Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım geçen sezonu değerlendirirken, "Geçen yıl iyi transferler yaptık, bir CEO getirdik. Eski tanıdığım birisiydi. Biz ona o da bize karışmasın istedik. İyi de transferler yaptık. Önce antrenör bulmak için Capello, Klopp'la konuştuk. Görüşmeler yaptık. Olmadı. O birini buldu getirdi. Kefil oldu. Transferleri yapmaya başladık. Bu transferleri de kendisi yürütüyordu. Bir kaç oyuncu da o geldikten sonra Portekiz'den aldık. O antrenör çalışmalara başladı; ama bizim anladığımız, klasik Türk ve Avrupalı antrenörlerin sistemlerine inanmıyor. Futbolcuların maç yaparak kondüsyon kazanacağına inanıyordu. Bazı yanlışlıklar gördüğümüz için menajeri gönderdik." dedi
Vitor Pereira'ya geçen seneki başarısızlıklarını hatırlattıklarını kaydeden Aziz Yıldırım şöyle devam etti, "Ona bu sene başarısızlığa tahammülümüz olmadığını söyledik. Ekipte Türk çocuklar olduğunu söyledik. O da, "Ben tecrübe kazandım. Beraber ekip yapacağız." dedi. 4'lü defansa göre bir oyuncu transfer listesi verdi. Listesinde Aatif vardı, onu aldık. Bazılarını aldık. Ancak geldiğimiz noktada takım Topuk Yaylası'na gitti ve orada da aynı sisteme devam etmiş. Monaco'da 3-5-2 oynayacaklarını söylediler. Bu konularda onunla basına çıkmadan önce en az 3-4 kez konuştuk. Kulübe geldi, "Bize böyle böyle bir takım istiyorum, kuracağım dedi. Nani'yi aslında zorlasaydık kalabilirdi. O, "Öyle olsun, bu böyle olsun, 3-5-2'yi deneyim" dedi. "Avrupa maçlarında bunu deneme" dedim. "Avrupa'da yapma" dedik. Biz bunları söylememişiz gibi Monaco maçında takımı 3-5-2'yi denedi. Aldım mukavelesini okudum. "GPS kullanacak" yazıyordu. "Yardımcılarından birisi bilgisayar uzmanı olacak" deniliyordu. Mukavelesinde ne varsa o yazılanları yazdık. "Bunları yapmanı istiyoruz" dedik. Bizim basının yabancıya karşı bir hastalığı vardır. Mukavelesinde ne yazıyorsa o şartları istedik. Sonunda kendisi bir gün Cumartesi günü ayrılmış gitmiş. Onun üzerine düzeni kurmak için hareket ettik. 2. bir Del Bosque vakası olmaz. O gittikten sonra antrenör baktık. 3-5 adayımız vardı. Bazılarının gelme şansları yoktu. Türkiye'nin mevcut durumundan dolayı insanların aileleri gelmek istemiyor. Oyuncularımızdan bazılara bu durumdan sıkıntılı. Onları el bebek gül bebek yaparak elimizde tutuyoruz. En son Dick'le konuştuk. İlk önce kendisi de gelmek istese de ailesi müsade etmedi. Tanıdıklarımızı, dostlarımızı araya koyduk ve gelmeyi kabul etti. "
"ADVOCAAT'A PEREIRA'DAN DAHA AZ PARA VERDİK"
Dick Advocaat'a ücret olarak da Pereira'dan daha az ücret verdiklerini vurgulayan Aziz Yıldırım, "2 yardımcısı var. Neler istediğimizi anlattık. Geldi başladı. Bu başlamadan sonra Grasshoppers maçlarını oynadık. Pereira gittikten sonra Türk çocuklarımız programlar yaptı. O da başlarında durdu. 1.5 ay önce başladığımız ölçülerle 1.5 ay sonra yaptığımız ölçüler hemen hemen aynı. İnsan 1.5 ay yürürse yukarı çıkar. Bunları hocaya anlattık. Diğer oyuncularla sporcularla konuştuk. Diğer personelle konuştu, bir düzen durdular. Kulübe geldi. Hiçbir şey istemiyor. "Kulübün maddi durumları neyse onu transfer ederiz" diyor. Biz, "Onu bize bırak" dedim. Bir sağ kanat istiyor. "Bir orta saha alabilirseniz iyi olur. Alamazsanız da problem yok. Ama alırsanız daha rahatlarız." diyor. ifadelerini kullandı.
