"Burada evimde gibi hissediyorum (Milan için). Burada gerçekten evde hissediyorum. Eve gitmek için acele etmiyorum çünkü zaten evimdeyim. O yüzden acele etmiyorum"
Barcelona günleri için, "Hala gerçek problemin ne olduğunu anlamadım. Bir problem varsa çözülürdü. En sonunda, "Tamam, bir problem varsa ve bunun ne olduğunu bilmiyorsam giderim. Ne olduğunu bilmeden sorunu çözdüm. Milan ve diğer takımlar vardı ama ben Milan'ı seçtim. Inter zamanından beri Milan'ı biliyorum, şehri seviyorum. Hem Milan büyük takım. Milan sizi aradığında bir dürtü hissetmeniz normal, çok önemli bir şey."
"O zamanlar da şimdiki gibi rekabet doluydu. Çünkü insanlar hakkımda konuştuğunda beni hırslandırıyorlar. Bana enerji veriyorlar ve beni motive ediyorlar. İnsanlara yanıldığını göstermeyi seviyorum."
"Bugün, 10 yıl öncesi gibi değil. Milan'ı ait olduğu yere getirmek... Çoğu kişi bunun imkansız olduğunu söylüyor. Eğer Milan'ı ait olduğu yere getirirsem benim için başka takımlarla maç kazanmaktan daha iyi sonuç olur. Kulüple iyi yerlere gelince diğer oyuncularda zirvede olmanın anlamını anlarlar."
"Korksaydım imzalamazdım. Manchester United'da da öyleydi. Çoğu, 'Çok yaşlısın, Premier Lig senin için çok yüksek, kaybedeceksin' dedi. Sonra ise neler yaptığımı gördüler."
"10 yıl önce Milan'da farklı durumlar için farklı karakterler, büyük liderler vardı. Ama bugün ben öyle davranmalıyım, belki daha fazla. Çünkü ben takımdakilerden daha tecrübeliyim. Birinin zor durumda olduğunu fark edersem stratejimi ona göre değiştiririm"
"Egoist değil, gerçekçiyim. Amerika'ya niye gittim? Yeniden başlamak için. Sakatlandıktan sonra Manchester United'da yaptıklarımı yapamam diye düşündüm. Mourinho'ya, 'Beni daha fazla arama. Ben eski Ibra değilim' dedim. Kendime dürüst olmaya başladım. Egom azaldı. Beni neyin beklediğini bilmiyordum. Ama 2 yıl sonra daha iyi hissettim ve 'Hadi Avrupa'ya dönelim ve neler yapacağımızı görelim' dedim. Bu yüzden 6 aylık sözleşme imzaladım. Vizyonum, güvenim var ama hepsi sahadaki sonuca bağlı."
"Benimle oynayanlar benim agresif olduğumu söylüyorlar. Başka bir takıma gittiğimde önceki takım arkadaşlarımın hakkımda 'Onunla oynamak kolay değil, insana saldırıyor' söylediklerini duyuyorum. "Last Dance" yayınlandığında 'mükemmel' dedim. Kazanma mantalitesi, her şeyi kazanan kişi olmak... Michael Jordan gibi olduğumu söylemiyorum. Bir şeyleri çalışarak kazanma tarzından bahsediyorum. Farklı bir mantalite. Çok baskı kuruyorum takım arkadaşlarıma. Çok mu istiyorum? Evet. Yanlış topu kabul ediyor muyum? Hayır. Bu seviyelerde olduğumuzda en iyi performansımızı sergilemeliyiz. Milan'da oynadığınızda daha çok kazanmak istemelisiniz. Kendi dünyamda kazanmak için her şeyi yaparım. Hata yapman normal. Bu dünyanın işleyiş şekli."
"Önceden herkese aynı davranırdım, çok ya da az. Bu benim kendi tarzımdı. Her zaman söylerim; neysen o'sun, sana değişmeni söyleyemem. Seni değiştirirsem kişiliğin ortaya çıkmaz. Kendin olmak zorundasın. Genç olduğunda daha çılgınsın, şimdi farklı durumlara bağlı şeyleri daha iyi anlıyorum. Takıma baskı uyguladığımı sorarsan evet yapıyorum."