DENİZ ÇOBAN (FANATİK) - Maçtaki olumlu havaya rağmen hakem Abdulkadir Bitigen’in başarılı bir sınav verdiğini düşünmüyorum. 47’de Alanya ceza sahasında Tayfur ve Marcao karşı karşıya geldi. Marcao’nun diziyle Tayfur’a bir teması var. Ama bu küçük temas, penaltıyı gerektirmezdi. Maç içerisinde ellerini ve kollarını kural dışı kullanan oyuncular oldu. Hakem bu ihlallere zaman zaman düdük çalsa da gerekli kartları kullanmadı. Mesela Marcao zamanında hak ettiği sarı kartı görseydi, 90+3’de ikinci sarı karttan atılacaktı.
ŞANSAL BÜYÜKA (MİLLİYET) - Galatasaray, Fenerbahçe’nin bu ligin kötü oynayan takımlarından biri, Alanya’nın bu ligin en iyi takımlarından bir olduğu gerçeğini, ancak ikinci yarının başında oyun 3-0’a gelince anladı. Eee, geçmiş olsun... Galatasaray uyandığında atı alan Üsküdar’ı çoktan geçmişti. Ne Üsküdar‘ı... Alanya‘ya giden uçak, pistten tekerlerini bile kesmiş, havalanmıştı. Oyun 3-0‘a giderken maçın tek kahramanı (!) vardı; Marcao... Alanya‘nın ilk golünde bu ligin en ağır santrforlarından biri olan Babacar‘dan bir sağa-bir sola, bir sağa-bir sola seri çalımlar yedi, adeta başı döndü. Marcao, ikinci golde, Salih Uçan gol vuruşunu yaparken, ayağını uzatmakta, topu karşılamakta geç kaldı. Salih’in şutu arka direkten ağlarla buluştu. Marcao hızını alamadı, ikinci yarının hemen başında bu defa Tayfur’a bir penaltı yaptı, oyun geldi 3-0‘a. Bu ligin en iyi, en yararlı stoperlerinden biri olan Marcao, en iyi Alanyalı futbolcudan daha iyi Alanyalı gibiydi...
BÜLENT TİMURLENK (SABAH) - Kaybettiği bütün maçlarda topa sahip olma obsesyonundan vazgeçmeyen Alanya dün kendisinden bir tık az topla oynamayı seven G.Saray'a geçiş oyunu ile ilk yarıda adeta futbol dersi verdi. Sağ kanatta yeni transfer Yedlin ve önünde Babel, Davidson ve Babacar karşısında çaresiz kalırken Taylan'ın da bütün sezonun yorgunluğu hızlı gelen Alanya hücumcuları karşısında ortaya çıktı. Feghouli ve Arda olmadığında G.Saray'ın bir oyun lideri yok. Bu oyuncular hücumdaki verimlilikten daha çok pas geometrisini hazırlayan, adeta saha içinde hücum planı çizen karakterler. Onların yokluğunda Babel her seferinde kendine oynayan bir futbolcu. Buna Belhanda ve Onyekuru'nun da laubali oyununu eklerseniz tabeladaki skorun çok da abartılı olmadığı konusunda mutabık kalabiliriz.
ERMAN ÖZGÜR (FANATİK) - Yedlin ile ilgili ilk izlenimler nelerdir? Hücum iştahı arkadaşları ile fazla maç oynadıkça Galatasaray için bir avantaja dönüşebilir. Fakat özellikle ilk yarıda bıraktığı boşluklar zaten yorgun gözüken Galatasaray'lı oyuncuların çok fazla geri koşmasına sebep oldu. Maçın olayı derbi kazanmış Galatasaray'ın tempoyu bir türlü artıramayışı, özellikle son haftaların başarılı ikilisi Donk-Marcao'nun bireysel hatalarının Muslera'yı çaresiz bırakması gecenin olayıydı. Mohamed 3. maçını da boş geçmedi. Pozisyona girme ve bitirme becerisine bakınca Galatasaray'ın çok iyi bir transfer yaptığı ortada.
MEHMET DEMİRKOL (FANATİK) - Fatih Terim, 2. yarıya 3 değişiklikle baskıyı artırmak amacıyla başladı ama buna ancak 3-0’dan ve 10 dakika sonra ulaşabildi. Yenilerin attığı goller, turun kaybedildiği gecede kazanç hanesine yazıldı. Bakasetas gitmiş, Tzavellas ve Siopis de kenarda. Juanfran da... Fatih stoperde, Umut (20) ve Berkan (23) oyunun merkezinde. Ve bu Alanya ilk devre boyunca kalesinden hücumcu kanatlarına kadar neredeyse hiç karambole top atmadan büyük bir sabırla paslaşarak çıktı. Derbi kazanmış, güvenli ve neredeyse tam bir Galatasaray’a karşı bunu yapmak büyük iş. Alanyaspor’un derin savunmalara karşı yaşadığı kriz, onları bunalıma soktu belki ama dün oyun ezberlerini hiç kaybetmemiş gibiydiler. Alanya’da Çağdaş Atan’ın değişiklikleri işe yaramazken Terim’inkiler oyunun akışına fayda sağladı. Yenilerin attığı goller, turun kaybedildiği gecede kazanç hanesine yazıldı. Son olarak: İlk golde Donk’a bir faul yok. Ancak bunlar Türkiye’de o kadar çok çalınıyor ki savunmacıların yazılımına işleniyor bu temastan faul alma otomatiği. Türk hakemliğinin bundan vazgeçmesi çok şeyi değiştirir. Yoksa bir öyle bir böyle olmuyor.