GÜRCAN BİLGİÇ (SABAH) - Daha maçın başında tam bir sinir harbi olacağı anlaşıldı. Tüm rakipleri kazanmıştı. Ümraniye'nin adım atacak alan bırakmayan savunma dizilişini aşmak adına pas üretip, bir boşluk aramaya çalıştı Fenerbahçe. Sadece Ferdi'nin defansif- ofansif sorumluluk aldığı garip bir süreç yaşanmaya başlandı. Fenerbahçe takım ola rak "nasıl daha kötü oynarım" düğmesine bastı. Beraberlik golünü neredeyse pozisyonun içindeki her oyuncu ikram etti Ümraniyespor'a. Önce Szalai hamle de kararsız kaldı, sonra Altay… VAR'dan dönen Ümraniye golünde de "seyirci" rolüne devam etti tüm defans. Yardımcının "ofsayt" dediği, Fenerbahçe'nin ilk golü de VAR kararıyla geldi. Yani VAR olmasa, "adaleti" çok arardık. Son saniyelerine kadar her şeyin olabileceği maçın gerçek kahramanı ise Ümraniye kalecisi Orkun'du. Üç net kurtarışı vardı.
ÖMER ÜRÜNDÜL (SABAH) - F.Bahçe'nin niye hep en iyi oyuncusu Ferdi oluyor? Çünkü fizik açıdan güçlü. Valencia F.Bahçe için çok önemli, gol atsa da Batshuayi fizik olarak iyi değil. Aynı şekilde İrfan Can'ın da durumu benzer. Bu kadar güzel bir zeminde ve kapasitesi sınırlı bir takım karşısında Arda hamle oyuncusu olarak da kullanılmıyorsa başka söze gerek yok. Gelelim en ilginç olaylarına… Ümraniyespor, geride kalabalık iyi savunma yaparken iki kere skorda denge varken defans bloğu önde yakalanıp iki kolay gol yedi. F.Bahçe, defans bloğu eski maçlar gibi daha kontrollü ve önde çakılı kalmadan oynamasına rağmen skor avantajına sahipken geniş alanda yakalanıp beraberlik golünü yedi. Gelelim VAR hakemi Mustafa Öğretmenoğlu'na… Tam bir çifte standart uyguladı. Ümraniyespor'un ikinci golünün iptali için hakemi çağırması doğruydu. Ama Ümraniye'nin yediği gol öncesi Geraldo'ya net faul vardı.
ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET) - Futbol bu… Öngörüsü hiç yok… Ümraniye’nin şutu direkte patladı, o top döndü, dolaştı Batshuayi’nin ayağından Fenerbahçe’nin golü olarak Ümraniye ağlarına takıldı… Bu dakikaya kadar ortada görünmeyen Batshuayi, golde topu kontrol edişiyle, kaleci Orkun‘dan sıyrılışıyla, uzak köşeye vuruşuyla birinci sınıf süper kalite bir gol attı… Fenerbahçe golün sevincini yaşarken, benzer bir gol Ümraniyeli Umut Nayir’den geldi… Bu golde Umut Nayir”in becerisine elbette tebrikler, ancak Samet‘in Umut‘u kaçırışı asla kabul edilemez… Aslında Ümraniye’nin normal sürenin son dakikasında kendi kalesine attığı gol, Fenerbahçe‘ye “piyango” gibi geldi… Yardımcı bu golde nasıl ofsayt bayrağı kaldırdı anlamadım… Bu gol öncesi Ümraniye lehine ‘faul var’ denilen pozisyona dikkatli bakıldığında topla Fenerbahçeli oyuncunun oynadığı çok açık görülüyor. Ümraniye’nin ikinci golünde de VAR bu defa hakem Abdülkadir Bitigen‘i kurtardı… Gol öncesi Glumac’ın Batshuayi‘ye faulü vardı, Bitigen oynattı, o top gitti gol oldu… VAR gene devreye girdi, bu defa Bitigen‘i ipten aldı... Ancak Fenerbahçe adına bu iş böyle yürümez… Sezon başındaki “güçlü oyun - hızlı hücum- her alanda baskı” asla yok… O zaman kalitenin devreye girmesi lazım, o da Fenerbahçe kadrosunda yok… Bir Arda Güler var onun da Jesus‘u aşma şansı yok… Bu futbolla, bu anlayışla zor dostum zor...
