FENERBAHÇE SIKMADAN KAZANDI - Güntekin Onay (Hürriyet) Sarı lacivertliler sahaya ‘lütfen’ çıkmış gibiydi, buna rağmen rahat kazandılar. Dünkü maçı sadece 10 dakika izleyen biri rahatlıkla Malatyaspor’un ligdeki pozisyonunu tahmin edebilirdi. Süper Lig’de bu kadar oyun disiplininden uzak, dağınık, coşkusuz bir takım görmedik. Böyle bir rakip karşısında Fenerbahçe de sahaya ‘lütfen’ çıkmış gibiydi. Bu kadar düşük tempoda seyreden maçta sarı lacivertliler Filip Novak ile golü erken bulmalarına rağmen kolaylıkla farka ulaşacağı maçta kendilerini pek de sıkmadan oynamayı tercih edince ortaya yavan bir futbol çıktı.
ÖZ GÜVENİ OLSA FARK OLURDU - Ömer Üründül (Sabah) Karagümrük maçındaki büyük fiyaskodan kısa süre sonra dün gecenin olmazsa olmazı; hırslı bir futbolla 3 puan kazanmaktı. Fenerbahçe maça hızlı başladı. Ardından Pereira'nın 3'lü defansı yüzünden ligin en golcü beki olduğunu unutan Novak, 4'lü düzende sahne alarak erken skor avantajını getirdi. Bu golden devre sonuna kadar ilginç bir maç oldu. Malatya riskleri alarak ofansif futbola yöneldi. Eğer Fenerbahçe moral açıdan öz güvenli olsa bu yarıda 4 gol daha atabilirdi. Buna karşılık Malatya da hücumda çok yanlış seçimler yapmasa 2-3 gol de onlar atabilirdi. İkinci yarıda, ilk yarıyı iyi gözlemlediğim için tahmin ettiklerim oldu. Malatyaspor kadro yapısına uymayan hücum futboluna yöneldi. Zaten maç başından beri aşırı top kayıpları yapıyor, dengesiz yakalanıyorlardı. Bu yarıda riskleri artırdıkça Fenerbahçe'ye pozisyon zenginliği getiren bir ortam oluştu. Fenerbahçe birçok atağı sonuçlandıramadı. En sonunda Pereira'nın göz göre göre harcadığı Pelkas sonradan oyuna girip takımı rahatlatan golü attı.
MİM takımı - Serdar Ali Çelikler (HaberTürk) Fenerbahçe'yi 2 maçtır karşılaşmalara MİM hazırlıyor. M-esut / İ-rfan ve / M-ert Hakan'dan oluşan MİM, ilk maçlarında işi batırdılar. 9 kişilik Karagümrük'ü yenememe utancının en başta gelenlerinden oldular. Malatya maçına bu kez hak eden Crespo'yu 11'e koyarak başladılar. Valencia yerine Serdar Dursun; Nazım yerine de Osayi vardı. MİM ekibinden Mert Hakan'ın güzel asisti ile Novak skoru buldu. Sonrası saldım çayıra mevlam kayıra.. İnanılmaz bir serbest futbol vardı sahada. Herhalde para ödemesi ile ilgili sorunlar yaşıyorlar ki Malatya da 'öylesine' oynadı. Sadık ve Wallace dışındakiler işi çoktan bırakmışlar. Malatya düşmüş diyebiliriz. İşte bu takım karşısında MİM'in kurduğu hocasız Fener, öylesine bir oyun oynuyordu. En az 5 kilo fazlası olan İrfan yerine oyuna giren Pelkas, ligin ilk devresinin son maçında ilk golünü atabildi. O da Vitorzedelerdendi. Attığı gole çok sevindi. Vitorzedeler'in başında geleni Mesut Özil; kendini sol kenara koymuştu. E hani Mesut hayatında sol kenar oynamamıştı? Kendi yaptığı takımda da mı yanlış yaptı? F.Bahçe, bu yapısı ile sadece ligi falan bırakmış Malatya'yı yenerdi; yendi. 3 puan iyidir. Afyon kupa maçına da MİM hazırlar takımı. Vitorzede Burak Kapacak oynar muhtemelen. Oynamalı da.. MİM'ler iyi futbolcular. Kankaları Sosa ve Pelkas da öyle. Ama onları bir ahenkle oynatacak tatlı-sert bir teknik adamın önemini sanırım onlar da görmüştür. Yeni gelen hocaya sahip çıksınlar. Erol 1; Vitor 2 olur; bir daha olmaz.
3 PUAN VAR UMUT YOK! - İlker Yağcıoğlu (Takvim) Baskıyı da oyunun ve topun hızını da çok düşürdü. Karşılarında dün geceki gibi bir Malatyaspor olmasaydı çok zor duruma düşebilirlerdi. Açıkçası Malatya demişken ligde son sırada olup bu kadar dağınık, bu kadar isteksiz ve bu kadar rahat bir takımı uzun süredir izlememiştim. Böylesine yanlış ve vurdumduymaz oynayan bir rakibe karşı Fenerbahçe'nin uzun süre farkı ar- tıramaması taraftarın da tepkisini çekti. Maç boyuna Novak-Osayil ikilisi çok gayretli ve iyi oynadılar. Crespo yine orta sahada çok iyi mücadele etti. Adeta "Geçen hafta neden 11'de değildim" diye haykırdı. Diğerleri resmen idare ettiler. Sonuçta ilk devreyi belki galibiyetle kapattılar ama oyun gelecek adına hiç de ümit vermedi.
