Milli takımımızın başarılı ismi Emir Preldzic'den övgüyle bahseden Ataman, "Emir'i hep antipatik bir oyuncu olarak gördüm. Çünkü hep rakibim oldu. Ama o kadar takımla beraber iyi geçinen, saha içerisinde en iyisini vermeye çalışan, kamp düzeninde hiçbir sorun çıkartmayan bir Emir Preldzic gördüm. Bu da beni çok etkiledi" şeklinde konuştu.
Milli takım ile kulüp takımı çalıştırmanın arasındaki farkı dile getiren Ergin Ataman, "Tek fark kulüp takımlarında yabancı oyunlular çoğunlukta olduğu için hep İngilizce konuşuyorsun. Burada 2 ay boyunca Türkçe konuşmak çok zevkliydi. Oyuncuların büyük çoğunluğuyla geçmişte çalıştım. Hepsiyle birlikte bir hedef uğruna üstelik de ay-yıldızı temsilen çalışmak çok zevkliydi. Rakiplerinizin çoğu tanıdığımız oyuncular. Euroleague'den olsun, NBA'den bazı oyunları oyuncuları tanıyorsunuz. Rakip antrenörleri zaten kulüp takımlarından tanıyorsunuz. Teknik açıdan fazla bir fark yok ama sorumluluk açısından arkamda tüm Türkiye'yi ilgilendiren bir sportif olay olduğu için ciddi bir sorumluluk hissediyorsun" dedi.
"ÇOK AMATÖRCE BİR ORGANİZASYONDU"
2014 FIBA Dünya Kupası'nda yaşanan olumsuzluklara değinen Ataman, "İspanya'da düzenlen organizasyon çok amatörce geldi. 6-7 takım aynı otelde kalıyorsunuz. 7 takıma küçük bir yemek salonu yapmışlar, orada yemek yiyorsunuz. Sahada tabiki sportif fair-play var ama her oyuncunun, her takımın bir konsantrasyonu olmak durumunda. Bence oraganizsyon sınıfta kaldı" dedi.
"HİDAYET'İ MİLLİ TAKIMDA..."
"A Milli Takımımızın turnuva öncesi aday kadrosunu açıklarken şunu söylüyordum" diyen Ataman, "Burası Türk Basketbol Milli Takımı. Genç olmuş, yaşlı olmuş, tecrübeli olmuş hiç önemli değil. Hak edenleri buraya davet edeceğiz dedim. 20 kişilik kadroyu tespit ederken bu kararı verdik. Baktığımız zaman bu kadroda kendi kulüplerinde en iyi oynayan oyuncular vardı. Bizim gönlümüzden geçen tam kadroyla İspanya'ya gidebilmekti. Bu kadroda Kenan Sipahi ve Birkan mutlak suretle bizim düşündüğümüz oyunculardı ve tabiki de Ersan İlyasova, Enes Kanter. Biz bu oyuncuların da olacağını düşünüyorduk. Açıkçası ben milli takım antrenörlüğünü kabul ettiğim zaman bu kadronun bu oyuncularla birlikte Dünya Şampiyonası'nda madalya kazanabileceğini düşünüyordum. Hatta Hidayet'i de düşünüyordum. Bu yapı içerisinde iyi bir rol oyuncusu olabileceğine inanıyordum" diye konuştu.
ATAMAN'DAN LONGFORD AÇIKLAMASI
Ataman, "A Milli Takımda geçmişte bulunan üst düzeydeki yöneticiler son turnuvalarda özellikle 2011 ve 2013 Avrupa Şampiyonası'nda skorer oyuncu sıkıntısı çektiklerini ve onun içinde bir skorer oyuncuyu devşirmelerinin daha iyi olabileceğini söylediler bana. Ben de oturdum düşündüm bu kimliğe en uygun oyuncu kim diye. Baktığımız zaman Euroleague'in sayı kralı Keith Langford ön plana çıktı. Menajeriyle temaslara geçtik. Türkiye'ye çağırdık konuştuk. Bir tercih yapmalıydık" dedi.
"LANGFORD PARA İSTEDİ"
Ataman, Keith Langford ile anlaşırken para istediler. Biz de olmaz dedik. TBF Başkanı Turgay Demirel, milli takımdaki hiçbir oyuncuya para veremeyiz dedi. Türk milli takımında oynadığı sürece Türk pasaportu alacaktı. Federasyon ve Türk pasaportuyla da, Türkiye'deki 3+2 kuralından yararlanıp Türk statüsünde oynayabilecekti. Türkiye'de bir kulüple de bir takım bağlantıları da oldu. Bu takım Galatasaray değil. Ondan sonra çıkan kural ile bu iptal oldu" dedi.