MUSTAFA SAPMAZ (AKŞAM) - Fenerbahçe'nin tarihinde takipçilikle şampiyonluk kazanmak çok yoktur. Bu sezon önde götürdüğü yarışta geriye düştüğü haftalarda deplasman galibiyetiyle talihini terse çevirme çabası. Dün yardımcı hakemin kaldırdığı ofsayt bayrakları, orta hakemin gözünün önündeki faulü vermeyip oyunu devam ettirmesi, oyunun genelinde takdir haklarını Ümraniyespor'dan yana kullanmasıyla ligin uzak ara en kötü hakem performansına şahit olduk. Fenerbahçe'yi son dakikalarda zorlayan rakibi kadar da buydu. Fenerbahçe sezonun ikinci yarısını yine de iyi açtı, sezonun ilk maçındaki sürprizi tekrarlamadı.
ERMAN ÖZGÜR (FANATİK) - Hücumda organize olamayan Fenerbahçe'nin imdadına Szalai'nin savunma arkası pasında Batshuayi yetişti. Kaleciyi geçerek golü atan yıldıza, Ümraniye takımı Samet'in ağırlığından faydalanarak golü atan Umut Nayir ile cevap verdi. Özellikle 2. yarıda düşen oyun kalitesine, pas kalitesine Arda ile müdahele etmeyişi bana göre gecenin en kötü kararıydı. Maçın son anlarında ise oyunu risk alarak oynayan Fenerbahçe'de devreye Valencia girdi. Soldan getirdiği ve içeri çıkardığı topta Glumac'ın kendi kalesine attığı gol Fenerbahçe'yi kabustan uyandırdı. Sonuçta Fenerbahçe kazandı kazanmasına ama bu futbolun şampiyonluk için yetmeyeceği de gün gibi ortadaydı.
UĞUR MELEKE (HÜRRİYET) - Fenerbahçe’nin dün beklenenin üzerinde zorlanmasını bence üç ana başlıkta açıklayabiliriz: Fenerbahçe teknik ekibi Ümraniye’yi sanki yeterince izlememiş. Hafta içi Trabzonspor maçında bu 11’in 8’i sahadaydı. Benzer bir oyun oynadılar. Rakiplerini 90 dakika boyunca kilitlediler. Jorge Jesus’un bu şema takımına karşı ekstra bir planı yok gibiydi. Fenerbahçe’de ilk 11 adaleti bence yavaş yavaş zedeleniyor. Galatasaray maçındaki sorumsuz kartı sonrası İrfan’ın cezası biter bitmez ilk 11’e dönmesi bana âdil görünmedi. Dünya Kupası sonrası Fenerbahçe’nin ikinci-üçüncü bölge geçiş yükü tamamen Ferdi ve Valencia’nın sırtında adeta. Sarı-lacivertlilerin ikinci bölgede rakibi şaşırtan, ekstra iş yapan başka oyuncusu yok gibi.
DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Aslında maç son derece sakin gidiyordu. Ancak sonlara doğru tartışmalı kararlar ardı ardına geldi. Maçın hakemleri kritik kararlar vermek zorunda kaldılar. Fenerbahçe’nin kazandığı galibiyet golü öncesi pozisyonda ofsayt olmadığı açıkça belli. Tartışılacak konu, "Samet’in topu kazanırken Geraldo’ya faul yapıp yapmadığı... Topa uzanan Samet, açık şekilde topla oynuyor. Geraldo ise Samet’in topa uzanan ve topla oynamayı başaran ayağına takılarak düşüyor. Hakemin devam kararının ve golü geçerli saymasının doğru olduğunu düşünüyorum. Uzatma dakikalarında Ümraniyespor’un iptal edilen golünde ise Glumac sol eliyle açık şekilde Batshuayi’yi formasından çekerek topu kazanıyor. Bu açık bir faul. Dolayısıyla bu faulün devamında atılan golün iptali doğru bir karar. Karara itiraz eden Onur’un sarı kartı ve sonrasında alkışına çıkan ikinci sarı kartı da doğru karardı.