Dünyadan Futbol 2017

2017'de dünya futbolunda bunlar yaşandı...

NTV Spor 31.12.2017 - 10:39
Dünyadan Futbol 2017

2017 de futbol dünyasında tıpkı geride bıraktığımız yıllarda olduğu gibi, heyecana, bolca gole, sansasyonel transferlere, maçlara, zaman zaman da tartışmalara sahne oldu.

Herhalde 2017 yılında kimsenin unutamadığı bir maç varsa, o da Şampiyonlar Ligi çeyrek finalinde Barcelona ile Paris Saint Germain arasındaki 6-1'lik unutulmaz maçtı. Barcelona, 4-0 yenildiği karşılaşmanın rövanşında 6-1 ile turu geçerken, bu maç dünya futbolunun unutulmazları arasına girdi.

Real Madrid toplamda 12. Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu, Cristiano Ronaldo da 5. kez FIFA Ballon d'Or'un sahibi oldu ve bu alanda da ezeli rakibi Lionel Messi'yi yakaladı.

Barcelona'dan Paris Saint Germain'e 222 milyon Euro gibi astronomik bir bonservis bedeliyle transfer olan Brezilyalı futbolcu Neymar, futbol tarihinin en pahalı futbolcusu unvanını ele geçirdi.

60 YIL SONRA GELEN HAYAL KIRIKLIĞI
İtalya 60 yıl aradan sonra Dünya Kupası’nın dışında kaldı, efsanevi kaleci Buffon gözyaşlarını tutamadı. 2 yıllık eleme maratonunun ardından Dünya Kupasına katılacak 31 takım belli oldu. İtalya’nın 60 yıl sonra finallerin dışında kalması ve efsanevi kaleci Buffon’un İsveç maçı sonrası döktüğü gözyaşları yıla damga vuran fotoğraflar arasında yer aldı.

Evsahibi Rusya ile birlikte 32 takım 1 Aralık’ta çekilen kura ile 8 gruba dağıldı. Dünya Kupası’nda ilk maç 14 haziran’da evsahibi Rusya ile Suudi Arabistan arasında Kiev’de oynanacak.

ŞAMPİYONLAR LİGİ'NDE ZEVKLİ VE ÇEKİLMEŞİ MAÇLAR
Geride bıraktığımız yıl Şampiyonlar Ligi ya da geleneksel adıyla kupa 1, 61. kez sahne aldı. Eleme turlarının ardından 4'erli 8 grupta 32 takımın mücadesi Eylül ayında başladı. Gruplarında favori olan takımların tamamı son 16'ya adını yazdırdı. Bir önceki yılın İngiltere Premier Lig şampiyonu Leicester City ise grubunu lider bitirerek, başarısını devam ettirdi.

2017 yılında Şampiyonlar Ligi'nde oynanan son 16 turu, belki de turnuvanın tarihi boyunca bu kadar konuşulmayacaktı. Heyecan veren eşleşmelerden birisinde Bayern Münih, son yıllarda birçok kez olduğu gibi Arsenal ile eşleşti. Alman ekibi, her iki maçı da 5-1 gibi çok farklı bir skorla kazanarak rakibini saf dışı bıraktı. Monaco ise Devler Ligi'nin favorilerinden Manchester City karşısında ilk maçı 5-3 kaybetmesine rağmen evindeki rövanşı 3-1 kazanarak çeyrek finale adını yazdırdı.

BARCELONA'DAN TARİHİ SKOR
Ancak son 16 turunda bir eşleşme vardı ki, dünya futbol tarihine geçen bir kapışmaya sahne oldu. Son yılların yükselen değeri Paris Saint Germain (PSG), Barcelona karşısında ilk maçı evinde 4-0 gibi farklı bir sonuçla kazanarak Nou Camp'a çok rahat bir şekilde gitti. Hatta birçoklarına göre çeyrek finalist çoktan belli, rövanş maçı da tamamen bir formaliteydi. Daha önce bu tarz geri dönüşleri çok yaşayan Barça, en azından yemeden bulacağı 4 golle maçı uzatmaya götürmeyi hedefliyordu. Öyle de başladı Katalanlar. Dakikalar 50'yi gösterdiğinde Messi'nin penaltı golü ile skor 3-0'a gelmiş ve Barcelona tribünleri tur için iyiden iyiye umutlanmıştı. Ancak 62. dakikada Paris Saint Germain adına Edinson Cavani'nin golü, tam manasıyla çöküşe neden oldu. Bu dakikadan sonra Barcelonalı oyuncular oyundan düşerken, tribünler de yavaş yavaş boşalmaya başlamıştı. Karşılaşmanın son 2 dakikasına girerken Barcelona'ya tam 3 gol lazımdı. Neymar'ın 88'deki şık frikik golü sonrası 90+1'deki penaltı golü, skoru 5-1'e getirirken, Nou Camp tribünlerine de umut oldu. Artık maçın son saniyelerinde, 90+5'inci dakikada Neymar'ın ortasına ayağını sokan Sergi Roberto, adeta futbol tarihine not düştü. Yıllarca unutulmayacak bu maçı Barcelona, 6-1 kazanarak çeyrek finale yükseldi.