PEREIRA KURBANI PELKAS - Şansal Büyüka (Milliyet) .İrfan Can, bu ülkenin yaratıcı, oyunun kaderini değiştirecek bir-iki oyuncusundan biri... Ama oynamıyor. Bir oynuyor, beş maç yatıyor. Oynasana kardeşim... Hocaya kulis yapacağına, her şeye bahane bulacağına, el-kol çevrene dayılanacağına, yeteneklerinin, profesyonelliğinin karşılığını versene... Her maç hayal kırıklığı yaratmak zorunda mısın?Fenerbahçe o kadar yavaş hücuma çıktı ki, ilk yarının ortalarında Mesut bir kontratağa kalktı, rakip savunma bomboştu. Topu atacak adam bekledi, en az otuz saniye... Fenerbahçeli oyuncuların keyfi gelene kadar, Malatya savunması geri geldi.Pereira kurbanı Pelkas oyuna girene kadar Fenerbahçe’nin uyuşuk hali devam etti. Pelkas girdi, önce sol kanada, sonra takıma bir hareket getirdi. Sonucu sağlama alan golü de attı. Düşünün, bu adam sezon başından beri oturuyor.Malatya’nın işi zor... Her gittiği takımda iyi-kötü bir iş yapan, o takımı ayağa kaldıran Sumudica, Malatya’da sanki çaresiz gibi... Fenerbahçe’nin “titrek” futbolu karşısında bile ete-kemiğe dokunan bir şey yapamadılar.Fenerbahçe beş farklı kazansa bile görüşüm değişmezdi. Kötü oynuyor, yavaş oynuyor, gereksiz pas yapıyor, hızlı hücum yapamıyor, yıldızları parlamıyor, golcüleri atamıyor.Seyirci zaten tribünleri terk etti. Gelen de ya “yuh” çekiyor, ya istifaya davet ediyor. Kriz dönemi hocalarından yıldık. Yeni hoca ne zaman gelecek belli değil... Emekli Löw’ün bile bu takıma çare olacağından kuşkuluyum.Yılların yanlış yükü, Fenerbahçe’nin sırtına bindi, taşıyamıyor. Şimdilik tünelin ucunda ışık yok. Her yer karanlık...
TEPKİLERİN GÖLGESİNDE - Oktay Derelioğlu (Takvim) Tribünlerde tepki sesleri yükselince haliyle bu durum sahadaki futbolu da olumsuz etkiledi. Hocası olmayan Fenerbahçe'de futbolcuların oyunun belli bölümlerinde maça adapte olmakta zorlandığı görüldü. Pelkas'ın oyuna girişi Fenerbahçe'nin temposunu bir nebze olsun artırdı. Yunan futbolcu attığı şık golle takımını rahatlattı. Ancak alınan galibiyete rağmen Fenerbahçe taraftarlarının "İstifa" tezahüratında ısrarcı olması Sarı-Lacivertliler'de durumun karışık olduğuna işaret ediyor.
KRİZ DONDURAN GALİBİYET - Faik Çetiner (Fanatik) Yaralı Malatyaspor, kriz dönemindeki Fenerbahçe için en ideal rakipti. Kadroyu yapanlar(!), maçtan önce söylediğimiz gibi sosyal medyaya kafayı takmışlar, geçen hafta kulübede sakladıkları Osayi ve Crespo’yu (İyi oynadılar) ilk 11’de sahaya sürmüşlerdi. Başlama vuruşuyla Fenerbahçe topa sahip olup önde baskı kurunca ilk 10 dakikada Novak’la öne geçti. Rakip kazanılan topları iyi kullanamıyor, çabuk atağa kalkamıyor ve de hücumda çoğalamıyordu. Böyle bir rakip karşısında bile atak oynayan Fenerbahçe’nin rakip kale önünde fazlaca akılda kalan pozisyonu yoktu. Oyunda top Osayi ve Mesut Özil‘e geldiğinde biraz daha hareketleniyor ve renkleniyordu, hepsi o kadar. İkinci bölümde Malatyaspor 3’lü defansa dönüp, ileriye dönük oynamaya başladı. Ama ne gol atacak mecalleri ne de becerileri olmayınca Fenerbahçe oyunda sıkıntıya düşmedi. Son 30 dakikada Fenerbahçe’den hamleler geldi. Kafasına göre takılan İrfan Can’ın yerine Pelkas oyuna alındı. Sonrasında da Crespo-Zajc, Serdar Dursun-Valencia değişiklikleri geldi. Ama bir daha Malatyaspor gibi kolay rakip bulmak zor. Galibiyete rağmen tribün protestoları yeni gelecek hocadan çok, yönetimin başını ağrıtacak dersek yanılmayız sanırım. 3 puan kriz dondurdu, şimdilik hepsi bu.
RAHAT KAZANDI TATMİN ETMEDİ - Erman Özgür (Fanatik) Doğru diziliş ve kaliteli oyuncuları içinde barındıran başlangıç 11'i kendini çabuk hissettirdi. Mert Hakan asistinde Novak, Fenerbahçe'ye transfer sebeplerinin en önemlisi rakip ceza sahasına geriden girme özelliğini kullanarak golü attı. Maçın ikinci yarısına diziliş değiştirerek gelmesine rağmen Malatya'nın gücü pas kalitesi yüksek Fenerbahçe'yi tedirgin etmeye yetmedi. Yine de skor tabelasının değişmesi, Pereira'nın küstürdüğü Pelkas'a nasip oldu. Valencia'nın asistinde ceza sahası içinde sakin bir vuruşla maçın fişini çeken Pelkas bana göre bu sezonki yeniden doğuşunu ilan etti. Diğer taraftan savunmada Kim ve Szalai varken bu takımın neden haftalarca 3'lü de ısrar ettiği de tartışma konusuydu. Sonuçta Fenerbahçe rahat kazandı kazanmasına ama protestolar eşliğinde gelen bu galibiyetin haklı olarak taraftarı tatmin etmediği de ortadaydı.