"Fenerbahçe'nin açıklamasını gördüm, okudum. Neresinden bakarsan dert! Allah insanı bu duruma düşürmesin. Futbol büyük bir endüstri, böyle bir saldırı ve saygısızlık! Bir de bunu savunmak zorunda kalanlar var. O daha acı!"

"Ben de sizin gibi gazeteciler kanalıyla haber alıyorum. Mourinho buraya gelene kadar gördüğümüz, çılgın bir teknik direktör, gittiği bir takımda bir milyar sterlin alacakmış falan sanırım böyle bir adam diye biliyoruz. Dün canlı yayında, ben hayatımda iki kere şok oldum. Bir kere bir kulüp başkanı, hakeme saldırdı, bir onu gördüm. Onu televizyonda gördüm. Televizyonda görünce üzüldüm ve çok rahatsız oldum. O kadar. Dün canlı görünce inanamadım. Dursun Başkan cezalı olduğu için onun yerinde ben izledim. Önümde oldu. Okan Hoca, hakemleri tebrik etti. Bu tarafa doğru geçerken arkadan Mourinho geldi ve saldırdı, inanamadım! Rakip takımın açıklamasını da okudum. Yorum yapmak istemiyorum. Futbolun geldiği ortam, o teknik direktörün geçmişte yaptıkları, Arsene Wenger'in kravatını çekiştirmiş, bir yerde birinin gözünü mü ne çıkartmaya çalışmış, bir Şampiyonlar Ligi maçında sepete saklanmış. Film gibi, gerçek değildir dedim. Ne diyeyim Allah sonumuzu hayretsin."

"Denilecek bir şey yok. Bunu savunmaya çalışmak da ayrı bir mide ağrısı. Allah onlara gerçekten kolaylık versin. Gerçekten söylüyorum. 19 takım birbirimizin parçasıyız, rekabet edebiliriz başka bir şey ama bunu savunmaya çalışmak da zor bir şey! Burada ceza almıyor! Hakaret ediyor ceza almıyor! Tedbirli sevk ediyorlar, ilk maç da kupa maçı. Dört maçlık ceza bir maça iniyor falan, değişik!"

"Bence Mourinho'ya ceza verilirse çok ayıp, vermemeleri lazım! Öyle bir beklentisi var adamın! Bizde de oldu, Fatih Hoca ne cezalar aldı, Hasan Şaş ne cezalar aldı."

"Türkiye gibi milliyetçi bir ülkede Türklüğe hareket edecekler, ceza almayacaklar! Biz bunu gördük. Buradan da ceza almaz diye düşünüyorum. Ya da öyle bir ceza verirler ki... Türkiye Kupası'nda çekeceği cezalar. O da zaten Bolu maçı falan, gider kebabını yer, locadan kolasını, sodasını içer oturur. Bilmiyorum."

"Okan Hoca ile konuştuk. Genelde bu tip keyifli maçlardan sonra buluşur, çay, kahve içeriz. Herkes tesise geldi ve konuştuk. Hocaya, "Ne oldu?" dedim. "Hakemleri tebrik ettim. Bravo dedim. O da benden önce tebrik etti." dedi."