Kaan Kançal, sarı-kırmızılı kulübün Türk Telekom Stadı'ndaki Özhan Canaydın Salonu'nda gerçekleştirilen Aralık ayı divan kurulu toplantısında, mali konularla ilgili sunum yaptı.
UEFA ile Finansal Fair Play anlaşması yaptıklarını hatırlatan Kançal, "Anlaşmanın ilk yılında 50 milyon Euro zarar kriterimiz vardı, 49 milyon açıkladık. İkinci yıl 20 milyon Euro zarar hakkımız vardı, 14 milyon Euro kâr açıkladık. Üçüncü sene, yani 31 Mayıs 2020'de tamamlayacağımız sezonda 10 milyon Euro zarar kriterimiz var. İnşallah zarar etmeden kârla kapatmak için mücadele veriyoruz. UEFA ile ilişkilerimiz gayet sağlıklı bir şekilde ilerliyor" diye konuştu.
Türkiye Futbol Federasyonunun (TFF) takım harcama limitlerini artırmasıyla ilgili konuşan Kançal, "Kulübümüz için belirlenen, TFF kriterlerine uygun bütçelerimizi çalıştık. Bu bütçelere uygun stratejilerimizi belirledik. Buna bir zaman ve enerji harcadık. Maç başladı, maçın ortasında kural değişti. Bu talimatnameye harfiyen uyduk. İlk yıl öngörülen sapma oranının yüzde 30'dan yüzde 40'a çıkarılmasının bizimle bir alakası yok. Bu bizim için değil uymayanlar için yapılmış bir uygulama. Bizim böyle bir talebimiz olmadı. Biz, bu kriterlerin değişken olduğunu, sezon başında, ortasında veya sonunda, istenilen her an değişebileceğini de anlamış olduk. Özetle TFF'nin değişken kriterlerine değişmemiş haliyle uyuyoruz." ifadelerini kullandı.
Kaan Kançal, 1 Kasım'da yürürlüğe giren yeni vergi yasasının kulüplere ek mali yükler getirdiğini kaydetti.
Vergi yasasıyla alakalı örnek rakamlar vererek açıklamada bulunan Kançal, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Bir oyuncunun cebine net 100 lira girecek bir anlaşma yaptığımızda, bizden çıkan net tutar 117 lira. Sporcu, devlete herhangi bir beyanname vermiyordu. Biz 117 lira brüt üzerinden yüzde 15 stopaja tabiydik. Biz bunu peşin yatırdığımız takdirde 17 lira bizim hesabımıza yatıyordu. Bunu amatör şubeler ve altyapılarda kullanabiliyorduk. Yeni yasada yine sporcunun net 100 lira kazanacağı bir anlaşma yaptığımızda, bizim cebimizden çıkacak brüt tutar 166 lira. Biz yüzde 20 stopaj vereceğiz. Bu, peşin ödememiz kaydıyla bakanlığın bir hesabına yatacak. Bakanlık uygun gördüğü tutarı bize kullandıracak. Galatasaray, eksi nakit akışıyla giden bir kulüp olduğu için vergilerini hiçbir zaman peşin ödemiyordu. 12 aylık taksitler yapıp, onu da ödemekte zorlanıyordu. Biz çok büyük fedakarlık ve zorluklarla eski yasaya göre 117 lirayı amatörlere gelir yaratmak için peşin yatırıyorduk. Bu bizim için zaten başarılması çok zor bir şeydi. Şu anda 117 lirayı yatırmada zorlanırken, 166 lirayı peşin yatırmamız söz konusu değil. 1 Kasım 2019 itibarıyla yapılan tüm sözleşmeler yeni vergi yasasına tabi. Eskileri olduğu gibi devam ediyor. Eski sözleşmelerimiz o yüzden çok kıymetli."
Kaan Kançal, daha önceki divan kurullarında dile getirdiği gibi, amatör branşların son 10 yılda 200 milyon Dolar zarar ettiğini tekrarladı.
"Bu inanılmaz bir tablo. Artık kimse bizden Galatasaray'a bu fenalığı yapmamızı beklemesin." diyen Kançal, "Artık gerçekçi bütçeler yapıyoruz. Bu bütçeler için gece gündüz çalışıyoruz. Bu rakamlara bizler, profesyoneller, şubeler inanıyor. Bu sayede mali disiplini sağlıyoruz. Galatasaray, en ağır ekonomik krizden geçerken 1 milyar 87 milyon lira gelirle tüm zamanların en yüksek hasılat rekorunu kırdı. Galatasaray'ın kartlarını yeniden dağıtmasının zamanı gelmiştir. Kamu yararına bir kurum olsanız dahi arka arkaya bu kadar ağır zararla yaşamanız mümkün değil. Ya bu şubeler ödemelerini yapamayacak, kapanacak ve camia ayağa kalkacak ya da bütçeleri sıfırlanacak ve yine camia ayağa kalkacak. Özümüze, kuruluş ilkelerimize döneceğiz. Ali Sami Yen'in bize emrettiği, altyapıdan sporcu yetiştirme hedefimize kilitleneceğiz. Başarıyı satın almayacağız, üreteceğiz." değerlendirmesinde bulundu.
Kaan Kançal, Türkiye Bankalar Birliği (TBB) ile borç yapılandırmasının tamamlanmadığını belirterek, şöyle konuştu:
"Eğer yapılandırmayı tamamlayabilirsek, Galatasaray'ın kur riski diye bir şeyi kalmıyor. Bir önceki sene 157,7 milyon lira kur farkından zarar etmişiz. Yapılandırmayla bunu sıfırlıyoruz. Yüzde 30 bandında olan kredi faiz giderlerini yüzde 15'e indiriyoruz. Eskiden o kadar paraya ihtiyacımız vardı ki Galatasaray'ın önüne ne gelirse, ne şartla olursa olsun imzalamışız. Galatasaray artık her önüne geleni imzalayan bir kurum değil. Riva ve Florya anlaşması sürecinde yüzde 2'lik bir faiz pazarlığı için anlaşmayı 10 gün imzalamadık. Başkanımız son derece dik bir duruş gösterdi. Neticesinde istediğimizi aldık. Bunun önümüzdeki 5 yılda Galatasaray'a getirdiği kazanç 50 milyon liranın üzerinde bir tutar. Galatasaray artık böyle bir duruş sergilemek zorunda. Artık Galatasaray, 'Bana para ver de ne şartla olursa olsun.' diyen bir kulüp değildir."