JUVENTUS, BARCELONA'YA GERİ DÖNÜŞ ŞANSI VERMEDİ
Çeyrek finalde Katalanlar yine büyük bir maceraya mı giriyordu? Bu kez rakipleri Juventus'tu ve ilk maçı İtalya'da 3-0 kaybetmişlerdi. Herkes rövanşta yeni bir mucize beklerken, İtalyanlar buna izin vermedi ve sahadan golsüz beraberlikle ayrılarak Barcelona'yı elemeyi başardılar.

Diğer çeyrek final eşleşmelerinde 2017'in sürpriz ekibi Monaco, Borussia Dortmund'u da geçerek yarı finale adını yazdırırken, Atletico Madrid de Leicester City'yi elemeyi başardı. Real Madrid ise Bayern Münih karşısında fazla zorlanmadan yarı final biletini aldı.

Yarı finalde gözler, bir önceki yılın finalistlerindeydi. Yeniden bir Madrid derbisi karşımızdaydı. Ancak bir kez daha hata yapmayan Real Madrid, rakibine rövanşı vermedi ve 3-0 kazandığı ile maçın rövanşında 2-1 mağlup olmasına rağmen finale yükseldi. Diğer eşleşmede Juventus, Monaco'nun rüyasını noktalandırarak finaldeki yerini aldı.

REAL MADRİD ÜST ÜSTE 2. KEZ ŞAMPİYON
Cardiff'teki dev finalde Buffon ve arkadaşları bu kupayı ne kadar almak istese de karşılarında son yılların en formda Real Madrid'i vardı. Ve beklenildiği gibi final tek taraflı oldu. Zinedine Zidane'ın öğrencileri, sahadan 4-1'lik galibiyetle ayrılarak üst üste 2. kez Kupa 1'i havaya kaldırdı. 12. kez bu büyük kupayı kazanan Real Madrid zaferini taraftarı ile birlikte kutladı. Sezon boyunca 12 gol kaydetmeyi başaran Ronaldo, Şampiyonlar Ligi gol kralı tacını da taktı.

UEFA AVRUPA LİGİ KUPASI MANCHESTER UNITED’IN
UEFA Avrupa Liginde eleme turlarıyla birlikte 54 federasyondan toplam 191 takım Temmuz ayından başlayarak mayıs ayına kadar uzun bir mücadeleye girişti. Eleme turlarının ardından grup maçları eylül ayında başladı. Temsilcilerimiz Fenerbahçe ve Osmanlıspor gruplarını lider tamamlarken, Manchester United, Roma, Schalke 04 ve Villarreal gibi favoriler de gruplardan çıktılar. Grup aşamasının en büyük sürprizi ise Inter'in grup sonucusu olarak turnuvaya erken veda etmesi oldu.

Şampiyon takımın doğrudan Şampiyonlar Ligi gruplarına girecek olması nedeniyle rekabetin üst düzeyde yaşandığı eşleşmelerde son 32 turunda Villarreal ve Tottenham'ın, son 16'da ise Roma'nın elenmesi beklenenen bir durum değildi.

Manchester United'ın başındaki ilk sezonunda Premier Lig'de istediğini bulamayan Jose Mourinho, kısa yolda Şampiyonlar Ligi'ne katılmanın yolunu bulmuş ve burada hiçbir taviz vermeden sonuna kadar devam etmekte kararlıydı. Yarı finalde Anderlecht'i eleyen Kırmızı Şeytanlar, yarı finalde de Celta Vigo'yu geçerek İsveç'teki finale adını yazdırdı.

Manchester United'ın rakibi ise çeyrek finalde Schalke 04'ü, yarı finalde de Lyon'u eleyen Hollanda ekibi Ajax oldu. Finale büyük bir şekilde favori çıkan Manchester United, çok rahat oynadığı finalin ardından da 2-0'lık galibiyetle kupaya uzandı. Tabii ki Jose Mourinho ve öğrencileri için Kupa 2 zaferinden çok, Şampiyonlar Ligi'ne doğrudan katılma vizesi almaları onlar adına daha büyük bir coşkuyu beraberinde getirdi.

Gent'in Malili forveti Kalifa Coulibaly, attığı 9 golle 2016-2017 sezonunda Uefa Avrupa Ligi’nin gol kralı oldu.

