Macaristan yenilgisi ve Uluslar C Ligi'ne düşülmesinin ardından kendisine yönelik eleştirilere tepki gösteren Şenol Güneş, "Maaş konusu çok konuşuluyor. Geriye dönüp baktığımda nerden geldiğimi bildiğim için nereye gittiğimi de bilirim. Sadece bana değil, aynı zamanda yöneticilere ve başkana da söylendi. Sanki burada para kaçırılıyor. Algı o kadar boyutunu aştı ki, söyleyenler bile konunun ne olduğunun farkında değiller" dedi.
Aldığı parayla ilgili gerekli açıklamayı TFF Başkanı Nihat Özdemir'in yaptığını kaydeden Güneş, "Fransa'yı yendiğimiz zaman Deschamp'tan daha mı fazla para almalıydım? Ben her şeye rağmen bir gazeteciden şikayetçi olmam. Haddim de değildir ama bana yalan haber söyleyerek, beni ekonomiyle vurmak istemesi milli takım teknik direktörüne, bütün antrenörlere hakarettir" ifadelerini kullandı.
"Rakamlar, kargaşayla yönetilmez" diyen Güneş şöyle devam etti, "Sevgiyle, saygıyla, güvenle, hukukla yönetilir. Kin ve nefret tohumlarının olduğu yerde Futbol da olmaz. Sabır, sessiz çığlığa benzer. Kendi içinizde onu yaşarsınız. Sabır, ardır ve aynı zamanda sessiz bir sırdır. Eleştiriyi hakarete çeviriyorsanız, o sizin duygularınızla alakalı bir şeydir.
Bir kişi kendini savunmak durumunda kalıyorsa o iş bitmiştir. Ben kendimi savunmuyorum. Geldiğim ve gittiğim yol bellidir."
"BENDEN SONRA DÜNYA KUPASI'NA GİTTİKLERİNİ HATIRLAMIYORUM"
Yaşamını yitiren Arjantinli efsane Maradona'yı da değerlendiren Güneş, "70'li yılların başında televizyon yoktu evlerde. Ortak alanda televizyon izliyorduk. Maradona dünya çapında futbolcu oldu. Biz futbolcu oluyorsak bu tip markalarla oluyor. Bunlar bizi futbolcu yapıyor. Büyümek ve marka olmak kolay değil" dedi.
Güneş, kendisine yapılan eleştirilere bir kez daha tepki gösteren Güneş, "Bugünün şartları değişti. Yoklukla bugüne gelen bir Maradona markası var. Yoklukta bir Dünya Kupası geçirdik. Tesadüf diyorlar. 2002'de Dünya Kupası'na katıldık. Benden sonra Dünya Kupası'na gittiklerini hatırlamıyorum. 2002'de öyle ağır eleştiriler vardı ki. Oyuncular "Biz bunlara cevap vereceğiz" dediler. Kime ne söyleyeceksin?" ifadelerini kullandı.
"YABANCI FUTBOLCUYA KARŞI DEĞİLİM"
Yabancı oyuncuya karşı olmadığını belirten Milli Takım Teknik Direktörü Şenol Güneş şöyle konuştu;
"Bizim ülkemize döviz kazandırmamız lazım. Yusuf Yazıcı, Cenk Tosun birer örnektir. Yabancıya karşı değilim. Konu bu değil ki. Asıl önemli olan, önce biz üretim yapacağız. Elbiseyi, fabrikayı biz yapacağız. Aynı şekilde yurt dışına satma şansımız var. Bizde de Burak'lar, Yusuf'lar, Hakan'lar, Mert'ler... Bunlar, karakter olarak da çok güçlü çocuklar ama büyümek ve marka olmak kolay bir iş değil. Beşiktaş'la 2 sene şampiyon olduk, takım artıya mı eksiye mi gitti? Galatasaray şampiyon oldu bütçeleri nereye gitti? Ama şu an durumumuz nedir?"
Övgü beklemediğini kaydeden Güneş, "Avrupa Şampiyonası'na katıldığımız için övgü beklemiyorum. Kötü sonuçla eleştirilebilirim. Bana yakınım da düşmanım da ayna tutmalı" diye konuştu.
Hedeflerinin FIFA sıralamasında ilk 10 olduğunu aktaran tecrübeli teknik adam, sözlerini şöyle tamamladı:
"Galibiyet-mağlubiyet sayılarında hep eksideyiz. Macaristan maçı önemliydi ama bunun sahaya yansıması olmadı. Galip gelsek ilk defa galibiyet ve mağlubiyet sayımız beraber olacaktı. Biz hala eksiği kapatıyoruz, daha artıya geçemiyoruz. Hedefimiz FIFA sıralamasında ilk 10. İlk 10'a girdikçe avantajlarınız oluyor. Bunu yapmak kolay değil. Paranın dışında bir takım değerlerin artışı var. Oyuncuların tanıtımı var. Beşiktaş'ın Şampiyonlar Ligi performansı çok büyük katkı yaptı. Takımların uluslararası oyunu çok önemlidir. Ben takımlarımızın yurt dışında hep başarılı olmasını isterim. Bizde hala kin ve nefret var. Rekabet yok etme savaşı değil, en iyisini ortaya koyma savaşıdır. Sırbistan'ın 75 ülkede 525, Hırvatistan'ın 63 ülkede 450, Brezilya'nın 129 ülkede 1600 oyuncusu var. Son yıllarda bizde de değişim var. Biz daha çok olsun diyoruz. Kazanma hırsım dün neyse bugün de aynı. Z kuşağı ile çalışıyoruz. Çok akıllı çocuklar. Girenin de çıkanın da birbirini sahiplendiği bir grup. Son müsabakalarda bu oyuna yansımadı. Bunu da fiziksel ve zihinsel dağınıklığa bağlıyorum. Pandemi yüzünden oyuncularla özel görüşme yapamadım."