Türkiye Futbol Federasyonu Başkanı Yıldırım Demirören, NTV ve NTV Spor'da yayınlanan %100 Futbol'a konuk olarak; Güntekin Onay ve Rıdvan Dilmen'in sorularını yanıtladı.
KASIMPAŞA-BEŞİKTAŞ MAÇI İÇİN NE DEDİ? (VİDEO)
GALATASARAY İLE YAŞADIĞI GERİLİM İÇİN NE DEDİ? (VİDEO)
"ŞİKE KONUSUNU UEFA'DAN YAZI GELİRSE TARTIŞIRIZ"
Şike davası konusunda Yıldırım Demirören, konunun kendileri için kapandığını ama UEFA'dan bir yazı gelirse yeniden tartışılabileceğini söyledi. Ancak Demirören, UEFA'nın şahıslara verebileceği cezaların da TFF'yi bağlamayacağını sözlerine ekledi.
Şike Soruşturması konuda TFF Kurulları'nın karar verdiğini hatırlatan Demirören, "Ama UEFA'dan yarın bir yazı gelir, başka bir şey olur, konu yeniden tartışılmaya başlanır; ona bir şey diyemem. Ancak şu an için bizim federasyonumuzda bu konu tamamen bitmiştir" dedi.
"Nasıl ki TFF'nin kararı yargıyı bağlamıyorsa, yargının kararının da federasyonu bağlamayacağını belirten TFF Başkanı Demirören, "Biz yargının ceza verdiği kişilerle ilgili bazılarına ceza verdik, vermediklerine de ceza verdik ya da vermedik. Yani olay çok farklı yerlerde" diye konuştu.
TFF Yönetim Kurulu'nun bu olayla bir ilgisi olmadığını, kararların kurullardan çıktığını ifade eden Demirören, Trabzonspor'un yaptığı son başvurular için ise şunları söyledi: "Trabzonspor ikinci kez başvuruda bulundu. Tahim Kurulumuz reddetti. Bundan sonrası Türkiye Futbol Federasyonu tarafından kapanmıştır. UEFA'nın şahıslara vereceği cezalar da bizi bağlamıyor, kulüpleri bağlıyor"
"G.SARAY UEFA'YA SORUYOR, BİZE NİYE SORMUYOR?"
Fethiyespor'un “Yüce Atatürk” tişörtüyle sahaya çıkması ve Galatasaraylı futbolcular Drogba ve Eboue'nin Madela tişörtü giymesiyle ilgili açıklamalarda bulunan Demirören, her iki kulübü de TFF'den izin almadıkları için eleştirdi.
"Galatasaraylı sporcuların yaptıkları hareketleri takdirle karşılıyor ve saygıyla da eğiliyorum. Ancak bize sormak zorundalardı. Bizim kıyafet talimatımız bellidir. Yaptıkları hareket doğrudur, ama prosedür olarak yanlıştır. Federasyon'dan izin almadan bunu yapamazsınız. Ne giyerseniz giyin. Federasyon kurallarla işler. Bu kuralları kişiler için bozarsanız sonunu getiremezsiniz. Çünkü hukukta kişi ayrımı yoktur, olay vardır. Her olay birbiriyle eşittir. Ondan sonra biz hiçkimseye ceza veremeyiz." diyen Demirören, Galatasaray Yönetimi'ne de eleştiri de bulundu. Galatasaray'ın Şampiyonlar Ligi maçında Mandela tişörtü için UEFA'dan izin almak istediğini belirten Yıldırım Demirören, "UEFA'ya soruluyor da TFF'ye neden sorulmuyor? Evet, UEFA federasyonun üstünde ama bütün takımlarımız da federasyona bağlı. Bunu bize sormadıkları için biz de bu kuralı uygulamak zorunda kaldık" diye konuştu.
"BİR TANE ŞAKLABANIN ÇIKIP..."