"MOUSSA SOW KULÜBÜNDEN BONSERVİSSİZ GELİRSE ALIRIZ"
İsmi Fenerbahçe'nin listesinde olan Moussa Sow'a açık kapı bırakan Aziz Yıldırım, "Moussa Sow, olduğu yerde mutlu değil. Buraya gelmek istiyor. Maaşı yüksek. Onu öderiz. Kulübü müsade ederse alırız. Ama kulübüne para veremeyiz. Takımımız iyi. Bir tek çalışmadığı için istenilen düzeyde değil." diye konuştu.
"1998'DEN BU YANA BÜTÜN ŞAMPİYONLUKLAR İNCELENSİN"
Türkiye'de menajerlerde sıkıntı olduğu eleştirisinde bulunan Aziz Yıldırım, "Menajerler, oyuncuları ayartıyorlar, oyuncuların mukavelelerini yapıyorlar. Yaptıklarından sonra kulüplerden para almak ve zor duruma düşürmek için çalışmalar yapıyorlar. Bu menajerlik şirketlerini devletin ve maliyenin incelemesi gerekiyor. "Bir menajer bir kulübe 12-14 milyon Dolar yardım etti" diyorlar. "Borç veriyor" diyorlar. Bunları duyuyorum. Bilerek söylüyorum. Maliyeyi de göreve çağırıyorum. Devlete ne kadar vergi veriyorlar açıklasınlar. Bu menajer, kulüplerin alt yapılarına gelip çocukların beyinlerini yıkıyorlar. Senin alt yapında 3-4 sene oynayan oyuncular daha sonra karşına menajerle geliyor. Bir kulüpte 10 tane oyuncu bir menajere bağlı oyuncu oluyor. 2009-2010'u incelesinler. Fenerbahçe, şampiyonluğu Bursaspor'a kaptırdı. Bursaspor'da bir menajerin kaç oyuncusu vardı. 1998'den bu yana bütün şampiyonluklar incelensin. Neticeler olarak da, bütün bunlarla ilgili savcılık soruşturma açsın, hepsi incelensin." çağrısında bulundu.
"GALATASARAY'DA FETÖ SORGULAMASI YAPILMALI"
Galatasaray'a FETÖ sorgulaması yapılmalı diyen Aziz Yıldırım, "Galatasaray'ın başına ne gelirse bundan dolayı gelir. Kimse dikilmesin şey yapmasın. Galatasaray'da FETÖ sorgulaması yapılmalı. "Galatasaray'ı, himmetle dualarla kaldıralım" diyor. Ben Antalya'da konuştum. Beni mahkemeye vermişler. Orada söyledim, dualarla şampiyon yaptığını söyledim diyor. Twitter'da konuşma çıktı. Şimdi gözaltına alınan oyuncular hangi takımdan.?" sorusunu sordu.
"AYKUT KOCAMAN GÜNDEMİMİZDEYDİ GELEMEDİ"Pereira'nın yerine teknik direktörlük için Aykut Kocaman isminin de gündeme geldiğini vurgulayan Aziz Yıldırım, "Teknik direktörlük için Aykut Kocaman'la konuşuldu. Gelemedi ama gündemimizdeydi." dedi.
Yıldırım'ın, Ben bu kulüpte olduğum sürece Fenerbahçe'ye gelemez sözünüz var" ifadelerinin hatırlatılması üzerine de, "Bazen Fenerbahçe için neleri yuttuk. Onu da yutardık. Mesele memleketse gerisi teferruattır." ifadelerini kullandı.
