2016, Yaz Olimpiyatları yılıydı. Usain Bolt ve Michael Phelps'in madalya koleksiyonu serileri devam ederken yüzmede Katie Ledecky, artistik jimnastikte Simone Biles yeni koleksiyoncular olarak dikkat çekti. Atletizmde erkekler 400 metre ve kadınlar 10 bin metre dünya rekorlarının kırılışı da unutulmazlar arasına girdi. Bir altın. üç gümüş. dört bronz alan Türkiye'nin sekiz madalyasından beşi güreşte geldi.
Brezilya'nın Rio de Janeiro kenti, 2016 yılında Olimpiyat Oyunlarına ev sahipliği yaptı. 205 ülkeden 11 bin 544 sporcu. 5-21 Ağustos tarihleri arasında dünya sporunun zirvesinde kıyasıya mücadele etti.
Olimpiyat öncesinde büyük krizler yaşandı. Biri organizasyon alındığından bu yana korkulan konuydu. Brezilya'da yaşanan ekonomik kriz nedeniyle yarışmaların yapılacağı tesisler tam anlamıyla bitirilemiyordu. Sporcular, olimpiyat köyüne yerleştiğinde bile çalışmalar hala devam ediyordu. Rio'daki güvenlik sorunları da endişe verici düzeydeydi.
Sportif açıdan en büyük sorun dopingdi. Bir Alman televizyonunun yayınladığı belgesel ile 2015 yılında patlayan Rusya skandalı, Uluslararası Atletizm Federasyonlar Birliği'nin bu ülkeyi Olimpiyat Oyunlarından men etmesine kadar gitti. IOC tarafından doping konusundaki tasarruf yetkisinin uluslararası federasyonlara tanınması Rusya için iyi sonuç vermedi. Başta kadınlar sırıkla yüksek atlama dünya rekortmeni Yelena Isinbayeva olmak üzere önemli Rus atletler, Rio'da yarışamadı. Ama yüzmedeki farklı anlayış nedeniyle daha önce dopingden ceza almış Yuliya Efimova havuza girdi; hatta bununla yetinmeyerek iki de gümüş madalya kazandı.
Dünya üzerindeki savaşlar nedeniyle ya da ıoc tarafından cezalandırıldıklarından sporcu gönderemeyen ülkeler için ilk kez bir mülteci takımı kuruldu. Üç spor dalında 10 sporcu. madalya alamasalar da olimpiyat heyecanı yaşadılar.
Amerika Birleşik Devletleri 46 altın. 37 gümüş ve 38 bronz madalyayla sıralamada en üst sırada yer aldı. Büyük Britanya. Çin ve bazı dallarda yarışmacısı olmamasına rağmen Rusya, onları izledi. Türkiye ise bir altın, üç gümüş ve dört bronzla 41'inci sırada yer aldı.
Rio Olimpiyat Oyunları'nın açılış töreninde merakla beklenen meşale yakımını 2004 Atina'nın maratonda bronz madalyalı ismi Vanderlei Cordeiro de Lima gerçekleştirdi.
Olimpiyat oyunlarının ilk haftası her zaman olduğu gibi Rio'da da yüzmeye aitti. Sporseverler, bu kez de gerçek bir olimpiyat efsanesi olan Birleşik Amerikalı Michael Phelps'in dönüşüne tanık oldu. 31 yaşındaki yıldız, madalya koleksiyonuna Rio'da beş altın ve bir gümüş madalya ekledi. Phelps, olimpiyat madalyalarını 23 altın, üç gümüş ve iki bronza ulaştırdı.
Yüzme yarışlarının bir başka yıldızı, yine Birleşik Amerikalı Katie Ledecky'ydi. Dört yıl önce 15 yaşındayken 800 metre serbestte altın madalya kazanan Ledecky, bu kez repertuvarını genişletmişti. Başarılı yüzücü, Rio'da dört altın ve bir gümüş madalya kazandı. Beş altın hedefiyle Rio'ya gelen ledecky, 4x100 metre serbest bayrakta gümüşte kaldı.
