Alex teşhisi koydu...

% 100 Futbol programına konuk olan Alex, Fenerbahçe’den problemli bir şekilde ayrılmasına rağmen kimseye kırgın olmadığını, ayrılığın Aykut Kocaman ile aralarındaki iletişim eksikliği nedeniyle yaşadığını belirtti.

NTV Spor 08.06.2014 - 22:14
Alex teşhisi koydu...


Fenerbahçe'nin efsane kaptanı Alex de Souza, %100 Futbol'a birbirinden özel açıklamalarda bulundu. 8.5 yıl formasını giydiği Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra ilk kez konuşan Brezilyalı yıldız, Bodrum'dan yapılan canlı yayında Güntekin Onay ile Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtladı. Programda Alex'in tercümanlığını ise Samet Güzel yaptı.

Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonra Türkiye'ye ilk kez geldiğini hatırlatan Alex de Souza, "Alında benim size teşekkür etmem gerekiyor. Burada beni seven insanlarla bir araya geldiğim için çok mutluyum. Sayenizde halkla konuşacağım buradan." dedi.

"Türkiye senin için ne ifade ediyor? Çocukların burada doğdu, Türkçe öğrendi, Türkiye senin için 2. vatan gibi oldu. Ne düşünüyorsun Türkiye için?" sorusuna "Aslında hayatım ile Türkiye'yi pek birbirinden ayırmıyorum, bunun da çok sebebi var. İlk çocuğum doğduktan hemen sonra buraya geldi ve 10 yaşında ayrıldı. Diğerleri ise burada doğdu. Eşim Türkiye'ye aşık" diye yanıt veren Alex, 8.5 sene boyunca insanlarla çok iyi anlaştığını, buraya %100 Brezilyalı gelip, yarı Türk yarı Brezilyalı ayrıldığını vurguladı. 
 
Hiçbir statta kötü bir tezahürata maruz kalmadığını belirten Brezilyalı oyuncu, "Kişisel olarak olmadı ama kendi taraftarım tarafından bir kez ıslıklanmıştım, Sakaryaspor maçıydı. Aslında ben saha içinde taraftarın verdiği bu tip tepkileri olağan karşılarım. Oraya beklentiyle geliyor insanlar ve beklenti karşılanmayınca bir hedef arıyorlar. Hedef olmam da çok doğal. Başkan da ayağa kalkıp o tepkiye katılmadığını göstermişti ama ben o tepkiyi çok doğal karşıladım. Kesinlikle Kadıköy'deki muhteşem atmosferi özledim. Aklımda hep Kadıköy'deki müthiş atmosfer var. Çok özlüyorum" dedi.

Türkiye'den ayrılışı sırasında çok özel ve duygusal anlar yaşadığını söyleyen Alex, "Çok özel anlardı onlar. Beni havaalanında uğurlamalarını da ekleyebiliriz. Çünkü genelde futbolcular fazla sayıda taraftarlarla karşılanır ama az sayıda taraftar uğurlar. Beni ise fazla taraftar karşıladı ama çok daha fazla sayıda taraftar uğurladı" diye konuştu.

"FENERBAHÇE'Yİ ANLATMAK İÇİN KELİME BULMAKTA ZORLANABİLİRİM"
Alex, Fenerbahçe'den problemli bir şekilde ayrılmasına rağmen kimseye kırgın olmadığını, ayrılığın Aykut Kocaman ile aralarındaki iletişim eksikliği nedeniyle yaşadığını da belirtti.

Fenerbahçe'nin kendisine ne ifade ettiği sorusuna Alex, “Aslında ‘Fenerbahçe senin için ne ifade ediyor' Sorusunun cevabı benim için büyük zorluklar içeriyor. kelime bulmakta zorlanıyorum. 20 senelik futbol yaşantımı yakında sonlandıracağımı ve bunun 8.5 senesinin burada geçtiğini düşünecek olursak, kelime bulmak çok zor. Şu anda Fenerbahçe benim için başarılı olmasını istediğim ve kendimi bir parçası olarak hissettiğim bir kulüp. Ama genelde ne ifade ettiğini sorarsanız kelimeler bulmakta zorlanabilirim” diyerek yanıt verdi.
 
"KİMSEYE KIRGIN DEĞİLİM"

Fenerbahçe'de herhangi birine kırgınlığın var mı? Sorusunu Alex, “Kimseye kırgınlığım yok. Mesela Aykut Kocaman'ı benim hiç desteklemediğimi düşünenler olabilir, ama hayır tam tersi. Umarım Kocaman en kısa zamanda hayallerine kavuşacağı bir takım bulur ve başarılı olur. İnsanların kafasında bu oluşmuş olabilir. Ama böyle bir şey yok. Belki benim hatam, belki onun hatası, belki ikimizin hatası, sonuçta bir sorunu biz çözemedik ve bir kopma yaşandı” şeklinde yanıtladı.

