UĞUR MELEKE - SPOR ARENA | Cuma-cumartesi seansında Süper Lig’de toplam 16 takım çıktı sahaya. 9’u hedefli, 7’si hedefsiz. Oynanan sekiz maçın yedisinde en az bir hedefsiz takım vardı sahada.Bu da şüphesiz ki ligin tadını azaltan bir şey. Üstelik haftalardır böyle bu durum. Süper Lig yayın havuzunda şu anda bir galibiyetin ödülü 2,8 milyon lira... Bir beraberliğinse 1,4 milyon... Oysa, daha önce de değindiğim gibi beraberliğin ödülü galibiyetin yarısı değil, 3’te 1’i olmalı. Yani bir beraberlik, 930 bin lira etmeli... Eğer gelecek sezon havuzda bu ufak rötuş yapılırsa ortaya yaklaşık 80 milyonluk yeni bir kaynak çıkıyor. Bu kaynak da ‘sıralama bonusu’ olarak dağıtılmalı. Şu anda sadece ilk 6’ya verilen sıralama bonusu, ilk 15’e genişletilmeli. Böylece son haftalarda hedefsiz takımlara taze bir maddi hedef koyma şansınız doğar bu uygulamayla. Hem İngiltere’de, hem de İspanya’da halen uygulanan model bu.
ALİ ECE - FANATİK | Beşiktaş’ın ligde en çok gol atan ismi yıllarca defansif orta saha olarak Beşiktaş’ı sırtında taşıyan Atiba. Dün gece ilk gol çok önemliydi ve Atiba kritik penaltıyı kullanma cesareti ve inisiyatifini de sergiledi. Bir gün Atiba’nın heykeli dikilirse altına bilgi olarak “Beşiktaş için toplu ve topsuz ne gerekiyorsa yapabilen efsane” yazılmalı! İkinci penaltı pozisyonunun gelişmesini sağlayan yine attığı şahane diyagonal pasla Atiba’ydı. Diaby zaman zaman sakarlık yapsa da etkili oynadı, kaleci Ersin kritik kurtarışlar yaptı, Elneny daha önceki sezonlarda Atiba’nın yaptıklarını yapmaya devam etti. Sergen Yalçın sezon ortasında göreve gelip büyük iş başardı lakin böyle kötü sezonda bile olsa 3.lüğün Beşiktaş için yeterli başarı olmadığını en iyi Sergen hoca biliyor ve bir dahaki sezon çok daha büyüğünü başarabilecek teknik direktörlük potansiyeline sahip. Bu tabii ki Sergen hocaya malzeme olarak sadece domates ve su verip ondan lazanya pişirmesini beklemek anlamına gelmemeli!
AHMET ÇAKAR - SABAH | Trabzon için kaybetmemesi gereken bir maçtı. Kaldı ki İzmir'de aynı saatte başlayan Göztepe-Sivas maçında da Göztepe öne geçince Trabzonspor fazla stres yaşamadı. Aslında Trabzonspor bildiğimiz gibi. Çok fazla pozisyon veriyorlar. Mesela Kayserispor'un iki topu çizgiden çıktı. Belki santimlerle gol olmadı. Hücum etkinliğine baktığımızda Trabzonspor'u güçlü görmedik. Şunu kabul ediyoruz, büyük travma yaşadılar, pandemi sonrası liderdiler ama geçen hafta daha doğrusu geçen haftalarda şampiyonluğu amatörce kaybettiler. Sonuçta dün gece Kayseri'ye yazık oldu. Ama Trabzonspor'u uyarayım, bu defans anlayış ve bu kötü oyunla Alanyaspor karşısında kupa finalinde işleri çok zor.