SÜPER KUPA REAL MADRİD’İN
2017 Yılı Uefa Süper Kupa maçı Şampiyonlar Ligi Şampiyonu Real Madrid'le Uefa Avrupa Ligi'nin sahibi Manchester United arasında Makedonya'da oynandı. Real Madrid, tıpkı Şampiyonlar Ligi finalinde Juventus'a karşı olduğu gibi Süper Kupa'da da Manchester United'a karşı üstün bir futbol sergiledi. 24. dakikada Carlos Casemiro'nun golüyle 1-0 öne geçen İspanyollar, Isco'nun 52'deki golüyle farkı 2'ye çıkardı. Romelu Lukaku'nun 62. dakikadaki golü maçın kaderini değiştirmeye yetmedi ve sahadan 2-1'lik galibiyetle ayrılan Real Madrid, üst üste 2. ve tarihindeki de 3. Süper kUpasını kazandı.

CONTE'NİN 3'LÜ SAVUNMASI CHELSEA'YE ŞAMPİYONLUĞU GETİRDİ
2015-2016 sezonunda futbol tarihinin belki de en büyük sürprizi İngiltere'de gerçekleşmiş ve Leicester City, mütevazı kadrosu ile Premier Lig şampiyonluğuna ulaşmıştı.

Ancak 2016-2017 sezonunda ise Ada'ya Antonio Conte ve 3'lü savunması damga vurdu. İtalyan teknik adam yönetiminde sezona istediği gibi başlayamayan Maviler, aslında sezona çok da istediği gibi başlayamadı. İlk 3 haftadaki galibiyetin ardından, alınan Liverpool ve Arsenal mağlubiyetleri Stamford Bridge tribünlerinde Antonio Conte'ye karşı olan saygıyı azalttı. Ancak Ekim başındaki Hull City maçı ile 3'lü savunmaya geçen İtalyan teknik adam, üst üste 13. galibiyet alarak rakipleriyle arasındaki farkını açmaya başladı. Bu noktadan sonra çok az hata yapan Chelsea, sezon sonunda da son 9 maçın 8'ini kazanarak 93 puanla mutlu sona ulaştı.

22 golle sezonu tamamlayan Diego Costa ve oynadığı kusursuz futbolun yanı sıra 16 golle takımına katkı sağlayan Eden Hazard'ın skorer oyununa, iki İspanyol Pedro ve Fabregas da gol ve asistleriyle destek verince başarı da rahat bir şekilde geldi. Chelsea, 2015-2016 sezonunda Leicester City'ye emanet ettiği şampiyonluk unvanını, bir yıl sonra yeniden geri aldı.

TOTTENHAM 2.’LİKLE YETİNDİ
Arjantinli Menajer Mauricio Pochettino ile sezon boyunca çok başarılı bir performans sergileyen bir diğer Londra ekibi Tottenham, topladığı 86 puana rağmen ikincilikle yetinmek zorunda kaldı. Takımın en silahı olan Harry Kane, attığı 29 golle takımının başarısında büyük pay sahibi olurken, Premier Lig'de de üst üste 2. kez gol krallığını kazandı.

Premier Lig'de iki Londra ekibini takip eden takım ise Manchester'ın Mavileri City oldu. İspanyol teknik adam Pep Guardiola, kariyerinde ilk kez sahne aldığı Premier Lig'de, ilk sezonunda istediğini alamadı.

Manchester City'yi takip eden Liverpool, Şampiyonlar Ligi'nde ön eleme oynama fırsatını yakaladı. Yıllardır süre geldiği gibi Arsene Wenger yönetiminde istediğini bulamayan Arsenal, 5. olarak Avrupa Ligi vizesi aldı. FA Cup Finali'nde Chelsea'yi 2-1 yenen Arsenal, en azından sezonu bir kupa ile kapatmayı başardı. Belki de Wenger ile devam kararı almalarındaki en büyük sebep de kazanılan bu kupa oldu.

Manchester United'ın başındaki ilk sezonunda 6'ıncılık ile yetinen Jose Mourinho ise İngiltere'deki teselliyi, Southampton'ı 3-2 yenerek kaldırdığı Lig Kupası ile buldu. Ancak UEFA Avrupa Ligi şampiyonluğu sonrası onlar da doğrudan Şampiyonlar Ligi vizesini ceplerine koydular.

Premier Lig'den düşen 3 takım; Hull City, Middlesbrough ve Sunderland olurken, Premier Lig'e yükselen takımlar ise Newcastle United, Brighton ve Huddersfield Town oldu.

İSPANYA’DA ŞAMPİYON REAL MADRİD
La Liga'da 2015-2016 sezonunda şampiyonluk yarışı beklenildiği gibi 3 takım arasında geçmedi. Son şampiyon Barcelona, Şampiyonlar Ligi şampiyonu unvanı ile sezona başlayan Real Madrid ile kıyasıya bir mücadeleye girişti. Sezona çok iyi bir başlangıç yapan Zinedine Zidane'ın öğrencileri, sezonun son bölümüne kadar harika bir performans ortaya koydu. Sezonun ilk yarısında Nou Camp'ta oynanan El Clasico 1-1 sonuçlanırken, ikici yarıdaki Santiago Bernabeu'daki El Clasico'nun galibi ise deplasmanda aldığı 3-2'lik skorla Barcelona oldu. Ancak bu dev maçta yaşanılan kayıp sonrasında Zidane'ın öğrencileri, Cristiano Ronaldo önderliğinde hata yapmadı ve 93 puanla şampiyonluğa ulaştı.

