Beşiktaş Kulübü Genel Sekreteri Mesut Urgancılar yaptığı yazılı açıklamada, "Mesut Bakkal'ın itirafları neticesinde TFF'ye bir başvuruda bulunduk, cevabını bekliyoruz. Evde boş oturmak yerine '1986-87 şampiyonu Beşiktaş.' açıklaması yapıp, özür dileyebilirler." ifadelerini kullandı.
Siyah-beyazlı kulübün geçmiş 10 yılının denetiminin yapıldığını ve sabredilmesi gerektiğini belirten Urgancılar, "Bizim hiç tasvip etmediğimiz, 'Olsun da nasıl olursa olsun' zihniyeti ile yapılmış sözleşmeler var. Hepsini topladığınızda, borcu 3.3 milyar liraya kadar çıkarabilecek kontrat yükü ile göreve başladık. Başkanımız, seçim sürecinde ve sonrasında son 10 yılı denetleyeceğimizi söylemişti. Netice itibarıyla burada kiminle ilgili ne sıkıntı varsa, herkes bedelini ödeyecek. Başkanımız geçmiş dönemde 6,5 yıl ikinci başkanlık yapmış olabilir. Benim ve diğer çalışma arkadaşlarımızın da aynı şekilde görev aldığım zamanlar oldu. Sonuçta şeriatın kestiği parmak acımayacak. Umarım yağmur, sadece suçlunun üstüne yağar. Soruşturma devam ediyor ancak malum pandemi nedeniyle evde kaldığımız için gerekli kişilerle yüz yüze iletişim kuramıyoruz. Sağ olsunlar arkadaşlarımız bunları aşmaya çalışıyor. Beşiktaş'ın içindeki farklı seslerin, daha önce konuşulmuş konuları tekrar gündeme getirmesinin de devam eden bu soruşturma ile doğrudan ilgili olduğu kanaatindeyim. Arkadaşlarımız gün gün, saat saat soruşturmanın dozajını arttırdıkça, bu seslerin de rahatsızlığının arttığını görüyoruz. Kaç kişiyle çalışırsanız çalışın, tüm 10 yılın evrakı 1-2 ayda incelenecek iş değil. Bu anlamda biraz sabra ihtiyacımız var." ifadelerini kullandı.
Eski yönetici Şafak Mahmutyazıcıoğlu'nun sosyal medyadan yaptığı açıklamalara da değinen Urgancılar, "Başkanımızın bu konudaki tavrı net. Biz bir aileyiz ve kimseyi ötekileştirmeye çalışmadan her şeyimizi mali ve idari genel kurullarımızda tartışacağız. Her şey her yerde konuşulmaz. Eleştiri kültürünü öğrenmemiz gerekiyor. İlk önce kendimizi sorgulamalıyız. Çünkü eleştiri, eleştirilenden çok eleştireni ortaya koyar. Tüm bu tenkitler yapılırken ben de şu otopark hikayesinin anlatılmasını beklerdim. Kimin kiminle nerede ortak olduğunu herkes yazıyor. Kocaeli Birlikspor ile yapılan anlaşmada diğer tarafa ödenen para nerede? Bir yönetici takım almaya çalışmış, diğer yönetici vazgeçirmeye çalışmış. Sonuçta, Beşiktaş'ın 1.3 milyon lirası yok. Yönetici olmadan önce maçlara gelmemiş olabilirsiniz. Ancak neden 12 koltuklu locaya 16 koltuk döşetip, 12 koltuklu loca faturası keserek Beşiktaş'ı 113 bin dolar masrafa sokarsınız? Önce bunları kendimize sormamız lazım." değerlendirmesinde bulundu.
Ekonomik olarak zarara uğramış bir Beşiktaş aldıklarını vurgulayan Urgancılar, "Bir futbolcu çağrılıp, 'Biz sana 2.8 milyon euroluk borcumuzu 13 Mayıs'ta değil de 31 Mayıs'ta ödeyelim. Zamanında ödeyemezsek de 600 bin avro ceza payı verelim.' denmiş. Bunların hepsinin belgesi var. Bir kulübe 712 bin avro borcunuz var, 'Bunu dörde bölüp şu günlerde ödeyelim.' diyorsunuz. Ödeyemiyorsunuz ve 400 bin euro daha ceza yiyorsunuz. Sonrasında kulüp TFF'ye başvuruyor ve Beşiktaş'ın Avrupa kupası gelirlerine el koyuyorlar. Bankalar konsorsiyumu ile anlaşma yapıldığı zaman da bir futbolcunun menajerine UEFA'nın belirttiği yüzde 3'lük pay oranına rağmen yüzde 10'un üzerinde ödeme yapılmış. Bu ödeme ile kulüp personellerinin 4 aylık maaşı ödeniyor. Kimsenin şüphesi olmasın. Suçlu kimse cezasını çekecek. Boş yere oraya buraya yazarak manipülasyon yapmaya hiç gerek yok." diye konuştu.
Yeni tip corona virüs (Kovid-19) nedeniyle gelirlerin yüzde 25'inin kaybolduğunu aktaran Urgancılar, "Pandemi olmasa bile bizim takım bütçemizi 56 milyon avrodan 30-35 milyon avro seviyesine düşürmemiz gerekiyordu. Son 20 günde yıllık gelirizin yüzde 25'inin buhar olduğunu görüyoruz. Burada yıllardır uygulanan politikalarla bir müşteri profili oluşturulmuş. Biz, 'Beşiktaş'ın taraftarı vardır.' demek istiyoruz." şeklinde görüş belirtti.