GÜRCAN BİLGİÇ - SABAH | Fenerbahçe adına sadece sezon için değil, birçok parametrede "Son"lar vardı… Elbette ilkler de... Emre Belözoğlu gibi büyük bir karakteri, formasıyla son kez gördük dün... Sakatlar, eksikler veya başka nedenler… Ne düşünürseniz düşünün takımına sahip çıkan bir kaptan olmanın ötesine geçecek artık. Tek başına fark yarattığı 60 küsur dakikada penaltıyı yaptırması da atması da bir yana, en yaşlının (Emre), en gence (Ömer Faruk) kaptanlık bandını takmasına da şahit olduk. Kapanan devir, başlayacak yeni çağ için yeni bir kahraman- karakter yaratıyordu.
ÖMER ÜRÜNDÜL - SABAH | F.Bahçe son maçından 3 puanla ayrıldı. Genç oyunculara bir göz atalım… Ömer Faruk'un daha çok pişmesi gerekiyor. Ferdi, kopuk kopuk oynama alışkanlığını mutlaka bırakmalı. Allahyar ise değişik bir tip… Hareketli, topla rakip arasına iyi giriyor. Eğer direkt forma giyecek bir takıma gönderilip sürekli oynarsa ben bir ışık gördüm. Dün gece Emre Belözoğlu faal futbolculuk yaşamını noktaladı. Bir de gol atması güzel oldu. Emre Belözoğlu büyük başarılarla dolu bir kariyere sahip. Bunların içinden bana göre en önemli iki tanesi 2000'de G.Saray'ın kazandığı UEFA Kupası, 2002'deki dünya 3.'lüğü…Bundan sonraki yaşamında başarılar diliyorum.
CEM DİZDAR - FANATİK | Bir sezon, o da takımına göre, görece parlak performans gösteren Tyler Boyd benzeri oyuncuları abartarak transfer etme alışkanlığından ne zaman vazgeçilecek? Boyd’u önemsemediğimden değil harcama alışkanlıklarına itiraz etmek için söylüyorum bunları. Şampiyonlar Ligi ihtimali doğan Beşiktaş umarım ki, yeniden ‘transfer tuzağı’na düşme şaşkınlığı yaşamaz. Yoksa içinden çıkılması zor ekonomik sarmal için devlet/federasyon takviyesi de yetmeyebilir.
ERCAN GÜVEN - MİLLİYET | Ayıp olmasa “yeni sezonda takım elbisenin altına krampon giyip zorlanırsak oyuna girer misin” diye yalvar yakar olunacak Emre Belözoğlu’nu kırk yaşından gün alırken bu kadar vazgeçilmez kılan sebepler iki tanedir:Biri ibret verici… Geçen yılların yeteneğine ve oyun zekasına ilişemeyip ancak oynama süresine çelme takabildiği Emre’nin ta kendisi…Diğeri hazin!.. Bir sürü sıradan adama ve özellikle orta saha kalabalığına servet dökerken asla Emre’nin yerini doldurabilecek bir transfer aklı sergileyememiş, hele öz kaynaklarından üretme becerisinin yanından bile geçememiş Fenerbahçe yönetimleri.Emre, Fenerbahçe yakın geçmişinin aynası gibi. Öylesine derin bir yokluk yaşıyor ki kadim kulüp, yaşıtları Hacca gitme planları yaparken Emre’nin sahadan ayrılması endişe yaratıyor.Dün son kez sahada sırtladı takımı, bakalım sahadan sonra kulübede ne kadar sırtında taşıyacak Fenerbahçe’yi Emre.
TURGAY DEMİR - FOTOMAÇ | Dünkü maç Gökhan Gönül'ün Şanlı formayla vedasıydı aynı zamanda. Yeni sezonda eski takımı Fenerbahçe forması altında izleyeceğiz Gökhan'ı. Güle güle kardeşim yolun açık olsun. Burak ve Caner zaten veda etmişlerdi. Her üçü de şanlı formanın hakkını verdiler, yolları açık ola….