Eflatun Beyazlılara zaferi getiren performansların başında tabi ki Ronaldo vardı. Portekizli, bir önceki sezon hem Şampiyonlar Ligi ve Euro 2016'yı kazanmanın verdiği moralle, 2016-2017 sezonu da kusursuza yakın bir şekilde oynadı.

Ancak bu başarıda onu yalnız bırakmayan isimler de vardı. Özellikle takımın Brezilyalı sol beki Marcelo, 2017'deki performansı ile Roberto Carlos'tan beri pek rastlamadığımız derecede bir bek katkısı verdi.

Savunmada Sergio Ramos'un kritik golleri Real Madrid'e geçtiğimiz sezon da hayat verirken, Modric de sahadaki dinamo olarak ön plandaydı.

Luis Enrique'nin Barcelonası geçen sezon istenilen form grafiğinden bir hayli uzaktı. Özellikle sezon başında kaybettikleri puanlar nedeniyle, ezeli rakipleri Real Madrid gerisine düşmekten kurtulamadılar. Bu dönemde özellikle Neymar'ın kötü performansı, ilerideki Messi, Suarez ve Neymar üçlüsünün ahengini de bozdu. Ayrıca Luis Enrique'nin bazı maçlarda Messi'yi yedek kulübesinde oturtması, şampiyonluk havasına girmeleri gerektiği haftalarda beklenmedik puan kayıpları ve gereksiz krizlerle uğraşmalarına sebep oldu. Katalanlar, 116 gol attıkları sezonda 90 puan toplamalarına rağmen ikincilikle yetinmek zorunda kaldılar.

GOL KRALI LIONEL MESSI
Ligin en golcü takımı Barcelona, gol kralını da çıkaran takım oldu. Arjantinli süper yıldız Lionel Messi, 37 golle tacı taktı. Yarışta onu takip eden takım arkadaşı Luis Suarez 29 golle sezonu tamamlarken, Cristiano Ronaldo ise 25 gol attı. Barcelona'da sezonun en büyük hayal kırıklığı olan Neymar ise 13 golde kaldı.

Son yıllarda şampiyonluk mücadelesi vermeye alışan Atletico Madrid, bu kez sezon boyunca zirvedeki ikiliye pek yaklaşamadı. Sezonu 78 puanla 3. sırada tamamlayan Diego Simeone'nin öğrencilerini takip eden takım da Sevilla oldu. Onlar da 72 puanla, Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynama hakkı kazandı. 5. sıradaki Villarreal ve 6. olan Real Sociedad UEFA Avrupa Ligi vizesi aldı. Diego Simeone'nin çalıştırdığı Atletico Madrid'se 3. oldu. Kümede kalma savaşını kaybedenler ise Sporting Gijon, Osasuna ve Granada oldu. La Liga'ya çıkan takımlar da Levante, Girona ve Getafe oldu.

KRAL KUPASI’NDA BARCELONA KLASİĞİ
İspanya'da Real Madrid'in çeyrek finalde erken veda ettiği Kral Kupasını kazanan da finalde Alaves'i 3-1 yenen Barcelona oldu. Barcelona, Lionel Messi, Neymar ve Paco Alcacer'in golleriyle bu kupayı tarihinde 29. kez müzesine götürdü.

JUVENTUS’TAN ÜST ÜSTE 6. ŞAMPİYONLUK
Serie A'da tek kutuplu dönem 2015-2016 sezonunda da devam etti. Juventus 3 sezon peş peşe şampiyon olduktan sonra teknik direktörü Antonio Conte ile yollarını ayırmasına rağmen şampiyonluklarına yenilerini eklemeye devam ediyor. Massmilliano Allegri yönetiminde şampiyonluk serisini 6'ya çıkaran juventus, 2006'da yaşanan Calciopoli skandalından sonra muhteşem bir geri dönüş yaptı. Siyah Beyazlılar kendilerine göre 35, resmi kayıtlara göre 33. şampiyonluklarını yine büyük bir coşkuyla kutladılar.

DYBALA YILDIZINI PARLATTI
Geçtiğimiz sezon Carlos Tevez'in yerini doldurmak için Palermo'dan transfer edilen Paulo Dybala, artık birinci sınıf bir oyuncuya evrildi ve Siyah-Beyazlılar’ın zaferinde büyük pay sahibi oldu.

Torino ekibi şampiyonluğu kucaklarken, tabi ki en çok konuşulan isim sezon başında 94 milyon euro'ya Napoli'den transfer edilen Gonzalo Higuain'di. Arjantinli golcü, Juventus'taki ilk sezonunda 24 golle oynadı.