Kadınlarda üç altın ve bir gümüş kazanan Macar Katinka Hosszu, erkeklerde üç altın kazanan ABD'li Ryan Murphy, yüzmenin diğer yıldızlarıydı.
İstediği performansı gösteremeyen birleşik Amerikalı yüzücü Ryan Lochte'nin, "Gece bize bir benzin istasyonunda silahla saldırdılar" açıklaması ortalığı karıştırdı. Ancak Lochte ve bazı genç yüzücülerin yalan söylediği kamera görüntüleriyle ortaya çıktı. Amerika Birleşik Devletleri, Brezilya'dan resmen özür diledi. Lochte, sponsorlarını kaybetti.
WAYDE VAN NIEKERK'TEN İNANILMAZ BİR REKOR
Atletizmde dünya rekorlarının resmi geçidi vardı. Erkekler 400 metrede dünya rekoru 1999 yılında Michael Johnson tarafından 43.18 ile kırılmıştı. Rio'da bu rekorun yenilenmesini kimse beklemiyordu. Ne var ki Güney Afrikalı Wayde van Niekerk hem de en dış kulvarda koşmasına rağmen 43.03 ile inanılmaz bir dünya rekoruna imza attı.
Kadınlar 10 bin metrede Etiyopyalı Almaz Ayana da neredeyse tek başına koştuğu yarışta 29 dakika 17.45 saniye ile dünya rekorunu yeniledi. Çekiç atmada ise Polonyalı Anita Wlodarczyk 82.29 ile bir dünya rekoru kırdı.
USAIN BOLT EFSANESİ RIO'DA DA SÜRDÜ
2008 Pekin'den bu yana devam eden Usain Bolt efsanesi Rio'da da sürdü. Jamaikalı sprinter, Rio'nun da kralı oldu. 30 yaşındaki şampiyon, beklenen üçlemeyi gerçekleştirdi. Bolt, 100 metreyi 9.81. 200 metreyi 19.78 ile kazanırken 4x100 metre bayrakta da Jamaika takımıyla altına ulaştı.
Bolt'un erkeklerdeki başarısını kadınlarda tekrarlamaya yaklaşan vatandaşı Elaine Thompson'dı. 24 yaşındaki sprinter, 100 metrede 10.71. 200 metrede 21.78 koşarak altını kaptı. Ama 4x100 metre bayrakta Amerika Birleşik Devletleri'nin arkasında gümüşle yetindi.
Erkeklerde 5 bin ve 10 bin metrede Mo Farah dublesini izledik. Büyük Britanyalı atlet, 2012'de Londra'da elde ettiği bu müthiş başarıyı Rio'da da yineledi. Farah, olimpiyat öncesi antrenörü Salazar hakkında çıkan doping haberlerinin getirdiği yıpranmayı da aşarak zafere ulaştı.
Basketbolda hem erkeklerde hem de kadınlarda favori Birleşik Amerika süprize fırsat vermeden altın madalyaya ulaştı. Erkeklerde Kevin Durant, Carmelo Anthony, Klay Thompson, Paul George, Kyrie Irving gibi yıldızlarıyla Amerikan takımı, finalde Sırbistan'ı geçerek altını kazandı. Kadınlarda ise Amerika'nın finalde yendiği ekip İspanya'ydı.
Boks maçlarına hakem skandalları damga vurdu. Puanlamadaki sıkıntılar ve hakemlerin zaman zaman sporcuları ve seyircileri isyan ettiren kararları çok konuşuldu. Uluslararası Boks Birliği, turnuva bitmeden birçok hakemi evlerine geri yolladı.
Bisiklette erkekler yol yarışı, zor parkuru nedeniyle ilginç bir sonla noktalandı. Öndeki isimlerin bitime kısa bir mesafe kala düşmesiyle madalya yarışı kızıştı. Belçikalı Greg van Avermaet altını kaptı. Zamana karşı yarışta ise bu dalın uzmanı İsviçreli Fabian Cancellara da olimpiyat tarihindeki ikinci altını ve üçüncü madalyayı kariyerine yazdırdı.