EMRE BOL - FOTOMAÇ | Benim esas burukluğum Türk futbol tarihinin en önemli oyuncusu Emre Belözoğlu'nu son kez izlemekti. "Benim diyen" futbolcunun bile Süper Lig'de iki büyük takımda, Premier Lig'de, La Liga'da ve Seri A'da oynama şansı yokken, Emre bu major liglerin hepsinde forma giyme başarısı gösterdi. Hem de öyle yarım yamalak değil! Her gittiği takımın "önemli" oyuncusu olarak... 40 yaşında olmasına karşın dün pres yapıp top kapıyor, üstüne rakibin solundan atıp, sağından geçiyor, penaltı alıyor. 40 yaşında dostlar 40... Onun yaşındakiler çoktan ya antrenör olmuşlar ya da televizyonda yorumcu... Herkes imrenerek izliyor, birçoğu da kıskanarak! Böyle büyük bir oyuncuyu izleyebildiğimiz için gerçekten çok şanslıyız. Yıllar sonra eminim hepimiz, "Bir Emre vardı" diyeceğiz. Ballandıra ballandıra anlatarak... Seni izleyen her rakip taraftarın, "Keşke bizde oynasa" dediği, ama çoğu zaman dillendiremediği bir oyuncuydun.
FATİH DOĞAN - SABAH | Karius pandemiyi bahane edip erkenden yol almış... Douglas çoktan dükkanı kapatmış... Adem Ljajic ve Umut Nayir Kovid-19 mağduru, haftalardır yok... Victor Ruiz bulduğu ilk boşluktan sözleşme feshedip kaçmış... Caner, Lens sarı kart cezalısı... Burak Yılmaz, Lille ile anlaşınca yazılı olmayan kurallar nedeniyle kendini açığa almış... Kulübede uzun süre sakatlığın girdabında kalmış Dorukhan ve Necip varmış...Özetle elde ne var!Sen, ben, bizim oğlan...Sergen Yalçın takım Ankara'ya giderken sağdan sola, yetmedi soldan sağa saydırmış, 2'si kaleci 17 kişi... "Sahaya çıkacak 11'imiz, değiştirecek 5 kişilik yedeğimiz var" diyerek "Buna da şükür!" demişler. Üstelik 3. olurlarsa Trabzonspor'un CAS'a taşıdığı cezası nedeniyle Şampiyonlar Ligi için ön eleme oynama durumları var. Öyleki Beşiktaş'ın ULC yüksek puanı nedeniyle ön elemede rakip dişli olmayacak. Beşiktaş'ın ilerleme şansı olacak.Kulakların Göztepe-Sivas maçında olduğu bir Ankara akşamında Beşiktaş gençlerle takviyeli G.Birliği karşısında standartların üstünde bir maç oynayıp 3 golle muhteşem bir final yaptı.
FAİK ÇETİNER - FANATİK | Emre Belözoğlu, Kadıköy’deki son oyununa buruk çıkıyor. Çünkü tribünler ıssız ve sessiz. Gençlerden Ömer Faruk ve Allahyar eksiklerden ilk onbir şansı bulmuşlar. Sahada Muriç, Gustavo, Deniz, Tolgay yok ama Fenerbahçe’nin kaptanı ve gençleri var. 40 yaşına merdiven dayamış Emre ilk bölümde hem oynadı, hemde oynattı. Takımın gençleri Ferdi ve Ömer Faruk yüreklerini ortaya koydular. Allahyar iyi niyetli ama kapasitesi belli. Ozan, Dirar, Hasan Ali idare ediyorlar.Serdar Aziz ve Falette bir var bir yoklar. Fenerbahçe’nin gençleşen kadrosu ikinci yarıda da çok koştu. Rodrigues şık bir gol attı. Emre Belözoğlu '60 dakika yeter' dedi, noktayı koydu. Fenerbahçeliler maçın skoruna değil, kaptanın gidişine takılı kaldılar. Neden mi? Çünkü yeni bir Emre Belözoğlu kolay bulamayacaklar.