"EMİR BENİ ÇOK ETKİLEDİ"
Emir Preldzic'in milli takıma dahil olma sürecine de değinen Ataman, "Biz de Emir'i davet ettik. O da geldi. Ama Emir de bir moralsizlik vardı. İtalya kampına gitmeden ben de bunu farkettim. Emir'i çağırdım ve çok açık bir şekilde anlatttım. Emir sen çok iyi bir oyuncusun, biz yola çıkarken farklı bir kimyayla çıktık. Ama senin kimyan olmadı. Biz farklı bir kimya oluşturacağız. Seni bu takımın lider kimliği yapacağım. Eğer sende bir sıkıntı varsa "koç sen beni çağırmadın Keith Langford'u tercih ettin dersen hiç sorun olmaz ben seni affederim. Devşirmesiz giderim dedim" ve Emir'den müthiş bir cevap aldım. Ben Türk Milli Takımı'nda oynamak istiyorum ve bundan zevk duyuyorum dedi. Açıkça şunu söyleyeyim. Tabii ki bazı oyunculara baktığınız zaman dışarıdan rekabet içerisinde o oyuncu size antipatik gelebiliyor. Fenerbahçeli bir oyuncu Galatasaraylı bir taraftara ya da bunun tam tersi bir durum olabilir. Ama ben bu konuda yanıldığımı gördüm. Hep Emir'i antipatik bir oyuncu olarak gördüm çünkü hep rakibim oldu. Ama o kadar takımla beraber iyi geçinen, saha içerisinde en iyisini vermeye çalışan, kamp düzeninde hiç bir sorun çıkartmayan bir Emir Preldzic gördüm. Beni çok etkiledi" şeklinde konuştu.
"ENES'E KAPI AÇIK"
Enes Kanter konusuna da değinen Ergin Ataman, "Enes Kanter'i takıma davet ettik, Enes'in gelmek istediğini daha sonra da ameliyat olduğunu söylediler. Bana göre biraz zamansızdı bir ameliyattı. Bazı durumlar oldu. Sonuçta Enes gelmedi. Hiç problem değil biz bir şekilde çıktık oynadık. Ama turnuvanın oynanacağı gün bunu kamuoyuna polemik konusu haline getirmek tamamen bir art niyet. Bunun farklı bir versiyonu olarak Avusturalya maçının ertesi günü Emir'in hikayesi yazılmış. Allah'tan bu turnuvalar yurtdışında takım da bunlardan fazla etkilenmiyor. Tabii ki gazeteler okunuyor ama takımda çok iyi bir birlik var. Hiç kimse ne Enes'in gelmediği için etkilendi ne de Emir'in üzerine kurulan senaryodan. Bu polemikleri yaratan gazetecilerin müdürleri nasıl bunlara müsade ediyorlar ben anlamıyorum. Enes Kanter Türk Milli Takımında oynayabilir ama Enes bir oyuncu. Tahsin Beyzadeoğlu Türkiye'de tanınmış profesör doktor. Yani Enesle Tahsin Beyzadeoğlu'nu polemiğe getirmenin bir anlamı yok. Enes Türkiye'nin yetiştirdiği genç bir oyuncudur ama bu yetmez gelip oynamak istemesi lazım. Ömer Aşık geldi oynadı ve çalıştı. 20 Temmuzdan beri çalıştı çaba sarfetti ve geldi bu turnuvada Türkiye için ter döktü. O bana teşekkür etti ben ona teşekkür ettim. Hazır bir şekilde gitti. Türkiye'yi şimdi NBA'da temsil edecek. Enes Kanter de bu ruhta olursa kapı açık. Ama ben ameliyat olucam, ben gelir miyim gelmez miyim, konuşmaya çağırıyosun Enes'i işi var. Ben Türk Milli Takımının antrenörüyüm. Ben bir oyuncunun sürekli peşinden koşmak durumunda değilim. Enes gelmek isterse, Ömer Aşık gibi zevk alarak oynayacaksa kapımız açık. Ama yok istemiyorsa da aşağıdan altın gençleriniz geliyor onlara kapımız açık olacaktır" dedi.
"ABD İLE BAŞ BAŞA OYNANACAĞINI GÖSTERDİK"
"Amerika maçına biz bugün çıkıp kazanacağız diye çıkmadık" diyen Ataman, "Finlandiya o şekilde çıktı ilk basketi attılar salonda taraftarlar coştu ama 60 sayı yediler. Biz Amerika'yı oynatmamaya çalıştık. Bunu da başardık. Devreyi önde geçtik. Devre arasında kazanacağımızı düşündük ve bu düşünce bizi maçtan kopardı. Sonuçta Amerika takımının da akıllı bir oyunla başa baş oynanabileceğini gösterdik. Amerika maçındaki oyunumuzla ilgili övgüler aldık. Bu bizi mutlu etti. Amerikalılar olayları büyütmeyi de severler. Bu oyun onların da hoşuna gitti. Amerika koçunun söyledikleri de önemliydi. Koç Mike Krzyzewski, Dünya'nın en iyi koçu durumunda. Ben antrenörlüğe başladığımda onun kitaplarını okuyordum. Finlandiya maçında geriden çok iyi geldik. Ama son dönemde 7'de 1 faul atışı yaptık ve son dakikaya geride girdik. Koponen'e bir faul yaptık o da kaçırdı. Bizden de Emir kaçırmıştı. Son 24 saniyede mola aldık ve topu Cenk'e gönderdik. Cenk'in atışı girince maç döndü" dedi.