Juventus'u inatçı takibini sürdüren Roma'nın nefesi ise mutlu sona ulaşmak için yeterli olmadı. Roma, Juventus'un 4 puan gerisinde 87 puanla Serie A'yı tamamlarken, Şampiyonlar Ligi vizesi aldı. 3. sırada ise Napoli vardı, onlar Devler Ligi'nde ön eleme oynama hakkı kazandı. Atalanta ve Lazio ise UEFA Avrupa Ligi'nde oynayacak takımlar oldular.

Sezona yine büyük umutlarla başlayan Milan ve Inter için hayal kırıklığı devam etti. Milan, Serie A'da 6. olurken, Inter de 7. sırada kendisine yer bulabildi. 2016-2017 sezonunda Serie A'da düşen takımlar Empoli, Palermo ve Pescara oldu. Serie A'da gol krallığına attığı 29 golle Roma'nın Bosnalı golcüsü Edin Dzeko uzandı. Napoli'den Dries Mertens de 28 golle onu takip etti.

İTALYA KUPASI DA JUVENTUS’UN
2017'de İtalya kupasını da juventus kazandı. Juventus, Roma Olimpiyat Stadında oynanan final maçında Lazio'yu Dani Alves ve Leonardo Bonucci'nin attığı gollerle 2-0 yenerek tarihindeki 12. kupa şampiyonluğunu elde etti.

BAYERN’DEN BİR İLK
2016'da Joseph Guardiola, Bayern Münih'teki 3. ve son sezonunda şampiyonluğa ulaşarak görevi Carlo Ancelotti'ye devrettiğinde ne Bundesliga'da ne de Bayern Münih'de pek bir şey değişmedi. Ligin başından itibaren üstünlüğü ele alan ve rakiplerini umut vermeyen Bayern Münih, yine haftalar öncesinden şampiyonluğunu ilan etti.

Sezon boyunca rakiplerine üstünlüğünü kabul ettiren Bayern, Borussia Dortmund'dan transfer ettiği Mats Hummels sayesinde savunmasını da toparlayarak, çok da zor gol yiyen bir takım haline dönüştü. Sezon boyunca sadece 2 kez mağlup olan Bayern Münih, 89 gol atarken, kalesinde 22 gol gördü. Üst üste ligde 5. kez şampiyon olan Bavyera ekibi tarihinde de 27. kez kupayı müzesine götürdü. Bayern, ayrıca Almanya'da üst üste 5 kez şampiyonluğa ulaşan ilk ekip oldu.

ALMANYA NAGELSMANN’I KONUŞTU
Almanya'da sezon boyunca adından en çok söz ettiren takımı Red Bull Leipzig olurken, Hoffenheim'ın genç teknik adamı Julian Nagelsmann, henüz 29 yaşında tüm futbol otoritelerine kendisini kabul ettirdi.

2015-2016 sezonunda Bundesliga 2'yer alan Leipzig, sezon boyunca gösterdiği başarılı performans ile sezonu 2. sırada tamamladı ve Bundesliga'ya çıktıkları sezon Şampiyonlar Ligi vizesi almayı başardı. Jürgen Klopp'un ayrılmasından sonra takımın başına geçen Thomas Tüchel ise beklenen patlamayı yapamadı. Borussia Dortmund 3. sıra ile yetinirken, teknik direktörlük meziyetleri açısından herkesin gözü 4. basamaktaydı. Henüz 29 yaşında olan Julian Nagelsmann, Hoffenheim ile büyük bir başarıya imza attı ve 4. sırada sezonu tamamlayarak Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynama hakkı kazandı. Onları takip eden Köln ve Hertha Berlin de UEFA Avrupa Ligi vizesi aldı.

Bundesliga'da küme düşen takımlardan ikisi Ingolstadt ve Darmstadt olurken, eski Beşiktaşlı Mario Gomez'in formasını giydiği Wolfsburg ise sezonu 16. sırada tamamladığı için oynadığı Play Out maçlarında zor da olsa Braunschweig'ı geçerek Bundesliga'da kalmayı başardı.

Bundesliga'da gol krallığını 31 kez rakip fileleri havalandıran Borussia Dortmundlu Pierre-Emerick Aubameyang elde etti. Bayern Münih'in Polonyalı golcüsü Robert Lewandowski ise unvanını kaptırdığı sezonda 30 gol atarak rakibini takip etti.
2017'de Almanya Kupası'nı, finalde Eintracht Frankfurt'u 2-1 mağlup eden Borussia Dortmund kazandı.