Pist bisikletine damgasını vuran ise Büyük Britanya'ydı. Britanyalı sporcular 6 altın. 4 gümüş ve 1 bronzla 11 madalya elde ettiler. Bu madalyalarla Jason Kenny, tarihteki olimpiyat altınlarını 6'ya, nişanlısı Laura Trott ise 4'e yükseltti.
Futbolda erkeklerde Brezilya, tarihte ilk olimpiyat altınını kazandı. Ev sahibi takım, finalde Almanya'yı 1-1 biten maçın ardından penaltılarla 5-4 yenmeyi başardı. Kadınlarda ise finalde İsveç'i 2-1 yenen Almanya şampiyon oldu.
Artistik jimnastikte Simone Biles fırtınası esti. Birleşik Amerikalı sporcu, dört altın ve bir bronz madalya aldı. Biles kendine has stiliyle sporseverleri büyüledi. Birleşik Amerikalı sporcunun denge aletinde ayağı kaymasa altın sayısı beşe yükselecekti.
Hentbolde kıyasıya mücadele vardı. Çekişmeli maçların oynandığı turnuvada erkeklerde Danimarka, finalde son iki olimpiyatın şampiyonu Fransa'yı yenerek ilk kez olimpiyat altınını tattı. Kadınlarda da Fransa finaldeydi ve yine kaybeden taraftı. Rusya, finalde kazanıp bu dalda ilk altınına ulaştı.
Ragbi, 1924 olimpiyatlarından bu yana ilk kez programdayd. Ama bu kez 7'li ragbi adıyla. Şampiyon küçük bir ülkenin takımıydı. 7'li ragbide dünya şampiyonluğu da bulunan Fiji. Finalde büyük Britanya'yı 43-7 yenerek tarihi bir altına ulaştı. Kadınlarda ise altın, Avustralya'ya gitti.
Teniste daha ilk turda sansasyonel sonuçlar gelmeye başladı. Dünya 1 numarası Sırp Novak Djokovic, kura azizliği sonrası Arjantinli Juan Martin del Potro ile karşı karşıya geldi. İki tie-break'le 2-0 kazanan Del Potro, Djokovic'e şok yaşattı. Arjantinli raket, yarı finalde İspanyol Rafael Nadal'ın karşısına çıktı. İlk seti 7-5 Nadal alsa da geri dönen Del Potro 6-4 ve 7-6'lık setlerle adını finale yazdırdı. Arjantinlinin karşısına finalde son şampiyon Britanyalı Andy Murray çıktı. Murray, yarı finalde Japon Nishikori'yi geçmişti. Finali 4 sette kazanan Murray, art arda ikinci olimpiyat altınını elde etti.
Kadınlarda son şampiyon ve 1 numaralı seribaşı Birleşik Amerikalı Serena Willıams, üçüncü turda Ukraynalı Svitolina'ya iki sette yenilerek turnuvaya erken veda etti. Olimpiyat tarihinde altın madalyası olmayan Porto Riko'nun umut ışığı Monica Puig. Yarı finalde Çek Petra Kvitova. Finalde de iki numaralı seribaşı Alman Angelique Kerber'i üçer sette devirdi. 23 yaşındaki tenisçi, ülkesinin gururu oldu.
TÜRKİYE'DEN GÜREŞ'TE TARİHİ PERFORMANS
Türkiye, Rio Olimpiyatları'na 103 sporcuyla katıldı. Aldığımız madalyaların yanı sıra bazı dallarda gösterilen gelişim dikkat çekiciydi. Güreşte 1964 Olimpiyatları'ndan bu yana en parlak performans segilendi. Serbest stilde 125 kiloda Taha Akgül, finalde İranlı Ghasemi'yi 3-1 yenerek Rio'daki tek altınımızı elde etti. Akgül, dünya sıralamasında neden zirvede olduğunu kanıtladı. Bir başka altın favorimiz grekoromen 130 kilo sporcumuz Rıza Kayaalp, finalde Kübalı rakibi Lopez'e yenilerek dört yıl önceki bronzuna gümüş ekledi. Serbestte 86 kiloda Selim Yaşar da finalde Rus Sadulaev'e yenilerek gümüş, serbestte Soner Demirtaş ve grekoda Cenk İldem bronz madalya kazandı.
