nefes aldırmadılar… Özellikle Gedson Fernandes hızla irtifa almaya devam ediyor...Dünya markası Falcao, Mısırlı bombacı Mustafa var ama “görünen köy kılavuz istemez” misali, Halil ile Kerem bu kadar iyi anlaşacaksa, bu kadar hızlı oynayacaksa “gölge etmeyin”, bırakın oynasınlar…
Şansal Büyüka (Milliyet) - Galatasaray belki de uzun bir aradan sonra bir maçın ikinci yarısında ilk defa oyundan düşmedi… Maçın sonunu soluk soluğa, kan - ter içinde getirmedi… Öyle ki, ligin en iyi golünü yedi ama, Göztepe’ye sadece bir pozisyon verdi… Üç attı, en az beş net pozisyonu kaçırdı...Göztepe’de geçen hafta üç gol birden atan Jahoviç, topa vuramadan oyundan çıktı… Ele avuca sığmaz Halil Akbunar, çaresiz kaldı… Göztepe bir anlamda “bükemediği bileği” öptü...Galatasaray nihayet üç maç sonra kazandı… Haftalardır Florya’nın üstüne çöken kara bulutların arasından güneş ilk defa yüzünü gösterdi… Galatasaray ilk defa bu kadar sağlam oynadı…Başkan Mustafa Cengiz’in hafta arası “şerefiniz - haysiyetiniz” diyerek futbolculara ağır bir gönderme yapması elbette Galatasaray gelenekleriyle örtüşmüyor… Ama Göztepe maçındaki futbolu görenler “Başkanın sözleri işe yaradı” diyor… Ne gerek vardı bu tatsızlıklara… Madem bir hırsınız, bir tepkiniz, bir duygunuz, bir coşkunuz var, bugüne kadar niye sakladınız... Başkanın ağzına niye malzeme verdiniz… Çok geç kaldınız ama, halen imkansız değil… Yeter ki bu rüzgar bir maçlık olmasın...
Serdar Ali Çelikler (HT) - Hafta içi Mustafa Cengiz-Fatih Terim-Takım-Yönetim Kurulu arasında yaşanan futbol dışı tartışmalara karşın Terim'in reaksiyonu merak ediliyordu. Bu yazının konusu o reaksiyon değil. Fatih Terim ki bence teknik direktörlüğü artık bırakmalı; hız unsurunu yeniden sahaya sürdü. Halil ve Kerem'in hız ve çabukluğuna Gedson'un mükemmel oyunu da eklenince Galatasaray çok rahat bir galibiyet aldı. İlk devreyi 4-5 golle bitirebilecek oyun vardı. Son 20 dakikada oyuncu değişiklikleri ile tempo düşse de 7 gol atabilirdi Galatasaray... Halil'i çok beğendim. İlla pivot santrfor olmasının gerekmediğini gösterdi. Maçın adamı elbette Kerem'di. Dünya futboluna damga vuran golcü kanat forvetlerinden enstantaneler sundu. Hat-trick yakıştı. Bu sonuçla Galatasaray yeniden şampiyonluk yarışına tutundu.Beşiktaş maçına kadar kalan 4 maç içinde bir tek Antalya deplasmanını zor görüyorum. Beşiktaş maçına şampiyonluk ihtimali kuvvetli bir biçimde çıkabilirler. Fikrim belli, Fatih Terim -şampiyon olursa daha şık olur elbette- kesinlikle teknik direktörlüğü bırakmalı. Tüm sezonu götürecek konsantrasyonda olmadığı görüldüğü gibi gelişen dünyanın taktik olarak çok gerisinde kalan Türk teknik adamlarından biri kendisi. Sportif A.Ş'nin başına ya da kulübün başına geçebilir. Yakışanı o olur. Ama her başkanla herkesle ve her şeyle her sezon sürekli yaşanan polemikler/kavgalar bir sezon daha devam edemez. Buna taraftar da onay vermez.
Bülent Timurlenk (Sabah) - Dün yine çok eksikle geldiği İzmir'de Galatasaray, sezonun en kolay galibiyetlerinden birini aldı. Forvet hattında iki genç; Kerem Aktürkoğlu ve Halil Dervişoğlu oyuna tempo getirmiş, 11'e geri dönen Taylan ve Gedson Fernandes, dikine paslarıyla Göztepe'ye Sivas'ın oynadığı oyunun bir benzerini oynuyordu. Ünal Karaman'ın takımının dün maça geldiğini söylemek zor. Hatay'da 3-2 kazanan takım, sezonun en güzel gollerinden birini Diabate ile buldu ama orta saha geçişlerinde dağınık ve yalnız Halil'in ayaklarına mahkumdu. Trabzonspor maçı öncesi Kerem'in hat-trick'i, haftalar sonra Saracchi'nin dikine oynayan takımda veriminin artması ve Taylan'ın varlığı Galatasaray için artılar. Ancak yine de çarşamba günü Halil'in yerinde Mostafa ya da Falcao olmalı. "11 günde 4 maç fikstüründen çok sürpriz çıkar" demek zor değildi. Bakalım Galatasaray bu fikstürün öznesi mi yoksa fırsat bileni mi olacak?
Kemal Belgin (Türkiye) - Özellikle Galatasaray’ın orta alana arkadan pasla veya duvar olan ileri ucuyla organize çıkışlarına Göztepe hiç karşılık veremedi.Göztepe ceza alanına kadar gelen Galatasaray kalitesi, Göztepe’deki çakma stoper Berkan’ın pozisyon alma eksiğiyle atılan golün belki de iki üç katı kadar pozisyon buldu. Feghouli’nin takıma ilk on birde başlaması, tabii ki Taylan’ın da ön libero görevine dönmesi Galatasaray’ın oyununun en etkili ve olumlu yanlarıydı. Özellikle Feghouli’nin sık sık orta alanına birleşerek Şener’e de koridor açması Göztepe’nin zaten zafiyet gösterdiği orta alanına zehir oldu desek yeridir. Şayet, Saracchi kendisine boşaltılan koridorda daha etkili olabilseydi maçın filmi daha ilk yarı bitmeden kopardı. Taylan’ın oyundan çıkana kadar kullandığı toplardan sadece bir tanesinde hata yapması bu oyuncunun yokluğunun Galatasaray için ne büyük kayıp olduğunun bir kere daha ispatıydı.Sonuç olarak; yine yazımın girişinde belirtmeye çalıştığım gibi Başkan Mustafa Cengiz’in ağır olmasına rağmen demecinde kullandığı iki kelimenin (haysiyet ve şeref) Galatasaraylı futbolcuları uykudan uyandırdığının açık göstergesine tanık olduk.