FRANSA’DA MONACO RÜZGARI
Fransa Ligi'nde yıllardır genç oyunculara yatırım yapan ve geçen sezon meyvelerini alan Monaco, otoriteleri ters köşeye yatırıp beklenmeyen bir şampiyonluğu, güçlü ve kararlı bir şekilde elde etti. Leonardo Jardim yönetimindeki Monaco, başta tecrübeli golcüsü Radamel Falcao'nun liderliği ve 18'lik süper yeteneği Kylian Mbappe bitmek tükenmek bilmeyen enerjisi sayesinde 107 gol ve 95 puanla mutlu sona ulaştı. Orta sahada Bernardo Silva ve Thomas Lemar'ın da yıldızlaştığı sezonda oynadıkları son 20 maçta, 18 galibiyet-2 beraberlik performans belki de şampiyonluğun da anahtarı oldu.

Paris Saint Germain ise mutlak şampiyonluk parolası ile girdiği sezonda şampiyon Monaco'nun 8 puan arkasında kalarak ikincilikle yetinmek durumunda kaldı. Katar sermayeli Paris ekibi, sezon başında takımdan ayrılan Zlatan Ibrahimovic ve David Luiz'in boşluğunu sezon boyunca dolduramadı.

Fransa Lig 1'de bu iki takımı ise Nice takip etti. Mario Balotelli'nin adeta yeniden futbola döndüğü sezonda 3. sırayı alan Nice, Şampiyonlar Ligi ön elemesi oynama hakkı kazandı. Lyon ise 4. sırada kendisine yer buldu. Fransa'da küme düşen takımlar ise Bastia ve Nancy oldu.

CAVANI GOL KRALLIĞINI BIRAKMADI
Gol krallığı yarışında Paris Saint Germain'in Arjantinli golcüsü Edinson Cavani, 35 golle tacı kimseye bırakmadı. Onu takip eden Lyonlu Alexandre Lacazette 28 gol, Monacolu Radamel Falcao da 21 golle sezonu tamamladı.

Fransa Kupasını ise finalde Monaco'yu 4-1 yenen Paris Saint Germain peş peşe 3. kez kazandı.

BELÇİKA’DA ŞAMPİYON ANDERLECHT
Belçika liginde şampiyonluğu Anderlecht elde etti. Normal sezonu da en yakın rakibi son şampiyon Club Brugge'un 2 puan önünde tamamlayan Anderlecht, şampiyonluk grubunda da avantajını koruyarak şampiyonluğa ulaştı. Son şampiyonluğunu 2013-2014 sezonunda yaşayan Anderlecht, böylelikle kulüp tarihinin 34. şampiyonluğunu elde etti.

Ligde Club Brugge ikinci, Gent 3. Oostende ise 4. oldu. Şampiyon Anderlecht'in Polonyalı golcüsü Lukasz Teodorczyk, ligde gol krallığına ulaşan isim oldu. Belçika'da Westerlo ise birinci lige veda eden takım oldu.

FEYENOORD 18 YIL SONRA
Hollanda'da 2016-2017 sezonunda şampiyonluk yarışı geçtiğimiz sezon olduğu gibi büyük bir heyecana sahne oldu. Eski bir Fenerbahçeli olan Dirk Kuyt'ın takımı Feyenoord, Hollanda'da final haftasına en yakın rakibi Ajax'ın 1 puan önünde avantajla girdi. Sahasında Heracles'i konuk eden Feyenoord, Kuyt'ın hat-trick yaptığı maçta rakibini 3-1 mağlu etti ve 18 yıl sonra yeniden şampiyonluk ipini göğüsledi.

Ligi 81 puanla tamamlayan Ajax ise ikincilikle yetinmek durumunda kaldı. Ligin son haftalarında yaşadığı puan kayıplarıyla yarıştan kopan PSV Eindhoven da 76 puanla üçüncü oldu. Şampiyon Feyenoord'un Danimarkalı golcüsü Nicolai Jörgensen ise attığı 21 golle Hollanda Ligi'nde gol krallığına ulaştı.

BENFICA’DAN ÜST ÜSTE 4. ŞAMPİYONLUK
Portekiz'de 2016-2017 sezonu Benfica ve Porto arasındaki yarışa sahne oldu. Sporting Lizbon'un yarıştan erken kopmasıyla zirvede yalnız kalan bu iki takım, son haftalara kadar heyecanı sürdürdü. Ancak puan avantajını elinden bulunduran Benfica, çok az hata yapınca şampiyonluğu da rahat bir şekilde elde etti. Sezonu 82 puanla tamamlayan Rui Vitoria'nın öğrencileri, peş peşe 4. toplamda 36. şampiyonluğunu kucakladı.

2. sıradaki Porto'yu ise Sporting Lizbon, Vitoria Guimaraes ve Braga takip etti. 34 hafta sonunda Arouca ve Nacional lige veda eden takımlar oldu. Geride kalan sezonda portekiz ligi gol krallığı yarışını da 34 golle Sporting Lizbon'un Hollandalı golcüsü Bas Dost kazandı.