"İLETİŞİM EKSİKLİĞİ YÜZÜNDEN AYRILIK YAŞANDI"
Yaşanan ayrılık sürecinin iletişim eksikliğine bağlı olduğunu belirten Alex, “İnsanları bir arada tutan da koparan da iletişimleridir. Bizimk belki de Aykut Kocaman ile kuramadığımız şey iletişimdi. Baştan beri biraz kapalıydı sanki bizim iletişimimiz. Bu iletişimsizlikten sonra da ayrılıktı belki de yapılması gereken. Kocaman da benim gitmemi istedi, ben kabul etmedim. Başkana  gittim o da sözleşmenin bitirilmesine karar verdi. Profesyonel hayatta olacak şeyler bunlar. İnsanlar birbirimizi sevmediğimizi düşünebilirler ama böyle değil. Umarım ikisi de problemlerini çözebilirler. Elbette problemler yaşardık zaman zaman, ama bunlar  içimizde çözülebilecek problemlerdi. Umarım ki, gerek Aykut Kocaman, gerekse de Aziz Yıldırım hayatlarında istedikleri şeyleri başarabilirler. Bu programa çıkma sebeplerimden biridir bu. İki sene geçti nededeyse ve Brezilya'ya döndüğümden beri hayat devam ediyor. Ve bir de kitap yazmaya karar verdim. Bu kitapta benim özellikle burada Türkiye'deki kariyerimde yer etmiş, pay sahibi olmuş, beni tanıyan insanların yer almasını istedim. Marcus bir kaç kere geldi buraya hayatımda yer alan insanlarla konuşmak için. Emsal en zon geldiğimde, Ayku Kocaman kitapta yer almak isetmediğini söyledi. Aziz Yıldırım'ın ise sıkıntıları vardı. Ben de onu ne sıkmak istedim ne de sıkıntılarına sıkıntı katmak istedim. Ben saygı duyuyorum. Kimse bunu şikayet olarak algılamasın. Kitabımda bu iki insanın da bulunmasını isterdim, çünkü kariyerimdeki önemli iki insandı. Ama konuşmak istememelerini saygıyla karşılıyorum. Olay orada kapandı benim için” dedi.

"KADIKÖY'DE SON KEZ OYNAYAMAMAK İÇİMİ ACITTI"
Kadıköy'de son birkez oynamamış olmasının içini acıttığını ifade eden Brezilyalı futbolcu, “Az önce ne olmasını isterdin diye sormuştunuz. Kadıköy'de son bir kez oynayamamış olmak belki de içimi acıtan şeylerden biri. Kasımpaşa maçı benim son maçımmış, ama son maçım olduğunu bile bile oynayamamış olmak benim içimi acıtıyor” şeklinde konuştu.

Türkiye'de birçok insanın çocuğuna Alex ismini vermesinin hatırlatılması üzerine Alex gülerek “Çok teşekkür ediyorum. Her ne kadar delilik olarak görsem de” dedi.
 
"İKİ TARAF DA HAKLI"
Bu arada Fenerbahçe'nin şampiyonluk kutlamalarının yapıldığı gecede başkan Aziz Yıldırım ile taraftarlar arasında geçen diyaloğu değerlendiren Alex, iki tarafa da hak verdiğini belirtti.

Şampiyonluk kutlamasında kendisi için yapılan tezahüratları ve Başkan Yıldırım'ın tepkisini değerlendiren Brezilyalı futbolcu, "Ben olaya hakimim ve bu olayı iki şekilde değerlendirmek istiyorum. İki taraf var. Birisi ifade özgürlüğü. Sakarya maçından bahsettik, taraftarın ıslıklamasını olağan karşıladığımı söyledim. Taraftarın bir stada girip ifade özgürlüğünü kullanması yanlış değil. Altında farklı niyetler varsa bunu konuşabiliriz. Ama insanlar demokrasilerde içinden geçenleri bağırabilir, alkışlayabilir, ıslıklayabilir. Ama öteki tarafa da bakıyorum orada saha içinde emek vermiş insanlar var. Ve o şampiyonlukta emeği geçmemiş, artık orada olmayan bir insanın adı geçerse içerlenebilirler. İki tarafı da haklı görüyorum" dedi.

