Ozan Tufan: Ben şahsi olarak bireysel disiplinimi üst düzey tutmaya hatta artırmaya çalıştım. Pandemi, tüm insanlığa önemli dersler verdi, tüm dünyanın hayatı çok keskin filtreler içerisinde aktı bir süre. Dikkatli beslendim, idmanlarımı aksatmadım, her şeyden önemlisi sosyal mesafe ve karantina kurallarına uyarak sağlığımı korumaya çalıştım. Umarım bundan sonra da bunu sürdürebilirim. Bunun meyvelerini sahada, özellikle takımıma katkıda bulunabilme anlamında toplayabildiğim için mutluyum.
Ozan Tufan: Lig çok uzun, şartlar normal değil. Tabii ki kendimize çok güveniyoruz, tabii ki en iyisi olmak için çalışıyoruz ancak ‘favori’ kelimesini sevmiyorum. Bu sezon farklı olarak biraz daha takım ruhunu oluşturabildiğimizi düşünüyorum. Takımdaki arkadaşlık ve samimiyet hiç olmadığı kadar üst düzey. En büyük rakibimiz ise kendimiz. Biz hep kendimizle yarışmalı, kendi performansımızın üzerine çıkmalıyız.
Ozan Tufan: Hocamızın beni farklı rollerde kullanması hoşuma gidiyor. Ben Fenerbahçe’de ve tüm kariyerim boyunca birçok mevkide görev aldım. Biz bireysel olarak değil, takım başarılı olduğunda anlamlıyız. Takım kaybettikten sonra bireysel performanslarımızın çok da bir önemi yok.
Ozan Tufan: Biz futbolcular olarak denetlenmeyi, yaptığımız işin görülmesini, gözlemlenmesini isteriz. Bu anlamda hocamın benim farklı alanlarda da performans gösterebileceğimi düşünmesi benim açımdan çok değerli bir durum.
Ozan Tufan: Defansif orta saha olarak görenlerin sayısı gerçekten az değil. Bunun sebebi, birinci bölge ile üçüncü bölge arasında bir köprü görevi görerek topu ileriye taşıyabilme özelliğim olabilir. Rakibin en hazırlıksız olduğu anda, topu birden alıp boşluğa doğru yönelmek ve en iyi pas opsiyonunu kullanabilmek, bazen de çerçeveyi gördüğünüzde şut çekebilmek. Bunu saniyeler içinde yaptığınızda, daha doğrusu rakibinizin yerleşiminden önce yapabildiğinizde skoru bulma ihtimaliniz çok yüksek.
Ozan Tufan: Hem fiziksel hem mental olarak kendimi hazır tutmaya çalışıyorum. Tabii ki herkesi gibi geçmişte benim de hatalarım, eksiklerim oldu. Arjantin Milli Takımı kaybettiğinde kimse Messi’yi konuşmaz. Messi Barcelona'nın kazandığı süre içerisinde bugünkü anlamına sahip olabilir.
Ozan Tufan: Crystal Palace benimle çok ciddi bir şekilde ilgilendi ve imza aşamasına geldik. Uçak biletlerimize kadar gönderildi, tam gideceğimiz günün öncesindeki bir maçta Crystal Palace’ta Sako sakatlandı. Kulüp, acil olarak o bölgeye takviye yapma kararı aldı ve benim transferim gerçekleşmedi. Benim yerime Sörloth’u aldılar. Bu konunun detayları çok bilinmez ancak başımıza böyle bir şey gelmişti.
Ozan Tufan: Fenerbahçe, burada önüme bir plan konuluyor ve bu plan beni tatmin ediyor, sonra da burayla sözleşme yeniliyorum. Bu transfer döneminde de ilgilenenler oldu, Rus kulüpleri özellikle. Ancak Fenerbahçe’de şu an çok mutluyum ve tek bir konuya kanalize olmuş durumdayız: Şampiyonluk.