REKOR TRANSFERLER YILI
Futbola yabancı sermayenin girişiyle transferde her geçen yıl üst limitler aşılmaya devam ediyor. Çok değil, daha geçtiğimiz sezon Pogba için 100 milyon Euro'nun üzerine çıkılması futbol dünyasında büyük bir şok etkisi yaratmıştı. Ancak 2017 yazı, henüz bir şeylerin yeni başlaması mı, yoksa yıllarda unutulmayacak bir transfer dönemi mi, bunu bize zaman gösterecek.

PSG, NEYMAR VE MBAPPE İÇİN KASA BOŞALTTI
Yine de ortada şöyle bir gerçek var, 2017-2018 sezonu öncesinde bir futbolcunun bonservisi için tam 222 milyon Euro ödendi. Katar sermayesi ile kasasını dolduran, Şampiyonlar Ligi şampiyonluğunu hedefleyen Paris Saint Germain, Barcelona'nın Brezilyalı yıldızı Neymar'ın, serbest kalma maddesini karşıladı ve yıldız oyuncuyu astronomik bir bedelle kadrosuna kattı. Fakat Paris Saint Germain bununla da yetinmedi, Monaco'nun 18 yaşındaki yıldızı Kylian Mbappe'yi de 135 milyon Euro bonservisle transfer etti. Neymar'ı Paris ekibine kaptıran Barcelona ise onun boşluğunu Borussia Dortmund'un genç yıldızı Ousmane Dembele ile doldurmaya çalıştı. Bu girişim için Katalanların ödediği bonservis ücreti ise 105 milyon Euro oldu.

2017’NİN ÖNE ÇIKAN TRANSFERLERİ
Jose Mourinho'nun göreve gelmesiyle kasalarındaki parayı da yavaş yavaş harcamaya başlayan Manchester United, 2017'yi de boş geçmedi. Everton'ın Belçikalı golcüsü Romelu Lukaku, 85 milyon Euro bonservisle Manchester'ın yolunu tuttu.

Premier Lig'in son şampiyonu Chelsea, İspanyol oyuncu Alvaro Morata için Real Madrid'e 62 milyon Euro ödedi. İngiltere'de Pep Guardiola'nın Manchester City'si, parasını daha çok savunmaya harcadı. Sağ bek Kyle Walker'ı Tottenham'dan 56 milyon Euro'ya alan Manchester'ın Mavileri, sol bekleri Benjamin Mendy için de Monaco'ya tam 58 milyon Euro ödedi ve Fransız oyuncuyu futbol tarihinin en pahalı savunma oyuncusu yaptı.

Ada'da pek de para harcamasına alışkın olmadığımız Arsenal ise Lyon'un yıldızı Alexandre Lacazette için tam 53 milyon Euro ödedi.

İtalya Serie A'da sezona şampiyonluk hedefiyle giren Milan, son yıllarda ligi domine eden Juventus'un en kritik parçalarından birisi olan stoper Leonardo Bonucci'yi 42 milyon Euro bedelle koparıp aldı.

DÜNYA KULÜPLER KUPASI REAL MADRİD’İN
2017'nin son günlerinde de Real Madrid ve Cristiano Ronaldo'nun başarıları devam etti. Son Şampiyonlar Ligi şampiyonu olarak FIFA Dünya Kulüpler Kupası'na katılan Real Madrid, yarı final maçında Birleşik Arap Emirlikleri takımı Al Jazira'yı 2-1 yenerek finale adını yazdırdı. Finalde ise Brezilya ekibi Gremio ile karşılaşan Eflatun-Beyazlılar, Cristiano Ronaldo'nun tek golüyle sahadan 1-0'lık galibiyetle ayrıldı ve bu kupayı üst üste ikinci, toplamda ise üçüncü kez havaya kaldırdı. Real Madrid 2017 yılında da beşinci kupasını kazandı.

CRISTIANO RONALDO, LIONEL MESSI’Yİ YAKALADI
Yılın futbolcusuna verilen Ballon d'Or'u, 2017 yılında da Real Madrid'in Portekizli yıldızı Cristiano Ronaldo kazandı. 2008, 2013, 2014 ve 2016 yıllarının ardından 5. kez ödüle layık görülen 32 yaşındaki Ronaldo, daha önce 5 defa bu ödülü kazanan Barcelona'nın Arjantinli futbolcusu Lionel Messi'yi yakaladı. Ronaldo, 2017 yılında İspanyol ekibi Real Madrid ile UEFA Şampiyonlar Ligi, UEFA Süper Kupa, La Liga ve İspanya Süper Kupası ve Dünya Kulüpler Kupası'nda şampiyonluk yaşamıştı.

VEDA EDEN YILDIZLAR: TOTTI, PIRLO, LAHM, XABI ALONSO, KAKA... 
2017'de bir çok önemli yıldız emeklilik kararı alarak kramponlarını astı.