Yıldırım Demirören, kendisini "en kötü adam" ilan eden ABD'li televizyoncu içinse sert ifadeler kullandı: "Dünya medyasında kötü bir görüntü olduğuna inanmıyorum. Bir tane şaklabanın çıkıp ne maddi menfaatlerle neler yaptığını çok iyi öğrendik. Ben de maddi menfaati sağlayarak öğrendim zaten. O yüzden bu konuya kimse girmesin. Bazı şeyleri bilirsiniz konuşamazsınız. Bu bir şaklabanın yaptığı bir şeydir"
"PROSEDÜRÜ UYGULAMAK ZORUNDAYIZ"
Fethiyespor konusuna da değinen Yıldırım Demirören, "Yüce Atatürk ne benim, ne Demirören ailesinin ne Türkiye toplumunun %99'unun Atatürk sevgisini ve saygısını kimseyle tartıştırmam. Tartışılamaz da zaten. Ama o da izin almadan çıkamaz. Burada üstümüzde yaradan bile yazsa gitmek zorunda. Çünkü biz hukuk prosedürünü uygulamak zorundayız. Bu herkes için aynı. Eğer Fetihiyespor bize sorarak çıksaydı, biz izin vermesydik bu tartışmalara ben de katılırdım" dedi.
"OYUNCULARIN YAPTIĞI HAREKETLER AYRI BİR TALİMATTIR"
"Rabia hareketine niye ceza gelmedi de tişörtte Disiplin Kurulu'na sevk gerçekleşti" sorusuna ise Demirören'in yanıtı şu oldu: "Tişört olayı kıyafe talimatı ile ilgili bir olaydı. Oyuncuların yaptığı hareketler ise ayrı bir talimattır. Bunun içeriğinde futbolcunun yapamayacağı hareketler vardır. 4 işareti bu içeriğin içinde yok. Bana göre siyasi bir olay değil. Gözlemci raporuna göre de siyasi bir olay değil. Ama Emre sonradan ne dedi bilemiyorum. Biz talimatlara göre hareket etmek zorundayız. Bizi üzen olay Fethiyespor'un bize sormaması ve sonra bir Fethiyespor yöneticisinin çıkıp sorsaydık zaten izin vermeyeceklerdi. Amacımız yerine ulaştı kelimeleri çok yanlıştır"
"KENDİ KULÜBÜMÜN TARAFTARI ALEYHİMDE TEZAHÜRAT YAPTI"
Demirören, maçlara gitmemesi yönündeki eleştirileri de yanıtladı. "Federasyon başkanı olmanıza rağmen maçlara gidemediğiniz için eleştiriliyorusunuz. Bu konuda neler söylemek istersiniz?" sorusuna TFF başkanı şu yanıtı verdi: “Bana dünyada bütün maçlara giden bir federasyon başkanı gösterbilir misiniz? Milli maçlar ve Avrupa'daki maçlar hariç. Ben maçlara neden gidemeyim ki? Zamanında benim kendi kulübümün taraftarı aleyhimde tezahürat yaptı. Neden gidemeyimki maçlara. Federasyon başkanının bence maçlara gitmesi şov. Bunu beyan da ettim zaten. Onun haricinde federasyon başkanı iki lig takımının oynadığı maça final maçı değilse neden gitsin ki? Maça gitmemek benim için eleştirilecek bir konu değil"
"YABANCI SINIRLAMASI KARARINI OTURUP TEK BAŞIMIZA ALMADIK"
Yabancı sınırlaması hakkında da açıklamalarda bulunan Demirören, kararı tek başlarına almadıklarını hatırlattı.
"6-0-4 kararını biz tek başımıza oturup olmadık. Bütün kulüplerin katıldığı Kulüpler Birliği Toplantısı'yla beraber aldık. Burada Kulüpler Birliği bizim bu kadememizi bile fazla buldu. 'Daha da indirin' dediler. Kulüplerin talebi o 4'ün de kalkmasıydı" diyen Demirören, sözlerini şöyle sürdürdü: "Herkesin atladığı bir şey var. Biz herkesin mukavelelerine baktık. Kulüplerimiz çok fazla tazminat ödemek zorunda kalacakları için bu rakam kademe kademe düştü. Yoksa 3 seneye falan bölünmeyecekti. 1 senede gidecekti. Kulüplerin mevcut mukaveleleri olduğundan biz süreci 3 seneye böldük. Biz 3 senelik kararı aldık yönetim olarak"
Bu karardan geri adım atılıp atılamayacağı konusunda ise TFF Başkanı'nın yanıtı şu oldu: "Karar verilmiştir. Biz aldığımız bu kararı kendi başımıza değiştiremeyiz. Bunu değiştirdiğimiz de bir kulüp döner Tahkim Kurulu'na giderse karar bozulur ve hep beraber rezil oluruz. Bir kurum aldığı kararın arkasında durur. Bir sorun varsa, bütün kulüplerle oturur ve bunu çözmeye çalışırız. Uzun vadede Türk futbolunun geleceği için hayırlı olan neyse ona göre hareket ederiz"