İlk yarı presi yetti (Mehmet Demirkol - Fanatik) İlk yarı için Emre Kılınç ve Gedson’un ön alan presine stoperlerin yakın durmasının çok işe yaradığını söyleyebiliriz. Aatif dışında oyunu ileri çıkarabilecek bir oyuncu ya da yapı bulmayan Erzurum’un altından kalkmaması zor bir oyun oldu bu. Etebo iyi bir kesiciydi. Özellikle Kılınç’ın yüksek enerjisinin yanına topla becerili oyununu eklemesi Arda için rahat bir oyun alanı yarattı. Yedlin savunma zaaflarını göstermeden çizgiye inerek çalışabildi. Bu yapı içinde Mostafa Mohamed de parladı. Galatasaray önde oynarken kalabalık içinde kendisini boşa atmayı başarıyor. Gelir gelmez bu kadar yalın bir oyun oynamaya başlaması önemli. Açık söylemek gerekirse arkadaşlarının ona çok iyi servisler yaptığını da söylemek çok mümkün değil. Halihazırda ekmeğini taştan çıkarıyor.
Nil'den gelen mücevher (Güntekin Onay - Spor Arena) Mısırlı santrfor Mustafa Muhammed adeta Nil’den gelen bir mücevher gibi. Son derece verimli oynuyor ve yakaladığı fırsatları golle sonuçlandırıyor. Dün Galatasaray’da Muhammed dışında Emre Kılınç, Yedlin ve Etebo beklentileri karşılayan isimler oldu. Fatih Terim özellikle ikinci yarıda oynanan futboldan hiç memnun değildir. Sarı kırmızılı ekip galibiyet serisini sürdürdü ancak temposunu yukarıya çekmesi şart. Sadece 35 ile 45’inci dakika arasındaki sürede oynanan 10 dakikalık bir futbol vardı sarı kırmızılar açısından. Terim, ikinci yarıda yaptığı ofansif değişikliklerle takımını canlandırmak istese de hamleleri oyunu ve skoru değiştirmedi.
Fatih Terim'in vardır bir bildiği (Ömer Üründül - Sabah) Mostafa Mohamed önemli bir transfer olduğunu bir kez daha gösterdi. Belki oyunun içinde çok gözükmedi ama iki kere topa vurdu, iki şutu da ses getiren cinstendi. Bu arada bir tek şey kafama takıldı; Galatasaray'ın yedek kulübesinde bir 11 daha çıkaracak kadar önemli yıldızları var. 5 oyuncu değişiklik hakkı varken neden Fatih Terim, son 15 dakikaya kadar hiç hamle yapmadı? Vardır elbet bir bildiği!
Hagi... Alex... Elbette Muslera (Şansal Büyüka - Skorer) Maç önünden, maça dönelim. Bu Mustafa Muhammed “Bela adam...” Her şutu S-400 füzesi kıvamında... Yaradana sığınıp vuruyor. Öyle şiddetli vuruyor ki, hem topu, hem kaleciyi, ikisini birden kaleye sokabilir. Muhammed’in mutlaka çok daha fazla topla buluşması, buluşturulması gerekiyor. Transferde 12‘den vurmak buna denir.Mustafa’nın ikinci golünde Arda “ofsayt” pozisyonundaydı. Topa önce hareketlendi, sonra tecrübesi “Ne yapıyorsun?” demiş olmalı ki, hemen durdu. Hakem Mete Kalkavan bu pozisyonda Arda‘yı “yok” saymış olmalı ki, golü verdi. Galatasaray’ın kadrosu, Süper Lig kalitesinin çok ama çok üstünde... Buna rağmen şunu vurgulamak gerekiyor: Bu kalite, ikinci yarıda bu futbolu oynamaz. Bu kadar etkisiz kalmaz. Savunmada bu kadar dağılmaz.En fazla şaşırdığım, Galatasaray‘ın ikinci yarıda sadece üç dakika içinde Erzurumspor’a üç net gol pozisyonu vermesi oldu. Kaçırılması, atılmasından çok daha zor üç pozisyon... Hatta sonraki dakikalarda çok net iki pozisyon daha... Bunları kaçıran Erzurumspor, Süper Lig’deki “kısıtlı kalitenin” çok çarpıcı bir örneği oldu.
İkinci golde ofsayt ofsayt yok (Deniz Çoban - Fanatik) Mete Kalkavan 90 dakika boyunca kontrolü elinde bulunduran bir yönetim sergiledi. Maç süresince bazı sarı kart ve faul hataları yaptı. Kritik kararlarında biri dışında başarılıydı. O pozisyonda da VAR devreye girdi ve Onyekuru’nun elle oynaması dolayısıyla Galatasaray’ın golünü doğru olarak iptal ettirdi. Galatasaray’ın ikinci golünden önce Arda’nın ‘şeklen’ ofsaytta bulunması tartışma konusu oldu. Bir oyuncunun ‘şeklen’ ofsayt pozisyonunda olması ihlal değildir. Topa hareketlenmesi de ihlal değildir. Futbol Oyun Kuralları’na göre; ofsayttaki oyuncunun rakibinin koşu yolunda bulunması, rakibiyle top için mücadeleye girmesi ya da topa dokunması gerekir. Diğer durumlarda ofsayttan söz edilemez. Gol kararı yüzde yüz doğruydu.
Doğru yerde ve doğru zamanda (Bülent Timurlenk - Sabah) Hafta boyunca rakip analizden daha çok stadınızın zemini ne halde diye düşünüyorsanız, ilk rakibiniz elbette Erzurum değil Türk Telekom Stadı'nın zeminidir. Galatasaray'ın dün ilk yarıda golü bulana kadarki oyununda zeminin elbette etkisi var. Ama Kasımpaşa maçının ilk yarısındaki berbat zeminde bu sezonun en fazla şutunu üreten takım dün Mostafa Mohamed'in 35. dakikadaki dönüp vurduğu auta giden şutuyla silkelendi. O dakikaya kadar Yedlin dışında Erzurum'u zorlayan kimse yoktu. Etebo'nun tuttuğu orta sahada Gedson verimsizdi. İyi golcülük bunu gerektiriyor. Doğru zamanda doğru yerde olacaksınız. Mostafa tabelayı açtı. Devre biterken de ikinci golle rakibinin umutlarını tüketti.