"JÜBİLEYİ FENERBAHÇE'DE YAPMAK İSTİYORUM"
Fenerbahçe formasıyle jübile yapmak istediğini belirten Alex, "Eğer bana jübile teklif edilirse elbette büyük mutlulukla kabul ederim. Size bahsettiğim gibi kariyerimde en çok istediğim şey gerçekleşmiş olur. Bütün kariyerime baktığınız zaman kendimi futbol oynadığım sürede en iyi hissettiğim yerden, Kadıköy'den bahsediyoruz. Ben bu fırsatı yakalarsam, burada sezon bir maç oynayıp orada birlikte oynadığım futbolcular ve hocalarla son bir maç oynarsam çok güzel olur. Türkiye benim için çok özel bir yer" ifadelerini kullandı.

"ARALIKTA FUTBOLU BIRAKACAĞIM"
Yıldız oyuncudan hayranlarını üzecek bir açıklama da geldi. Alex, Brezilya'da Aralık ayında liglerin sona ermesiyle futbolcu bırakacağını açıkladı.

"3 TEMMUZ SÜRECİNDE AYRILMAYI HİÇ DÜŞÜNMEDİM"
3 Temmuz günü Fenerbahçe kaptanı olarak ilk ne düşündüğünün sorulması üzerine Alex, “O günlerde Ali Koç, Ali Yıldırım ve birkaç yönetici tesislere geldi. O dönem içinde kulübün artık bir sıkıntıya girdiği, maaşları ödemekte sıkıntıya düşülebileceği, elinde teklif olan varsa, gitmek isteyen var ise gidebilir diye bir toplaptı yapılmıştı.  Bu noktadan sonra ayrılanlar oldu. Onların gittiği dönemde ben o toplantıdan hemen sonra Ali Yıldırım ile Samet'in odasında konuştum. Şunu söyledim, ‘Ben Süper Lig'de olsun, 1. Lig olsun 3. Lig olsun, burada devam edeceğim. Benim maaşımı ödersiniz ya da ödemezsiniz. Ben burada devam edeceğim. Maaşım ödenmeyecek ise bana şunu demeniz yeterli. Bana şu zaman öderiz ya da ödeyemeyiz deyin. Ben sadece netleştirmek istedim. Sadece bana ne zaman ödeme yaparsınız bunu bilmek istiyorum ayrılmayı düşünmüyorum' dedim” şeklinde konuştu.

“ŞOK OLDUK”
Kulübe yöneltilen suçlamaları ilk duyduğunda şok olup olmadığı sorusuna Brezilyalı futbolcu, “Açıkça söylmemek gerekirse şok oldum. Çünkü o seneyi saha içinde yaşamış, sıkıntıları bilen ve temsil eden biri olarak o maçlara şike denmesi hayatımda beni en çok şok eden olay oldu. Açıkçası biz inanamıyorduk, geçen maçlara misal bir Buca maçı, 5-3 bitmiş ama nederen çevirmişiz maçı... Karabük maçı benim soldan geliştirdiğim bir atakta Lugano'nun golü vardı. Ankaragücü maçı vardı ama ilk gole kadar maçın ne olduğuna bakın. Sivas maçına bakıyoruz, tam rahatladık diyorduk Sivas yine gelip gol atıyordu. Şampiyonluk son maça kalıyor. Son maçın da hali ortada. Bunlara şike denince ben şok yaşadım. Andre Santos'un Gaziantep'e attığı son dakika golünü hatırlayalım. Beşiktaş maçını hatırlayalım. 4-2'lik maçta skor 2-1'e geldi. Almeida o golü atsa maç 3-1 olacaktı, atamadı. Dönen topta biz golü attık 2-2 oldu maç döndü. Galatasaray maçını, Arena'daki maçı düşünelim. Son 10 dakikada çevirmişimiz maçı. Bunların hepsine şike denmesi bizi şok etti” diye yanıt verdi.
 
"DIEGO RIBAS'IN ZAMANA İHTİYACI OLACAK"
Fenerbahçe'nin eski kaptanı Alex de Souza, Sarı-Lacivertlilerin yeni transferi Diego Ribas'ı değerlendirdi.

Alex, "Diego çok çok iyi bir oyuncu. Santos'taki kariyer başlangıçından şu dönemine  kadar hepsini yakından takip eden biri olarak söyleyebilirimki oynayış tarzı benim çok hoşuma gidiyor. Diego, kalitesi çok yüksek bir oyuncu. Diego'nun avantajı Avrupa futbolcunu biliyor olması. Elbette geldiği zaman biraz zamana ihtiyacı olacak" dedi.

Fenerbahçe'ye geldiğinde Alman çalıştırıcı Cristoph Daum'un büyük yardımını gördüğünü belirten Brezilyalı yıldız, "Türkiye'de, Almanya'da veya Brezilya'da göremeyeceğiniz kadar yüksek bir tutku var. Bunu sindirebiliyorsanız çıkışınız oluyor, sindiremiyorsanız sıkıntı oluyor. Fazla sert mücadeleci bir lig olduğu için bunlara adaptasyonu çok önemli. Elbette ki Diego'ya teknik adamın yardımcı oluşu da çok önemli. Benim en büşük şanslarımdan biri geldiğimde Daum'un yardımlarıydı. Sonrasında Zico felsefesini bana en iyi şekilde aktardı. Kariyerimin patlaması böyle oldu. Diego da bunları anlayabilirse başarılı olmaması için hiçbir sebep yok" diye konuştu.
 
