Fenerbahçe'nin yeni transferi Mbwana Samatta, takımın birbirine adapte olması için zaman ihtiyaç olduğunu söyledi. Milliyet Gazetesi'ne konuşan Tanzanyalı yıldız, ülkesinde gördüğü ilgiyi, idolünü ve Aston Villa'dan ayrılış sürecini anlattı.
"İDOLÜM DROGBA"
Samatta, bir dönem Galatasaray forması da giyen Didier Drogba’yı örnek aldığını belirtirken, "İdolüm olarak Drogba’yı söyleyebilirim. Oyun stilini çok beğeniyordum ve izlemeyi çok seviyordum." dedi.
"BELKİ DE TANRI TARAFINDAN SEÇİLDİM"
Ülkesi Tanzanya'da en önemli figürlerden olan golcü oyuncu kendisine gösterilen ilgi hakkında; "Sanırım futbolda başarılı olmuş ilk Tanzanyalı olduğumu söyleyebiliriz. Doğu Afrika’dan çıkıp bu kadar başarılı olmuş ilk sporcu olduğumu söyleyebiliriz. Nijerya veya Kamerun’a giderseniz pek çok başarılı olmuş isim görebilirsiniz. Belki de benim Doğu Afrika’dan gelmem, oranın tarihi, benim işimi biraz daha zorlaştırıyor. Çünkü bizde örnek alabileceğimiz bir isim yoktu. Eğer Nijerya’ya giderseniz Kanu’yu, Okocha’yı görebilirsiniz. Ama Tanzanya’ya bakın başarılı olarak kim var? Kamerun’da Samuel Eto’o var. Dolayısıyla benim için yaşadığım zorluk buydu. Belki de ben Tanrı tarafından seçilmiş bir Tanzanyalıyım. Çünkü Tanzanya’dan Avrupa’ya gidebilmek, o duvarları yıkabilmek gerçekten zordu" ifadelerini kullandı.
"BANA GİDEBİLİRSİN DEDİLER"
İngiltere Premier League kariyerine de değinen 27 yaşındaki futbolcu şöyle konuştu:
"Negatifliğe inanmam. Orası da benim için Tanrının bir planıydı. Sadece ben değil bütün takım kötü gidiyordu. Premier Lig’de kalmaya çalışıyorlardı. Eğer takım küme düşseydi çok üzülürdüm. Sezon sonunda bana 'Takımı yenileyeceğiz ve gidebilirsin' dediler. Ben de 'Tamam' dedim. Elimden gelenin en iyisini yapmıştım ve takım ligde kaldı. Premier Lig’deki oyuncular çok çalışıyorlar. Çünkü orada oynanan oyununun hızı yüksek. Ligde son 10’daki takımlar, ilk 10’daki takımlardan 2 kat daha fazla efor sarfetmek zorunda. Çok iyi bir tecrübeydi, bir rüyaydı. İngiltere’den ayrılmak zordu. Premier Lig’de daha iyisini yapabileceğim hissi hala vardı. Orada tarihe adımı yazdırabileceğimi düşünüyordum."