"İlk olmak her zaman zordur"

Arabamız olmasa ne olur; bu ülke “İpek” gibi insanlar yetiştiriyor ya... Bundan öte modernlik var mı?

NTV Spor 04.12.2010 - 23:54
"İlk olmak her zaman zordur"

NTVSPOR.NET'te Pazar sabahları bir başka keyifli artık. Spor dünyasının ünlü isimleri, arka plandaki emekçiler, manşetin gölgesindekiler… Keyifli sohbetler ve farklı araştırmalar her Pazar sabahı, Ahmet Sivaslı ile NTVSPOR.NET'te…

RÖPORTAJ: AHMET SİVASLIahmet.sivasli@ntv.com.tr | twitter.com/ahmet_sivasli

Ülke topraklarında profesyonel olarak tenis oynayanların olduğunu ondan öğrendik. Elinde raketiyle kortların etrafında gezmeyi, 10 dakika oynayıp 50 dakika oturmayı kendine amaç değil araç edinen kişilerin varlığının verdiği kinayeli gülümsemeyi, o unutturdu bizlere. İpek Şenoğlu Türk Spor Tarihi için son derece önemli bir sporcu. Bireysel spor yapanların seslerinin duyulmadığı ülkede, teniste dünya sıralamasında ilk 100'e giren ilk tenisçi olan İpek Şenoğlu hem güzelliği hem de başarısıyla bir model olarak, ülkemizi yurt dışında başarıyla temsil etmeye devam ediyor.

Kortlardaki başarısının yanı sıra yazılarını da beğenerek takip ettiğimiz İpek Şenoğlu bu ülkede bir fenomendir ve inanıyoruz ki kendisi gibi birçok sporcuyu bu ülkeye armağan edecektir.

Evet İpek. Söz sende...

 ”YAZMANIN ÖZGÜR YANINI SEVİYORUM”
* Köşe yazılarınızı keyifle okuyoruz. Köşe yazısı yazma fikri nasıl ortaya çıktı? 

Gözlem yapmayı çok seviyorum. İşim gereği dolaştığım tüm zamanlarda; şehirlerde, havaalanlarında ve turnuvalarda, insanları gözlemliyorum. Bu gözlemler, bir süre sonra tecrübelere dönüşüyor. Bu tecrübelerimi paylaşma fikri sunulduğunda, çok sıcak baktım. Yazmak zamandan ve mekandan bağımsız bir aktivite; işin bu özgür yanını seviyorum.

“İLK OLMAK HER ZAMAN ZORDUR”
* Dünya sıralamasında ilk 100'e giren ilk tenisçi olarak spor tarihimize adınızı yazdırdınız. Ülkemizi, hem başarınızla hem de vizyonunuz ve görselliğinizle temsil ediyorsunuz. Dünyaya ilk açılımlarınızda yaşadığınız zorluklar var mı?

Yaptığınız iş ne olursa olsun, ilk olmak her zaman zordur. İlk olmanın farklı sorumlulukları vardır. Eğer daha önce yürünmemiş bir yoldaysanız, her düşüşünüzde, ayağa kendiniz kalkmak zorunda kalırsınız. Ve arkanızda bıraktığınız ayak izleri, sizden sonra gelenler için kılavuz görevi görür. Bu da çok önemli bir sorumluluktur.

“BANA TÜRKİYE'DE ARABA VAR MI DİYE SORDULAR”
* Türkiye henüz Avrupa'ya kendini tam olarak gösterememiş bir ülke. Dünyada hala develerle ulaşım sağladığımızı düşünenler var. Bu tip sorular, örneklerle karşılaştığınız oldu mu? Sizi görünce şaşırdılar mı? 