En kalp kırıcı ayrılık ise İtalyan futbolunda gerçekleşti. Bayrak futbolcuların son temsilcilerinden Francesco Totti, 40 yaşında futbol hayatına son noktayı koydu. Sezonun son maçında Totti'yi son kez Roma formasıyla sahada görmek isteyen taraftarlar Olimpiyat Stadını tamamen doldururken maç sonrası gerçekleşen veda töreninde göz yaşları sel oldu. Romalılar idolleri Totti'ye yakışır bir veda töreni düzenledi. Hayatının geri kalanında ne yapacağına henüz karar vermeyen Totti, Roma ile sadece 1 İtalya şampiyonluğu kazanmış olsa da daha önemlisi bir kulübün simgesi olmayı başardı.

Kariyerine Real Sociedad'da başladıktan sonra sırasıyla Liverpool, Real Madrid ve Bayern Münih formaları giyen İspanyol futbolcu Xabi Alonso 2016-2017 sezonun sonu itibariyle aktif futbolculuk kariyerini noktaladı. 36 yaşında emeklilik kararı alan Alonso kariyerinde 1 Dünya Kupası, 2 Avrupa Şampiyonluğu, 2 Şampiyonlar Ligi 1 İspanya Ligi, 3 de Almanya Ligi şampiyonluğu kazandı.

Dünyanın gelmiş geçmiş en iyi teknik adamlarından biri olarak gösterilen Pep Guardiola'nın "Birlikte çalıştığım en zeki futbolcu" olarak tanımladığı Bayern Münihli Philip Lahm da 2017'de futbola veda eden isimler arasında yer aldı. Her iki bek mevkiinde de büyük başarı ile görev yapan Guardiola tarafından kariyerinin son döneminde orta sahada da görevlendirilen Lahm, 34 yaşında emeklilik kararı aldı. Bayern Münih altyapısından yetişen Lahm'ın kariyerinde 1 Dünya Kupası 1 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu, 8 Almanya Ligi Şampiyonluğu, 6 Almanya Kupası kazandı.

Türkiye'de 3 sezon Fenerbahçe forması giyen futboluyla birlikte çalışkanlığı ve centilmenliği ile de taraflı tarafsız herkesin saygısını kazanan Dirk Kuyt da sezon sonuyla futbola veda etti. Ülkesinde Utrecht altyapısında yetişen Feyenoord'da yıldızlaştıktan sonra 6 sezon Liverpool'un formasını giyen Kuyt, kariyerindeki 2 lig şampiyonluğunu da 30 yaşından sonra kazandı. Fenerbahçe ile şampiyonluk yaşayan Kuyt ardından döndüğü Feyenoord'la da şampiyonluk sevinci yaşadı.

Türkiye'de bir kısım futbolseverlerin başbakan lakabıyla andığı Andrea Pirlo da 2017'de kramponlarını astı. İtalya'da Inter, Milan ve Juventus formaları giydikten sonra Amerika Birleşik Devletlerinin yolunu tutan Pirlo, son maçına New York City formasıyla çıktı. İtalyanların Regista ismini verdiği defansın önünde yer alan oyun kurucuların simge ismi olan Pirlo, futbola zerafet katan isimlerin başında geliyordu. 1 Dünya Kupası 2 Şampiyonlar Ligi Şampiyonluğu kazanan Pirlo'nun madalya dolabında 6 İtalya Ligi de bulunuyor.

SON İSİM KAKA
Birçoklarına göre Kaka, gereğinden genç yaşta MLS’nin yolunu tutarak üst düzey futbolla erken vedalaştı. Brezilyalı futbolcu son 3 yılında Amerika'da Orlando City forması giydi. Ancak futbolseverler onu özellikle Milan formasıyla attığı goller ve çalımlarla hatırlayacak.

Orta sahada topu önüne alıp driplinge başladığında onu durdurabilecek savunma oyuncu neredeyse yoktu. Sakatlıklar nedeniyle Real Madrid'de aynı performansı gösteremese de Kaka, modern 10 numaraların lideri olarak futbol tarihinde hep özel bir yere sahip olacak. Messi ve Ronaldo kazanmaya başlamadan önce Altın Topu 2007 yılında son alan isim olan Kaka kariyerinde 1 Dünya Kupası, 1 Şampiyonlar Ligi, 1 İtalya Ligi ve 1 İspanya Ligi şampiyonluğu yaşadı.

2017 yılı, Real Madrid'in çifte şampiyonluğu, Cristiano Ronaldo ve Messi'nin performansları, Neymar'ın transfer rekoruyla ön plana çıktığı ve İtalya'nın da Dünya Kupası Finallerinin dışında kaldığı yıl olarak hafızalarda kalacak. Şimdi futbol severlerin beklentisi 2018'in futbol dünyasını rekabet ve mücadelenin yanı sıra tabii ki fair play getirmesi.

Sayfa Yükleniyor...