"BREZİLYA LİGİ'NDE HAKEMLER BASKET HAKEMİ GİBİ"
Brezilya Ligi'ni değerlendiren Alex, "Brezilya'da futbol ritminin düşük olmadığını düyünmüyorum. Ama Avrupa'daki hakemler maçın akmasını istiyorlar, ufak tefek sertliklerde maçı durdumuyorlar, bu sayede maç akıyor. Ama Brezilya'da hakemler en ufak bir müdahalede oyunu durduruyorlar. Sanki basketteki gibi, oyuncuya dokununca faul çalıyorlar" diye konuştu.

"BREZİLYA, AVRUPA'YI KOPYALAYINCA EKOLÜNÜ YİTİRDİ"
Alex de Souza. Brezilya futbolunun son dönemde büyük forvetler çıkaramayışını ise Brezilya'da artık avrupa futbolunun kopya ediliyor olmasına bağladı. Eskiden Brezilya'nın hep çift forvetle oynadığını, bunların birinın yapılı, uzun boylu, çevresine top indiren bir oyuncu diğerinin ise topu kovalayan oyuncu olduğunu vurgulayan Alex, ardından şöyle konuştu: "Ama son zamanlarda Brezilya, Avrupa'yı kopyalamaya başladı. İleride tek bir forvet bırakıyorlar. Mantalite bu olunca alt yapıda benim tarzımdaki oyuncular elenmeye başladı. Brezilya Avrupa'yı kopya etmeye başladığı için ekolünü kaybetti"... Alex, Brezilya'da bu mantalitenin 1994'de Perreira ile başladığını da sözlerine ekledi.
 
"TÜRKİYE'NİN EN İYİSİ SELÇUK İNAN"
Dünyanın en iyi futbolcusu olarak Cristiano Ronaldo'yu gördüğünü belirten Alex, "Türkiye'nin en iyisi kim?" sorusuna ise "2 yıldır uzaktayım. Benim oynadığım döneme göre Selçuk İnan" diye yanıt verdi. Alex, Arda Turan içinse "Göz zevki veren mükemmel bir futbol oynuyor. Arda ile birlikte oynayan Atletico'nun verdiği göz zevki bambaşka" ifadelerini kullandı.
 
"FAVORİ BREZİLYA"
Dünya Kupası hakkında da yorumlarda bulunan Alex, Brezilya'nın hem ev sahibi olması, hem uzun süredir kupayı kazanamaması hem kaleteli bir kadrosu olması hem de halkın duygularını bilen bir hocaya sahip olmasından dolayı favori olduğunu vurguladı. Bu arada Alex'in Scolari için fatih Terim benzetmesinde bulunması da dikkat çekti: "Fatih Terim Türkler için ne ifade ediyorsa, Scolari de Brezilya'da onu ifade ediyor"... Alex, turnuvada Brezilya'yı en çok zorlayacak takımların ise İspanya, Almanya ve Uruguay olduğnu belirtti.
 
"2002'DE NİYE YOKTUM HALA ANLAYAMADIM"
Alex de Souza, Brezilya Milli Takımı'nda sık sık şans bulurken bunun bir anda kesilmesini ve bunun Türkiye'ye gelişiyle alakalı olup olmadığını da de değerlendirdi. Konuyu iki noktada ile ele alan Brezilyalı yıldız, 2002 Dünya Kupası elemelerinde hep oynadığını ama finaller öncesi son anda kadroya alınmadığını belirterek "98 Dünya Kupası'ndan 2002 Dünya Kupası'na kadarki bütün elemelere katılmıştım. 2002'de niye yoktum, 2014'te hala yanıtını alamadığım bir soru" dedi. Alex, 2006'da olmayışını ise "Perreira'ya Fenerbahçe'ye gitmenin kariyerimi etkileyip etkilemeyeceğini sordum, o da etkilemeyeceğini söyledi. Ama sonra anladım ki benim Türkiye'de gözlerden ırak olmam durumu etkiledi. 2006'dan yana kırgınlığım yok, Ricardinho, Perreira'nın eski öğrencisi olduğu için onu çağırması beni şaşırtmadı. Fenerbahçe'ye gelmeyip Brezilya'da kalsam bence 2006'da Milli Takım'a çağrılırdım." diye konuştu.

 

 

Sayfa Yükleniyor...