"Erkek sporu" diyenlere aldırmadı: Milli sporcu Şükriye Yılmaz'ın bileği bükülmüyor

Milli sporcu Şükriye Yılmaz, çevresindekilerin "erkek sporu" demesine aldırmadan başladığı bilek güreşinde bugüne kadar ulusal ve uluslararası organizasyonlarda 30 kez birincilik kürsüsüne çıktı.

Haber Merkezi - NTV Spor 15.03.2024 - 12:42
"Erkek sporu" diyenlere aldırmadı: Milli sporcu Şükriye Yılmaz'ın bileği bükülmüyor

Spora ortaokul döneminde hentbolla başlayan 23 yaşındaki Şükriye Yılmaz, lisede ise 2016 yılında bilek güreşine yöneldi.

AVRUPA VE DÜNYA ŞAMPİYONASI'NDA MADALYA HEDEFLİYOR

Katıldığı organizasyonlarda pek çok başarı kazanan Gümüşhane Üniversitesi Beden Eğitimi ve Spor Yüksekokulu 4. sınıf öğrencisi Şükriye Yılmaz, 2-12 Mayıs'ta Slovakya'da düzenlenecek Avrupa Şampiyonası ile sonrasındaki Dünya Şampiyonası'nda 55 kiloda son kez yarışacağı gençler kategorisini yeni madalyalarla bitirmek istiyor.

ŞÜKRİYE YILMAZ: ÖN YARGILARI YIKTIĞIM İÇİN MUTLUYUM

Şükriye Yılmaz, AA muhabirine, bilek güreşini çok sevdiğini söyledi.

Bugüne kadar 7 dünya, 6 Avrupa ve 17 Türkiye şampiyonluğu bulunduğunu belirten Şükriye, "Kendini ve iç sesini ortaya çıkartamayan, spor salonunda eşofman giyemeyen kız çocukları için, ön yargıları yıktığım için çok mutluyum. Onlar için elimizden geleni yapıyoruz." ifadelerini kullandı.

Bilek güreşini hobi olarak görmediğini, hayatının bir parçası haline geldiğini vurgulayan Şükriye, şöyle devam etti:

"Erkek sporudur, yapamazsın, kapalısın, antrenmana gidemezsin, erkekler yapamıyor, sen mi yapacaksın?' diyorlardı. Türkiye Şampiyonası vardı. Habersiz şekilde gitmiştim. Sadece annemin haberi vardı. Annem bana destek vermişti. Sağ ve sol kolda Türkiye ikincisi olmuştum. Çok mutlu oldum. Çok ayrı bir gurur. Size kimse güvenmiyor ama siz kendi başınıza hayatınızda ilk defa risk alıyorsunuz, zor bir çocukluğunuz geçiyor, zor bir kariyeriniz oluşuyor. Aslında bunu belki de gösteremeyeceğiniz bir şehirdesiniz. Onlara rağmen çıkıyorsunuz ve artık bu erkek sporu değil, bunu kanıtlıyorsunuz."

"BİZİM EN BÜYÜK ÖDÜLÜMÜZ BU"

Hayalinin bir köy okulunda beden eğitimi öğretmenliği yapmak, tecrübelerini öğrencilere aktarmak olduğunu anlatan Şükriye, "Onların yolunu tecrübelerimle açmak istiyorum, ön yargıları yıkmak. Özellikle Gümüşhane'de o kadar kız çocuğu var ki 'Abla senin sayende geldim, senin videonu izledim, onu yaptım, birinci oldum'... Bizim en büyük ödülümüz aslında bu. Küçük çocukların hayatına bir iz bırakmak bizim için çok güzel bir şey." değerlendirmesinde bulundu.

"SALONDA YATTIĞIM GÜNLERİ BİLİYORUM"

Şükriye Yılmaz, antrenörü Davut Altuntaş'ın üzerinde çok emeği bulunduğuna dikkati çekerek, şunları kaydetti:

"Dünya Şampiyonası Kazakistan'da olmuştu geçen yıl. Dünya şampiyonu olmuştum. Bayrağımızı dalgalandırmıştım. O kadar gurur verici ki... Kilolar veriyoruz, zor antrenmanlar, her gün zor koşullarda 2-3 saatimizi antrenmana harcıyoruz. Arkadaşlarımız sağda solda vaktini harcarken salonda yattığım günleri biliyorum. O bayrağı orada açıyoruz, tüylerimiz diken diken. Hayat mükemmel oluyor. Çünkü ben orada Şükriye Yılmaz'ı temsil etmiyorum. İlk önce Türkiye'yi, bayrağı temsil ediyorum. Oraya çıkana kadar üstümüzde çok büyük yük var ama birinci olduğumuz zaman hepsi silinip gidiyor. Bu, en güzel hediye bizim için."

Milli sporcu, her zaman annesini gururlandırmaya çalıştığını dile getirerek, "Ne kadar dünya şampiyonluğu elde edersem edeyim, nereden geldiğimi unutmadan büyüklerde de dünya şampiyonu olmayı, sıkleti tamamen kapatmayı planlıyorum." diye konuştu.

Sayfa Yükleniyor...