"Bu süreçlerde 98'den beri hep Fenerbahçe'ye vuruldu." diyen Yıldırım, "Çekirdek torbası sahaya atıldı diye sahamız kapatıldı. 2006'da Denizli'de yaşadıklarımız, Selçuk Dereli gazetede yazı yazıyor. Denizli'de 16 dakikada maçı uzattı. Oraya paralarla, makbuzlarla teşvik primleri gitti. O hakimler savcılar nerelerdeler. Dereli, çıksın konuştun" çağrısını yaptı.
Yeni yapılacak naklen yayın ihalesi için Trabzon ve 3 büyüklerden kimsenin olmadığını kayd eden Yıldırım, "3 büyük kulüpten ve Trabzon'dan hiçkimse bu heyetin içinde yok. Göksel Gümüşdağ ve Rize'den Metin Bey'i almışlar. Orada olması gerekenler Galatasaray, Beşiktaş ve Fenerbahçe kulübüdür. Onların hakkını satıyorlar. İnşallah sonunda mahkemelik olmayız. İhale sonucuna göre karar vereceğiz. Nasıl olacağını kamuoyuna aydınlatmamız lazım." sözleriyle beklentilerin karşılanmaması durumunda hakmeleye gideceklerini vurguladı.
"YERLE GÖK BİR ARAYA GELSE BU KUPA TRABZON'A GİDER"
Basına eleştirilerine devam eden Aziz Yıldırım, "Yandaş medyaya söylüyorum. Fenerbahçe düşmanlığı yapacak insanları orada topluyorsunuz, bu ülkede 15 Temmuz'daki hadiseye gelene kadar FETÖ örgütüne karşı mücadele eden tek camia Fenerbahçe' dir. O zaman onlara biraz saygılı davranacaksınız. Trabzon'da olan siyasilere sesleniyorum. Lütfen Fenerbahçe ile Trabzon arasındaki ilişkilerde siyaseti kullanmayın. 5 sene hiçbir arkadaşım, Trabzon ile ilgili yorum yapmadı. Ama bundan sonra konuşacağız. Onlar da biliyorlar 2010-11 kupası Fenerbahçe'nindir. Anasının ak sütü gibi helaldir. İllaki bu kupayı alacağım diye insanları kandırmayın. Bunları siyasi anlamda lütfen kullanmayın. Artık biz tepki vereceğiz. Yerle gök bir araya gelse bu kupa Trabzon'a gider. Başka hiçbir şekilde gitmez. Herkes bunu bilsin. Oraya gitme şansı sıfır. 25 milyon kişinin bu kupa. 17-25 Aralık'ı inkar edenler, bu kupanın Trabzon'a gideceğini hayal eder. Bu mücadeleye başlayacağım. Kamuoyunda bizleri artık rahatsız etmeyin." diye konuştu.
Yandaş gazetede yazanların 2 grubun 2 şehrin arasına nifak tohumları atması çağrısını yapan Fenerbahçe Başkanı aziz Yıldırım, "Biz Aziz Yıldırım ve arkadaşları olmasa 50 bin olaylar olurdu. Trabzon'daki Fenerbahçe otobüsüne yapılan kurşunlanma olayının failleri açıklansın. Bunu bilmek bizim hakkımız. " dedi.
"CANER ERKİN DÖNEMEZ"
Inter'le ayrılması ve Fenerbahçe'ye dönmesi gündeme gelen Caner Erkin'li ilgili de konuşan Aziz Yıldırım, "Dönme ihtimalı yüzde sıfır. Dönemez. Şampiyonluğumuzun kaçtığı sezona bakın. Başkan suçlu, antrenör suçlu. Oyuncular da suç yok mu? En iyi oyuncu, şöyle oyuncu, böyle oyuncu. Maddi olarak her şiyi sağlıyor muyuz? O zaman onlar da üzerlerine düşeni yapacaklar." diyerek milli oyuncuya kapıları kapattı.