Wimbledon'da tenisçiler için 126. zafer yolculuğu başladı. Ancak geride kalan 125 turnuva'nın her biri müthiş öyküler barındırıyor. İşte Wimbledon'da son yılların hafızalardan silinmeyecek anları...
TARİHİN EN UZUN MAÇI (2010) Amerikalı John Isner ve Fransız Nicolas Mahut'un mücadelesi tam 3 gün sürdü! Bir türlü bitmek bilmeyen, bir anda dünyanın en çokkonuştuğu konu haline gelen maçı, 3 günün sonunda 6-4, 3-6 ,6-7 ve 7-6'lık setlerin ardından 70-68'lik son setle Isner kazandı. Sadece maçın 5. seti 8 saat 11 dakika boyunca devam etti. 2 kere havanın kararmasından dolayı ertelenen maç toplamda 11 saat 5 dakika sürdü. Bu inanılmaz gösteri daha birçok rekoru da beraberinde getirdi. Isner’in maç boyunca yaptığı 112 ace’e Mahut 103 ace ile karşılık verdi. Her ikisinin ace sayısıda o tarihe kadar yapılmış en fazla ace sayısını olan 78'i geçti.
FEDERER, RODDICK’İ BOZGUNA UĞRATTI (2009) 2009 Wimbledon finalinde maç boyunca oynanan 77 oyunda sadece bir kere servisini kırdıran Roddick mağlup oldu. 5-7, 7-6, 7-6, 3-6 ve 16-14'lük setlerle rakibini 3-2 mağlup eden Federer, 15. Grand Slam şampiyonluğuna ulaşarak Pete Sampras’ın en çok Grand Slam kazanan oyuncu rekorunu kırdı.
TARİHİN EN İYİ MAÇI (2008) John McEnroe’nin söylediği gibi “Bugüne kadar izlediğim en iyi maçtı”... Dünyanın en yetenekli iki tenisçisinin karşılaştığı final, 4 saat 48 dakikayla tarihin en uzun finali olarak kayıtlara geçti. Yağış nedeniyle iki kere ertelenen maçı 6-4, 6-4, 6-7, 6-7 ve 9-7'lik setlerle Wimbledon'daki ilk zaferine ulaşan Rafael Nadal kazandı. Bu sonuçla Nadal, dünyanın 1 numarası olarak gösterilen Federer’in üst üste 6. zaferini de engellemiş oldu.
KIZ KARDEŞLER FİNALİ (2000) İlk Grand Slam zaferine ulaşmak için 20 yaşındaki Venus, yarı finalde kendisinden daha genç ve bir önceki senenin Amerika Açık şampiyonu kız kardeşi Serena ile karşılaşmak zorundaydı. Venus Williams çok güçlü bir oyunun ardından kardeşi Serena'yı turnuvanın dışına itti. Finalde Lindsay Davenport ile karşılaşan Venus Williams, Althea Gibson'dan sonra Wimbledon Bayanlarda şampiyon olan ilk siyahi oyuncu oldu.
MARTINA'NIN VEDASI (1994) Finalde Conchita Martinez ile karşılaşan Martina Navratilova'nın hedefi 10. Wimbledon zaferine ulaşmaktı. Ancak genç Martinez üç setin sonunda 2-1 galip gelerek efsane Navratilova'yı yenmeyi başardı. Sonrasında ise Martina Navratilova yerden bir kaç parça çim kopararak kadınlar tekli mücadelelerinden emekli olduğunu açıkladı.
AGASSI'NİN İLK GRAND SLAM ZAFERİ (1992) Gözlerinden yaşlar akarak kupayı kaldıran bu genç, daha sonra tenis dünyasına damgasını vuracak olan Andre Agassi'den başkası değil. 1992’de ilk Grand Slam zaferine sekiz numaralı seribaşı Goran Ivanisevic'i mağlup ederek ulaşan Agassi, daha sonraki zaferlerinin sinyallerini burada vermişti.
BECKER’İN YILDIZLAŞMASI (1985) 1985 yılında 17 yaşındaki Boris Becker Wimbledon'da büyük bir patlama gösterdi. Çok güçlü servisi, bitmek bilmeyen enerjisi ve karizması onu büyük bir star yaptı. Finalde Kevin Curren'i yenen Becker, tekli erkekler Grand Slam zaferi kazanan en genç oyuncu ünvanını aldı: 17 yıl, 7 ay
BORG’UN McENROE'Yİ YENMESİ (1980) Wimbledon'a üst üste 5. kez şampiyon olmaya gelen İsveçli Bjorn Borg ile ezeli rakibi konumundaki John Mc Enroe, Londra'da karşılaştığında, neredeyse tenis izleyicilerinin kalbi duruyordu. Dönemin 1 numarası Bjorn Borg ilk seti kaybetmesine rağmen maçtan kopmamış ve sonraki 2 seti alarak avantajı eline geçirmişti. 4. set tie-break'e gitti ve adeta nefesleri kesti. Tam 22 dakika süren tie-break'te Bjorn Borg 7 kez maç sayısı attı, ama şampiyon olmayı başaramadı. Set bitince ortaya çıkan sonuç, 18-16 McEnroe lehineydi. Setlerde durum 2-2'ye gelmişti. Ama final setini Bjorn Borg kazanmış, üst üste 5. kez Wimbledon'da mutlu sona ulaşmıştı.
ASHE’NİN CONNORS’U DEVİRMESİ (1975) 1975 Wimbledon finalinde, 32. doğumgününde Arthur Ashe, 1 numaraları favori gösterilen 22 yaşındaki Jimmy Connors ile karşılaştı. Maç boyunca üstün bir oyun sergileyen Arthur Ashe ilk Wimbledon zaferini Connors’a karşı kazandı. Toplamda 3. Grand Slam'ini kazanmış olmasının yanında Wimbledon'da zafere ulaşan ilk siyahi oyuncu olması da tenis tarihinde önemli bir yer tutmaktadır.
COURT’UN KRALİÇELİĞİNE DEVAM (1970) 1970 finalinde Margaret Court, 2 saat 28 dakika süren maçta rakibi Billie Jean King'i 14-12 ve 11-9 biten setler sonunda devirerek şampiyonluğa ulaştı. Court’un kariyeri boyunca ulaştığı başarılara ise ancak iki kadın ulaşabildi: Maureen Connolly Brinker ve Steffi Graf