Bu konu, bana daha önceki röportajlarımda da sorulmuştu. Amerika'da üniversitede okurken, biri bana Türkiye'de araba olup olmadığını sordu, ben de şakayla karışık, ulaşımı develerle sağladığımızı söyledim. Ben espri yapmıştım ama karşı tarafın ciddi ciddi dinlediğini görünce şaşırdım. Bir yandan da düşündüm; eğer buna inanıyorlarsa, burada bizim de bir yanlışımız var. Bizim tanıtım politikamızı iyileştirmemiz gerekiyor.

“EN FAZLA 2-3 PARTNER...”
* Sürekli olarak partner değiştiriyorsunuz? Bu sizin istikrarınızda ve performansınızda bir eksikliğe yol açmıyor mu? 

Eksiklik olarak değerlendirmek yanlış olur. Ama idealini sorarsanız, tüm sezonu en fazla iki-üç partnerle oynamayı isterdim. Ama kadın tenisinin, kendi iç dinamikleri yüzünden, hep aynı partnerle oynamak pek mümkün olmuyor.

* 2012 Olimpiyatları hakkında ne düşünüyorsunuz?
Sanırım önünüzdeki en büyük turnuva şimdilik o.  Londra'da hep çiftlerde hem de karışık çiftlerde oynamak istiyorum.

“BU SEZONKİ AMACIM İLK 50'YE GİRMEK”
*Size göre dünya sıralamasında gelebileceğiniz en yüksek nokta hangisi? İlk 50, ilk 30 veya... En son 53'e kadar geldiniz diye hatırlıyorum.

Gelebileceğim en üst noktanın adını koymak, kendime sınır koymak olur; ben sınırları hiç sevmedim. Amacımı sorarsanız; bu sezonki amacım ilk 50'ye girmek.

“PLANLAR OLİMPİYATLAR SONRASI...”
* Tenis içerisindeki hayalleriniz neler? Tenisi bıraktıktan sonra bile isminizi yaşatabilecek projeler... İpek Şenoğlu patentini aldığınızı ve kozmetik işine girebileceğinizi okumuştum.

Kozmetikle ilgili bir iş yapmayı düşünmüyorum. Ama aklımda çok güzel projeler var. İlki, 25-30 Ekim 2011 tarihlerinde İstanbul'da düzenlenecek Championships organizasyonunda görev almak. Dünyanın en iyi kadın tenisçilerinin ülkemize gelmesi çok büyük bir şans. Kariyer sonrası planlarımı belirlemeyi, olimpiyatlar sonrasına bıraktım.

 * İkizler burcu kadını olarak farklı yapıları barındırıyorsunuz. Makyajlı sizi pek göremiyoruz ama çok şık bir şekilde podyumda yürüdüğünüz anları da hatırlıyoruz mesela...  Önemli olan her ikisini de bir arada taşıyabilmek…

“LOS ANGELES VE İSTANBUL”
* Genelde yılın büyük bir bölümünü yurt dışında geçiriyorsunuz. İstanbul'u bir kenara bırakırsak dünyanın hangi kentinde kendinizi rahat ve mutlu hissediyorsunuz?

Los Angeles; çünkü üniversite yıllarım orada geçti. Ama yaşamak için İstanbul dışında bir şehir düşünemiyorum.

“BOĞAZ BENİM İÇİN İLK SIRADA”
* İpek Şenoğlu İstanbul'da ne yapar? Nerelere gider? Nerede yemekten hoşlanır?
Konu yiyecekse, annemin yemeklerini hiçbir şeye değişmem. Sezon süresince, İstanbul'da çok kısıtlı vakit geçiriyorum. Bu yüzden, fırsat buldukça ailemle ve arkadaşlarımla beraber olmaya özen gösteriyorum. İstanbul'un her yanını ayrı seviyorum; ama Boğaz benim için hep ilk sırada.

NE VENUS NE SERENA SADECE CLİJTERS
*Federer mi Nadal mı? Venüs Williams mı Serena mı?

Federer'in tekniği, Nadal'ın savaşçı ruhu ve samimiyeti. İkisi de değil; Clijters

Sayfa Yükleniyor...