Halterde erkekler 69 kiloda Daniyar İsmayilov, gençleştirilmiş takımımızın en iddialı ismiydi. Daniyar, koparmada 163, silkmede 188 kilo, toplamda 351 kilo ile gümüş madalyayı kazandı. Altın 352 kilo ile Çinli Shi Ziyong'un oldu.
Atletizmde Yasmani Copello bronz madalya getirdi. Üç yıllık bir doping krizinin ardından Amsterdam'daki Avrupa Şampiyonası'nda kendine gelen Türk atletizmi, Rio'da madalyaya koştu. 400 metre engellide Avrupa şampiyonu Copello, 47.92'lik derecesiyle olimpiyat üçüncüsü oldu. Jak Ali Harvey'nin 100 metredeki yarı finali ve 10 bin metrede Yasemin Can'ın yedinciliği umut verici gelişmelerdi.
Tekvando 2000'de olimpiyatlarda resmi spor olduğundan bu yana madalyasız geçmiyoruz. 4 yıl öncenin gümüş madalyalı ismi Nur Tatar 67 kiloda bronza ulaştı. Rio'da altın madalya favorimiz Servet Tazegül ise iyi bir turnuva geçiremedi ve unvanını koruyamadı.
Kadınlar basketbolda art arda ikinci kez olimpiyat tecrübesi yaşadık. Fransa ve Avustralya yenilgileri ile turnuvaya başlasak da Japonya, Belarus ve Brezilya galibiyetleri ile bir kez daha çeyrek finale yükseldik. İspanya karşısında başa baş geçen maçı son saniye basketiyle kaybedince elendik.
Yüzmede herkesin gözü Viktorya Zeynep Güneş'teydi. Sporcumuz 400 metre karışıkta 18'inci olunca final şansını yitirdi. 100 metre kurbağalamada ise 1:07.14 ile 15'inci olarak yarı finale yükseldi. Yarı final serisinde 1:07.41yüzen Güneş, genelde 14'üncü olunca çok istediği finale yükselemedi.
Eskrimde İrem Kramete 32, binicilikte Ömer Karaevli 56 yıl sonra, teniste Çağla Büyükakçay ise ilk kez sporlarını Olimpiyat Oyunları'nda temsil etti. İlk turda elenmelerine rağmen gelecek yıllar için gençlere yol açtılar. Boksta Batuhan Gözgeç'in çeyrek finali teselli olurken badmintonda Özge Bayrak grubunda bir galibiyet ve bir yenilgiyle son 16 şansını yitirdi.
GENÇ OKÇULARIMIZ DİKKAT ÇEKTİOkçulukta madalya gelmese de iki genç sporcumuz, performanslarıyla ülkeyi peşlerinden sürükledi. Kadınlar klasik yayda 18 yaşındaki Yasemin Ecem Anagöz, Polonyalı Lipiarska'yı 6-5 yenerek ikinci tura yükseldi. İlerleyen bölümde bronza ulaşan Meksikalı Valencİa karşısında 6-5 kaybeden sporcumuz elendi. Erkeklerde 17 yaşındaki Mete Gazoz, Fransız Pierre Pilhon'u yenip Hollandalı van den Berg'e yenilerek elendi.
Judoda istediğimiz sonuçları alamadık. Sadece +78 kiloda Kayra Sait, bronz maçı yapma hakkı elde etti. Sporcumuz, Japon Yamabe'ye kaybedince madalya alamadı ve olimpiyat beşincisi oldu.
Jimnastikte iki sporcuyla katılım sağlamanın sevincini yaşadık. Kadınlarda ülkemizi temsil eden 17 yaşındaki Tutya Yılmaz, finalin eşiğinden döndü. Denge aletindeki performansıyla herkesi büyüleyen Tutya, 11'inci olunca finale yükselemedi. Erkeklerde ise Ferhat Arıcan, genel klasmanda 41. Sırada yer aldı.
Atıcılıkta sporcularımız finale çıkma başarısını gösteremedi. Bisiklette ise zamana karşı yarışında Ahmet Örken 34'üncü oldu.. Masa tenisinde Ahmet L ikinci, Melek Hu üçüncü turda elendi.
